İşte ondan sonra,
"Ey insanlar! Allah bu günden sonra cebbarların, zalimlerin, zorbaların, müslüman rolü oynayan münafıkların, iki yüzlülerin, sahtekarların, kafirlerin ve taraftarlarının gücünü kuvvetini, devletini, şevketini, izzetini, heybetini kesmiştir. Bundan sonra dünyada dinsiz, sahtekar, münafık kimse hakim olamayacaktır." kısmı yaşanacak.
Çünkü dünya genelinde Ankebut Ağı çok çok büyük oranda yok edilmiş, çökertilmiş, işlemez hale getirilmiş olacak. Geriye önde gelen liderlerinin öldürülmesi, Deccal'ın öldürülmesi gibi kısımlar kalacak. Bu kısımda hz Mehdi'nin yanında hz İsa da bulunacak. Çünkü Melhame-i Kübra'dan hemen sonra hz Mehdi, gerçek Kudüs olan İstanbul'u gerçekten fethedecek. Gerçek Mescid-i Aksa'yı meydana çıkartacak ve hz İsa da gerçek Mescid-i Aksa'ya inecek.
Mehdi'nin gerçek Mehdi olduğunu insanların bazıları Melhame-i Kübra sürecinde yaşananlardan sonra kabullenebilecekler. Bazıları hz İsa semadan indikten sonra... Bazıları ise hala umursamayıp kabul etmeyecekler.
Daha önce yayınlarda temas etmiştim. "Cebbarlar" denildiğinde her zaman uzaylı türler kastedilmiyor ama çok zaman onlar kastediliyor. Çünkü yeryüzündeki devletleri, milletleri şeytani nizama asıl zorlayanlar, dinsizliğe ve ahlaksızlığa asıl zorlayanlar, yerin üstünde düzenleme yapanlar, sistem kuranlar aslında onlar...
Ankebut Ağında Yahudiler de aslında basit piyonlar. Kendilerini seçkin, üstün zan eden, damardan kandırılan basit maşalar. Ankebut Ağının asıl beyni, merkezi, yerin üstünde değil, altında... İşte geleceği haber verilmiş olan çok sayıda Deccalden asıl Deccal olanı, o yer altındaki idare sisteminin lideri. Asıl Deccal, dünya insanlarından bir kişi değil.
"Ey insanlar! Allah bu günden sonra cebbarların, zalimlerin, zorbaların, müslüman rolü oynayan münafıkların, iki yüzlülerin, sahtekarların, kafirlerin ve taraftarlarının gücünü kuvvetini, devletini, şevketini, izzetini, heybetini kesmiştir. Bundan sonra dünyada dinsiz, sahtekar, münafık kimse hakim olamayacaktır." kısmı yaşanacak.
Çünkü dünya genelinde Ankebut Ağı çok çok büyük oranda yok edilmiş, çökertilmiş, işlemez hale getirilmiş olacak. Geriye önde gelen liderlerinin öldürülmesi, Deccal'ın öldürülmesi gibi kısımlar kalacak. Bu kısımda hz Mehdi'nin yanında hz İsa da bulunacak. Çünkü Melhame-i Kübra'dan hemen sonra hz Mehdi, gerçek Kudüs olan İstanbul'u gerçekten fethedecek. Gerçek Mescid-i Aksa'yı meydana çıkartacak ve hz İsa da gerçek Mescid-i Aksa'ya inecek.
Mehdi'nin gerçek Mehdi olduğunu insanların bazıları Melhame-i Kübra sürecinde yaşananlardan sonra kabullenebilecekler. Bazıları hz İsa semadan indikten sonra... Bazıları ise hala umursamayıp kabul etmeyecekler.
Daha önce yayınlarda temas etmiştim. "Cebbarlar" denildiğinde her zaman uzaylı türler kastedilmiyor ama çok zaman onlar kastediliyor. Çünkü yeryüzündeki devletleri, milletleri şeytani nizama asıl zorlayanlar, dinsizliğe ve ahlaksızlığa asıl zorlayanlar, yerin üstünde düzenleme yapanlar, sistem kuranlar aslında onlar...
Ankebut Ağında Yahudiler de aslında basit piyonlar. Kendilerini seçkin, üstün zan eden, damardan kandırılan basit maşalar. Ankebut Ağının asıl beyni, merkezi, yerin üstünde değil, altında... İşte geleceği haber verilmiş olan çok sayıda Deccalden asıl Deccal olanı, o yer altındaki idare sisteminin lideri. Asıl Deccal, dünya insanlarından bir kişi değil.
Akademi Dergisi
İşte ondan sonra, "Ey insanlar! Allah bu günden sonra cebbarların, zalimlerin, zorbaların, müslüman rolü oynayan münafıkların, iki yüzlülerin, sahtekarların, kafirlerin ve taraftarlarının gücünü kuvvetini, devletini, şevketini, izzetini, heybetini kesmiştir.…
Melhame-i Kübra çok kısa sürecek. Zan edildiği gibi uzun sürmeyecek. Kısa ama çok yıkıcı bir savaş süreci olacak.
Melhame-i Kübra'dan sonra Ankebut Ağı çok daha büyük hızla, yıldırım hızıyla dağılmaya başlayacak. O günlere kadar zor ayakta durabilmişken hatta ayakta duruyormuş rolü oynuyorken, o günden sonra dünyanın her yerinde eş zamanlı olarak çökecek, yıkılacak.
Hal böyle olunca, hz Mehdi Kudüs'ü yani İstanbul'u binlerce sene sonra küfrün idaresinden ve İblis'in elinden alabilmiş tek/ilk müslüman kişi olacak. İşte bu nedenle İstanbul'un fethi manevi/metafizik fetih olacak. Melhame-i Kübra'dan sonra, bir de İstanbul'un fethi için savaş yaşanmasına gerek kalmayacak. İstanbul gerçek bir Türk/İslam şehri olmaya başlayacak. Buna karşı koyabilecek kimseler kalmayacak.
Öyle ki kısa süre sonrasında Roma da binlerce sene sonra yeniden Türk/İslam şehri olacak. İstanbul hükumetinin gönderdiği ordular, Roma'yı, Vatikan'ı, zorlanmadan fethedecekler.
Vatikan gibi bir şer merkezi de son darbeleri alınca... Dünyayı şeytani nizama zorlayan, terör ve kara paracılık sistemini dünya genelinde işleten, insan ve organ kaçakçılığı da yapan, uyuşturucu kaçakçılığı da yapan, her yerde LGBT pisliğini de yayan, pislikleri sıralamakla baş edilmeyecek kadar çok olan Vatikan da tamamen ve açıkça çökertilince... Dünya insanlığı büyük bir nefes daha alacak.
Ta ki kadınlar, genç kızlar, çocuklar, bebekler, hayvanlar, bitki örtüsü bile derin nefesler alacaklar. Dünyanın manevi enerjisi büyük bir hızla iyileşmeye, düzelmeye başlayacak. Londra merkezli küresel şeytani çete, artık gezegen üzerinde şeytani nizamın hakim olmasını/kalmasını sağlayamayacak.
Melhame-i Kübra'dan sonra Ankebut Ağı çok daha büyük hızla, yıldırım hızıyla dağılmaya başlayacak. O günlere kadar zor ayakta durabilmişken hatta ayakta duruyormuş rolü oynuyorken, o günden sonra dünyanın her yerinde eş zamanlı olarak çökecek, yıkılacak.
Hal böyle olunca, hz Mehdi Kudüs'ü yani İstanbul'u binlerce sene sonra küfrün idaresinden ve İblis'in elinden alabilmiş tek/ilk müslüman kişi olacak. İşte bu nedenle İstanbul'un fethi manevi/metafizik fetih olacak. Melhame-i Kübra'dan sonra, bir de İstanbul'un fethi için savaş yaşanmasına gerek kalmayacak. İstanbul gerçek bir Türk/İslam şehri olmaya başlayacak. Buna karşı koyabilecek kimseler kalmayacak.
Öyle ki kısa süre sonrasında Roma da binlerce sene sonra yeniden Türk/İslam şehri olacak. İstanbul hükumetinin gönderdiği ordular, Roma'yı, Vatikan'ı, zorlanmadan fethedecekler.
Vatikan gibi bir şer merkezi de son darbeleri alınca... Dünyayı şeytani nizama zorlayan, terör ve kara paracılık sistemini dünya genelinde işleten, insan ve organ kaçakçılığı da yapan, uyuşturucu kaçakçılığı da yapan, her yerde LGBT pisliğini de yayan, pislikleri sıralamakla baş edilmeyecek kadar çok olan Vatikan da tamamen ve açıkça çökertilince... Dünya insanlığı büyük bir nefes daha alacak.
Ta ki kadınlar, genç kızlar, çocuklar, bebekler, hayvanlar, bitki örtüsü bile derin nefesler alacaklar. Dünyanın manevi enerjisi büyük bir hızla iyileşmeye, düzelmeye başlayacak. Londra merkezli küresel şeytani çete, artık gezegen üzerinde şeytani nizamın hakim olmasını/kalmasını sağlayamayacak.
"Hz Mehdi Mekke'de ortaya çıkacak" kısmı hatalı olabilir. Ya ben hata ediyorum ya da o bilgi/rivayet de hatalı. Hz Mehdi, medinede yani İstanbul'da ortaya çıkacak. Onun çıkışıyla birlikte İstanbul'un gerçek Kudüs olduğu da herkes tarafından duyulacak. Mekke ve Medine-i Münevvere şehirleri sönük kalacak ki bu hususta hadisler var.
Daha önce anlatmıştım. Gerçek Mescid-i Haram yani gerçek Ka'be şu anda gözler önünde değil.
Hz Mehdi onu da meydana çıkartacak. Onun da içine girebilecek. Koruma sistemlerine takılmayacak. Onun içindeki maddi ve manevi hazineleri eline alacak. Kendisi için ayrılmış maddi hazinelerin haricinde, orada manevi ilimler, deliller, kaynaklar, eserler, görüntüler, ses kayıtları bulacağını değerlendiriyorum. Bunların bir kısmını bütün insanlığa gösterecek, ilan edecek.
Belki de insanlık, Kur'an-ı Kerim'de ve hak/bozulmamış İncil'de, bozulmamış Tevrat ve Zebur'da bahsedilen peygamberlerin gerçek görüntülerini görecekler. Peygamberlerin yaşadıkları devirlere dair sesli ve görüntülü video kayıtlar meydana çıkacak. Belki de hak İncil ile hak Tevrat ve Zebur da gerçek Mescid-i Haram'ın içinde bulunacak ya da birer matbu kopyaları ya da dijital kopyaları orada bulunacak ve dünyaya ilan edilecek.
Bunun yapılması ile kimse İncil, Tevrat ya da Zebur ile amel etmeyecek. Çünkü Kur'an-ı Kerim, kendisinden önceki hak/ilahi kitapların hükümlerini sonlandırdı. Bu gerçeği de herkes görecek, anlayacak. Çünkü İncil'de peygamberimizden ve ona kitap verileceğinden zaten bahsedildi.
İşte bu videoda, hz Ali'nin sözleri aktarılmış. Hz Ali, hz Mehdinin Mescid-i Haram'a gireceğini, girmesine Allah'ın izin vereceğini, Mehdinin oradan/içinden hazineleri çıkartacağını söylemiş.
Şu anda meydanda olan Kabe gerçek Kabe olsa, zaten herkes girebiliyor. Girmesi o kadar zor bir iş değil. Üstelik bu güne kadar TR'deki siyasi liderlerden de Kabe'nin içine girenleri çok oldu. İçinden görüntüler de çekildi. İçinde hazine falan yok? Hatta internette aratın, Kabe'nin içine dair görüntüler ve ayrıca üç boyutlu ve birebir özelliklerde canlandırma görüntüleri var. Hz Ali'nin anlattığı Kabe, bize Kabe diye yutturulan şey/yer olamaz. Buna ihtimal yok.
Artık samimi müslümanların bu hususlarda silkelenip derhal kendilerine gelmeleri gerekiyor. Bunu yapmaları onlar üzerine farz üstüne farz... İblis'in tuzakları, oyunları, tiyatroları hızla yıkılmalı, bozulmalı. Peygamberimizin ve dört halifenin vefatından sonra, dinimiz organize bir faaliyetle, ezici bir güçle yok edilmek istendi. Allah'ın nuru söndürülmek istendi. Bunu Ankebut Ağının o devirdeki mensupları denedi. O aradaki kopma/kesinti devrinde çok tiyatrolar sergilendi. Çok tahrifat yapıldı. İslami meselelere dair yanlış bilgiler yayıldı. Uydurma hadisler "sahih" görülerek kaynaklara yazıldı. Bunun artık görmezden gelinebilmesi mümkün değil. Görmeli ve gereğini yapmalıyız.
Bu arada, ben daha önceki ilgili yayınları yaparken, hz Ali'nin bu sözleri söylediğini hiç bilmiyordum. Hiç duymamıştım ve okumamıştım. Bilmesem bile, başka başka çok yerden/konudan anlamış, birbirine bağlamış ve çözmüştüm meseleyi...
Biliyorsunuz, ben tek başıma bir mekanda kalıyorum ve kimse ile oturup istişare etme imkanına sahip değilim. Elektronik cihazları ve internet ortamını da güvenli bulmuyor ve bu kısımlarda kullanmıyorum. Bir yandan da bir günde bile onlarca meseleyle ilgilenmek zorunda kalıyor, hiçbir şeye yeteri kadar vakit ayıramıyorum.
Nefsimi hiç araya katmadan, büyük bir samimiyetle, ulaşabildiğim gerçekleri yazıyor, anlatıyorum. Yerli yabancı herkesin bu konuları araştırmasını, tartışmasını istiyor ve bekliyorum.
Bunu ihlasla yapıyorum. Kimsenin kınamasından, dışlamasından, tehdidinden, iftirasından, karalamasından, deli demesinden, uçmuş demesinden çekinmiyorum. Evet ben sık sık siyasetle tavırler sergilemek, saha dengelerini ve insanların fıtratını/yapısını gözetmek ve bazı gerçekleri söylememek zorundayım ama vakti gelmiş hiçbir gerçeği gizli tutmuyorum. Vakti gelmişse, kıyamet kopartacaksa bile umrumda olmaz, hiçbir şeyden de çekinmem, bana ne denileceğini de umursamam ve söylerim, yazarım o bilgiyi...
Hz Mehdi onu da meydana çıkartacak. Onun da içine girebilecek. Koruma sistemlerine takılmayacak. Onun içindeki maddi ve manevi hazineleri eline alacak. Kendisi için ayrılmış maddi hazinelerin haricinde, orada manevi ilimler, deliller, kaynaklar, eserler, görüntüler, ses kayıtları bulacağını değerlendiriyorum. Bunların bir kısmını bütün insanlığa gösterecek, ilan edecek.
Belki de insanlık, Kur'an-ı Kerim'de ve hak/bozulmamış İncil'de, bozulmamış Tevrat ve Zebur'da bahsedilen peygamberlerin gerçek görüntülerini görecekler. Peygamberlerin yaşadıkları devirlere dair sesli ve görüntülü video kayıtlar meydana çıkacak. Belki de hak İncil ile hak Tevrat ve Zebur da gerçek Mescid-i Haram'ın içinde bulunacak ya da birer matbu kopyaları ya da dijital kopyaları orada bulunacak ve dünyaya ilan edilecek.
Bunun yapılması ile kimse İncil, Tevrat ya da Zebur ile amel etmeyecek. Çünkü Kur'an-ı Kerim, kendisinden önceki hak/ilahi kitapların hükümlerini sonlandırdı. Bu gerçeği de herkes görecek, anlayacak. Çünkü İncil'de peygamberimizden ve ona kitap verileceğinden zaten bahsedildi.
İşte bu videoda, hz Ali'nin sözleri aktarılmış. Hz Ali, hz Mehdinin Mescid-i Haram'a gireceğini, girmesine Allah'ın izin vereceğini, Mehdinin oradan/içinden hazineleri çıkartacağını söylemiş.
Şu anda meydanda olan Kabe gerçek Kabe olsa, zaten herkes girebiliyor. Girmesi o kadar zor bir iş değil. Üstelik bu güne kadar TR'deki siyasi liderlerden de Kabe'nin içine girenleri çok oldu. İçinden görüntüler de çekildi. İçinde hazine falan yok? Hatta internette aratın, Kabe'nin içine dair görüntüler ve ayrıca üç boyutlu ve birebir özelliklerde canlandırma görüntüleri var. Hz Ali'nin anlattığı Kabe, bize Kabe diye yutturulan şey/yer olamaz. Buna ihtimal yok.
Artık samimi müslümanların bu hususlarda silkelenip derhal kendilerine gelmeleri gerekiyor. Bunu yapmaları onlar üzerine farz üstüne farz... İblis'in tuzakları, oyunları, tiyatroları hızla yıkılmalı, bozulmalı. Peygamberimizin ve dört halifenin vefatından sonra, dinimiz organize bir faaliyetle, ezici bir güçle yok edilmek istendi. Allah'ın nuru söndürülmek istendi. Bunu Ankebut Ağının o devirdeki mensupları denedi. O aradaki kopma/kesinti devrinde çok tiyatrolar sergilendi. Çok tahrifat yapıldı. İslami meselelere dair yanlış bilgiler yayıldı. Uydurma hadisler "sahih" görülerek kaynaklara yazıldı. Bunun artık görmezden gelinebilmesi mümkün değil. Görmeli ve gereğini yapmalıyız.
Bu arada, ben daha önceki ilgili yayınları yaparken, hz Ali'nin bu sözleri söylediğini hiç bilmiyordum. Hiç duymamıştım ve okumamıştım. Bilmesem bile, başka başka çok yerden/konudan anlamış, birbirine bağlamış ve çözmüştüm meseleyi...
Biliyorsunuz, ben tek başıma bir mekanda kalıyorum ve kimse ile oturup istişare etme imkanına sahip değilim. Elektronik cihazları ve internet ortamını da güvenli bulmuyor ve bu kısımlarda kullanmıyorum. Bir yandan da bir günde bile onlarca meseleyle ilgilenmek zorunda kalıyor, hiçbir şeye yeteri kadar vakit ayıramıyorum.
Nefsimi hiç araya katmadan, büyük bir samimiyetle, ulaşabildiğim gerçekleri yazıyor, anlatıyorum. Yerli yabancı herkesin bu konuları araştırmasını, tartışmasını istiyor ve bekliyorum.
Bunu ihlasla yapıyorum. Kimsenin kınamasından, dışlamasından, tehdidinden, iftirasından, karalamasından, deli demesinden, uçmuş demesinden çekinmiyorum. Evet ben sık sık siyasetle tavırler sergilemek, saha dengelerini ve insanların fıtratını/yapısını gözetmek ve bazı gerçekleri söylememek zorundayım ama vakti gelmiş hiçbir gerçeği gizli tutmuyorum. Vakti gelmişse, kıyamet kopartacaksa bile umrumda olmaz, hiçbir şeyden de çekinmem, bana ne denileceğini de umursamam ve söylerim, yazarım o bilgiyi...
Akademi Dergisi
Hindistan'da gerilme iyice arttı. Beklenen kırılmalar ve yere batmalar yaşanırsa, pek çok ülkeyi peş peşe yıkan çok çok şiddetli deprem silsilesine sebep olacaktır. Hindistan'ın pek çok kısmı mahvolduktan sonra, Pakistan'da, Afganistan'da, İran'da, Irak'ta…
Azerbaycan'da 5,6 şiddetinde deprem meydana geldi.
hayırlı sabahlar hocam.
Rüyamda recep tayyibi gördüm. Bi kalabalığın arasına geldi. Etrafında adamları vardı. Bulundugumuz yer topraktı. Sandalye getirdiler birine oturdu diğerine ayaklarını uzattı. Suratı çok perişan vaziyetteydi. Ayakları o kadar çok ağrıyordu ki nerdeyse ağlayacaktı. Sonra defter yada kitap gibi bişey çıktı piyasaya. Onu bn çaktırmadan alıp üzerine kısa bir not yazdım. Sonra o kitabı tayyibe okumaya başladı birisi. Benim notumu görünce bana baktı. Onu okursa tayyib çıldıracakmış da bana sen buraya nasıl böyle bir şey yazarsın dermiş gibi baktı. Bnde alaycı bir tavırla yoo onu bn yazmadımki diyordum. Çok rahat bir haldeydim
Rüyamda recep tayyibi gördüm. Bi kalabalığın arasına geldi. Etrafında adamları vardı. Bulundugumuz yer topraktı. Sandalye getirdiler birine oturdu diğerine ayaklarını uzattı. Suratı çok perişan vaziyetteydi. Ayakları o kadar çok ağrıyordu ki nerdeyse ağlayacaktı. Sonra defter yada kitap gibi bişey çıktı piyasaya. Onu bn çaktırmadan alıp üzerine kısa bir not yazdım. Sonra o kitabı tayyibe okumaya başladı birisi. Benim notumu görünce bana baktı. Onu okursa tayyib çıldıracakmış da bana sen buraya nasıl böyle bir şey yazarsın dermiş gibi baktı. Bnde alaycı bir tavırla yoo onu bn yazmadımki diyordum. Çok rahat bir haldeydim
- hocam siz ona daha öncede defalarca fırsatlar verdiniz ama hicbir zaman samimi bir duruş sergilemedi.
- hatta 2019 2020 yılinda askerdeyken çok iyi hatirliyorum akademide bazı rüyalarinizi paylasmistiniz. tayyibin üzerine çok gitmistinis onu çikiş yolu göstermistiniz.
- bu olaylar yasaniyorken askeriyenin icindeki gazinoya gittim. o esnada icerde kimse yoktu tv de de canlı yayinda tayyip konusuyordu. sizi ima ederek " biz ne oldugu belli olmayan bazı kalemşörlerin lafiyla hareket etmeyiz tarzinda biseyler söyledi. ardından " siz zaten bu milletin menfaatine rüya görmezsiniz dedi. o lafları size söyledi. bnce ondan hicbirsey olmaz
- çok sagolun hocam. Allah razı olsun
- hatta 2019 2020 yılinda askerdeyken çok iyi hatirliyorum akademide bazı rüyalarinizi paylasmistiniz. tayyibin üzerine çok gitmistinis onu çikiş yolu göstermistiniz.
- bu olaylar yasaniyorken askeriyenin icindeki gazinoya gittim. o esnada icerde kimse yoktu tv de de canlı yayinda tayyip konusuyordu. sizi ima ederek " biz ne oldugu belli olmayan bazı kalemşörlerin lafiyla hareket etmeyiz tarzinda biseyler söyledi. ardından " siz zaten bu milletin menfaatine rüya görmezsiniz dedi. o lafları size söyledi. bnce ondan hicbirsey olmaz
- çok sagolun hocam. Allah razı olsun
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
hayırlı sabahlar
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Ben Abdullah Gül ile çetesini ezdikçe bu, Tayyip e ve çetesine yarıyor
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
altı aydan uzun bir süre sonra kaçak sarayda cb gibi davranmaya başlayacak.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
İster istemez ona bu imkanı sağlamış oluyorum.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Sandalyeye oturması, ayaklarını uzatması ve ağlayacak gibi olması, onun için hep hayırlı gelişmeler.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Yani onun lehine olan gelişmeler. Mekana kurulacak, rahat edecek, sözünü geçirecek, sevinçten ağlayacak gibi olacak. Çok sevinecek.