Fransızların Türkiye içindeki manevralarına maşa olan siyasetçiler, iş adamları, basın ve medya patronları ve masonlar, şimdiden kefenlerini hazırlasınlar, mezarlarını da kazsınlar.
Renault ve Citroen'in dünya genelindeki bütün tesislerini, bütün teknik personellerini, bütün makinelerini ve cihazlarını ve yeni imal edilecek bütün araçlarını çok ağır sinyale alıyoruz. Sermayesini batırmak isteyenler varsa, kısa sürede büyük zararlar yaşayarak batmak isteyenler varsa, bu yazdıklarımı dikkate almayarak yollarına devam etmeleri yeterli olacak.
Türkiye'ye, çevresine ve Türk dünyasına, İstanbul'un istemediği müdahaleleri yapmaya teşebbüs eden herkes ama herkes karşılığını en sert şekilde alacak.
Neler yaşayacaklarını anlamak, bilmek isteyenler, Rusya'nın, ABD'nin, Çin'in rezil hallerine, çaresizliklerine bakabilirler.
O ülkelerin önde gelen markalarının hallerine de bakabilirler.
Neler yaşayacaklarını anlamak, bilmek isteyenler, Rusya'nın, ABD'nin, Çin'in rezil hallerine, çaresizliklerine bakabilirler.
O ülkelerin önde gelen markalarının hallerine de bakabilirler.
Dünya genelinde aşırı yağışlar, seller, toprak kaymaları, zemin çökmeleri daha da artacak. Bir günde birkaç farklı yerden bu gibi haberler gelecek. Toplu ölümler iyice artacak.
Afganistan, Pakistan, Tacikistan, Hindistan, Bangladeş gibi yerlerde afetler ve toplu ölümler sık görülecek. Çünkü hala inatla yanlış safta duruyorlar. Hala Ankebut Ağının kara para ve pislik merkezleri olmaktan rahatsızlık duymuyorlar. Hala satanistlikten, büyücülükten, işkenceden, cinsi taciz ve tecavüzlerden, ibnelikten, hırsızlıktan, arsızlıktan geri durmuyorlar.
Fransa ölecek ve leşi ortada kalıp kokacak, kurtlanacak. Bütün Avrupayı zehirlemeye, hasta etmeye başlayacak.
Bazı zamanlar dünya genelinde aşırı yağışlar o kadar şiddetli olacak ki Nuh tufanı benzeri bir süreç mi başlıyor diye endişe edenler çok olacak.
Ben İran denilen suni seti yıkarak, o toprakları Türkiye'ye bağlamadan önce ve Türk dünyası ile karadan köprü kurmadan önce... Ankebut Ağı İran'a dair planlarını gerçekleştirmek istiyor. Bunda acele etmek istiyorlar ve Azerbaycan denilen sözde Türk devletini de bu planlar çerçevesinde tepe tepe kullanacaklar.
Yunanistan tarafında bir suni cephe oluşturarak, danışıklı dövüştürerek Türkiye'yi oyalama taktiği uygulayacaklar. Bu sırada Tayyip'in dibin dibini görmüş itibarını kurtarmaya, onu kahramanlaştırmaya dönük oyunlar da çevirecekler. Bu gibi oyunlarla, yapılamayacağı zaten kesinleşmiş olan sözde seçimin ertelendiğini da ilan edebilirler.
Yunanistan tarafında bir suni cephe oluşturarak, danışıklı dövüştürerek Türkiye'yi oyalama taktiği uygulayacaklar. Bu sırada Tayyip'in dibin dibini görmüş itibarını kurtarmaya, onu kahramanlaştırmaya dönük oyunlar da çevirecekler. Bu gibi oyunlarla, yapılamayacağı zaten kesinleşmiş olan sözde seçimin ertelendiğini da ilan edebilirler.
Ankebut Ağı çok acele etmek istiyor çünkü Türkiye'de iç siyaset tamamen kilitlendi. Her şey ifşa oldu, adım atmaya sahaları kalmadı. Türkiye'de ve Ankebut Ağının resmi kontrolünü elinde tuttuğu diğer ülkelerde merkez bankaları da özel bankalar da dev holdginler de batak vaziyette. Güney Azerbaycan'ın yer altı ve yer üstü zenginliklerini de bir an evvel sömürmek istiyorlar. İnsanlarını, organlarını, çocuklarını, bebeklerini, kadınlarını bile çalacaklar ve nakite çevirecekler.
Ayrıca dünya genelinde milletler arası siyaset de iyice kilitlendi.
Ayrıca dünya genelinde milletler arası siyaset de iyice kilitlendi.
Dünya genelinden büyük iflas haberleri peş peşe geliyor...
Daha fazla öteleyemeyecekler.
Daha fazla öteleyemeyecekler.
Kartal merkezli terör olayları planlıyorlar. PKK, DHKP-C ve türevi olan terör gruplarını kullanarak Kartal ve çevresinde gürültü çıkartmayı değerlendiriyorlar.
Kendi halkına karşı nüve/nükleer bombaları kullanan hükumetler görülürse, şaşırtıcı olmayacak. Çünkü o hükumetlerin hepsi şu anda çaresiz hallerdeler. Üstelik kendilerini gerçekten o milletlerden görmüyorlar. Ruhlarını Şeytan'a satmış dünyalı ve uzaylı insan şeytanları onlar. Bir kısmı da biyonik robotlar. O onlarca ülkenin asıl kararlarını yerin altındaki asıl Deccal alıyor, hepsine talimatları aynı kişi veriyor.
Pek çok ülkedeki sanayi bölgeleri batakhaneye dönüşecek. İmalat durma seviyesine gelecek. Para birimleri büyük değer kaybetmiş olacak. Ham madde bulunamayacak. Benzin, mazot gibi yakıtları bulmakta zorlanacaklar. Nakliye ağı sağlıklı işlemez olacak. Peş peşe batan özel bankalar nedeniyle, bankacılık faaliyetleriyle para transferleri de yapılamaz olacak. Halkların şiddetli gösterileri nedeniyle de imalatçılar büyük sorunlar yaşayacaklar. En mantıklısı, en başından beri söylediğim gibi, sermayeyi altına çevirerek muhafaza altına almak. Fırtınanın geçmesini beklemek.
Sürecin devamında, gaz, maden, petrol ve bir şekilde nakit getirisi olan her şey için, Ankebut Ağının kontrolündeki ülkeler bile birbirleriyle savaşmaya başlayacaklar.
İşte bu sırada, dünyaya "dev" gibi gösterilmiş olan Çin'in, Rusya'nın, ABD'nin, İngiltere'nin, Fransa'nın, Japonya'nın, Güney Kore'nin, Almanya'nın, İtalya'nın, İspanya'nın nasıl da peş peşe çöktükleri, parçalandıkları hatta bazılarının haritadan silindikleri görülecek.
İşte bu sırada, dünyaya "dev" gibi gösterilmiş olan Çin'in, Rusya'nın, ABD'nin, İngiltere'nin, Fransa'nın, Japonya'nın, Güney Kore'nin, Almanya'nın, İtalya'nın, İspanya'nın nasıl da peş peşe çöktükleri, parçalandıkları hatta bazılarının haritadan silindikleri görülecek.
PKK, Tayyip karşıtı gibi görünürken, Tayyip için yapabileceği her ne şey varsa yapacak. Girmesi gereken her riske girecek. Tayyip'in devrilmemesi, her türlü terör ve kara para işlerinin devam etmesi, PKK için de PKK'yi kontrol eden malum ülkeler/hükumetler için de çok mühim.
Türkiye'deki hatta dünyadaki en büyük insan kaçakçılarından biri de Hulusi Akar... Akar da bütün terör örgütleri ile organize halde çalışıyor.
Çin ve Rusya, İran'a müdahale ederek sömürmek isteyen İsrail, İngiltere, ABD, Azerbaycan gibi ülkelerle organize halde çalışıyor. Birbirlerinden farkları yok.
İran'ın idarecileri de bu ülkelerin idarecileri ile danışıklı dövüşüyorlar.
İblis kana susamış gibi... İnsanların topluca ölmesine seviniyor. Helak olamalarından ötürü mutlu oluyor. "Amacıma ulaşıyorum" diyor. Sonra İstanbul'un iyice güçlendiğine takıyor kafayı, kötü oluyor.
Akademi Dergisi
İblis kana susamış gibi... İnsanların topluca ölmesine seviniyor. Helak olamalarından ötürü mutlu oluyor. "Amacıma ulaşıyorum" diyor. Sonra İstanbul'un iyice güçlendiğine takıyor kafayı, kötü oluyor.
Son günlerde o kadar çok çarpıldı ki o İblis, çarpıla çarpıla bedeni iyice küçücük kaldı. Yanındaki ölümsüz cinlerden bile zayıf, bitkin, güçsüz görünüyor. Çoğu zaman, yaralarını, yanıklarını gizlemek için pelerin takıyor.