TR, sınırlarının dışında hiçbir yerde, Kıbrıs'ta bile askeri unsurlarını bulundurmayacak. Suriye'de, Irak'ta, Somali'de, Katar'da, Afganistan'da, Libya'da, Azerbaycan ya da başka hiçbir yerde bulundurmayacak.
Suriye'ye bile, Irak'a bile kapsamlı kara ve hava operasyonları yapmayacak. Masraf edilmeyecek ve operasyon görüntüsü altında kara para işleri yapılmayacak.
Çokça zaruret olmuşsa, birkaç top, roket vb atışları ile, İHA atışları ile TR karşılık verecek. Gelen gelsin, herkesi sınırında karşılayacak. Sınırlarından içeriye, izin vermediği kuş bile girmeyecek. Sözde sığınmacılar 15 milyon mu, 20 milyon mu, kaç kişi ise, sözde vatandaş yapılmışları bile hatta sözde mülk satın alarak vatandaş olmuşları bile toptan, kısacık süreç içinde kovulacak. Hemen sonra TR sınırları eskiden olduğu gibi mayınla döşenmiş arazi olacak. Üstüne, gerekli aralıklarla gözetleme kuleleri, gelişmiş kamera sistemleri vs ile donatılacak. İzinsiz şekilde sınırlarımızdan içeri girmek isteyene önce uyarı atışı yapılacak. Geri gitmez de girmek isterse vurulup öldürülecek. Leşi de orada bırakılacak, masraf edilmeyecek. Bu millet ciğeri beş para etmezlere masraf etmeyecek artık.
TR içinde bir tane bile NATO ve ABD üssü kalmayacak. TR içinde bir tane bile terör örgütü kalmayacak. Mafya kalmayacak. Çete kalmayacak.
İşte rest...
Benimle yeniden restleşmek isteyenler varsa dünya üzerinde, işte saha...
Ya bu olacak, ya dünyanın şah damarını tıkamaya, bütün dengelerini eş zamanlı olarak yıkıp atmaya, en güçlü zan edilen devletleri bile tek kurşun atmadan paçavraya çevirmeye, yerlere sermeye devam edeceğim.
Benim vatanımda sömürmecilik, kara paracılık, cinsi sapıklık, adaletsizlik, örtülü işgal, yabancı askeri unsurlar, onları aratmayan ve şirket gibi görünen yabancı unsurlar hatta misyoner tarikatı bile kalmayacak.
Ya dünyanın bütün tarafları bu irademe boyun eğecek ya da yemin ederim ki ben dünyanın her yerini kan gölüne çevireceğim. Ceset tarlasına çevireceğim. Aç, yiyecek yaprak bile bulamayan yığınlara çevireceğim. En başta da ABD'yi, Avrupa'yı, İsrail'i, İngiltere'yi, Çin'i, Rusya'yı, İran'ı, Arap zan edilen piç kurularını krizlerden krizlere, felaketlerden felaketlere sürükleyeceğim.
O mahalli seçimler de yapılmayacak. Yapılmayacağı hemen şimdi duyurulacak. O hukuki operasyonlar bütün sözde cemaatlere, tarikatlara yapılacak. Gayr-i müslim tarikatlarına da misyoner tarikatlarına da yapılacak. En başta da FETÖ ile Adnan Oktar suç örgütüne yapılacak. Şekilden ibaret de yapılmayacak. Hukukun gereği ne ise, her safhada o yapılacak. Benim vatanımdan insanlık düşmanlarına, masonlara, Yahudilere, Ermenilere, küresel çetenin unsurlarına bir kuruş çıkmayacak, akmayacak.
TR gerçek bir hukuk devleti olacak. Kan, terör, yağma, sömürme, dolandırıcılık, haksızlık, zulüm, acı, açlık, cahillik, gözyaşı, her sorun yok edilecek. Bunun için öncelikle Adıtürkçülük denilen lanetli sistem, demokratik cumhuriyet denilen sömürmecilik ve cahillik sistemi yok edilecek.
Hala kaldıysa "Bunları yapmana izin vermeyiz" diyenler, çıksınlar karşıma, İstanbul burada...
Yine aynını yaparım. Gülle, dikenle, fidanla da oyalanmam. Asıl tarafları uzaktan uzağa bile boğmaya devam ederim.
Suriye'ye bile, Irak'a bile kapsamlı kara ve hava operasyonları yapmayacak. Masraf edilmeyecek ve operasyon görüntüsü altında kara para işleri yapılmayacak.
Çokça zaruret olmuşsa, birkaç top, roket vb atışları ile, İHA atışları ile TR karşılık verecek. Gelen gelsin, herkesi sınırında karşılayacak. Sınırlarından içeriye, izin vermediği kuş bile girmeyecek. Sözde sığınmacılar 15 milyon mu, 20 milyon mu, kaç kişi ise, sözde vatandaş yapılmışları bile hatta sözde mülk satın alarak vatandaş olmuşları bile toptan, kısacık süreç içinde kovulacak. Hemen sonra TR sınırları eskiden olduğu gibi mayınla döşenmiş arazi olacak. Üstüne, gerekli aralıklarla gözetleme kuleleri, gelişmiş kamera sistemleri vs ile donatılacak. İzinsiz şekilde sınırlarımızdan içeri girmek isteyene önce uyarı atışı yapılacak. Geri gitmez de girmek isterse vurulup öldürülecek. Leşi de orada bırakılacak, masraf edilmeyecek. Bu millet ciğeri beş para etmezlere masraf etmeyecek artık.
TR içinde bir tane bile NATO ve ABD üssü kalmayacak. TR içinde bir tane bile terör örgütü kalmayacak. Mafya kalmayacak. Çete kalmayacak.
İşte rest...
Benimle yeniden restleşmek isteyenler varsa dünya üzerinde, işte saha...
Ya bu olacak, ya dünyanın şah damarını tıkamaya, bütün dengelerini eş zamanlı olarak yıkıp atmaya, en güçlü zan edilen devletleri bile tek kurşun atmadan paçavraya çevirmeye, yerlere sermeye devam edeceğim.
Benim vatanımda sömürmecilik, kara paracılık, cinsi sapıklık, adaletsizlik, örtülü işgal, yabancı askeri unsurlar, onları aratmayan ve şirket gibi görünen yabancı unsurlar hatta misyoner tarikatı bile kalmayacak.
Ya dünyanın bütün tarafları bu irademe boyun eğecek ya da yemin ederim ki ben dünyanın her yerini kan gölüne çevireceğim. Ceset tarlasına çevireceğim. Aç, yiyecek yaprak bile bulamayan yığınlara çevireceğim. En başta da ABD'yi, Avrupa'yı, İsrail'i, İngiltere'yi, Çin'i, Rusya'yı, İran'ı, Arap zan edilen piç kurularını krizlerden krizlere, felaketlerden felaketlere sürükleyeceğim.
O mahalli seçimler de yapılmayacak. Yapılmayacağı hemen şimdi duyurulacak. O hukuki operasyonlar bütün sözde cemaatlere, tarikatlara yapılacak. Gayr-i müslim tarikatlarına da misyoner tarikatlarına da yapılacak. En başta da FETÖ ile Adnan Oktar suç örgütüne yapılacak. Şekilden ibaret de yapılmayacak. Hukukun gereği ne ise, her safhada o yapılacak. Benim vatanımdan insanlık düşmanlarına, masonlara, Yahudilere, Ermenilere, küresel çetenin unsurlarına bir kuruş çıkmayacak, akmayacak.
TR gerçek bir hukuk devleti olacak. Kan, terör, yağma, sömürme, dolandırıcılık, haksızlık, zulüm, acı, açlık, cahillik, gözyaşı, her sorun yok edilecek. Bunun için öncelikle Adıtürkçülük denilen lanetli sistem, demokratik cumhuriyet denilen sömürmecilik ve cahillik sistemi yok edilecek.
Hala kaldıysa "Bunları yapmana izin vermeyiz" diyenler, çıksınlar karşıma, İstanbul burada...
Yine aynını yaparım. Gülle, dikenle, fidanla da oyalanmam. Asıl tarafları uzaktan uzağa bile boğmaya devam ederim.
Hiçbir kararımda değişiklik yok. Hiçbir hususta geri adım atmıyorum. Afrika'dan bile çıkın. O hususta bile kararım aynı.
Bu lanetli dünya bütünüyle bir temizlik operasyonundan geçmeden, milyarlarca insan suretli canavar temizlenmeden bu dünyada kimseye huzur da yok, iş de yok, imalat da yok, satış da yok, enerji de yok, yakıt da yok, gıda da yok, para da yok.
Aylardır karşımda çok adice restleşildi. Bütün bunların hesabını en sert şekilde sormaya, küstahlıklara en ağır karşılıkları vermeye devam ediyorum ve yıllarca da devam edeceğim.
"Yeter mfs, dur artık. Af et artık" çığlıklarını dünyanın her yerinden duyacağım. Bütün şeytanlaşmış milletlerinden ve başlarındaki o alçak kere alçak idarecilerinden duyacağım. "Hayır... Size peygamberler misali, senelerce mühlet verdim. Bu süre boyunca yüzlerce kere nasihat ettim. Defalarca canınızı da yaktım, gücümü de gösterdim. İbretlik hadiseler bile umurunuzda olmadı. Kibrinizden, şeytanlığınızdan, pisliğinizden, adiliğinizden, düşmanlığınızdan, tuzaklarınızdan, küstahlığınızdan başka bir şey görmedim. Siz insan değilsiniz. Siz bu gezegende yaşamayı hak etmiyorsunuz" diyeceğim.
Sahte müttefiklerden de sıkıldım hatta iğrendim artık. Onların da canları cehenneme...
Bu lanetli dünya bütünüyle bir temizlik operasyonundan geçmeden, milyarlarca insan suretli canavar temizlenmeden bu dünyada kimseye huzur da yok, iş de yok, imalat da yok, satış da yok, enerji de yok, yakıt da yok, gıda da yok, para da yok.
Aylardır karşımda çok adice restleşildi. Bütün bunların hesabını en sert şekilde sormaya, küstahlıklara en ağır karşılıkları vermeye devam ediyorum ve yıllarca da devam edeceğim.
"Yeter mfs, dur artık. Af et artık" çığlıklarını dünyanın her yerinden duyacağım. Bütün şeytanlaşmış milletlerinden ve başlarındaki o alçak kere alçak idarecilerinden duyacağım. "Hayır... Size peygamberler misali, senelerce mühlet verdim. Bu süre boyunca yüzlerce kere nasihat ettim. Defalarca canınızı da yaktım, gücümü de gösterdim. İbretlik hadiseler bile umurunuzda olmadı. Kibrinizden, şeytanlığınızdan, pisliğinizden, adiliğinizden, düşmanlığınızdan, tuzaklarınızdan, küstahlığınızdan başka bir şey görmedim. Siz insan değilsiniz. Siz bu gezegende yaşamayı hak etmiyorsunuz" diyeceğim.
Sahte müttefiklerden de sıkıldım hatta iğrendim artık. Onların da canları cehenneme...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Kim kimdir
Fatih Karahan kim
Fatih Karahan'ın gelmesiyle bir şeyler düzelecek mi
Fatih Karahan kim
Fatih Karahan'ın gelmesiyle bir şeyler düzelecek mi
21 Cemâziyelevvel 1401 Cuma günü
Hicri yılın 5. ayı ve 139. günü
Gece yarısından sonra, sabah namazından önce...
Üsküdar'daki Zeynep Kamil doğum hastahanesinde...
Nerede imiş? Üsküdar'da, gerçek Mescid-i Aksa'nın olduğu yerde...
Hesapları doğru yapın.
Hicri yılın 5. ayı ve 139. günü
Gece yarısından sonra, sabah namazından önce...
Üsküdar'daki Zeynep Kamil doğum hastahanesinde...
Nerede imiş? Üsküdar'da, gerçek Mescid-i Aksa'nın olduğu yerde...
Hesapları doğru yapın.
Akademi Dergisi
İzlanda için üzülecek bir şey yok. Aralarındaki bir avuç azınlık dışında, geriye kalanlarının Pompei halkından farkları yok.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Güneybatı İzlanda'da üç ay içinde üçüncü kez bir yanardağ patladı.
Akademi Dergisi
Voice message
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Batak ABD'de San Francisco'da sıradan bir gün:
Hırsız, 49 iPhone'u çaldı ve bir polis arabasının yanından geçerek sakin bir şekilde Apple mağazasından çıktı.
Hırsız, 49 iPhone'u çaldı ve bir polis arabasının yanından geçerek sakin bir şekilde Apple mağazasından çıktı.
Akademi Dergisi
Voice message
Büyük bir mali kriz içinde olan Tesla'da işten çıkarmalar tartışılıyor
Batak elektrikli araç şirketi Tesla'nın hangi pozisyonların kesinlikle gerekli olduğu üzerinde kafa yorduğu bildiriliyor ve bu durum çalışanların otomobil üreticisinde işten çıkarmaların yakın olduğu yönündeki endişelerine yol açıyor.
Tanıdık insanlardan alıntı yapan Bloomberg Çarşamba günü, Tesla'nın ABD'li yöneticilerinden her bir astının işinin operasyon için "kritik" olup olmadığını değerlendirmesini istediğini ve personelin işten çıkarma olasılığı konusunda şaşkına döndüğünü bildirdi.
Şirketin 2023 sonu itibarıyla dünya çapında 140.000'den fazla çalışanı vardı.
Batak elektrikli araç şirketi Tesla'nın hangi pozisyonların kesinlikle gerekli olduğu üzerinde kafa yorduğu bildiriliyor ve bu durum çalışanların otomobil üreticisinde işten çıkarmaların yakın olduğu yönündeki endişelerine yol açıyor.
Tanıdık insanlardan alıntı yapan Bloomberg Çarşamba günü, Tesla'nın ABD'li yöneticilerinden her bir astının işinin operasyon için "kritik" olup olmadığını değerlendirmesini istediğini ve personelin işten çıkarma olasılığı konusunda şaşkına döndüğünü bildirdi.
Şirketin 2023 sonu itibarıyla dünya çapında 140.000'den fazla çalışanı vardı.
Akademi Dergisi
2009'da AKPKK'den 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde de CHPKK'den seçilen Lütfü Savaş'ın yeniden aday olması halktan tepki topladı CHPKK Genel Başkanı Özgür Özel, Lütfü Savaş’ı tekrar aday gösterdikleri gerekçesiyle Hatay’da protesto edildi.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Eski AKPKK'li son dönem CHPKK'li Lütfü Savaş haddi iyice aştı
Kendisini protesto eden vatandaşları provokatörlükle suçlayan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile gazeteci Deniz Zeyrek arasında canlı yayında gergin anlar yaşandı.
Deniz Zeyrek:
"Ben Hatay'ın her yerini dolaştım, sizden hep şikayet duydum.
Hataylılar için kendinizi yırtmanız gerekir, kendinizi parçalamanız lazım. Acılı insanları provokasyon yapmakla suçluyorsunuz."
Kendisini protesto eden vatandaşları provokatörlükle suçlayan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile gazeteci Deniz Zeyrek arasında canlı yayında gergin anlar yaşandı.
Deniz Zeyrek:
"Ben Hatay'ın her yerini dolaştım, sizden hep şikayet duydum.
Hataylılar için kendinizi yırtmanız gerekir, kendinizi parçalamanız lazım. Acılı insanları provokasyon yapmakla suçluyorsunuz."
Akademi Dergisi
Bu arada, artık açıkça yazmam gerekiyor. Evet, devasa orman yangınlarına sebep oluyoruz. İlahi takdir böyle ve buna uyuyoruz. Nükleer santraller de sırada...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şili'deki ölümcül orman yangınlarında yüzlerce kişi hala kayıp ve en az 130 kişi öldü.
Akademi Dergisi
Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşen eylemde öldürülen DHKP-C’li terörist Pınar Birkoç’un, 1 yıl önce cezaevinden çıktığı ve 'DEV-GENÇ'e röportaj verdiği tespit edildi.
Çağlayan’da meydana gelen terör saldırısı sonrası “Devrim şehitleri onurumuzdur” paylaşımı yapan TİP Çanakkale Milletvekili Adayı Doruk Ulaş Özdemir tutuklandı.
Akademi Dergisi
Vahşi Yunan kara paracılarıyla bağlantı atamamış olanlar varsa, hemen Ekrem İmamyan'a gitsinler. O aracı olur. Onun onlarla arası çok sıkı. Ciğer beş para etmez, olağan akışta on dakika bile memlekette mevzu olamayacak düşük mü düşük tiplerle bu memleket…
Devlet sistemi herkesi kaçakçı ve kanun tanımaz olmaya zorluyor
Dürüst olan herkes aşağılanıyor, horlanıyor, öteleniyor.
Bir sosyal medya kullanıcısı, gizli Ermeni ve gizli hristiyanlardan Ekrem İmamyan'ın "İstanbul'un 50 yıllık tapu sorununu çözdük, milletin hakkını hukukunu koruduk" sözlerine şöyle cevap verdi:
"Haha.. 78'de Çengelköy'e gelmiş adam. Kaçak 4 katlı apartman yapmış, imar izni yok. Altında 2 dükkan. 3 daire kirada. 3'ünde kendi ve oğlu oturuyor. Bir kiracısı benim. Tam 40 yıl sonra imar barışları, imar afları, işte böyle tapu sorunu çözen siyasiler sayesinde adamlar milyonluk oldu. Benim eve iki maaş giriyor, 10 yıl bankaya çalışcam. Yeni ekonomik koşullara ve fiyatlara bakınca ikinci ev hayal mesela. Neyse ki zamanında çılgınlık yapıp bir tane almışız. Şu anda üniversitede okuyan gençler belki hiç ev alamayacak. Ama benim Çengelköy'deki ev sahibim gibi uyanık birine ömür boyu kira verecekler. Niye? Ekrem gibi, x, gibi, y gibi siyasiler bir 5 yıl daha siyaset yapabilsin diye. Bu ülkede dürüst, namusluysan, it serseri çakal değilsen sürünmeye mahkumsun. Düşünün ki bir devlet namuslu ve ahlâklı vatandaşını cezalandırıyor. Namussuz ve çakalı ödüllendiriyor. Millete umut diye sattığınız Ekrem bu işte. Gerçi ülkenin vatandaşının ekseriyeti ahlâklı değil ki siyasisi ahlâklı olsun. Sonuçta o da içimizden çıkıyor. Nasıl yaşarsan öyle yönetilirsin."
Dürüst olan herkes aşağılanıyor, horlanıyor, öteleniyor.
Bir sosyal medya kullanıcısı, gizli Ermeni ve gizli hristiyanlardan Ekrem İmamyan'ın "İstanbul'un 50 yıllık tapu sorununu çözdük, milletin hakkını hukukunu koruduk" sözlerine şöyle cevap verdi:
"Haha.. 78'de Çengelköy'e gelmiş adam. Kaçak 4 katlı apartman yapmış, imar izni yok. Altında 2 dükkan. 3 daire kirada. 3'ünde kendi ve oğlu oturuyor. Bir kiracısı benim. Tam 40 yıl sonra imar barışları, imar afları, işte böyle tapu sorunu çözen siyasiler sayesinde adamlar milyonluk oldu. Benim eve iki maaş giriyor, 10 yıl bankaya çalışcam. Yeni ekonomik koşullara ve fiyatlara bakınca ikinci ev hayal mesela. Neyse ki zamanında çılgınlık yapıp bir tane almışız. Şu anda üniversitede okuyan gençler belki hiç ev alamayacak. Ama benim Çengelköy'deki ev sahibim gibi uyanık birine ömür boyu kira verecekler. Niye? Ekrem gibi, x, gibi, y gibi siyasiler bir 5 yıl daha siyaset yapabilsin diye. Bu ülkede dürüst, namusluysan, it serseri çakal değilsen sürünmeye mahkumsun. Düşünün ki bir devlet namuslu ve ahlâklı vatandaşını cezalandırıyor. Namussuz ve çakalı ödüllendiriyor. Millete umut diye sattığınız Ekrem bu işte. Gerçi ülkenin vatandaşının ekseriyeti ahlâklı değil ki siyasisi ahlâklı olsun. Sonuçta o da içimizden çıkıyor. Nasıl yaşarsan öyle yönetilirsin."
Akademi Dergisi
Voice message
Batak ABD'nin bütçe açığının 10 yılda 2.6 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor
‘Bütçe ve Ekonomik Görünüm: 2024-2034’ başlıklı raporunu yayımlayan CBO, 2023 mali yılında 1.7 trilyon dolar olan federal hükümetin bütçe açığının bu yıl 1.6 trilyon dolara gerilemesinin beklendiği bildirildi.
Bütçe açığının gelecek yıl ise 1.8 trilyon dolara çıkacağının tahmin edildiği belirtilen raporda, bütçe açığının 2034'te ise 2.6 trilyon dolara ulaşacağının öngörüldüğü aktarıldı.
ABD federal hükumetinin borcu Ocak 2022 sonunda 30 trilyon doların biraz üzerinde olurken, 15 Eylül'de borç 33 trilyon dolarla yeni bir rekora ulaştı.
‘Bütçe ve Ekonomik Görünüm: 2024-2034’ başlıklı raporunu yayımlayan CBO, 2023 mali yılında 1.7 trilyon dolar olan federal hükümetin bütçe açığının bu yıl 1.6 trilyon dolara gerilemesinin beklendiği bildirildi.
Bütçe açığının gelecek yıl ise 1.8 trilyon dolara çıkacağının tahmin edildiği belirtilen raporda, bütçe açığının 2034'te ise 2.6 trilyon dolara ulaşacağının öngörüldüğü aktarıldı.
ABD federal hükumetinin borcu Ocak 2022 sonunda 30 trilyon doların biraz üzerinde olurken, 15 Eylül'de borç 33 trilyon dolarla yeni bir rekora ulaştı.
Akademi Dergisi
Ekranlara oynama ve şov bittiğine göre, gerçeklere dönebiliriz. ABD'nin Irak ve Suriye'de yaptığı askeri operasyonlar tamamen hukuka aykırı. Tamamen işgal ve terör faaliyeti. ABD'nin de koalisyon denilen şeyin de böyle bir hakkı yok. ABD ve onun gibi sömürmeci…
Suriye’nin doğusundaki hırsız/karaparacı ABD'nin üssüne füze saldırısı düzenlendi
Suriye’nin doğusundaki Deyr ez-Zor bölgesinde yer alan Omar petrol yatağındaki ABD üssüne füze saldırısının düzenlendiği, üste birkaç patlamanın meydana geldiği belirtildi.
Yerel kaynaklar “Omar yatağındaki Amerikan üssüne dört füze atıldı. Üsten patlama sesleri duyuldu” ifadesini kullandı.
Kaynaklar, saldırının ardından Deyr ez-Zor semalarında bir ABD helikopterinin görüldüğünü söyledi.
Suriye’nin doğusundaki Deyr ez-Zor bölgesinde yer alan Omar petrol yatağındaki ABD üssüne füze saldırısının düzenlendiği, üste birkaç patlamanın meydana geldiği belirtildi.
Yerel kaynaklar “Omar yatağındaki Amerikan üssüne dört füze atıldı. Üsten patlama sesleri duyuldu” ifadesini kullandı.
Kaynaklar, saldırının ardından Deyr ez-Zor semalarında bir ABD helikopterinin görüldüğünü söyledi.
Akademi Dergisi
Bu doğru değil. 2001 krizi, şu andaki krizin yarısı kadar bile değildi. Her şeyin bir anda üç beş katı pahalanmasına, sonra kısa sürelerde yeniden yeniden büyük zamların gelmesine, çok yüksek sayıda imalatçının birkaç gün içinde batmasına, en temel ihtiyaç…
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
AKPKK'nin kalelerinden Konya bile pes etti
Seydişehir patetes üreticileri Konya Şeker ile Ekim ayında yapılan patetes kotaları anlaşmasının başka ilçelere kaydırılmasına tepki gösterdiler.
Çok sayıda traktör ile Seydibey Cips Fabrikası önüne giden Seydişehir'li patates üreticileri, İlçeye ayrılan patetes kotasının bir bölümün başka bir ilçeye aktarılmasının akla ve mantığa uymadığını , bu yapılan Seydişehir üreticisini yok sayma anlamına geldiğini belirttiler.
Kaynak: Toroslargazetesi
Seydişehir patetes üreticileri Konya Şeker ile Ekim ayında yapılan patetes kotaları anlaşmasının başka ilçelere kaydırılmasına tepki gösterdiler.
Çok sayıda traktör ile Seydibey Cips Fabrikası önüne giden Seydişehir'li patates üreticileri, İlçeye ayrılan patetes kotasının bir bölümün başka bir ilçeye aktarılmasının akla ve mantığa uymadığını , bu yapılan Seydişehir üreticisini yok sayma anlamına geldiğini belirttiler.
Kaynak: Toroslargazetesi
Akademi Dergisi
Netenyahu artık gitmeli. Daha fazla direnmesinin, kendi safında olanlara bile hiçbir faydası yok.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton:
"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gitmeli. Güvenilir bir lider değil. Sivilleri hedef alan saldırılar onun liderliğinde gerçekleşti. Eğer ateşkese engel oluyorsa mutlaka gitmeli."
"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gitmeli. Güvenilir bir lider değil. Sivilleri hedef alan saldırılar onun liderliğinde gerçekleşti. Eğer ateşkese engel oluyorsa mutlaka gitmeli."
Akademi Dergisi
AKPKK'nin kalelerinden Konya bile pes etti Seydişehir patetes üreticileri Konya Şeker ile Ekim ayında yapılan patetes kotaları anlaşmasının başka ilçelere kaydırılmasına tepki gösterdiler. Çok sayıda traktör ile Seydibey Cips Fabrikası önüne giden Seydişehir'li…
Devlet, hiçbir ziraat mahsulünün ekilmesine, yetiştirilmesine, biçilmesine, satılmasına kota uygulayamaz. Sadece tavsiye kararlar ilan edebilir. İsteyen çiftçiler o tavsiye kararlara uyar, isteyenler uymaz.
İsteyen tarlasında istediğini istediği zaman ekebilir. Yeter ki ektiği ve hasat ettiği o şey, kanunlara göre suç kabul edilen bir şey olmasın. Bundan ötesine devlet sınırlama getiremez, baskı bile oluşturamaz.
Mahsülü hasat eden çiftçi, onunla istediğini yapabilir. İsterse çok uygun fiyata toptan satar, isterse çok uygun fiyata perakende satar, isterse hepsini internet üzerinden parekende ve paketli satar, isterse hepsini yakar, isterse hepsini döker, isterse hepsini yurt dışına satar. Harp ve umumi kıtlık gibi haller oluşmadığı zamanlarda devlet çiftçinin mahsulüne ne yapacağına asla karışamaz. Hiçbir mahsül çeşidini belli başlı devlet kurumlarına ya da özel kuruluşlara yönlendiremez. Bu hususlarda da sadece tavsiye ve yönlendirme yapabilir. Her çiftçi hür iradesi ile hareket eder.
Devlet, olağan üstü hallerde, ziraatı ayağa kaldırmak bütün milletin yararına olduğu ve zaruri bir müdahale olduğu için çiftçilere teşvikler verebilir. Bunları sürekli ve düzenli verilen teşvikler veya maddi destekler veya faizsiz krediler haline asla getiremez. Bunu yapan devlet, diğer bütün sahalara/sektörlere de düzenli ve sürekli olarak aynı imkanları vermek zorunda olur.
Ziraat da baştan ayağa yeniden şekillendirilecek. Bütün hukuksuzluklar, keyfilikler uygulamadan kaldırılacak.
İsteyen tarlasında istediğini istediği zaman ekebilir. Yeter ki ektiği ve hasat ettiği o şey, kanunlara göre suç kabul edilen bir şey olmasın. Bundan ötesine devlet sınırlama getiremez, baskı bile oluşturamaz.
Mahsülü hasat eden çiftçi, onunla istediğini yapabilir. İsterse çok uygun fiyata toptan satar, isterse çok uygun fiyata perakende satar, isterse hepsini internet üzerinden parekende ve paketli satar, isterse hepsini yakar, isterse hepsini döker, isterse hepsini yurt dışına satar. Harp ve umumi kıtlık gibi haller oluşmadığı zamanlarda devlet çiftçinin mahsulüne ne yapacağına asla karışamaz. Hiçbir mahsül çeşidini belli başlı devlet kurumlarına ya da özel kuruluşlara yönlendiremez. Bu hususlarda da sadece tavsiye ve yönlendirme yapabilir. Her çiftçi hür iradesi ile hareket eder.
Devlet, olağan üstü hallerde, ziraatı ayağa kaldırmak bütün milletin yararına olduğu ve zaruri bir müdahale olduğu için çiftçilere teşvikler verebilir. Bunları sürekli ve düzenli verilen teşvikler veya maddi destekler veya faizsiz krediler haline asla getiremez. Bunu yapan devlet, diğer bütün sahalara/sektörlere de düzenli ve sürekli olarak aynı imkanları vermek zorunda olur.
Ziraat da baştan ayağa yeniden şekillendirilecek. Bütün hukuksuzluklar, keyfilikler uygulamadan kaldırılacak.