Gençlik ve Spor Bakanlığı ‘futbolda şike’ soruşturması başlattı: Erzan'a verilen paralar kara para mı?

Kamuoyunda Fatih Terim Fonu olarak bilinen dolandırıcılık yöntemine ilişkin ünlü futbolcuların Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’a elden teslim ettiği ve nereye gittiği bilinmeyen paranın miktarının 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira olduğu iddia ediliyor.

Başlatılan soruşturma kapsamında Seçil Erzan ile birlikte altı kişinin tutuklu olduğu davada futbolcuların milyonlarca doları elden teslim etmesi dikkat çekmişti. Dolandırıcılık davasına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın futbolda şike soruşturması başlattığı öğrenildi.

Bu kapsamda bankacı Seçil Erzan ile fon ve para trafiği içinde bulunan futbolcular, bu sporcuları Erzan’a yönlendiren isimler, bunlar arasındaki ilişkiler incelenecek.

Habertürk’ten Bülent Aydemir’in kaleme almış olduğu yazıda, Seçil Erzan’ın ilişki içinde olduğu futbolcular ve spor insanlarıyla ilgili Gençlik ve Spor Bakanlığı Teftiş Kurulu da inceleme başlattı. Bu kapsamda Bankacı Seçil Erzan ile fon ve para trafiği içinde bulunan futbolcular, bu sporcuları Erzan’a yönlendiren isimler ve bunlar arasındaki ilişkilerin inceleneceği öğrenildi.

‘'Paraların elden teslim edilmesi şüpheli"

Soruşturma kapsamında paranın kaynağına ilişkin inceleme yapılacak. Erzan’a verilen paranın banka üzerinden değil de elden teslim edilmesinin, büyük miktarda paranın kaynağına ilişkin şüpheler doğurduğu iddia ediliyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ve adli soruşturma süreciyle birlikte Maliye’nin de devreye girebileceği belirtiliyor.

‘Şike faaliyetlerinden sağlanan gelir olabilir'

Aydemir, bakanlık soruşturmasına ilişkin “Anladığım kadarıyla bu olayda kullanılan ve elden iletilen paranın şike faaliyetleriyle ilgili olup olmadığı araştırılacak. Bakanlığın dopingle mücadele konusunda da cezaları artıran kapsamlı bir çalışması bulunuyor” dedi.

Karaparacı İHH, şimdi de okullara dadandı.

Okulda CIA maşası İHH'ye bağış için kermes düzenlendi: Velilerden tepki

Ankara'nın Mamak ilçesinde bulunan Akdere Anadolu Lisesi’nde yaşananlar, “Bu kadarı da olmaz” dedirtti. Okul kermesinden toplanan paraların, İslamcı kimliği ile bilinen İnsani Yardım Vakfı’na (İHH) teslim edildiği öğrenildi.

Tanzanya'da aynı gün aynı havalimanında olağandışı çifte havayolu kazası

Tanzanya'nın doğusundaki Mikumi Ulusal Parkı'na hizmet veren Kikoboga (HTMK) havaalanında 28 Salı günü öğleden sonra sadece olağandışı olarak tanımlanabilecek bir olay meydana geldi.

Unity Air'e ait 5H-MJH tescilli bir Embraer EMB-120ER Brasilia uçağı iniş sırasında sağ kanat iniş takımlarının çökmesi sonucu 2 numaralı pervanenin iki kanadı kırılmıştır.

Beş saat sonra şirket, mahsur kalan yolcuları almak üzere 5H-FLM kuyruk tescilli aynı model başka bir uçak gönderdi, ancak onlar uçaktayken ve Kikoboa'dan ayrılmak üzereyken, kalkış sırasında ön iniş takımları çöktü ve sağ kanadıyla yakındaki bir binaya çarptı.

Yerel gazete The Tanzania Times'a göre, uçaktaki 30 yolcu ile iki pilot ve iki kabin görevlisi yara almadan kurtuldu.

ABD Donanması ait denizaltıların durumu iyi değil

ABD Donanmasına tarafından yayınlanan bir rapora göre, nükleer enerjiyle çalışan 49 denizaltısının yaklaşık yüzde 30'u, bakım sorunları nedeniyle savaşa hazır olarak kabul edilemiyor.

Uzmanlara göre bu istatistikler, ABD Donanması'nın Çin ile olası bir silahlı çatışmaya hazırlık durumunun "çok iyi olmadığını" gösteriyor.

Çin, BM Güvenlik Konseyi'ni İsrail-Gazze çatışmasını sona erdirmek için tek taraf olarak konuşmaya çağırdı

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Salı günü burada yaptığı açıklamada, Çin ve Brezilya'nın BM Güvenlik Konseyi'nde yeni bir uzlaşma için çabalaması ve İsrail ile Filistin arasında kapsamlı ve kalıcı bir ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için çabalaması gerektiğini söyledi.

Aynı zamanda Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi olan Wang, bu açıklamayı Brezilyalı mevkidaşı Mauro Vieira ile yaptığı görüşme sırasında yaptı.

Vieira ise Brezilya tarafının Çin'in tutumuyla aynı fikirde olduğunu söyledi. Vieira, öncelikle geçici ateşkesin uzatılması gerektiğini ve sonunda Filistin ile İsrail arasında barış içinde bir arada yaşamanın iki devletli çözüm yoluyla sağlanması gerektiğini söyledi.

Brezilya'nın, BM Güvenlik Konseyi'ni yeni adımlar atmaya ve oybirliğiyle ve net bir ses çıkarmaya teşvik etmek için Çin ile yakın çalışmaya hazır olduğunu söyledi.

İngiltere'nin Nottingham Kent Konseyi iflas ettiğini açıkladı

İşçi Partisi'nin yönettiği Nottingham Belediye Meclisi, sadece bir yıl içinde 23 milyon £'luk fazla harcama yapacağının açıklanmasının ardından bugün fiilen iflas ettiğini açıkladı.

Yakın tarihli bir raporda, konseyin 2023-24 bütçesinde 57 milyon sterlinlik bir kara delik öngördüğü, bunun da rezervlere dalma gibi hamlelerle 'kısmen hafifletildiği' ve bunun da harcamayı yarıdan fazla azaltarak 23 milyon sterline düşürdüğü belirtildi.

Konseyin finans patronu Ross Brown, konseyin bu yıl için yasal olarak yapılması gerektiği gibi dengeli bir bütçe sunabileceğine inanmadığı için bugün Bölüm 114'e ilişkin bir bildirim yayınladı.

Bildiri, konseyin kanunen sağlanması gereken hizmetler dışında her türlü harcamadan men edileceği anlamına geliyor.

İsrailli denizcilik şirketi Zim, güvenlik durumu nedeniyle Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz'den geçen gemilerinin rotasını değiştirme kararı aldığını duyurdu.

Singapur Boon Lay'de sağanak yağış nedeniyle büyük bir sel meydana geldi.

Cheap Easy Roach Fish Preservation Method for Whole Year
👁 10.4K 👍 1.2K
📥 22.11.2023
👤 Country Life Vlog
🕒 19:37

I can download this tracks:

📼 720p, 💾 229.4MB, @Gozilla_bot

Gemilerden ve uçaklardan sonra TIR'lar da büyük zararlara sebep olmaya başladı.

Bursa'da kuvvetli fırtınanın etkisiyle otoparkta bulunan 2 tır devrildi.

Vasıfsız demir yığını...

İhtiyaç sahibi, karnı bile aç insan topluluklarının paralarını durmadan yutan kara delik...

Hala şunları bir güç, bir üstünlük zan edenler var.

Niye çok sayıda insan rüyalarında ve metafizik görüşlerinde cübbesi boğazına tıkanası o münafığı görüyor?

Hani o Cübbeli Ahmet de denilen kadın satıcısı pezevengi diyorum, neden görülüyor?

Canlı yayınla okuma başlattım: https://www.youtube.com/watch?v=O1liMt3svcE

İsrail, Filistinlilerin organlarını çalmakla suçlanıyor

Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail güçlerinin ölü Filistinlilerden "organ hırsızlığı" yaptığına ilişkin endişeleri dile getirdi.

İsrail ordusu, bağımsız bir uluslararası soruşturma yapılması çağrısında bulunan bir STK tarafından Gazze'deki ölülerden organ çalmakla suçlandı.

Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü Pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail tarafından serbest bırakılan bazı cesetleri inceleyen Gazze'deki tıp uzmanlarının raporlarının ardından, Filistinlilerin cesetlerinden olası organ hırsızlığı konusunda "endişeleri" olduğunu söyledi.

STK, İsrail güçlerinin, güneydekilerle birlikte Gazze'nin kuzeyindeki El Şifa ve Endonezya hastanelerinde düzinelerce cesede el koyduğunu belgelediğini iddia etti.

Tıp uzmanlarının koklea ve korneaların yanı sıra karaciğer, böbrek ve kalp gibi hayati organların da eksik olduğunu buldukları bildirildi ve Euro-Med Monitor bunu potansiyel organ hırsızlığının "kanıtı" olarak nitelendirdi.

Ayrıca İsrail'in, 10 günden fazla bir süre önce Şifa'nın avlusunda kazılmış bir toplu mezardan cesetlere el koyduğunu da iddia etti.

Yorum almak için İsrail Savunma Kuvvetleri'ne başvuruldu.

İsrail daha önce ailelerin rızası olmadan ölü Filistinlilerden organ toplandığını reddetmiş ve bu tür suçlamaları "antisemitik" olarak nitelendirmişti.

İsrail uzun süredir organ toplamakla suçlanıyor

Son yıllarda İsrail'in Filistinlilerin cesetlerini hukuka aykırı bir şekilde kullandığına dair haberler ortalıkta dolaşıyordu.

İsrailli doktor Meira Weiss, Over They Bodies adlı kitabında, 1996-2002 yılları arasında ölen Filistinlilerden organların alındığını, İsrail üniversitelerinde tıbbi araştırmalarda kullanıldığını ve İsrailli hastaların bedenlerine nakledildiğini iddia etti.

Yahudi öğretileri, hayat kurtarma ihtiyacının diğer tüm dini emirlerden daha önemli olduğu organ nakli ve toplanmasına izin veriyor.

2014'teki tartışmalı bir İsrail televizyonu soruşturması, üst düzey yetkililerin, yanık yaralanması olan askerler gibi İsraillileri tedavi etmek için ölen Filistinlilerin ve Afrikalı işçilerin cesetlerinden deri alındığını itiraf etmesini içeriyordu.

İsrail Deri Bankası'nın müdürü bu raporda, ülkedeki "insan derisi" rezervinin 17 metrekareye ulaştığını ortaya çıkardı; bu, İsrail'in nüfusuna göre çok büyük bir rakam.

Amerikan CNN ağının 2008 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, İsrail'in insan organlarının yasa dışı küresel ticaretinin en büyük merkezi olduğu düşünülüyor.

Euro-Med Monitor, İsrail'in "'güvenlik caydırıcılığı' bahanesi altında insan organlarının yasadışı ticareti için dünyanın en büyük merkezlerinden biri" olduğunu iddia etti.

Ülkeyi "uluslararası hukuka" uymaya çağıran bildiride, "silahlı çatışmalar sırasında ölülerin bedenlerine saygı gösterilmesi ve cesetlerin korunmasının gerekliliği" yinelendi.

İsrail'in henüz onaylamadığı 1949 Dördüncü Cenevre Sözleşmesi, savaşçıların, ölülerin yağmalanmasını, sakatlanmasını veya bedenlerine saygısız muamele edilmesini önlemek de dahil olmak üzere, ölülerin onuruna saygı duymasını şart koşuyor.

Yerseniz şu da var:

"NASA ve hava durumu uzmanları, 30 Kasım'da bir güneş fırtınasının Dünya'yı vurarak radyo ve GPS sinyallerinde küçük bir kesintiye neden olabileceği konusunda uyardı."