Akademi Dergisi
2.14K subscribers
60.7K photos
25.8K videos
370 files
7.58K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
- S.a. hocam hayırlı sabahlar

Rüyamın dikkatimi çeken kısmını yazmak istedim
Yurttan arkadaşlar ile bir hocamıza gidiyoruz beni özellikle çağırmış karlı bir gün yolu gösteren arkadaşın kucağında çocuğu var o soğukta topuklu beyaz açık ayakkabı giymiş sokağa girince evi bulmakta zorlanıyoruz içeri girdiğimizde hocam neden yurtlara gitmediğmi soruyor önce hep yuvarlak cevaplar veriyorum şahsi sorunlarım , bunalımdayım gibi sonra gerçekleri kaldıramazsınız diyorum

Önce verilen hisse kurbanlar kesilmiyor dedim güldüler dalga geçer gibi bunu bir kaç defa tekrarladım ciddi bir şekilde

Sonra
Üstazımız 16 eylül 1959 da vefat etmedi
Abı hayat içti hala hayatta
Evlenmedi
Kemal kaçar Eskişehirli kripto yahudi
A.arif vatikana gidip gelen ortodoks diye saydım ama konuşmakta çok zorlandım

Ben böyle konuşmam biliyorsunuz ama şeytanın gerçekleri anlatmıyayım diye yaptığı büyülerden bu kadarcık etkilendim konuşmakta güçlük yaşıyorum dedim

Tüm bunlar ourken biri kafasını hep eğik tuttu hiç tepki vermedi meğer her şeyi biliyomuş ve bana büyü yapıyormuş ona gülüyorum ve çarpıyorum bakalım sabaha çıkacakmı diyorum gittiğimiz ev sanki bir ahıra dönüştü her yer hayvan dışkısı zorla dışarı çıktık

= vas. Hayırlı sabahlar. Çok hayırlı bir rüya. Her cephede bozgun yaşadıkları, girdaba kapıldıkları gibi, bu cemaatler/tarikatlar meselesinde de çöküyorlar. Çok hayırlı gelişmeleri haber veriyor bu rüyan. Her gerçek meydana çıkacak. Büyü görmen gerçek manasına gelmiyor. Hile, aldatma demek o...

Hala hocaefendi ve hocahanım olarak bilinenler arasında çok sayıda kişi, geçmişte aslında gerçekte neler yaşandığını biliyorlar ve hile/aldatıcılık yapıyorlar. Biz gerçek müslümanları kandırıyorlar.

Böyle yaptıkları da meydana çıkacak. Alihan'dan aşağı doğru, idareci denilenler ve hatta hocaefendi ve hocahanım denilenlere kadar ifşa olacaklar ve tutuklu yargılanacaklar.
Akademi Dergisi
AKPKK'nin stepnesi Hüda-Par https://mfs.tv/?p=33976
Devletin ayarı iyice kaçtı

Hain, terörist, sahtekar olmayanlara meydan bile kalmadı.

HÜDAPAR, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na eski Hizbullah Şanlıurfa/Hilvan sorumlusu olarak bilinen Cemal Çınar'ı aday gösterdi.

Çınar’ın, Hilvan’da görevli imamken Hizbullahçı olmayan imamları bıçakla korkutup kaçırdığı iddia ediliyordu.
F-35 model uçak istemiyoruz. Bize paramızı geri verecekler. Çünkü F-16 da istemiyoruz.

Bunların ikisine de ihtiyacımız yok. F-35'in çöp bir proje olduğunu ilk zamanlardan itibaren tekrarla yazmıştım ve artık bu gerçeği bütün dünya gördü anladı. Bize çöp lazım değil.

F-16'ları ise çok kısa süre içinde kendimiz yapabiliriz. Kimseye paralarımızı kaptırmayacağız. Yunanistan denilen ve devletten bile sayılamayacak olan o şey neyi satın alıyorsa alsın. TR derhal karadan havaya savunma sistemleri ile donatılacak.

Hem çok ucuza gelecek bu sistemler hem de on binlerce uçak saldırıya geçse bile sınırlarımızdan içeriye bile geçemeyecekler. Çünkü bahsettiğim karadan havaya savunma sistemleri lazer, plasma ve türlü enerji silahları ile donatılmış olacak.

Yaptığım yayınlar sonrasında İngiltere ve İsrail bu tarzda hamleler denediler, ilerleme çabasına girdiler. TR bu teknolojinin de önderi olacak. TR'de bu silahları kolayca geliştirebilecek ve imal edebilecek beyinler var.

On-yirmi tane savaş uçağı parasına bütün ülkenin hava savunma sistemi (karadan havaya savunma sistemi) tesis edilebilir. Hatta bu sistem aynı anda denizlerden gelecek tehlikelerin de büyük kısmını bertaraf edebilir.

Bir yandan da F-16 seviyesinde bir gerçek savaş uçağını yerli ve milli imkanlarla kısa sürede yapabilecek vasıflarda bir ülkeyiz.

ABD bize F-22 Raptor verse bile satın almayacağız. ABD'ye ve benzeri sömürmeci ülkelere bir kuruş daha kaptırmayacağız.
Akademi Dergisi
F-35 model uçak istemiyoruz. Bize paramızı geri verecekler. Çünkü F-16 da istemiyoruz. Bunların ikisine de ihtiyacımız yok. F-35'in çöp bir proje olduğunu ilk zamanlardan itibaren tekrarla yazmıştım ve artık bu gerçeği bütün dünya gördü anladı. Bize çöp…
Bahsettiğim karadan havaya savunma sistemlerini sabit yapmak zorunda değiliz. Seyyar da yapılabiliyor. Düşman istihbarat alamadan, farkına varamadan bunların onlarcasının, yüzlercesinin konumları değiştirilebiliyor.

Bu silahlar askeri gemilere de sivil gemilere de yerleştirilebiliyor. Denizden havaya da çok faydalı şekilde kullanılabiliyor.

Hatta gelişmiş denizaltı gemileri yapılıyorsa, bu silahlar onlara da yerleştirilirse, düşman hava filolarının "ne zaman nereden meydana çıkacağı belli olmayan, çok ölümcül ve toptan yok edici silahlar" karşısında kalması kesinleşiyor.

İskan olmayan dağ zirvelerinde bu silahlar için korunaklı üsler yapılabiliyor. Bir sorun olsa da ağır bombardıman altında kalsa bu üsler, hiçbir şey olmuyor. Zarar, kayıp yaşanmıyor.

Bu sisteme geçen bir TR'nin, savunma maksadıyla uçak kullanmasına çok da gerek kalmıyor.

Mevcut teknoloji bunlara imkan veriyorken, TR'nin kendi beyinleri bunları kolayca yapabiliyorken hala masonlar, satanistler, yahudiler, TR'yi sömürmeye çabalıyor. Falan, filan ülke üzerinden faaliyet gösteren askeri sanayi şirketlerine para akıtmaya çabalıyorlar.
Akademi Dergisi
Barack Obama ve çetesi çoktandır bu günlere hazırlandılar ve bankaların içini iyice boşalttılar. Bunu önden haber vermiştim. Şimdiden sonra bile bu batışlardan çok büyük vurgun vurmanın yollarına da bakıyorlar. ABD halkı onların umurunda bile değil.
Batak ABD'nin balonu patlamak üzere

FED'in faiz oranında değişikliğe gitmemesi sonucu, batak ABD'nin borsaya kayıtlı şirketlerinin neredeyse tamamı borsada kayıplar yaşadı.
Kuzey Kore de tamaman çöküyor

South China Morning Post'un haberine göre Çin'in Jilin bölgesinde Kuzey Kore tarafından işletilen bir tekstil fabrikasında maaşlarının silah programına aktarıldığını öğrenen işçiler ayaklandı.

Çin'de Kuzey Kore'ye ait fabrikalarda çalışan işçiler,  uzun süredir maaşlarını alamıyor. Benzer eylemler yaşanabilir.
Akademi Dergisi
Yalan rüzgarı Liranın çöküşüne ve enflasyonun kontrolden çıkmasına ve ülkenin mali sahada da savrulmasına neden olan maliye siyaseti, kaldığı yerde devam ediyor. Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi Londra piyonlarının, tamamen gayr-i hukuki, gayr-meşru ve…
İmalatta bozulma 7. ayda da sürdü, üretim 6 ayın en düşük hızında

Aralık ayında 47,4 olan manşet PMI, Ocak'ta 49,2 ile son dört ayın en yüksek değerine ulaşarak faaliyet şartlarındaki bozulmanın hafiflediğine işaret etti. İstanbul Sanayi Odası (İSO) imalat PMI son dört ayın en yüksek değerine ulaşsa da üst üste yedinci ay 50 eşik değerin altında kaldı. Faaliyet şartlarında olumsuz seyrin hafiflemesiyle uyumlu bir şekilde, üretimdeki azalış son altı ayın en düşük hızında ölçüldü.

Ocak'ta girdi maliyetleri enflasyonu belirgin bir şekilde ivmelenerek geçen yılın Ağustos ayından bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti. Katılımcıların önemli bir bölümü asgari ücret artışının etkilerine işaret ederken hammadde maliyetlerindeki yükseliş ile liradaki değer kaybının da fiyat baskılarına katkı yaptığı belirtildi.

Bunun sonucu olarak, imalatçılar kendi satış fiyatlarını da belirgin bir hızda artırdı ve enflasyon son beş ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Aralıkta hafifçe kısalan tedarikçilerin teslim süreleri Ocak ayında uzama kaydetti. Bazı anket katılımcılarına göre teslimat sürelerindeki artış Kızıldeniz’deki gelişmelerin yol açtığı sevkiyat gecikmelerinden kaynaklandı.
Akademi Dergisi
Photo
Humeyni de bir sahte Mehdi projesiydi.

Açıkça Mehdilik ilan etmemiş olsa da asıl vazifesi gerçek Mehdi'nin yolunu kesmekti. Kesmek mümkün olmayacaksa, onun yükünü iyice zorlaştırmaktı. Süreci uzatmaktı.

İran gerçek Mehdi'ye kolayca ve samimiyetle tabi olmasın diye sözde İslami devrim gerçekleştirildi. Büyük bir orta oyunu daha oynandı. Çünkü İblis, gerçek Mehdi zuhur ettiği zaman İran'ın kolayca ona tabi olacağını biliyordu. Hatta sahih hadislerde de bu sarsıcı gerçek haber verildi.

Bu nedenle İblis, bütün orta doğuyu hatta dünyayı, Mehdi'ye inat şartlara getiriyorken, İran'ı da şekillendirdi.

Bu işte de İngiltere, İsrail, ABD öncelikle kullanıldı. İran'daki sözde İslami devrimi aslında bunlar yaptılar. İran içindeki gizli Ermeni/Çingene kuklaları daha çok kullandılar. Gizli Yahudiler ve gerçek dini ile ırkı ne olursa olsun mason olmuş kişiler de hep kullanıldı. Sözde İran devrimi aslında masonların eseri...

Durugörü ile gördükleri nedeniyle de 1979-1984 aralığında Mehdinin doğmasından ya da zuhur etmesinden endişe duyan Ankebut Ağı, böyle bir oyun da oynadı. İblis'in yönlendirmelerinden haberdar olmayan kısımları bile durugörü ya da onların deyişiyle "kehanet" ile bunu görmüşlerdi.

Merkeze CIA'yı alarak bu sözde İslami devrimi yaptılar. Çok paralar akıttılar, yüksek sayıda kişiyi fonladılar, beslediler. Umursamadan çok da kan akıttılar. Vahşice katliam yaptırdılar. Çok sayıda kadının ırzına da geçirttiler. Şeytani/satanistçe olan şeyleri kasten, isteyerek yaptırdılar. Bunlarla da İblis'e yaranmak istediler.

Bir yandan zaten petrol ve gaz dengelerini, kara para dengelerini, Türk dünyasını ortadan bölme dengelerini, İran denilen suni devletteki on milyonlarca Türk kökenli kişinin kontrolde tutulmasını, türlü dengeleri de gözettiler.

Defalarca TR'ye gelmesine mani olduğum İran lideri Reisi'nin, bu defa Londra'nın "Ne olursa olsun gideceksin" talimatı nedeniyle TR'ye gelmesini doğru yorumlayamayanlar, bu gibi gerçekleri de bilmeliler ki gelişmeleri doğru yorumlayabilsinler.

İran diye bir devlet de yok. Londra'nın, daha doğrusu İblis'in bölgemizdeki "fitne"si var. Şiilik de en başından beri İblis'in bir "fitne"si zaten... Zaten Şii aleminin başında da günümüzde büyük çoğunlukla gizli hristiyan ve gizli yahudi münafıklar, casuslar var.
Haydi konuya biraz daha devam edelim...

'Public enemy'

EN/TR tercümesi: halk düşmanı, düşman ülke, düşman ülke hükümeti,

Terminatör filminde, bu çocuğun kıyafetinin üzerindeki yazıda "halk düşmanı" yazıyor. Çünkü bir kısmı sahadaki gizli/derin bilgilerle, bir kısmı ise durugörüden elde edilen bilgilerle çekilen Terminatör filmindeki bu çocuk da Mehdi'yi temsil ediyor.
Sophia Stewart isimli bir kadın, durugörü ile yazdığı 1981 tarihli yayınlanmamış çizgi romanı ‘Üçüncü Göz'ün, 20. yüzyılın en popüler bilimkurgu serilerinden Matrix'in ve Terminator’ün temelini oluşturduğunu iddia ediyor.

Bu da bir yana, çok da mühim ve lazım değil bizim için...

Zaten geçen sene yaptığım bir paylaşımla, Matrix'in de Mehdi'ye dair bir film olduğunu, Neo karakterinin Mehdi'yi temsil ettiğini herkesin anlamasını sağladım ama hala anlayamayanlar varsa, dönüp bir daha baksınlar geçmişteki ilgili yayınlara...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
John Connor yani Mehdi...

"Bir cyborg suikastçısı olan Terminatör, insan direnişinin gelecekteki lideri John Connor'ın annesi Sarah Connor'ı öldürmek için 2029’dan 1984'e gönderilir.

Terminatörün görevi John Connor'ın doğmasını engellemek."

Hep olduğu ve filmlere bile yansıttıkları gibi, Mehdi'nin doğmasını bile engellemek istediler. Sadece, doğduktan sonra şartlarının çok çok ağır olmasını sağlamadılar. Öncelikleri Mehdi'nin annesini bile öldürmekti ki bu sayede Mehdi doğmayacaktı. Buna mani olamazlarsa, her şeye rağmen John Connor'ı yani Mehdi doğarsa, onu öldürmekti.
Akademi Dergisi
John Connor yani Mehdi... "Bir cyborg suikastçısı olan Terminatör, insan direnişinin gelecekteki lideri John Connor'ın annesi Sarah Connor'ı öldürmek için 2029’dan 1984'e gönderilir. Terminatörün görevi John Connor'ın doğmasını engellemek." Hep olduğu…
O halde değerlendirmeler şunlar;

- Cyborg dedikleri şeyler, biyonik robotlar mı? Biyonik robotlarla ve aşırı gelişmiş maske sistemleriyle yeryüzü devletlerini ve dünya insanlığını ayakta uyutan, yönlendiren, sömüren, asimile eden, dönüştüren uzaylı tarafları mı temsil ediyor Cyborglar? Dünya insanlığı aslında ne ile savaşıyor, masonlar ve Yahudilerle mi, yoksa dünyada gizlice yaşayan ve çok yüksek teknolojisi bulunan uzaylı türlerler mi?

Öyle ise Mehdi, savaşının büyük kısmını aslında dünya insanlarına karşı değil de yer altı gizli şehirlerinde yaşayan uzaylı insanlara karşı mı yapıyor?