Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.5K photos
25.6K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Masonlukta Enok ile ilgili anlatılanlara farklı bir gözle bakarsak çok daha ilginç anlatımlarla kaşılaşabiliriz (Ayan, 2000):

“Enoş Royal Arch (Süleyman Tapınağı’nın “Kutsallar Kutsalı” -Sanctum Sanctorum- bölümünün altındaki Kemerli ya da kubbeli mahzen) versiyonuna göre özetle bu yapı Enoş (yani Hanok veya İdris peygamber veya Hermes) tarafından, gördüğü rüya üzerine, Moriah Dağı’nda dokuz katlı yeraltı mabedi şeklinde inşa edilir. Enoş, Adem’in oğlu Kabil veya Kain’den gelen torunudur. Yapı bir kattan diğer kata inilecek şekilde alt alta sıralanan dokuz adet kemerden oluşur. Enoş, en dipteki hücreye koyduğu mermer kaidenin üzerine koyduğu Akik Küptaş’ın üzerine Enoşien harflerle Tanrı’nın kutsal adı yazılı olan bir Altın üçgen yerleştirir. Ayrıca Tufan olacağı kehanetiyle Dünya’da mevcut bilgileri sifreli olarak kotlarıyla birlikte iki sütun üzerine yazıp bırakır. Bunların arasında Tanrı’nın adının nasıl okunacağının şifresi vardır. Yeraltı yapısını giriş kapısını, üzerini hamtaştan inşa ettiği mabed içine saklar.

Ancak Nuh Tufanı ile kil sütuna yazılı şifre kotları silinmiş olduğundan Kelime’nin nasıl okunacağı bilgisi kaybolur ve unutulur gider. Yapının üzerindeki mabed harabeye döner ve giriş kapısı enkazla örtülür.”
📎 Yıllar sonra Süleyman aynı yeri tapınak yapmak için seçer ve tapınağını oraya yapar. Süleyman da aynı şekilde Kutsallar Kutsalı bölümünün altına Dokuz Kemerli Yeraltı Yapısıinşa ettirir; ancak bu Enoş’un yaptırdığından farklıdır.
📎 Gerisini yine Ayan’ın (2000) anlatımından okuyalım:

“Mabedin bitmesinden sonra bazı masonlar Tanrı’nın kutsal adını kendilerine öğretmesini Hz. Süleyman’dan isterler. Ancak Hz. Süleyman
kendilerine Enoş[5] harabelerinde araştırmalarını öğütler. Orada araştırma yaparken gizli girişe rastlar ve aşağıya inerler, Kutsal İsim’in yazılı olduğu Altın Üçgen’i bulup Hz. Süleyman’a götürürler. Hz. Süleyman peygamber olduğu için Kelime’yi okuyup bilmesine rağmen, okuyup öğretmeye mezun değildir. Bulanları ödüllendirmek için RA derecesini ihdas ederek onları Royal Arch Masonu yapar.”
📎 Buna benzer bir anlatımı da Knight ve Lomas (2000) aktarır ve bu efsanenin masonluk tarihi içinde 17. yy’a kadar uzandığını belirtir ve daha Enok’un Kitabı bulunmadan önce bu efsanenin masonluğa girmiş olmasına dikkat çeker.
Knight ve Lomas’ın bir ilginç saptaması da, masonluğun birinci derecesinde kullanılan
“Evrenin Ulu Mimarı”[6] ifadesiyle, loca tavanındaki yıldızların Enok’un Kitabı’nda
anlatılan düzen ile olan ilişkisidir.[7]
📎 Tanah’ta geçen, “Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler” (Yaratılış 6; 1-2)
düşmüş

Kitabı’nın yıldızifadesinin daha ayrıntılı bir anlatımı Enok’un Kitabı’nın önemli bir bölümünü oluşturur. İlahi varlıklar aslında Tanrı oğulları olarak geçer, bunun orijinali “Beni Elohim”dir. Elohim aslında çoğul olarak Tanrılar anlamına gelir ve dişi “Eloh”[11] sözcüğünün çoğuludur. Ancak Elohim cinssiz olarak nitelendirilir.
📎 Tanah çok iyi incelendiğinde aslında birden çok metnin karmasından oluştuğu görülür. Bu metinlerden ikisi “Elohimci” ve “Yehovacı” metinler olarak adlandırılır. Bu metinlerin ayırımının nedeni bir metinde Tanrı Elohim olarak adlandırılırken diğerinde Yehova (Yahve) olarak geçmesidir. Bu iki metin anlatım açısından da farklıdır ancak belli bir şekilde harmanlanıp Tanah oluşturulmuştur.
📎 Enok’un Kitabı Elohimci metine daha yakındır. Melekler ya da İlahi varlıklar Beni Elohim diye de adlandırıldığından düşmüş melekler de Elohim ile alakalıdır. Bazı mistik düşüncelerde “Elohim” düşmüş melekler anlamına da gelir. Bu bağlamda İsa haçta Elohim’e seslenerek onu neden bıraktığını sorarken, düşmüş melekler
tarafından kandırılmış olduğunu da söyler. Bu büyük bir tartışma konusudur.
📎 Enok’un Kitabı’nın bir başka özelliği ise, Tanah’ın Yaratılış bölümünde sadece tek bir yerde geçen “Nefilim” ya da “Nefil’lerkonusuna ışık tutmasıdır. Yaratılış 6;4’te “İlahi
varlıkların[12] insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi” şeklinde geçen Nefilim bir çok araştırmacının dikkatini çekmiştir.
📎 Nefilim için bir çok görüş ortaya atılmıştır.
Bu görüşlerden en sıradışı olanı kuşkusuz Däniken’in görüşüdür. Däniken (1974), Yaratılış bölümünün ilgili kısmına ve Enok’un Kitabı’na atıfta bulunarak, “Bu olay da, insan soyunun, uzaydan gelen bilinmeyen yaratıklar eliyle çoğaltıldığı düşüncesini doğrulamıyor mu? Aksi halde, insanların hiç durmadan devler ve tanrı oğulları tarafından döllenmesinin ve başarısız olan türlerin sürekli yok edilmesinin bir anlamı kalmıyor. Bu açıdan bakılınca, Tufan’ın bir iki üstün kişi dışında kalan insanları ortadan kaldırmak için bilerek yapıldığı anlaşılıyor. Böyle olunca da ilahî bir yargılama niteliği ortadan kalkıyor.” diyebilmiştir. Scognamillo (1982) da aynı bağlamda devleri bir tarihsel
gerçeklik olarak kabul eder.
Forwarded from Twitter (𝕏) Media Downloader
Güya "Süleymanlı Haber" imiş!

Süleymanlı Haber Bey, Cemaatimizin merkezi yönetimi sizi şiddetle red ediyor. Resmi bir yayın organları olmadıklarını, Kurişiiler bile ifade ediyor. Sizi hiç kabul etmiyorlar.

Ruşen Çakır Beyefendi bile; Süleymanlı Haber sitesinin, cemaatle hiçbir ilgisi ve alakası asla bulunmadığını defalarca açıkladı.

İlk gazete işine 1970'li yıllarda giren ilk cemaat olduğumuz halde, Dedemin K.S basın ve yayına çok önem vermesine rağmen, Dedemin K.S basın yayınla uğraşan mütedeyyinler için her türlü büyük desteği yapmasına rağmen, ah bir radyomuz olsa diye üstelik bir vasiyeti olmasına rağmen, 21. yy' da hiçbir gazete, radyo, sosyal medya hesabı, Tv kanalı cemaatimizin merkezi tarafından maalesef yönetilememektedir.

Fetret devri bitip, yolumuz asli rotasına tekrardan döndükten sonra, inşaAllah merkezimiz tarafından yönetilen resmi olarak bir medyamız da olacak. Dedemin K.S bu vasiyeti de ye...

🔗 @fsdenizolgun

📲 @twittervid_bot
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Aptal bu herif

Fitneci demeye getiriyor o hesabın sahibine, sonra tekrarla "lütfen" deyip duruyor.

Bütün cümleleri devrik, düşük...

Doğru düzgün imla bile bilmiyor.

Zaten "Ahmet Arif Denizolgun öldürüldü" iddiasıyla savcılığa verdikleri o dilekçe bile onlar için yüz karası.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Haydi kendisi içi boş teneke ama etrafında hiç mi ilim, hukuk, lisan bilen birileri yokmuş. Avukat da mı o kadar boşmuş
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Akademi Dergisi nasıl bir hale düşmüş?

Hangi dürüst kişilik Akademi Dergisi'nin bir hale düştüğünü iddia edebilir?

Bu güne kadar kendisi Akademi Dergisi'ni hangi hususta nasıl tenkit edebilmiş?

Daha yenice parça parça ses kayıtları paylaşarak cemaatimizin rezil halinin türlü yönlerden anlatmadım mı? Sadece günümüzü mü anlattım, geçmişi de anlatmadım mı? O halde hangi iddialara kendisi cevap verebilmiş?

Suratına tükürülse bile, eğer menfaati varsa teşekkür edecek hale gelmiş bir menfaatçi/oynak Çingene, bana yolumuzu, silsilemizi mi öğretecekmiş?

Bir de Fatih Süleyman Denizolgun bu haliyle cemaatin başına geçmeye oynuyor.

Doğu Perinçek gibi, Süfyan gibi azılı din düşmanlarıyla beraber bu yolu tutuyor. Arasın beni, sesli görüşme yapalım, kayıt edelim, o da ben de hiçbir kısmını kesmeden paylaşalım. Ben o görüşmede aslında kim kimmiş, kim kimin yolunda imiş güzelce anlatayım.
📎 Çoğu İngilizce Ahit çevirisi İbranice nefilim kelimesini "dev" olarak çevirir. En eski İbrani Kutsal Kitabı çevirilerinden biri olan Septuaginta da kavram için dev anlamına gelen gigantes kelimesini kullanmıştır