Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.6K photos
25.6K videos
370 files
7.57K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Mevlid kandilinin halk arasında kutlanması 13. yüzyılda başladı.
Regaip gecesi, hazret-i peygamberimizin anne rahmine düştüğü gece (Recep ayının ilk cuma gecesi) olarak kabul edilir ama...
Akademi Dergisi
Regaip gecesi, hazret-i peygamberimizin anne rahmine düştüğü gece (Recep ayının ilk cuma gecesi) olarak kabul edilir ama...
12 rekatlık o meşhur namaz da uydurma...

Yani o geceye has bir namaz olduğu, çok faziletli olduğu yönündeki bilgiler hep uydurma...

Bu uydurma namaza dair bilgiler İhya-i Ulumiddin'de bile geçiyor olabilir ama yanlış. Yanlışlığı açıkça gözler önünde...

Günümüzde olduğu gibi, geçmişte de cahil ve samimiyetsiz sofiler/tarikatçılar, çok büyük fitneler çıkarttılar. Üstelik o zamanki münafık ve fitneci sofiler de "Biz ehl-i sünnet müslümanlarız" deyip duruyorlardı.
Aklen ve naklen ASILSIZDIR
Neresinden bakılırsa bakılsın, her dürüst insanın çıkacağı son aynı...

Kandiller yoktu, sonradan çıkartıldı. Kandiller, geçmişteki bazı müslüman toplulukların geleneklerinden başka bir şey değil. Üstelik, söz konusu geçmiş toplulukların neredeyse tamamı samimi, dürüst ve istikamette değildi.

Osmanlı da onun şeyhülislamları ya da "koca koca alimleri" denilen kişiler de bizim dini ölçümüz değiller. Dini hususlarda onlara tabi olmak mecburiyetimiz yok. Biz Kur'an ve sünnete tabiyiz.

Osmanlı alimleri ya da benzeri devletlerin alimleri, kandiller hususunda bunun aksine görüş beyan etmişlerse:

- Ya yanılmışlar
- Ya kasten aldatmışlar
- Ya da gerçeği söyleseler de tesir etmeyecekmiş, kimse dinlemeyecekmiş, gereksiz yere sıkıntı çekeceklermiş ve gerçeği o samimiyetsiz topluluklara anlatma gereği bile görmemişler. Bu tavrı, tarihi, siyasi, dini pek çok meselede ben de yapıyorum. Zamanı gelince gerçek yüzünü anlattığım ve zamanı geldikçe anlatacağım çok sayıda sarsıcı mesele var.
TR'de kadın cerrahların sayısı kontrollü şekilde azaltılacak. Yeni cerrahların sadece erkeklerden olması sağlanacak. Çünkü cerrahlık da kadınlara göre bir meslek değil. Bir erkek işi...

Birkaç istisna kadın cerrah bulunuyor olabilir ama genel olarak bakıldığında kadın cerrahlar, erkekler gibi bu işte kararlı, dikkatli ve marifetli değil. Bunun neticesi olarak çok sayıda hasta, kadın cerrahların elinde zarar gördü ve görmeye devam ediyor.

Kadınlar erkekler kadar sistematik değiller. Kriz yönetiminde de erkekler gibi değiller. Kadınların cerrah yapılması sadece hastalara değil, cerrah yapılan kadınlara da büyük bir haksızlık, kötülük ve eziyet.
Bütün Afrika'yı defterimden siliyorum. Ben artık Afrika'ya dost değilim, Afrika'ya karşı iyi niyetli de değilim.

Hiçbir şey olmaz o Afrika'dan ve sürünmeye, sömürülmeye, acılar içinde yaşamaya devam etsinler.
Trump işi hala gereksiz yere uzuyor. Trump'ı sahada görmek istemiyorum.
Honda çoktan battı, iflas etti. Boş yere uzatıyorlar, zorluyorlar. İmalat sistemleri de bozuk, çalışanları da aşırı şekilde sinyale giriyor. Honda'nın da ayakta tutulması imkansız.

Dünyada çok sayıda araba imalatçısı şirket aynı halde hatta uçak imalatçısı şirketler de öyle...

Sivil yolcu uçakları teslimatı için verilen sözleri asla tutamazlar. Oradan buradan ayrı ayrı onlarca, yüzlerce uçak siparişleri alarak, akan paralarla açıkları kapatmaya, faaliyette imiş gibi görünmeye çabalıyorlar. O uçak şirketlerinden uçak sipariş etmek, karanlığa kurşun sıkmak demek.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Acaba?

Arjantin Devlet Başkanı Milei, Kudüs'te bulunan Ağlama Duvarı ziyareti sırasında ağlayarak yanındaki hahama sarılmış.

Acaba kameralar olmasa o anlarda neler dökülürdü dilinden...

Tahmin edeyim:

- Kendimizi Yahudi zan ediyorduk ama genleri bozuk Çingene çıktık. Seçilmiş ve üstün ırk olduğumuza inanıyorduk, diğer bütün ırklara "goyim" diyorduk ama asıl "goyim" biz çıktık. Elimizdeki Tevrat gibi, şu Kudüs şehri bile sahte çıktı... Bu dibinde ağladığım ağlama duvarının bile gerçek Süleyman mabedi ile alakası olamayacağı kesinleşti. Kısa süre sonra dünyanın her yerindeki çoçuklar bile konuşacak bu gerçekleri... İblis babamıza uyduk da dünya insanlığını ayakta uyutuyoruz diye biliyorduk, meğer İblis en başta bizi kafalıyor, bizi elinde oynatıyormuş. Şimdi biz bu kadar büyük bir şoku nasıl yaşayacağız, nasıl atlatacağız, ne yöne gideceğiz, ne yapacağız. Çok çaresizim, çıkış yolları bulamadım. Sonunda buraya geldim ağlamak, içimi dökmek için. Zaten şu dünyanın haline bakın, bizler dünyanın her yerinde ifşa olduk. Her pis işimiz de yıkıcı darbeler aldı, almaya da devam ediyor. Parasız da kaldık. Dünyanın kanallarından, boğazlarından gemilerimiz bile geçmiyor. Bu kadar rezil haldeyiz. Güya dünyanın hakimleriydik. Her şey bir yana, bir de yerin altındaki şehirlerinde gizlice yaşayan cins cins uzaylı insanların ellerinde oyuncak olmuşuz. Onlar da bizi iyi kafalamışlar. Oyy ben öleyim artık tutmayın beni... Aranızdan biri vursun beni...
Şu adını koyduğumun dünyasında, şaşardım, başka bir sonuç çıksaydı karşıma...

Afrika'nın tamamını boşaltın. Japonya'dan ve Amerika kıtasından bile yüzlerce kat daha beter olacak. Orada ölüm tornadoları/süreçleri esecek.

Kolera, veba, Aids, gizemli hastalık, X virüsü, maymun virüsü, kızamık dahil her şey diyecekler ama şimdiden yazıyorum ki hepsi aslında metafizik sinyalden ölecekler.

Aynı zaman dilimi içinde yangınlar, fırtınalar, kasırgalar, bitmeyen kazalar, cinayetler, intiharlar, her şey olacak. Afrika'nın üzerinde askeri uçakları geçtim, gıda taşıyan sivil kargo uçaklarının, sivil yolcu uçaklarının uçmasını bile yasakladım. Afrika kıtasının herhangi bir yerine herhangi bir deniz aracının gitmesini de yasakladım. Afrika kıtasının bütün hava ve deniz limanlarının kullanılmasını da yasakladım.

Kurulu, işleyen hiçbir şey, hiçbir sistem kalmayacak Afrika kıtasında... Yerin altındaki maden tesislerine ve çalışanlarına kadar, maden araçlarına ve cihazlarına kadar, elektrik ve su kaynaklarına kadar her şey en ağır şekide sinyale girecek.

Bir lokma ekmeğe, avlanıp yenilecek bir hayvana muhtaç kalacaklar. Yemek için kuru yaprak bile bulamayacaklar. Ormanları bile yana yana bitecek. Hatta açıkça yanmadan, metafizik sinyalle sönüp kuruyacak bitki ötürüsü ve kırıp geçeceğim Afrikayı... Suudi Amerika benzeri olacak. Yaşanabilir pek bir yeri kalmayacak. Sonra Afrika kıtasında araziyi de geriye kalan bir avuç insanın genlerini de düzelteceğim.

Ben yazdım, sonra "Mfs dememişti" demeyin. Bütün bunların yaşanacağı süreç şu an itibariyle başladı. Herkes canını, parasını/sermayesini, şirketini, çalışanlarını, teknik imkanlarını, uçaklarını, gemilerini, her şeyini Afrika kıtasından uzak tutsun.
Akademi Dergisi
Yakınlarını anmak isteyen Hatay halkı, yürüyüşü engellemek için kurulan polis barikatlarını yıktı: "Unutmak yok, affetmek yok!"
"Had bildirmek değil, haddinizi bilmek zorundasınız!”

Gökhan Zan: “İktidarıyla, muhalefetiyle, herkesin Hatay ve tüm şehirlerimizdeki depremzedelere bir özür borcu vardır."
Akademi Dergisi
Kim oldukları bilinen bazı kalın kafalılar kabullenmek istemese de ben tekrar yazıyorum... Dünya üzerinde bu cinsi sapıklık, bu kara para nizamı devam ettikçe ben dünyanın şah damarını tıkamaya devam edeceğim. Hiç kimse enerji işlerinde de kara para işlerinde…
Kızıl denizde askeri gemiler bile duramıyor. Bir İngiliz askeri gemisi daha oyun dışına alındı.

İngiltere’nin Kızıldeniz'de nakliyeyi korumak iddiası için bölgede bulunan HMS Diamond görevden çekilmek zorunda kaldı

Bölgeyi, bakım ve onarım ikmal sebebiyle terk eden gemiler kervanına İngiltere kraliyet donanması gemisi de katıldı.

HMS Diamond, Aralık ayında bölgedeki ticari gemiciliği korumaya yönelik uluslararası bir görev gücü olan Prosperity Guardian Operasyonu'na katılmıştı ve Kızıldeniz'in 'yüksek tehdit bölgesinde' neredeyse sürekli varlığını sürdürüyordu.

Batak ABD liderliğindeki Prosperity Guardian (Refah Muhafızı) Operasyonu, ankebut ağı için hayati önem taşıyan deniz yollarını kullanan gemi taşımacılığını korumayı amaçlıyor.

Kraliyet Donanması savaş gemisi HMS Richmond, Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünü sağlamak için HMS Diamond'ın görevini devraldığı belirtildi.
Akademi Dergisi
2024 yılını, 'Çingene temizliği' yılı ilan ediyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Endonezya'da seller durmak bilmiyor

Şiddetli yağmurların ardından meydana gelen ciddi seller, Endonezya'nın Orta Java kentindeki Grobogan Regency'i olumsuz etkiledi

Düzinelerce ev etkilendi ve birçok nahiyede çok sayıda pirinç tarlası hasar gördü.