Akademi Dergisi
2.13K subscribers
61K photos
26K videos
370 files
7.59K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Akademi Dergisi
- Yine daha önce yazmıştım. Dünyada yerin çok altındaki, epeyi derin noktalarındaki şehirlerde gizlice yaşayan uzaylı insan türlerinden, insani seviyede yaşamayı kabul edenleri, İblis'in ve Deccal'ın sisteminden çıkanları, yeryüzünün belirli yerlerinde iskan…
Bazı çöllerin bazı bölgelerinde çok sayıda yerdeleni ise ben yaptıracağım. Aşırı büyük yerdelenler yapmak yerine, birbirlerine çok yakın ve yeterince büyük yerdelenler yaptıracağım.

Anlaşılması için misal vererek yazıyorum. Suudi Amerika topraklarının yarıdan çok fazla kısmında öncelikle çölleşmenin tersine çevrildiği projeler üzerine çalışacağım. Lakin yarıya yakın kısmında ise yerdelenlerle hemen iskanın başlamasını sağlayacağım. Bu yerdelenlerde dünya insanları yaşayacak.

Yerdelenlerin içinde hava sıcaklığı, oksijen derecesi ve nemi otomatik olarak ayarlanacak. Yarı şeffaf ya da ondan biraz daha şeffaf ama güneşin ısıtıcı, yakıcı ışınlarını geçirmeyen, belli oranda kıran özel çatılar olacak.
Akademi Dergisi
Bazı çöllerin bazı bölgelerinde çok sayıda yerdeleni ise ben yaptıracağım. Aşırı büyük yerdelenler yapmak yerine, birbirlerine çok yakın ve yeterince büyük yerdelenler yaptıracağım. Anlaşılması için misal vererek yazıyorum. Suudi Amerika topraklarının yarıdan…
İnsanlar o yerdelenlerin içinde iken, çölün ortasında olduklarını sık sık unutacaklar. Çünkü içeride yaz ya da kış boyunca hep aynı ideal hava/iklim şartları olacak. Dünyaya ve dolasıyla Suudi Amerika'ya gece düşünce, o yerdelenlerde de gece olacak. Sabah olunca, o yerdelenler güneş ışınları ile aydınlanacak. Yerdelen sakinleri, tamamen kapalı bir yer altı sisteminde yaşıyorlarmış gibi hissetmeyecekler.
Oralarda bir süre sonra binlerce büyük yerdelen olacak. O yerdelenlerin arasında yer altı tünel sistemleri olacak. O tüneller çok geniş ve yüksek tüneller olacak. Işıl ışıl, gün ışığı seviyesinde aydınlatılmış, mümkün olan yerlerinde yeşilliklerin de bulunacağı, havadar ve tertemiz tüneller olacak.

Herhangi bir yerdelende, alınan bütün tedbirlere rağmen ciddi bir kaza/afet yaşanmışsa, oradaki insanlar çok sayıda tünelden çok sayıda başka yerdelene hemen geçebilecekler. Araçları olmaasa da geçebilecekler, araçları ile de geçebilecek. Zaten yapılacak yeni nesil arabalarla, istediklerinde yerdelenin çatısından dışarı çıkıp havada uçabilecekler ve kısa sürede başka yerdelene ya da başka ülkelere gidebilecekler.

Yerdelenlerdeki o rahatlığı, o konforu, o sakinliği, yılın her zamanında tatilde imiş gibi ferahlığı bulduktan sonra, başka ülkelere gidip gelirler mi bilemiyorum ama gitmek isteyenler için teknik yeterlilik yerin altında da gökte de olacak.
Aynı misalden devam ediyorum. Suudi Amerika'daki binlerce yerdelenin hepsi sivil insanların ikameti için yapılmayacak. Bazıları daha özel şartlarda yapılacak. Askeri maksatlarla ya da siyasi/idari maksatlarla kullanılacak. Ya da çok uzun süre boyunca, çok yüksek miktardaki gıdaların ve ilaçların bozulmadan depolanması için kullanılacak.

Bazıları ise çok gelişmiş hayvancılık ve çiftçilik projelerinde kullanılacak.

Yerdenlenlerin toplandığı bölgelerde kesinlikle yeterli sayıda ve yine yerdelen sistemiyle yapılmış besi çiftlikleri ve bitki çiftlikleri bulunacak.

Yerdelenlerde yaşayan milyonlarca kişi günlük taze et, süt ve et ile süt ürünleri tüketebilecekler. Günlük sebze ve meyve de yiyebilecekler. Sağlık için tamamen zararlı olan topraksız ziraat, su içinde bitki yetiştirme usulü, yerdelenlerde asla tercih edilmeyecek. O bitkileri böcekler bile yemiyorlar ama insanlara yediriliyor.
Akademi Dergisi
Aynı misalden devam ediyorum. Suudi Amerika'daki binlerce yerdelenin hepsi sivil insanların ikameti için yapılmayacak. Bazıları daha özel şartlarda yapılacak. Askeri maksatlarla ya da siyasi/idari maksatlarla kullanılacak. Ya da çok uzun süre boyunca, çok…
Çöl olan bölgelerde yerdelen sistemiyle insanların iskan edilmesinin önünde su ve elektrik sorunu/krizi yok.

Su elde etmek mesele değil, çölün her yerinde havadan gün boyunca su elde edilebilecek. Saf su elde edilecek ama saf suya gerekli mineralleri tam oranında ve iyice karıştırarak ekleyen cihazlar kullanılacak.

Elektrik üretmek de mesele değil. Güneş enerjisi panelleri gelmesin aklınıza. O da masonların, satanistlerin dolandırıcılık ve oyalama projelerinden biri... O da çöp bir proje... Güneş ışınları özel merceklerle de güçlendirilecek ve kazanların üzerine yönlendirilecek. Çok yüksek sıcaklık elde edilecek. O sıcaklıkla kocaman su kazanları kaynatılacak ve oluşan basınçlı buhar sayesinde kocaman jenaratör çarkı çevrilecek. İhtiyaçtan fazlasıyla elektrik enerjisi, hem de en temiz yolla üretilecek ve sistem kurulduktan sonra pek bir elektrik üretme masrafı da olmayacak. Yerdelenlerde elektrik faturalarının çok düşük olacağına şüphe yok.

Zaten çok büyük ihtimalle yerdelenlerin olduğu çöl bölgelerine, yeryüzü seviyesinde deniz suyu kanalları da açılacak ya da bazı bölgelere yer altından deniz suyu boru hattı çekilecek. Böyle olunca deniz suyunu damıtarak içilebilir su elde edilecek. Bu sırada ya da ayrıca bir sistemle buhar gücüyle elektrik enerjisi de üretilecek.

Ve en kısa sürede, yerdelenler arasındaki çöl/kumluk kısmın yeşillenmesi sağlanacak. O bölgede yeryüzü canlandırılacak.

Bu kısma dair de farklı ihtimaller var. Büyük ihtimalle o kumlar, üretilecek özel araçlarla vakumlanarak çekilecek, toplanacak ve dünyanın muhtelif yerlerine nakil edilecek. Oralarda sanayi tesislerinde işlenecek ve çok gelişmiş hazır/taşınabilir ev projeleri başta olmak üzere, farklı sahalarda kullanılacak. Kumların çekildiği kısma ise, dünyanın başka yerlerinden verimli toprak serilecek. Zaten dünyanın dört bir yanında dolaşacak deniz suyu kanalları için çok fazla hafriyat yapılacak ve çok fazla verimli toprak elde edilebilecek.

Böylelikle de projeler birbirlerini destekleyip tamamlayacaklar.
Akademi Dergisi
Çöl olan bölgelerde yerdelen sistemiyle insanların iskan edilmesinin önünde su ve elektrik sorunu/krizi yok. Su elde etmek mesele değil, çölün her yerinde havadan gün boyunca su elde edilebilecek. Saf su elde edilecek ama saf suya gerekli mineralleri tam…
Bu arada, o piramitler için çok uzaklardan taşlar taşınmamış ve çok ileri teknolojiler kullanılmış olabilir. Bir süredir bunu da yazacaktım ama fırsat olmadı.
Kumları, toprakları, taşları bir araya getirerek, bir makinenin kazanına atarak eritmek ve şekillendirip blok haline getirmek mümkün.
Eritme deyince, sadece yüksek ısı vererek lav haline getirmek anlaşılmasın. Belki de soğuk şekilde bunların birbirlerine kaynaşmaşını, birleşip tek bir kütle olmasını sağlamak da mümkündür. Bu, atomun sırlarını ne kadar çözebileceğimize ve tehlike oluşturmadan, patlama olmadan atoma ne kadar müdahale edebileceğimize bakıyor.
Davut peygamberin demiri ısıtmadan şekillendirdiği hep anlatılır. O bir peygamber olarak mucizevi bir şekilde yapmış ama bizler bazı vesileler/teknolojiler kullanarak, cisimlerin atomlarını kaynaştırma, şekillerini değiştirme kısmında sıçrama yapabiliriz.
Şu da var. Yerin birkaç yüz metre altına insek bile yeterli genişliğe sahip kayalık zemin bulamadık diyelim. Bu da sorun değil.

Önce kayalık zemin arasındaki kayalık olmayan kısımları lavlar dökerek ya da blok kayalar dizerek sağlamlaştıracağız ve sonra üzerine yerdelen sistemini blok kayalarla yine yapacağız.

Daha önce buna benzer bir proje yazısı yazmıştım. Yine bir huni resmini temsili resim olarak kullanmıştım. Şehirler kurmadan, binalar doldurmadan önce, zeminde kliometrelerce çapı olan kayalık dolgu yapacağımızı ama orta kısımda geniş boru misali boşluk bırakacağımızı anlatmıştım. Yer altı sularının ve gazlarının bu kısımdan tahliyesi mümkün olacaktı. Bu şekilde doldurulmuş alanların üzerindeki binlerce ya da on binlerce bina, en şiddetli depremlerde bile yıkılmayacaktı. İşte onun biraz daha değişmiş ve gelişmiş yolu ile, yerdelenlerin zeminini önden yaparak, sonra istediğimiz yerlerde yerdelenler yapmamız da mümkün.
Bu yerdelenlerin içindeki meskenlerin her birinin önünde, kendilerine ait bahçeleri olabilir. Bunu yapmak mesele bile değil. İstenirse her katta bahçelerin hepsinden sıra ile geçen bir dere bile yapılabilir. Çok hoş ve insanları sakinleştiren, huzurlu hissettiren tercihler yapılabilir.

Meskenlerin tavanlarında, yerdelen içindeki gün ışığını odaların içine geçiren, odaların gün ışığıyla aydınlanmasını sağlayan teknikler de kullanılabilir.
Akademi Dergisi
Bu yerdelenlerin içindeki meskenlerin her birinin önünde, kendilerine ait bahçeleri olabilir. Bunu yapmak mesele bile değil. İstenirse her katta bahçelerin hepsinden sıra ile geçen bir dere bile yapılabilir. Çok hoş ve insanları sakinleştiren, huzurlu hissettiren…
Yerdelenlerde şehir gürültüsü de olmaz. Bütün trafik kontrol edilebilir, sınırlandırılabilir. Sadece sessiz araçlar, cihazlar ve makineler içeri alınır. Zaten meskenler de ses ve ısı yalıtmalı malzemelerden yapılacağı ve ham maddesi çöl kumu olacağı için, mesken içinde bulunan bir kişi için hiç gürültü sorunu kalmaz.
Yine farklı tercihlerden biri olarak, yerdelenin en alt/dip merkez kısmında, teknik ve idari işlerin halledildiği bina yapmak yerine, epeyi geniş ve tek parça bir havuz yapılabilir. Bu havuz kısmında da farklı tercihler olabilir ve istenirse yüzme havuzu olarak yapılır, istenirse süs balıklarının da bulunduğu bir süs havuzu olacak yapılır. Akşamları yerdelenlerin iç manzarası da çok hoş bir hale getirilebilir. Zaten bu iç tasarım kısmında sınır yok. Her bir yerdelen farklı bir iç mimari yapıda, farklı renk ahenkleri, farklı kabartmalar ve süslemelerle de yapılabilir.

Bir yerdelenden diğerine gidenler, hava değişimi yapmış gibi olurlar. Bu da insan psikolojisi için mühim bir husus...

Bu yazdıklarımdan da anlaşılabiliyor ki yerdelenler turizm sahasına da yeni bir tarz ve soluk getirebilir. Tatil için çölün ortasındaki yerdelenleri tercih eden milyonlarca kişi olabilir. Oralarda kaliteli hastahaneler ve işbilen tecrübeli doktorlar da olursa, tıp/tedavi turizminde de yeni bir tarz oluşturulabilir.
Akademi Dergisi
Yine farklı tercihlerden biri olarak, yerdelenin en alt/dip merkez kısmında, teknik ve idari işlerin halledildiği bina yapmak yerine, epeyi geniş ve tek parça bir havuz yapılabilir. Bu havuz kısmında da farklı tercihler olabilir ve istenirse yüzme havuzu olarak…
Geçenlerde Marmara denizinin altından geçecek tünel sistemini anlatmıştım. Gelişmiş teknolojili o tünellerin, şehirlerin içindeki giriş çıkış kısımları epeyi derinde olacaklar. İstanbul'un pek çok noktasında ve tünel ağına bağlı olan diğer şehirlerin pek çok noktasında o derin tünellere giriş çıkış kısımları olacak.

İşte oralarda da yerdelenlere benzer bir teknoloji kullanılacak. Tekerlekli kara araçları, yer yüzü seviyesinden etraf dolaşmaya bir başlayacaklar, ahenkli bir şekilde ve sprial şeklinde daralarak en aşağıya/merkeze kadar gidecekler. Tünelden yukarı çıkma kısmı da yine spiralin merkez kısmından dış kısmına doğru döne döne çıkmak gibi olacak. Lakin dönüp çıkarken yükselmiş ve yer yüzü seviyesine gelmiş olacaklar.

Yakında, kanatsız ve motorsuz olduğu halde uçabilen araçları kullanmaya başladığımızda, onlar bu tünel giriş çıkış sistemlerinden çok daha hızlı geçiş yapabilecekler. Çatının uygun yerinden (hem tepesinden hem yanlarından olabilir) içeri girecekler ve sonra doğrudan aşağı hareketle en dibe kadar gidecekler.

Sonra tünel içinde yerden bir metre yükseklikte ilerleyebilecekler. Kötü hava şartlarında tünelleri tercih edecekler. İyi havalarda tünellere ihtiyaçları olmayacak. Daha gelişmiş araçlar için ise kötü hava şartlarında da tünelsiz ve açık havada uçmak ve ilerlemek mümkün olacak.

Anlattığım o tünellere giriş çıkış kısmında, çevreyi spiral şekilde dönen çok şeritli yollardan ayrıca, yerdelenler kısmında anlattığım asansör tekniği de kullanılacak. O asansörlerden her birine tek seferde onlarca araç girip park edecek. Sonra asansör çok kısa sürede araçları dibe kadar indirip bırakacak. Sonra yukarı çıkacak araçları yüklenip de kısa asürede tekrar yeryüzü seviyesine çıkacak. Eş zamanlı olarak onlarca büyük asansör hattı çalışacak. Bunlar, spiral hattaki yollara hiç engel olmayacaklar, sorun çıkartmayacaklar.

Bu asansörlerden bazıları araçsız/yaya yolcular için olacak. Onlarca ya da yüzlerce kişi asansöre binebilecek ve tek seferde ve kısacık sürede zemine inebilecek. Zeminde ise onların bineceği otobüslerin durakları olacak. Kendi hatlarında çalışan otobüsler yeryüzü seviyesine çıkmayacaklar. Çok ama çok yüksek sayıda yaya, sistem tamamlandığında bu yolu kullanıyor olacak. Şehirler arası hatta daha sonraki zamanlarda ülkeler arası ve kıtalar arası yolculuğu yaya olarak otobüslerle ve trenlerle tünel hatları içinden yapabilecekler. Tünellerdeki yolcu trenlerinin kendilerine ayrılmış şeritleri olacak ve çok süratli yol alacaklar. Zan ediyorum ki en düşük hızları saatte üç yüz kilometre olacaktır. Bu tünel sistemleri uçaklarla yolcu ve yük taşıma işini tamamen bitirecek. Masrafları çok azaltacak. Hayatı çok hızlandıracak, hayat pahalılığını ortadan kaldıran sebeplerden biri olacak.
Akademi Dergisi
Hepiniz Ege denizini boşalttınız mı, terk ettiniz mi? Ege denizindeki "1. metafizik su oyunları tatbikatı"mız iyice şekillenmeye, gözle görülmeye başlayacak. Akıllı olun da bu kadar rezilliğin üzerine bir de Ege'de rezil olmayın.
Türk konteyner gemisi Ege adalarında karaya oturdu

Akkon denizcilik ve nakliyat şirketine ait konteyner gemisi VENTO, içindeki 426 konteynerle Aliağa'dan Aşdod'a giderken 3 Eylül saat 23:50 civarında Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki Kos adasındaki Ammoglossa Burnu'nda karaya oturdu. 4 Eylül saat 08:20 itibarıyla karaya oturmuş durumda, henüz herhangi bir römorkör yok. Gemi kumsala çarptı, gövdesinin sağlam olduğu anlaşıldı.
Maskeli balo bozuluyor. Çok büyük şeyler olcak, çok büyük...
Akademi Dergisi
Gerçek Şi Cinping, son birbuçuk yıldır hatta iki yıldır, sahada hiç bulunmuyor olabilir. Çoktan ölmüş olabilir. Bu, çok yüksek bir ihtimal.
Sahada gerçekten bir Putin var mı?

Ukrayna'lı bir istihbarat şefi "gerçek" Vladimir Putin'in bir yılı aşkın bir süredir ortalıkta görünmediğini söyleyerek, Putin'in kendi yerine bir ya da daha fazla görsel ikiz (dublör) kullandığı yönündeki söylentileri alevlendirdi.

Rusya'ya karşı drone saldırıları ve gizli operasyonlardan sorumlu olan Tümgeneral Kyrylo Budanov, Putin'in hala yaşayıp yaşamadığından emin olmadığını söyledi.
Akademi Dergisi
Gerçek Şi Cinping, son birbuçuk yıldır hatta iki yıldır, sahada hiç bulunmuyor olabilir. Çoktan ölmüş olabilir. Bu, çok yüksek bir ihtimal.
Putin'den sonra Şi Cinping de G20 Zirvesi'ne katılmayacak

Gerçeğinin yıllardır sahada bulunmadığından ve çok sayıda maskeli dublör ile sahada temsil edildiğinden şüphelenilen bir diğer lider de Şi Cinping. Ülkesinde çok büyük siyasi ve mali krizler de yaşananan Şi Cinping karakteri de G20'ye katılmayacak.

Görev başındaki bakanın izah edilemez şekilde ortadan kaybolmasından sonra dikkatleri üzerine daha fazla çeken Çin'de, gün geçtikçe tuhaflıkların sayısı artıyor. Nedense bunca tuhaflık, dünya basınında gereğince yer bulmuyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, zirvede ülkesini Başbakan Li Çiang'ın temsil edeceğini duyurdu.

G20'yi küresel mali ve iktisadi işbirliği için önemli bir forum olarak gördüklerini belirten Mao, zirvede Çin heyetine bu kez Başbakan Li Çiang'ın başkanlık edeceğini, G20'nin milletlerarası mali işbirliği ve küresel kalkınma açısından rolünü vurgulayacağını kaydetti.
Soysuz! Ne yapıyorsun, iyi misin? Kafan iyi mi yoksa yine dumanlı mı? Yine bir şeyler karıştırdığını duyduk, doğru mu duyduklarımız?