Kitap Alıntıları
11K subscribers
4.05K photos
554 videos
175 links
Kitap alıntıları bahane, ben içimi döküyorum.

Web sitemiz: https://binbirkitap.net

💬 İletişim/Reklam: @ameleoit
Download Telegram
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin. Bunları dolu dolu yapın ki izleri yüzünüze yansısın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.

Bir Ömür Nasıl Yaşanır - İlber Ortaylı
Tanrı'm beni zorluyorsun, çok yabancı bir zaman.

R. Maria Rilke, Dua Saatleri Kitabı, III. Kitap, Yoksulluk ve Ölüme Dair
"En iyi yüreğiyle görebilir insan.
Gözler, asıl görülmesi gerekeni göremez."

Küçük Prens, Le Petit Prince
Sevgili Dost,
Bugün bayram.
Ama parlamıyor gözlerin.

Posta Kutusundaki Mızıka/Ali Ural

Hayırlı Bayramlar 🎉🎉🎉
Depremde, enkaz altında kalıp yaşamını yitiren kızının bir an olsun elini bırakmayan Mesut Hançer..

Bayramı kızının yanında geçiriyor... Babasını kaybedene yetim diyorlar, evladını kaybetmek ise o kadar acı ki, hiçbir lisanda çocuğu ölmüş kimseler için bir sıfat yok..
Yokluk korkusu yoksunluğun bizzat kendisi değil midir? Kuyunuz suyla doluyken çekilen susuz kalma korkusu değil midir asıl giderilemez susuzluk?

Ermiş/Halil Cibran
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık..

Erbain/İsmet Özel
Siz, Behçet Bey, suyun başında beklemeğe mecbursunuz. Yaradılış sizi sadece bir istek, bir susuzluk olarak yaratmış.

Mahur Beste/Ahmet Hamdi Tanpınar
Acı bir gecede yok olmaz ve mutsuzluk sonsuza kadar sürer.
Sermayenin işçiyi ezdiğini bilirsin. Bizde işin bütün ağırlığını işçiler, köylüler taşır ve öyle bir durumdadırlar ki, ne kadar çalışırsa çalışsınlar bu hayvanca durumdan kurtulamazlar. İşçilerin durumlarını düzeltmelerini, kendilerine boş zaman ve dolayısıyla eğitim olanağı sağlayacak iş ücretinden elde edilmiş artı değerlerin hepsi, bütün ücret fazlalıkları kapitalistler tarafından ellerinden alınır. Toplumun öyle bir düzeni var ki, işçiler ne kadar çok çalışırsa tüccarlar ve toprak sahipleri o kadar çok para kazanır, onlarsa her zaman işçi hayvanlar olarak kalır. Bu düzeni değiştirmek gerek.

Anna Karenina/Lev Tolstoy
Hayatımın en önemli manevi sorunlarını hiçbir zaman anlamayacak olan bir kadını sevebilir miyim ben?' diye soruyordum. 'Bir kadını sırf güzelliği için sevmek mümkün mü? Bu bir heykeli sevmek gibi bir şey olmaz mı?' diyordum ama, kendi duygularıma inanmadığım halde, daha o zaman onu sevmeye başlamıştım bile.

Kazaklar/Lev Tolstoy
Boş yere "Çocuklar zayıf,masum ,korunmasız yaratıklar.Çocukları incitmeyin!" gibi söylemlerde bulunmayın bu söylemlerde pankartlar açmayın.
Bunun yerine çocuğunuzu zayıf değil ,eleştirel düşünebilen,iradesi güçlü, özgür iradesiyle karar alabilen ve uygulayabilen, karşı çıkabilen, kendisini ifade edebilen, düşünce ve hisleriyle bağ kurabilen, kendisiyle, anne-babasıyla, dünyayla gerçek anlamda iletişim kurabilen, bağımsız bir birey haline getirmeye çalışın.

İyi Aile Yoktur/Nihan Kaya
işin aslı hepimiz
sevmeye muktediriz
yine de zehir saçmak
hep tercihimiz

Süt ve Bal/Rupi Kaur
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun, Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun.
Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun!
Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun.

Kargo/Birhan Keskin
Sabahları uyanıp parıldayan güneşi gördüğümde, "Al işte, yine cenneti andıran bir gün ve yine insanlar bunu mahvedecekler" diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Bilin bakalım bugün kim doğdu 🎉
Hayatı hüzne bulanmış kadınlar nasıl sevilmek isterse, öyle sevmek isterim seni.

Benden Selam Söyle Anadolu'ya/Dido Sotiriyu
Şöyle diyor Sezai Karakoç; “ne ondan kaçmak bir işe yarar/ne ona varmakla dağılır karanlıklar”
Yazılanlara göre; Tekirdağ'ın küçük bir köyünde yaşayan  Ali Cabbar, beş çocuklu ailenin ortanca oğludur. Köydeki düğünlerde babasıyla gırnata çalıyordur. Ali Cabbar yine bir gün gittiği bir düğünde köyünden bir kıza sevdalanır. Ancak kızın ailesi kızı isteyen bir başkasıyla nişanlar. Bir gün babasının 'Al gırnatanı oğlum, akşama düğün var. Yürü Ali Cabbar.' demesi üzerine düğüne doğru yola çıkar. Ali Cabbar, gittiği düğünde gırnatasını çalarken sevdiği kızın evlendiğini görür. Aşkı artık kara sevdaya dönene Ali Cabbar gördüklerinden sonra askere gitmeye karar verir. 6-7 ay sonra ise köye Ali Cabbar'ın şehit düştüğü haberi gelir.