Ressam olmak isteyen ama sekreterlik yapmak zorunda kalan Bette Graham gerçekte bu işte pek başarılı değildir. Problemi yazı yazarken sık sık hata yapmasıdır. Ressamların hatalarının üzerini boyayarak kapattığını hatırlar, hatalarını kapatacak hızlı kuruyan bir boyayı; daksili bulur.
İlk başta gizli formülünü evinde mikser kullanarak hazırlayan Bette'ye oğlu karışımı şişelere doldurarak yardım eder.
1980 yılında bir firma Bette'ye 47 milyon dolar ödeyerek ürünün kullanım hakkını alır.
İlk başta gizli formülünü evinde mikser kullanarak hazırlayan Bette'ye oğlu karışımı şişelere doldurarak yardım eder.
1980 yılında bir firma Bette'ye 47 milyon dolar ödeyerek ürünün kullanım hakkını alır.
👏68👍10🔥10
Sevgili dostlarım, mahalle mahalle dolaşan arabalar, geri dönüşüm kampanyası adında kitapları alıyor. Bu kişileri kimlerin görevlendirdiği ya da aldığı kitapları ne yaptığı belirsiz. Lütfen elinizden geldiğince paylaşın.
https://twitter.com/Binbirkitaap/status/1554748213168676866
https://twitter.com/Binbirkitaap/status/1554748213168676866
👏3👍2
Alışveriş merkezinin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum. Kasadaki kız "içlerinden birini seçmek zorundasın" dedi. Çocuk bir elindeki çikolataya bir de ucuz kolaya baktı, çikolatayı bıraktı kolayı alıp göğsüne bastırdı. Çikolatası belki 50 kuruş bile değildi. Hiç seslenmedim. Kasadan geçtim dışarda çocuğu yakaladım. "Bu kola öyle kuru kuru içilir mi gel bir şeyler alalım yanına dedim. Tuttum elinden daldık tekrardan alışveriş merkezine. Kucağına doldurabildiğin kadar çikolata alabilirsin dedim.
-Kucağım küçük koynuma koyuyum mu dedi.
-İyi fikir neden olmasın dedim. Gördüğü ne varsa akına düşen ikişer tane aldı. Kasaya gittik.Yürüyen bandın üzerine oturttum. Kasadaki kızdan bandı yürütmesini istedim. Elinde kola ile bandın sonuna kadar gülerek geldi. Ayağa kalktı karnını açtı çikolataları tezgaha düştü. Kız güldü çocuk güldü dünya güldü. Neyse hesabı ödedik, poşet alıp ne aldıysak koyduk içine. Dışarı çıkınca bana boynunu geriye atarak baktı. "Keşke iki tanede bardak olsaydı" dedi.
-Ne yapacaksın kolayı beraber mi içeceğiz, sağol ben içmem kola. Hadi şimdi doğru evine dedim.
-Yok sana değil. Her şeyden iki tane ama kola bi tane. Kız kardeşim ağlar dedi. Bir daha daldık markete. Bir kola daha aldık. Bir daha güldük. Bir daha mutlu olduk... Çocuk arkasına bakmadan koşarak eve gitti. Market kapısının önünde, arkasından bakarken kasadaki kız yanıma geldi. -Tanımıyorsunuz dimi bu çocuğu dedi.
-Yoo dedim.
- Neden böyle bir şey yaptınız o zaman dedi.
- Çünkü çok zenginim ben dedim. -Haa o zaman tamam dedi. Size dokunmaz. Ne iş yapıyorsunuz,
-Çocukların gülüşlerini satın alıyorum dedim...
Simyacı/Paulo Coelho
-Kucağım küçük koynuma koyuyum mu dedi.
-İyi fikir neden olmasın dedim. Gördüğü ne varsa akına düşen ikişer tane aldı. Kasaya gittik.Yürüyen bandın üzerine oturttum. Kasadaki kızdan bandı yürütmesini istedim. Elinde kola ile bandın sonuna kadar gülerek geldi. Ayağa kalktı karnını açtı çikolataları tezgaha düştü. Kız güldü çocuk güldü dünya güldü. Neyse hesabı ödedik, poşet alıp ne aldıysak koyduk içine. Dışarı çıkınca bana boynunu geriye atarak baktı. "Keşke iki tanede bardak olsaydı" dedi.
-Ne yapacaksın kolayı beraber mi içeceğiz, sağol ben içmem kola. Hadi şimdi doğru evine dedim.
-Yok sana değil. Her şeyden iki tane ama kola bi tane. Kız kardeşim ağlar dedi. Bir daha daldık markete. Bir kola daha aldık. Bir daha güldük. Bir daha mutlu olduk... Çocuk arkasına bakmadan koşarak eve gitti. Market kapısının önünde, arkasından bakarken kasadaki kız yanıma geldi. -Tanımıyorsunuz dimi bu çocuğu dedi.
-Yoo dedim.
- Neden böyle bir şey yaptınız o zaman dedi.
- Çünkü çok zenginim ben dedim. -Haa o zaman tamam dedi. Size dokunmaz. Ne iş yapıyorsunuz,
-Çocukların gülüşlerini satın alıyorum dedim...
Simyacı/Paulo Coelho
❤154👍30🔥5
İşittim ki, benim için ağlıyormuşsun,
Hala adım düşmüyormuş dudaklarından!
Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun,
Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan!
Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun,
Gözyaşların anıyormuş eski günleri...
Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun,
Sanmışsın ki, giden günler gelecek geri!
Artık ela gözlerinin altı çürümüş,
Bahçemdeki kuşlar gibi susmuş kahkahan!
Kalbini bir dal mevsimin hüznü bürümüş...
Akşamları son yolcular geçerken kırdan
Nazarların dalıyormuş, yıllardan beri
Bir seyyahın bekleniyor gibi haberi!
Yusuf Ziya Ortaç
Hala adım düşmüyormuş dudaklarından!
Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun,
Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan!
Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun,
Gözyaşların anıyormuş eski günleri...
Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun,
Sanmışsın ki, giden günler gelecek geri!
Artık ela gözlerinin altı çürümüş,
Bahçemdeki kuşlar gibi susmuş kahkahan!
Kalbini bir dal mevsimin hüznü bürümüş...
Akşamları son yolcular geçerken kırdan
Nazarların dalıyormuş, yıllardan beri
Bir seyyahın bekleniyor gibi haberi!
Yusuf Ziya Ortaç
❤61👍14🔥4🥰1
İnsanlar kendi yarattıkları şeylere, başkaları tarafından yapılanlardan daha çok değer atfederler. IKEA’ dan aldığınız bir kitaplığı kendiniz kurarsanız, başkası tarafından monte edilmiş tıpatıp eşdeğerinden daha kıymetli olduğunu düşünme eğilimi gösterirsiniz. Buna da IKEA etkisi adı verilir.
👍35❤16🔥2
"Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden
Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık
Ve zehir zıkkım cıgaram
Gene bir cehennem var yastığımda
Gel artık..."
Ahmed Arif
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden
Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık
Ve zehir zıkkım cıgaram
Gene bir cehennem var yastığımda
Gel artık..."
Ahmed Arif
❤59😢7👍3🔥2👏1
Konfüçyüs’e:
“Eğer bir ülkede yönetici olsaydınız, ilk iş olarak ne yapmak isterdiniz?”diye sormuşlar.
“Kuşkusuz ilk iş olarak dili düzeltirdim.” diye karşılık vermiş.
Dinleyiciler şaşırmış. “Niçin?” diye sormuşlar.
Konfüçyüs’ün karşılığı şu olmuş:
“Çünkü dilde bozukluk varsa, söylenilen şey, söylenilmek istenileni anlatmaz; eğer söylenilen, istenilen anlamı yansıtmazsa, yapılması istenilen eylem yapılmaz; eğer istenilen yapılmazsa, sanat ve ahlâk bozulmaya uğrar; eğer ahlâk ve sanat bozulursa, adâlet doğru yoldan çıkar; eğer adâlet doğru yoldan çıkarsa; halk çaresiz, bir bunalıma sürüklenir. Sonunda söylenilen hakkında doğru karar verme olanağı ortadan kalkar. Böyle bir durumu önlemek için dil her şeyden önemlidir.”
“Eğer bir ülkede yönetici olsaydınız, ilk iş olarak ne yapmak isterdiniz?”diye sormuşlar.
“Kuşkusuz ilk iş olarak dili düzeltirdim.” diye karşılık vermiş.
Dinleyiciler şaşırmış. “Niçin?” diye sormuşlar.
Konfüçyüs’ün karşılığı şu olmuş:
“Çünkü dilde bozukluk varsa, söylenilen şey, söylenilmek istenileni anlatmaz; eğer söylenilen, istenilen anlamı yansıtmazsa, yapılması istenilen eylem yapılmaz; eğer istenilen yapılmazsa, sanat ve ahlâk bozulmaya uğrar; eğer ahlâk ve sanat bozulursa, adâlet doğru yoldan çıkar; eğer adâlet doğru yoldan çıkarsa; halk çaresiz, bir bunalıma sürüklenir. Sonunda söylenilen hakkında doğru karar verme olanağı ortadan kalkar. Böyle bir durumu önlemek için dil her şeyden önemlidir.”
👍73❤25🤔8🔥2
"Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu..."
İki Şehrin Hikayesi, Charles Dıckens
İki Şehrin Hikayesi, Charles Dıckens
👍66❤28👏3🥰2