Akademi Dergisi
2.13K subscribers
61K photos
26K videos
370 files
7.59K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Avrupa Birliği Komisyonu'nun aklı başında mı?

Olmayan bir şey geri gidebilir mi? Türkiye'de ne zaman demokrasi olmuş da şimdi geriliyor olsun?

Türkiye'de demokrasi değil, hokkabazlık, sahtecilik, halkı kandırma ve sömürme geriliyor.
Yetmez ama evet

Ana Yasa Mahkemesinin üyeleri hakkında, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından suç duyurusu yapılmış olmasını isabetli, gerekli, zaruri ve hukuka uygun bir müdahale/karşılık olarak görüyorum.

Teröristlerin, bölücülerin, casusların, Avrupa ile ABD'nin piyonlarının salıverilmesi için hukuku ayaklar altında çiğneyen AYM üyeleri, derhal görevden el çektirilmeli ve yargılanmalı. Bütün bağlantıları da soruşuturulmalı.

Erkan Baş, Sera Kadıgil ve benzerlerinin hala neden dışarıda olduklarını da anlamıyorum. Terörle işbirliği halinde oldukları çok açıkça gözler önünde olan yerli ve yabancı sözde basın kuruluşlarının ve haber sitelerinin hala yayın yapmalarına nasıl izin verildiğini de anlayamıyorum.

O Kemal Kılıçdaroğlu ile Serok Ahmet'in hala neden serbest olduklarını ve içeri tıkılmadıklarını da anlayamıyorum.

Yetmez ama evet, bu süreç devam etmeli ve teröre, bölücülüğe, casusluğa kol kanat geren, suç ortağı olan kişiler her kim olurlarsa olsunlar yargılanmalılar, görevden alınmalılar, içeri tıkılmalılar.

Tekrar ediyorum. Tuhaf olan ve yanlış olan, Can Atalay'ın içeride olması değil, diğerlerinin dışarı olması ve hala halka yalanlar anlatarak bir teröristi serbest bıraktırmaya çabalamaları...
Avrupa Birliği, TR'nin içişlerine de yargısına da basınına da hiçbir şeyine de karışamaz. Komisyonları da herhangi bir yetkilisi de karışamaz.
Tekrar ediyorum. TR, AB ile bütün temaslarını hemen şu anda ve tamamen kesmeli. AB, TR'nin peşinde koşmak zorunda olan bir çöplükten başka bir şey değil.
TR, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi denilen terör, bölücülük, namussuzluk destekçisi şeylerden resmen çekilmeli. Bunları tanımamalı. AİHM kesinlikle gerçek bir mahkeme, adli merci değil. Tamamen siyasi bir kurum.
Ben "Gazetecileri rahat bırakın" dedim. "Gazeteci görünüşlü bölücüleri, teröristleri, casusları rahat bırakın" demedim.
Akademi Dergisi
Karaparacı Acun'a kapak... Acun Ilıcalı'nın "Korsan yayın izlemek hırsızlıktır. Gidin marketten bir şeyler çalın. Yaptığınızdan farkı yok zaten" açıklamasına besteci Burhan Bayar tepki gösterdi: "Sevgili Acun, programlarında izinsiz yayınladığın şarkılarımın…
Kara paracı Acun Ilıcalı'nın Exxen'i yine patladı

Acun Ilıcalı'nın sahibi olduğu Exxen platformu üzerinden yayınlanan UEFA Şampiyonlar Ligi'nde oynanan Bayern Münih-Galatasaray maçı öncesi yine Exxen'e erişim sorunu yaşandı. Futbolseverler sosyal medyadan Acun Ilıcalı'ya tepki gösterdi.

Taraftarlar, Exxen'in verdiği hatayı da paylaşımlarına ekledi. Yayın an itibariyle sürerken platforma girmeye çalışan bazı taraftarlar hala erişim sorunu yaşıyor.
Bahar Feyzan, muhtelif güçlü çevrelerce metafizikle hedef alınıyor. Metafizik saldırılara karşı kendini korumak için gerekenleri hemen yapmalı. Bu gibi ikazlar yaptığım halde, gereğini yapamamış olanların, mesela Selçuk Geçer'in, uzun zamandır ne halde olduğu ne yazık ki videolarında görülebiliyor.
Konunun uzmanları "gaşiye" kelimesinin üzerinde çalışmalılar.

Gaşiye bir manasıyla dünyanın çekirdek hariç geriye kalan ve çekirdeği kuşatan kısmı...

Gaşiye, bir manasıyla dünyanın manto tabakası...

Gaşiye, diğer manasıyla kıyametten önce yaşanacak ve dünyanın her yerini kapsayacak büyük bela, büyük musibet...

Gaşiye, diğer bir manasıyla insanları ve hayvanları kapsayan çok şiddetli bir bela...

Gaşiye, en bilinen manasıyla ise kıyamet demek...
“Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik.”(Hicr, 15/19)

“Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak sağlam ulu dağlar yerleştirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik.”(Kaf, 50/7).

“O kâfirler bakıp düşünmezler mi: (Mesela) deve nasıl yaratılmış? Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş? Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş. Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış?”(Ğaşiye, 88/17-20)


📎 Ayette meal olarak “Yeri de yaydık, genişlettik” şeklinde ifade edilen kelimenin Arapça aslı “MEDEDNÂHA”dır. Bu kelimenin aslı “MEDDE” olup uzatmak manasına gelir. Bunun düz olması manasıyla bir ilgisi yoktur. Çünkü düz bir sathın uzatılması olduğu gibi, yuvarlak bir zeminin de uzatılabilirliği söz konusudur. Onun için meallerde bu kelimeye “yeri uzattık, genişlettik” şeklinde mana verilmiştir. Bu ayetteki “uzunluk-genişlik” tasviri, yerküresinin zemin sathı itibariyle insanlara ve diğer canlılara yetecek kadar geniş bir alana sahip olduğunu açıklamaya yöneliktir.
📎 Nitekim Taberî (bk. ilgili ayetin tefsiri), bu kelimeyi “DEHAVNÂHA VE BESATNÂHA” kelimeleriyle açıklamıştır. İlginçtir, bu iki sözcükten birincisi olan “DEHAVN” “UDHUVVE” kökünden geliyor ve (deve kuşu yumurtası/veya yuvası manasına gelip) elips gibi yuvarlaklığı ifade etmektedir ki, geoit olarak isimlendirilir. İkinci kelime olan “BESATN” ise yaymak, genişletmek, döşemek, manasına gelir. Bu iki manayı beraber mütalaa ettiğimiz zaman, ilgili ayetin bu cümlesine “Yeri yuvarlak bir satıh olarak yayıp genişlettik.” manasını vermek isabetli olur.
📎 İkinci ayette, meal olarak “yeri döşedik” manasındaki ifadenin asıl Arapça kelimesi de -ilk ayette olduğu gibi- “MEDEDNÂHA”dır. Aynı kelime, ilk ayette “yaymak, genişletmek” olarak tercüme edilmiş, bu ikinci ayette ise, “döşemek” şeklinde ifade edilmiştir.
📎 Son ayetlerde meal olarak yer alan “Yeryüzü nasıl yayıldı” ifadesindeki “yayıldı” fiilinin Arapçası “SUTİHAT” tir. Bu kelime Türkçe’de de kullandığımız “satıh” manasını ifade eder. Yeryüzü manasına gelen “SATH-I ARZ” sözcüğü de bu kökten gelmektedir. Burada da görüldüğü  gibi düz bir tepsi misalini ifade eden bir ifade yoktur. SATIH sözcüğü düz bir zemin için kullanıldığı gibi, küresel bir zemin için de kullanılır. Nitekim yerin küre olduğunu kabul ettiğimiz halde, yerküresine yeryüzü de diyoruz.
📎 Bununla beraber, yerin düzenlenmesiyle ilgili Kur’an’da yer alan “mehd=beşik, sath=düz satıh, firaş=sergi” gibi ifadelerinden, yerin düz bir tepsi gibi olduğu şeklinde anlayanlar olmuştur. Tabii ki, bu anlayış daha önceden var olan Yunan felsefesinin bir uzantısıdır.
📎 Fakat Kur’an’da yerin düzenlenmesiyle ilgili Naziat suresinin 30. ayetinde “Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı.” şeklinde meal verilmektedir. Ancak, “döşeme” sözcüğüyle ifade edilen kelimenin Arapça aslı “dehâ”dır. Bu kelime, “udhiyye/udhuvve” kökünden gelmektedir ki, deve yumurtası anlamına gelip yuvarlaklığı ifade etmektedir.

Aynı kökten gelen “medhâ” kelimesi "deve kuşunun yumurtasını bıraktığı yuva" anlamına gelir. Deve kuşu yumurtası, tam yuvarlak olmayıp elips şeklindedir. İşte, bu ayette kullanılan “dehâ” kelimesi, diğer ayetlerin müteşabih manalarını açıklığa kavuşturmaktadır.
Şunu da unutmamak gerekir, yerküresinin yuvarlaklığı, onun “döşek, sergi, beşik” olma özelliğine aykırı değildir.
Akademi Dergisi
dünyadaki iklim şarlarını kendi istedikleri şartlarda tutamıyorlar
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Umman'ın Rustaq kentinde aşırı yağışlar nedeniyle şiddetli sel meydana geldi.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Ünlü kişiler, metafizik tehlikeler, gizli dengeler, devletler, gizli servisler, dini gruplar, çeteler
Birisi Mustafa Desticiyan'ı dürtüp uyandırsın. Rüyasını bozsun.
Arap ülkesi dediği ülkeler aslında Arap ülkesi değiller. Hatta aslında ülke değiller.

İslam ülkesi dediği ülkeler de İslam ülkesi değiller. Dünyada hiç gerçek İslam ülkesi yok.

Sorunları çözmek istiyorsa, Filistin'e de yardımcı olmak istiyorsa, hemen öncelikle Londra'ya karşı ve onun TR içindeki baş piyonları olan Abdullah Gül'e, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Serok Ahmet'e ve bilinen diğerlerine karşı mücadele versin.

Ya da kapatsın çenesini, kuru gürültü çıkartmasın.