Bu tersanelerin bazıları, çok geniş alana yayılmış olmasına rağmen üstleri kapalı olacaklar. Yağmur, kar, rüzgar, fırtına bunlara işlemeyecek. Zaten koylar şekilleri itibariyle denizden gelebilecek şiddetli dalgaları hatta dev dalgaları (tsunami) engelleyecek. Ayı zamanda rüzgarı da büyük oranda kıracaklar.

Bu tersanelerde yaz-kış ve gece-gündüz imalat devam edecek. Bu koylar yapılırken çalışanlar için on binlerce geniş ve bağımsız oda da yapılacak.

Bu tersanelerde çalışan insanların sayısı da çok olacak ama özel makineler ve robotlar da çok olacak.

Bu tersanelerde TR'nin denizcilikte uçuşa geçerken ihtiyaç duyacağı bütün deniz araçları ve deniz plaftormları yapılacağı gibi, kanallarda belli aralıklarla konulacak bariyerli (suyu durduran) köprülerin kısımları da imal edilecek.

İstanbul boğazının genişletilmesi ve düzeltilmesi ve akıntıyla sürekli yüksek elektrik enerjisi üreten bir yere dönüşmesi işine de öncelik verileceği için...

Kara denizde yapılacak büyük deniz araçlarının diğer denizlere çıkmasının önünde bir engel bulunmayacak.

Zaten ilk fırsatta Kara denizi Hazar denizine bağlayacak geniş ve çok uzun kanal için de çalışmalara başlanacak. O kanal bitince deniz araçları Hazar denizine de geçebilecek. Sonraki safhada Basra körfezine çıkan kanallar da açılacak ve deniz araçları Kara denizde üretilerek Basra üzerinden okyanuslara da çıkabilecek.

Kara deniz bölgesindeki yüksek ve sık dağlar elektrik ve içilebilir su üretmekte kullanılacak, bölgenin nüfusu çok artırılacak. Bölgedeki bazı dağlar ise tamamen tıraşlanılarak yok edilecek. Çıkacak topraklar, kayalar ve türlü madenler hızla değerlendirilecek. Kara deniz bölgemizde karada balıkçılık yapılmasının sağlanması için imkanlar geliştirilecek.

Yapılacak suni koyların dış yanları da deniz dalgalarından elektrik üretecekler. Ayrıca mümkün olduğu kadar çok sayıda rüzgar türbinleri de koylara takılacak.

Kara denizdeki bu tersaneler İstanbul'a, Marmara bölgesine çok yakın olmayacaklar. Daha ziyade orta ve doğu Kara deniz bölgeleri tercih edilecek. Çünkü Marmara bölgesinin Kara deniz sahilleri de doldurulacak ve çok değiştirilecek.

Marmara denizinin sahillerinde tersaneler bulunmasına izin vermeyeceğim. Ağır sanayi fabrikalarının bulunmasına da izin vermeyeceğim. Marmara bölgesi çok özel bir bölge olacak.

Bu arada "Marmara", "Ege" gibi isimler hep değişecek. Değişmesi gereken her şey, her sahada/alanda değişecek.

Mesela "Trakya" ismi, "Antalya" ismi, "Afyon" ismi, "Trabzon" ismi "Arz-ı Rum" yani "Erzurum" ismi, hepsi değişecek. Gerçek Türkçe isimler konulacak. Osmanlının yapmadığı ya da yapamadığı şeyleri nihayet yapacağız. "Rum eli" ismi de kullanılmayacak.

Biz en az on beş bin senedir, ihtimal ki yirmi beş ya da otuz beş bin senedir bu topraklardayız. Buralara yeni gelmedik, yeniden geldik. Son birkaç bin senedir bizi tarihten silmek istediler ama yok olmadık. İşte yine sahadayız, meydandayız... Yine dünyaya nizam veriyoruz.

Asıl yurdumuz orta Asya da değil. Oradaki Türk zan edilen toplulukların epeyi kısmı da Türk değil. Avrupa'da ve Amerika kıtasında binlerce sene hep biz Türkler vardık ve hakimdik. Kızılderililer de kasten genleri bozulan Türkler... Kökenleri Türk olan kişiler.

Vikingler bile Türklerdi ve Grönland denilen yer bile kadim Türk toprakları... Şu anda azılı Türk düşmanlığı yapan Avrupalı pek çok milletin genlerinin baskın yanı hep Türk...

Uydurma tarihi, uydurulan Rumluğu, Yunanlığı, Roma'yı silip atacağız. Tarihi üç beş bin sene öncesinden başlatanlara gülüp geçeceğiz.

Şuralarda kanallar açarken bile neler neler bulup dünyaya göstereceğiz ama İstanbul'u baştan başa tesviye etmeye başladığımızda asıl sarsıcı bulguları göstereceğiz. İstanbul'un gerçek Kudüs olduğunu da on binlerce senelik Türk diyarı olduğunu da ispat edeceğiz.

Şu an itibariyle elde olan bulgular bile Türklerin İstanbul'da ve Anadolu denilen şu topraklarda binlerce senedir yaşadıklarını ispatladı ve çok daha fazlası meydana çıkartılacak.

Bu arada "Anadolu" kelimesini de lisanımızdan silip atacağız.

İstanbul için de "Avrupa yakası" ve "Anadolu yakası" demeyeceğiz. "Batı yakası" ve "Doğu yakası" diyeceğiz.

Kadim Türklüğün yerine buralarda Rumluk, Yunanlık hakim kılınmak istendi... Karanlık, cahillik, kabalık, kibir, vahşet, katliam, cinsi sapıklık, satanistlik, ayincilik hakim kılınmak istendi. Bu, İblis ile Deccal ortak teşebbüsüydü ama buraya kadardı. Bundan sonra bu diyarları asıl/orijinal ayarlarına resetleyeceğiz.

Sizce hangisi?

a- Misyoner

b- Casus

c- Hem misyoner hem de casus

d- Kendi halinde bir kişi

e- Kara paracı (Organ ve insan kaçakçısı)

Ersan Şen ne zaman tutuklanacak?

Ersan Şen'i kim/ler koruyor?

Kırmızı ette yükseliş sürüyor

Türkiye'de et fiyatlarını yakından ilgilendiren dana ve kuzu yağsız kesim fiyatları yükseldi.

En sert artış kuzu kesim fiyatlarında yaşanırken, dana kesim fiyatlarının üstüne çıktı.

Bir önceki hafta ortalama 226,24 lira olan kuzu kesim fiyatı, yaşanan artışla birlikte 245,47 liraya çıktı.

Dana yağsız kesim fiyatları bölgeler arası ortalama 3,5 lira yükselerek 235 liraya çıktı.

Pentagon, Kızıldeniz'de bir Amerikan savaş gemisi ve çok sayıda ticari geminin saldırıya uğradığını açıkladı.

Hindistan'ı salı günü kasırga vuracak

Bengal Körfezi'nde Michaung kasırgası oluştu. Michaung'un salı günü Hindistan'ın Andhra Pradeş eyaletinde karaya ulaşması bekleniyor.

Paraguaylı kongre üyesi Walter Harms uçak kazasında öldü

Polis raporuna göre, uçak Asuncion'a yaklaşık 180 km mesafede kalkıştan kısa bir süre sonra düştü ve iktidardaki Colorado partisinin milletvekili Walter Harms ve ekibinden üç kişi hayatını kaybetti.

Paraguay Devlet Başkan Yardımcısı Pedro Alliana, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada "Meslektaşımız, dostumuz ve hayallerimizin kardeşi Walter Harms'ın vefatıyla ilgili üzücü haberi derin bir acıyla aldım" dedi.