Bir İran - İsrail savaşı gerçekten çıkarsa, kısa sürede koltuğundan ilk devrilecek kişi Netanyahu, ikinci devrilecek kişi de Putin olur.

Türkiye, resmen de İstanbul'dan idare edilmeye başlanınca...

Yapılması gereken ilk işlerden biri olarak...

Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi denilen kaçak sarayı, Güzel Sanatlar Fakültesi yapacağım.

Gerekiyorsa hızlıca ve lüks şartlarda etrafına ek binalar/tesisler de yaptıracağım.

Dünyanın her yerinden, bizim kriterlerimize, kırmızı çizgilerimize uyan müslim ve gayr-i müslim gerçek sanatçıları Türkiye'ye davet edeceğim.

O sıralarda ülkeleri yaşanmaz yerlere dönüşmüşken, onlar burada emniyet, huzur ve maddi refah içinde olacaklar. Gerçekten fikir ve vicdan hürriyeti içinde yaşayacaklar. Temel ahlaki esaslara ve devletimizin kanunlarına riayet ettikten sonra hiç sorun yaşamadan burada en iyi imkanlar içinde sanatla meşgul olabilecekler.

Dünyanın en iyi müzisyenleri, ses sanatçıları, dizi ve film oyuncuları, yönetmenleri, ressamları vb. Türkiye'de bir araya gelmiş olacaklar.

Bunlardan bazıları kaçak sarayın dev gibi bahçesinde toplanmış izleyicilerin önünde canlı konserler de verecekler. O sıralarda o konserler ana akım televizyon kanallarında canlı olarak da yayınlanacak. Bazıları o bahçede eserlerini açık hava sergisi halinde günlerce sergileyecekler.

Dünyanın en kaliteli filmleri, dizileri, 3B canlandırma ile yapılan fimleri ve dizileri ve daha pek çok sanat sahasında en güzel eserler Türkiye'de vücuda gelecekler.

Hem Türkiye hem de söz konusu yerli ve yabancı sanatkarlar, maddeten de büyük kazançlar elde edecekler.

https://youtu.be/orL-w2QBiN8

Seyyar imalat hane ve seyyar barınma yerleri

Bir ara otoban projesini anlatmaya çabalarken, dar vakitte anlattığım için, kafamdakine benzer bir temsili video bulamamıştım.

Bu gün denk geldiğim şu temsili video, anlattıklarımı daha iyi anlamayı sağlayacaktır.

Yeni nesil otoban projesi, Türkiye'nin aort damarı misali olacak. Çok fazla fayda bir arada olacak. Hem kara ve demir yolları her şartta açık kalacak, hem çok gelişmiş kablolu haberleşme ağları otoban sayesinde bütün ülkemizi saracak. Hem sıcak, soğuk hava ve kaygan zemin ile fırtına gibi sorunlar sürücüler ve yolcular için ortadan kaldırılmış olacak. Hem elektrik ve su üretilecek otobanın her yerinde ve hem de sadece bir sezonda bile milyarlarca kök değerli bitki üretilecek.

O proje yapılırken, videodakine benzeyen ama daha da gelişmiş seyyar imalat haneler ve çalışanlar için seyyar barınma yerleri (ki içinde duşlar, tuvaletler, yemekhaneler de olacak ve tek araç üzerinde çok katlı olacaklar) bu mantıkla yapılacak.

Otobanı oluşturan parçalar dip dibe birleştirildikçe, yol her gün daha da uzadıkça, bu gibi seyyar imalat haneler ve seyyar barınma yerleri de gün boyu yavaş yavaş ilerleyecek. Hiç geride kalmamış olacak.

Çalışanlar her gün bir yerden başka bir yere servis otobüsleri ile taşınmayacak.

Otobanı oluşturan parçalar son halini bu seyyar imalat hanelerin üzerine alacak. Oraya kadar nispeten küçük parçalar halinde götürüleceği ve orada büyük bir tek parça haline getirileceği için, toplamda en az yüzbinlerce TIR seferinden ve dolayısıyla çok çok büyük masraflardan tasarruf edilecek.

Bu söz bir yerden tanıdık geliyor. 😄

Ben keyfime bakıyorum. Benim keyfimi yine bozmayın, yoksa yine hepinizin her planını bozarım, hepinizi ters köşe yaparım.

Bir yandan yirmi yılın yorgunluğunu ve hasarlarını atmaya çabalarken, bir yandan da sakin sakin onlarca (Ankara çetesi destekçisi sözde) hükumeti devireceğim. Hemen sonrasında Ankara çetesini devireceğim.

Panik yapmayın. Evet son planlar yapılıyor, son hazırlıklar tamamlanıyor. Beni dinlemeye, benden haber almaya da çabalamayın. Sağımdan solumdan tepemden adamlarınızı çekin. Dua edin mekanımda bir kez daha elektrik kesilmesin. İnternet hiç kesilmesin.

Ayrıca, son birkaç günde yaşananlar gösterdi ki samimi ve çok az sayıda müttefik ile bile, bu dünyada istediğim şeyleri yapabiliyorum ve yaptırabiliyorum. Aksine bir hayal dünyasında olanlar artık sarsılmalılar.

Hep dediğim gibi, tek metafizikle bile dünyayı tersine döndürebiliyorum.

Bence akl-ı selim olun ve nasihatları, ikazları, şaşkına çeviren yaşanan onca şeyi umursamadınız, bari sakince yıkılın, çökün, ölün, yok olun.

"hükmünü yitirmiş limon kolonyası" demesini de bekliyoruz🙂

Herkes çok iyi biliyor ki ben kalabalık sevmiyorum. On küsur senedir tekrar tekrar sayfalarımdan kuru kalabalıkları kovdum. Hala aynıyım ve hiç değişmeyeceğim.

Zan edilenin aksine çok çok az sayıda gerçek, samimi, sözlerine sadık, güvenilir müttefik ile yoluma devam edeceğim. Geriye kalanların hepsini, dünyanın her yerinde çöp kutularına göndereceğim.

Sizler benim öncelikli muhataplarım değilsiniz. Benim meselem öncelikle İblis ve Deccal ile...

Lakin sizler, bu meselede basit figüranlar olmaktan hala çok hoşlanan kişilersiniz, kesimlersiniz.

Kendi çapınızda oyalana oyalana, güle oynaya, boş hayaller peşinde koşa koşa iyice çökün ve yok olun. Beni meşgul etmeyin.

Şu son Lübnan küstahlığının hesabını Putin'den ve Rusya Federasyonundan çok sert soracağım. Haberiniz olsun.

Hep dediğim gibi, hiçbir küstahlık cezasız kalmayacak.

Bu sefer sekmeyecek. Cemaatimin başına sızdırılmış kripto kimlikli ve kara paracı hainler de temizlenecek, Adnan Oktar suç ve terör örgütü de gerçek manada sahadan silinecek, temizlenecek. Diğer İslami tarikat ve cemaatler de masonlardan, kripto kimlikli hainlerden, kara paracılardan temizlenecek.

Buna mani olmaya çabalayan bütün liderleri, hükumetleri, gizli servisleri, ülkeleri/toprakları, iş gruplarını, siyasi grupları, dini grupları, masonları yok edeceğim.

Şartları çok büyük hızla oluşmaya devam eden ve bir süredir konu ettiğim o deprem yaşanıyorken, herkes kıyamet kopuyor zan edecek.

Hocam bu durum ne olacak? Hastahane bilgilerimizden okul bilgilerimize, ayak numaramizdan tüm akrabalarimizin detayli bilgisine tcsine adresine kadar tüm bilgilerimiz her yerde dolaşıyor. Çocuklar bile internette aramayla sağda solda ulaşabiliyor kolayca

Niye hala tuhaf karşılıyorsun? Yunan sahil güvenlik botu da karasularımızda dolaşıyor. 15 milyon istilacı da aramızda, her yerde dolanıyor. Uyuşturucu onlarca milyon vatandaşımızın damarlarında dolanıyor. Devlet çoktan eşkıyanın, teröristin, hainin, casusun elinde. Can, mal, ırz emniyetimiz, sınır emniyetimiz bile yok. Bu ülkede herkesin her bilgisi Londra'da, Tel Aviv'de Vaşhington'da zaten var. Hacklemeye de gerek yok, başımıza geçirdikleri kripto kimlikli hainler üzerinden her an en güncel bilgileri alıyorlar. Türkiye hür bir ülke değil. Adıtürkçülüğün ilanıyla birlikte tam bir sömürge ülkesi haline getirildik.

Çok iş adamı ölecek dünya genelinde... Bin türlü ölüm sebebi uydururlar ama ben baştan gerçeği yazıyorum. Hepsi de hala Ankara çetesini arkaladıkları, onunla iş yaptıkları veya yapmaya çabaladıkları için ölecekler. Benim projelerimi Ankara çetesiyle birlikte yapmaya çabalayanlar en başta ölecekler.

Ankara çetesini arkalayan onlarca hükumetle iş yapan iş adamları da ölecekler.

Ya gerçekten hür bir Türkiye olacak ya da hak eden herkes ölecek.

Buna dikey ya da dikine rüzgar türbini deniyor.

Bunu biraz daha geliştirmek mümkün. Piramit şekilli dev deniz aracının en tepe kısmını düşün.

Orada hiç kat olmasın. Beş katlık bir yükseklikte çelik kolonlar olması gerektiği gibi olsun ama içte dışta hiç duvar örülmemiş olsun.

İşte tam o alana bunlardan gayet büyük birkaç tane konulmuş olsun.