Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse.
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma.
Baksana; parmak uçlarım ateş.
Lavlar fışkırıyor gözbebeklerimden.
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan.
Benimle meydan oku her çaresizliğe.
Benimle uyu, benimle uyan.
Birlikte varalım onüçüncü aylara.
Ben bir eylül, sen haziran.
Ümit Yaşar Oğuzcan – Ben Bir Eylül Sen Haziran
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma.
Baksana; parmak uçlarım ateş.
Lavlar fışkırıyor gözbebeklerimden.
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan.
Benimle meydan oku her çaresizliğe.
Benimle uyu, benimle uyan.
Birlikte varalım onüçüncü aylara.
Ben bir eylül, sen haziran.
Ümit Yaşar Oğuzcan – Ben Bir Eylül Sen Haziran
❤51❤🔥10👍10
“3 Haziran Pazartesi sabahı, yani 60 yıl önce bugün Vera erkenden uyanır, ama yataktan çıkmaz,
sessizliği bozmak istemez...
Nazım'ı izler bir süre...
Saat 7:30'a doğru Nazım Hikmet kalkar.
Her zamanki gibi koşarak kapıyı açacak,
posta kutusundan mektupları, gazeteleri alacaktır.
Sonra divana uzanacak, onları yutarcasına okuyacaktır.
Yanında Vera, aklında memleket vardır...
Nazım hızlıca iner aşağı.
Kapının zincirini çıkaramaz bir türlü,
aralıktan sağ elini uzatır, gelen mektupları ve o günün gazetelerini çekip alır.
Yavaşça döner, fakat birden dizleri çözülür, yürüyemez.
Can havliyle elini cebine atar,
kalp hapını yanına almamıştır.
Karısını, Verasını çağırmak ister, ama sesi çıkmaz.
Gücü kalmamıştır, kendiliğinden kapanan kapıya dayalı, askılığın oraya yığılıverir.
Vera Nazım'ın bu kez geciktiğini farkedip aşağı indiğinde gördüğü tablo şudur
“Oturuk, bacakları uzanık, kolları iki yanına düşük, gazete ve mektuplar önüne saçık, mavi gözleri yarı açık…”
sessizliği bozmak istemez...
Nazım'ı izler bir süre...
Saat 7:30'a doğru Nazım Hikmet kalkar.
Her zamanki gibi koşarak kapıyı açacak,
posta kutusundan mektupları, gazeteleri alacaktır.
Sonra divana uzanacak, onları yutarcasına okuyacaktır.
Yanında Vera, aklında memleket vardır...
Nazım hızlıca iner aşağı.
Kapının zincirini çıkaramaz bir türlü,
aralıktan sağ elini uzatır, gelen mektupları ve o günün gazetelerini çekip alır.
Yavaşça döner, fakat birden dizleri çözülür, yürüyemez.
Can havliyle elini cebine atar,
kalp hapını yanına almamıştır.
Karısını, Verasını çağırmak ister, ama sesi çıkmaz.
Gücü kalmamıştır, kendiliğinden kapanan kapıya dayalı, askılığın oraya yığılıverir.
Vera Nazım'ın bu kez geciktiğini farkedip aşağı indiğinde gördüğü tablo şudur
“Oturuk, bacakları uzanık, kolları iki yanına düşük, gazete ve mektuplar önüne saçık, mavi gözleri yarı açık…”
😢44❤🔥14😁1
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
"Kendi hayatımızın ustası olmak, amacımız."
❤52👍11
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kurtulmak mümkündür; yaşayın, monotonluktan uzaklaşın, gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin. Bunları dolu dolu yapın ki izleri yüzünüze yansısın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır - İlber Ortaylı
Bir Ömür Nasıl Yaşanır - İlber Ortaylı
❤68👍15❤🔥5🥰3
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Senin bıraktığın hiçbir şey ardımda kalmadı benim. İnsana en uzak düşen şey, bilerek geride bıraktıklarıdır çünkü... Kalbimdeki yerine hiç ihanet etmedim. Gidişin hiç bitmedi bende. Kaybedecek de olsam bir yolum vardı sende. Ve hayat o kadar kuralsızdır ki bazen, o yunu kuralına göre oynamak bile kazandırmaz insana. Seni kaybedeceğimi bile bile oynadım bu oyunu. Utanmaktan utanmadan..
Beni mutlu edecek yalanlar söylemeyi öğrendim sensizlikte. Küçük mutluluklara büyüteçle bakmayı bildim. Sustum öylece. Konuşmadım sensizlikle. Gidişini haklı gösterecek uyduruk bahaneler buldum kendime. Sustum öylece...
Kimse benim kadar sessiz susmadı.Zaten o eski tadı da kalmadı susmaların; kime sorsam konuşuyor şimdi O kadar sustum ki sensizliğe ,sesizliğimde boğuldum her gece. Çok düşündüm seni düşünmemeyi (Düşünmekle olmuyormuş seni düşünmemek). Keşke bana beni naıl unuttuğunu öğretseydin,belki bende sana uyardım. Anlamadığım tek şey; bende duran zaman sende nasıl geçiyor...
Beni mutlu edecek yalanlar söylemeyi öğrendim sensizlikte. Küçük mutluluklara büyüteçle bakmayı bildim. Sustum öylece. Konuşmadım sensizlikle. Gidişini haklı gösterecek uyduruk bahaneler buldum kendime. Sustum öylece...
Kimse benim kadar sessiz susmadı.Zaten o eski tadı da kalmadı susmaların; kime sorsam konuşuyor şimdi O kadar sustum ki sensizliğe ,sesizliğimde boğuldum her gece. Çok düşündüm seni düşünmemeyi (Düşünmekle olmuyormuş seni düşünmemek). Keşke bana beni naıl unuttuğunu öğretseydin,belki bende sana uyardım. Anlamadığım tek şey; bende duran zaman sende nasıl geçiyor...
❤47❤🔥13👍12✍2🍓2😁1🌚1
‘’Çok yakında küle ya da iskelete dönüşeceksin, bir ihtimal ismin kalacak geriye, belki o bile kalmayacak. İsim dediğin sadece ses ve yankıdır. Hayatta onca onurlandırdığımız her şey boş, çürümüş ve önemsizdir; birbirlerini ısıran enikler, kavga eden çocuklar gibi önce gülüp sonra ağlarız.’’
Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler
Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler
❤58👍11❤🔥6
Yalnızdım, yapraklarım dökülmüştü bir bir
deryalara savrulup çöllere düşmüştü
Bir duman tütüyor yine hangi kent yandı
hangi sokakta vuruldu sevgilim
Bir demet menekşe bir avuç toprak
burkulan bir yürek miyim hep
Sesimde bir yanma bir kekrelik
uzayıp giden bir çöl yalnızlığı
Gazeteleri okumuyorum başım dönüyor
sulanmamış çiçekler gibi kuruyor her şey
her şey bir yolculuğun hüznünü taşıyor
gidip de gelmemek üzere bütün yüzler
Puslu yamaçlarda bir çakal gölgesi
bir dağ suskunluğu yürüyor kentlere
yenilen biz miyiz yoksa aşklar mı
bir kızın kocaman gözlerinde görüyorum
savrulan küllerini ömrümüzün
Bu kenti ayrılıklar yıkacak birgün biliyorum
Ölümden şikâyeti yok ölüp gidenlerin
ama bir kızın kocaman gözlerinde yangınlar çıkıyor...
Ahmet Telli
deryalara savrulup çöllere düşmüştü
Bir duman tütüyor yine hangi kent yandı
hangi sokakta vuruldu sevgilim
Bir demet menekşe bir avuç toprak
burkulan bir yürek miyim hep
Sesimde bir yanma bir kekrelik
uzayıp giden bir çöl yalnızlığı
Gazeteleri okumuyorum başım dönüyor
sulanmamış çiçekler gibi kuruyor her şey
her şey bir yolculuğun hüznünü taşıyor
gidip de gelmemek üzere bütün yüzler
Puslu yamaçlarda bir çakal gölgesi
bir dağ suskunluğu yürüyor kentlere
yenilen biz miyiz yoksa aşklar mı
bir kızın kocaman gözlerinde görüyorum
savrulan küllerini ömrümüzün
Bu kenti ayrılıklar yıkacak birgün biliyorum
Ölümden şikâyeti yok ölüp gidenlerin
ama bir kızın kocaman gözlerinde yangınlar çıkıyor...
Ahmet Telli
❤22👏5✍3👍3❤🔥2
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şairin; "Gönlüm karanlıktı, sen geldin" dediği.
❤76👍9😍3💯1
"Bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin. O bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin; Sen bilirsin."
Can Yücel
Can Yücel
❤62❤🔥11👏9😐8👍2
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
“Bir baharı hak ettim, hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim.”
Virginia Woolf
Virginia Woolf
❤77❤🔥10👍9