Fransa'nın kuzey batısındaki Mayenne'de bugün büyük bir hortum meydana geldi.

Üst seviye finans yöneticileri Londra'nın geleceği konusunda temkinli

Lloyds Bank tarafından yürütülen bir anket, İngiltere'nin başkentinin önde gelen finans merkezi unvanını kaybedebileceğini gösteriyor.

Lloyds Bank'ın anketine katılan büyük şirketlerin yöneticilerinin çoğunluğuna göre, Londra, New York'la paylaştığı, dünyanın finans başkentlerinden biri olma liderliğinden vazgeçebilir.

Lloyds Bank Kurumsal ve Kurumsal Bankacılık genel müdürü Lisa Francis gazeteye şunları söyledi: "Londra şehrinin lider finans merkezi statüsü bir dönüm noktasındadır."

Bölgenin güven konusunda bir tür krizle karşı karşıya olduğu bildiriliyor. Pek çok firma Londra'nın listelenen piyasalarını sürekli olarak terk ederek diğer büyük borsaları tercih etti. İngiliz çip tasarımcısı Arm, İngiliz hükumetinin teknoloji firmasını Birleşik Krallık'ta listelenmeye ikna edememesinin ardından New York Nasdaq borsasına başarıyla giriş yaptı.

Bankanın anketine katılan şirketlerin dörtte biri, Londra'nın önümüzdeki beş yıl içinde dünyanın önde gelen finans merkezlerinden biri olma statüsünü kaybetmesi halinde İngiltere merkezli çalışanlarının bir kısmını yurt dışına taşımayı tercih edeceklerini söylüyor.

Marmara Denizi'nde yük gemileri çarpıştı

Toplu yük gemisi YENİ EFSANE, 17 Eylül sabahı İstanbul, Marmara Denizi'ndeki Ahırkapı demirleme yerinde demirleme manevrası yaparken demirli konteyner gemisi ELBSUN'un kıç tarafına çarptı. Her iki gemi de hasar gördü ve 17 Eylül 12:00 itibarıyla demirli durumda. YENİ EFSANE Rusya'nın Kerç Boğazı demirleme yerinden geldi, ELBSUN ise Fas'tan 16 Eylül'de Ahırkapı demirleme noktasına ulaştı.

Otomobil ile ambulans kafa kafaya çarpıştı

İstanbul Sarıyer'de ambulans ile otomobilin çarpıştığı kaza anı araç kamerasına yansıdı. Hasta almaya giden ambulansla karşı şeride geçen otomobil kafa kafaya çarpıştı. Kaza anı ambulansın araç içi kamerasına yansırken, kazada ölen ya da yaralanan olmadı. Kaza sonrası ambulansla kafa kafaya çarpışan otomobilde yangın çıktı.

İstanbul hükumeti:

Almanya cumhurbaşkanının, Almanya'da faaliyet gösteren Süleymanlıları açıkça destekleyen tavırları ve konuşmaları, Türk ve İslam düşmanlığının, misyonerliğin, din sömürüsü ve dolandırıcılığının ve ayrıca kara paracılığın tezahürüdür. Klasikleşmiş süslü cümlelerle, yaşananı olduğundan farklı göstermek istemek de ayrıca bir çirkinliktir. Süleymanlıların ne oldukları, ne yaptıkları açıkça ifşa olmuş ve bütün hukuk devletlerinin acil hukuki müdahalesi zaruri olmuştur.

Türkiye, Almanya'ya bunun misillemesi olacak karşılıkları çok kısa sürede verecek. Türkiye, "Almanya'nın içindeki Türkiye" kartını çok iyi kullanacak.

İstanbul hükumeti:

Arapların, Türkiye'ye turistik ya da iş maksatlı ziyaretler yapılmaması için başlattıkları kampanyalarını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye'de Arapları görmek istemiyoruz. Paralarını da da sözde yatırımlarını da istemiyoruz.

Arapları, Türkiye'de Araplara karşı haklı ve meşru olarak yükselen tepkiyi dikkate almaları, Türkiye'yi topluca ve derhal terk etmeleri, sonrasında da Türkiye'den uzak durmaları hususunda uyarıyoruz. Şu anlarda Türkiye'de bulunan hiçbir sözde sığınmacının ve sığınmacı olmayan sözde Arap turist ile yatırımcıların can ve mal emniyeti bulunmuyor. Türkiye'de, önündeki son seti/engeli tamamen aşmak üzere olan bir isyan havası var. Her an o son set de yıkılırsa, buradaki Arapların ve başta da sözde sığınmacıların epeyi bir kısmı bir daha ülkelerine asla dönemeyecekler ve burada gömülecekler. Bunların epeyi kısmı da topluca gömülecekler, mezarları, isimleri olmayacak.

İstanbul hükumeti, bu hususta da hukukun, milli güvenliğin gereğini yapacak. Halkın meşru ve hukuka uygun isyanını bastırmayacak, halkın vatanı savunma refleksine set olmayacak, aksine önünü açacak.

Türkiye, peşkeş çekilen, sinsice işgal edilebilecek bir ülke değildir. Herkes Türkiye'ye ve Türk milletinin egemenliğine, haklarına boyun eğmek zorundadır. Bu egemenliği ve hakları tanımayan bütün davranışlar işgal ve istila kapsamında görülecektir. Aksine davranışlar meşru müdafaayı gerektirir ve halkın bu davranışına, Arapların rüşvet olarak verdiği paralarla yiyip içen ve Türklere ihanet eden sözde Ankara hükumeti de karşı koyamaz. Arapların kulluk ettiği İsrail ve İngiltere ile ABD de karşı koyamaz.

İstanbul hükumeti:

Tayyip karakterinin deliğe süpürülmemesi için yine Cüneyt Zapsu'nun milletler arası, gayr-i hukuki, gayr-i meşru faaliyetler yaptığı iddialarını dikkatle, büyük bir teyakkuz haliyle takip ediyoruz.

Kesinleşirse, gerekli sert karşılıkları anında vereceğiz. Tayyip'i bu milletin başına bela eden hiç kimse cezasız kalmayacak.

İstanbul hükumeti:

Suç örgütü lideri, boğazına kadar pisliğin içindeki Adnan Oktar'ın bir şekilde ve acilen tahliye edilmesi, hemen devamında kaçarak izini kaybettirmesi yönünde çabalayanları dikkatle izliyoruz. En doğru anda müdahale edeceğiz.

İstanbul hükumeti:

Gerçek Türklerin bir avuç azınlık olarak kaldığı Kapalı Çarşı'da sorunların artacağı, derinleşeceği ve hain Ankara çetesinin arkasında duran o gizli Ermeni, Yahudi, Rum tefecilerin hızlıca oyundan düşürüleceği hususunda dünyadaki bütün tarafları açıkça bilgilendiriyoruz.

Türkiye en kısa sürede gerçek bir hukuk devleti olacak. Hiçkimse ihanet edemeyecek, hiçkimse tefecilik yapamayacak, hiçbir kimse dış güçlere çalışamayacak, hiçkimse para gücünü siyasi ve askeri nüfuza çeviremeyecek. Gayr-i müslimlerin bütün gizli cemaatleri, tarikatları, en üst seviye isimlerine kadar ifşa edilecek ve gerekli bütün yargılamalar yapılacak.

Türkiye'deki dini azınlıkların dini liderleri olarak tanıtılmış hainleri de kesinlikle yargılayacak ve en ağır şekilde cezalandıracağız.

Ülkemizde yaşayan Küstah Kuveytli yazar Abdulaziz Duwaihi Bin Rumaih Türklere hakaret etti:

"Kimsin sen Türk, dağlara kaçtıktan sonra seni kurtarma şerefine sahibiz, seni geri zekalı vahşi. Siz dağlarda yaşayan barbar kavimlerle savaştıktan sonra Anadolu'yu fethedip size vatan yapan biziz. S*ktir git."

İstanbul hükumeti:

Adnan Menderes Türkiye'nin bir değeri değildir. Adnan Menderes, mason, İslam ve Türk düşmanı bir vatan haininden başka bir şey değildir.

Adnan Menderes'in, kendi devrinde açıkça sergilediği onca Türk ve İslam düşmanı tavırları, uygulamaları herkesin gözleri önünde iken... Türkiye içinden ya da dışından tarafların, onu müslüman Türk milletinin bir değeri olarak anlatmaları, onların da Adnan Menderes gibi Türk ve İslam düşmanı olduklarının tezahürüdür. Bunca maddi delil/gerçek, tartışılamaz seviyede gözler önünde iken, Menderes hakkında aksini iddia edebilmek akıl sorunu değilse, niyetin bozukluğunun, sinsi düşmanlığın tezahürüdür.

İstanbul hükumeti:

Boğaz kenarındaki yalılarda bulunan gizli Ermeniler/Çingeneler, Yahudiler, Rumlar için işlerin hiç iyi gitmediğine dair istihbarat alıyoruz.

Bu konuyu da yakinen takip ediyoruz ve işlerini, dengelerini, her şeylerini daha da bozmak için gereken her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Bu ülkeye ihanet eden hiç kimse cezasız kalmayacak.

İstanbul hükumeti:

Adnan Menderes gibi, benzeri binlercesi gibi müslüman rolü oynayan bir münafık olan... İslam düşmanlarının, masonların, satanist canilerin, kara paracıların piyonu olan Ramazan Kadirov ölmüş ve bu gizleniyor olabilir.

İstanbul hükumeti:

Dünyanın önde gelen onlarca hükumetinin, arka plandan işbirliği yaparak İstanbul hükumetine karşı mücadele verme çabaları, bir yandan da hain Ankara çetesini ayakta tutma çabaları, Rusya Federasyonunun parçalanma sürecini de hızlandırıyor ve süreci bütün tarafların kontrolü dışına çıkartıyor.

Bir Ankara için, bütün dünya ateşe atılıyor.

İstanbul hükumeti:

Çin halkı arasından "iyi" olanların, oradaki insanlık dışı nizamdan, otoriteden, ÇKP'den kaçmak... Bu yolla can, mal, ırz emniyetini korumak yönündeki çabalarına, Türkiye ve gerçek müttefikleri olarak açıkça destek vereceğiz.

Bu kişilerin Tayvan, Japonya, Güney Kore, AB, ABD başta olmak üzere, dünyanın onlarca ülkesinde mülteci olabilmeleri için dünya dengelerini yönlendireceğiz.

İstanbul hükumeti:

Brezilya ve Güney Afrika Cumhuriyetindeki büyük sorunların daha da derinleşeceğini, baş edilemez seviyeye geleceğini görüyor ve dünyadaki bütün tarafları dikkatli ve gerçekçi olmaları hususunda uyarıyoruz.

İstanbul hükumeti:

20-28 Eylül günlerinde Türkiye'deki ve dünyadaki pek çok dengenin aniden değişebileceğini değerlendiriyor ve her ihtimale hazırlıklı vaziyette ilerliyoruz.