Balonun sibop kısmında uzatılmış bir hortum olacak. O hortum, halatlardan biri ile karaya indirilmiş olacak. Bu balonun gazı dolduruldukça havalanmaya başlayacak ama sibop kısmı, hortum sayesinde hem yer seviyesinde kalacak.

Bu sayede, bu balonun bir gün gazını tahliye etmek ya da takviye etmek gerekirse, yükseklik sağlayan araçlara, özel merdivenlere, sehpalara ihtiyaç kalmayacak. Her şey baştan kolaylaştırılacak.

Balonun üst kısmı düz olmayacak. Şu ekmek çiziminde olduğu gibi, balonun üst kısmı oval olacak. Üstten basık yani yüksek olmayan bir yarım küre gibi olacak.

Bu sayede üzerinde toz taneleri tutmayacak, ağırlık oluşturmayacak. Üzerinde su birikmeyecek.

Balonun üst kısmında güneş enerjisi paneli (GEP) olacak. Zaten kumaş şeklinde, buruşturulabilen GEP'ler çoktandır var ve giderek daha uzun ömürlü olanları geliştirildi.

Bu balonlar sayesinde çölün ortasında geniş alanları çok kolayca, kısa sürede, nispeten düşük maliyetle gölgelendirmiş olacağız. Gün boyunca bu balonlar, güneşin yakıcı ışınlarını ve sıcağını altlarına geçirmeyecekler.

Lakin bu balonların üzerindeki GEP'ler elektrik üretecekler. Üretilen elektrik balonların altındaki düz yüzeye kablolar ile götürülecek. Orada da kancalar olacak. O kancalara ise çok sayıda yoğuşma ünitesi asılmış olacak. Yani balonun yassı olan üst yüzerine değil de nispeten daha düz olan alt yüzeyine çok sayıda yoğuşma ünitesi asılmış olacak.

Burada farklı tercihler, ihtimaller var ama elektrik gücü kullanarak bir şekilde metal yüzeyleri (bakır, pirinç vb.) soğutan sistemler olacak. O kadar sıcak havada, balonun gölgesinin altında, balona asılı şekilde duran bu yoğuşma üniteleri hep soğuk yüzeyler oluşturacaklar. Sıcak hava soğuk yüzeye çarptıkça, hava içindeki nem yoğuşacak ve durmadan su damlacıkları oluşturacak. Zaten en yüksek nem, en sıcak havada bulunur. Oluşan damlarlar, onlarca yoğuşma çubuğundan aşağı doğru daima akacak. Böylece, gölge altına alınmış olan toprak, bir yandan da sürekli sulanmış olacak.

Ya da sibop bile yere indirildiği gibi, üretilen elektrik de çelik halatlara dolanmış kablolarla yere indirilir. Bir değil, birkaç balondan gelen elektrik birleştirilir. Balonlardan birinin altına büyükçe bir yoğuşma kabini konur ve daha profesyonel şekilde havadan su üretilir.

Hem gölge, hem sulama imkanı bulunduğu için, balonların altında kalan kısımlara saksılar içinde biktiler konacak. Hemen bölgede bitkiler yeşermesi sağlanacak. Bir süre sonra bölgeye hayvanlar getirilecek.

Hesaplanan aralıklarla bazı balonların altı boş bırakılacak. Hayvanlar civarda gezerek bitkilerden yiyecekler. Gezerken her yere idrar ve dışkı bırakacaklar. Bu da toprağın canlanmasını zamanla sağlayacak. Sonra istediklerinde altı boş olan balonların altına, gölgelik alanlara giderek yatacaklar. Güneşten çarpılmayacaklar, rahat edecekler. Hem bu sayede hayvanlar bağlanmayacaklar, kendi pisliklerinin üzerinde yatmak zorunda kalmayacaklar. Hasta olmayacaklar, ölmeyecekler ve yüksek veterinerlik masrafları çıkartmayacaklar.

Burada balonlar içinde kullanılacak gazın uygun bir gaz olması lazım. Balon malzemesinin yanmaz olması lazım.

En kötü senaryoda, balonun gazı bir şekilde kaçsa, balonun, altındaki bitkilerin üzerine kapanması ama başka hiçbir bir soruna sebep olmaması lazım.

Balonun içindeki gazın, balon içinde hücreler oluşturarak dolaşması ve balonun bütün yüzeyinin soğuması ya da hiç değilse alt yüzeyinin bütünüyle soğuması ve daha yoğun şekilde su üretmesi ihtimali de var. Bu projede de her kısmında çok alternatifler var.

Bu balonun, onlarca yoğuşma ünitesini taşıması işten bile değil. Hiç sorun değil. Çünkü yoğuşma üniteleri nispeten küçük ve hafif olacaklar. Motorları da küçük olacak.

Her bir balon tıpkı çadırlar gibi, toplanmış ve az yer kaplayan şekilde taşınabilecek.

Kazıklar zaten çok büyük ve maliyetli olmayacaklar. Çelik halatlar zaten ince olacaklar ve bu gibi malzemeler daha sonra başka işlerde bile kullanılabilecek şeyler.

Şu projede saksıklara kadar, saksı topraklarına kadar her şeyi tek tek, ayrı ayrı, grup grup taşımak mümkün ve bütün bunlar büyük kolaylıklar sağlayacak.

Aynı şekilde her şeyi tek tek ya da grup grup değiştirmek ya da tamamen söküp götürmek de mümkün.

Mesela ABD'nin, Arabistan'daki gibi kum fırtınaları olmayan çölllerinde bu sistem uygulansa... Önce onlarca kilometre karelik bir alana uygulansa... Bir süre sonra oralar yeşerdiğinde, bu balonlar ve bağlı parçalar, yavaş yavaş, kısım kısım daha öteye doğru nakil edilebilir. Zaten yeşillenme sağlandığı gibi hemen uygun ağaçlandırmalar da yapılacak. Artık ağaçlar da gölge yapacakları için diğer bitkiler daha da kolay hayatta kalacaklar.

Bir bölgenin yeşertilmesinden sonra geride hiç malzeme, parça bırakılmamış olacak. Aynı malzemeler diğer bölgelere nakil edilebilecek. Her seferinde betonlar, temeller, kuyular, gelişmiş cihazlar vs. ile masraf edilmemiş ve sonra bunlar bir çöp gibi geride bırakılmamış olacak.

Anlattığım bu balonlu sistem, en bozuk, en engebeli ve çok sık taşlı yerlerin bile yeşertilmesini sağlayacak. İnşa araçları ile zemini tesviye etmeye bile gerek kalmayacak.