Bu kule, en anlaşılır tabiri ile ifade etmek gerekirse, bulutları yere indirecek.

O kadar yüksek noktadan göğe enerji yayacak. Bulutları yönlendirecek. Bulutları kendine çekecek. Havadaki bulutları/nemi, çok yoğun şekilde kendine çekerek aşağı indirecek. Kulenin içindeki geniş boru hatlarından aşağı doğru durmadan akan sular, temel kısmına kadar inecek ve oradan boru hatları ile hedef bölgelere gönderilecek. Bir yandan da zamana yayılarak Tuz gölüne salınacak bu sular ve zamanla Tuz gölü, tatlı/içilebilir su dolu bir göle dönüşecek.

Tuz gölü yaklaşık olarak Türkiye'nin ortasına denk geldiği için de çok kullanışlı bir nokta olacak. Burada kesintisiz şekilde ve neredeyse yok denecek kadar düşük maliyetle içilebilir su üretildikçe, Türkiye'nin dört bir yanına muhtelif tekniklerle ve vasıtalarla sevk edilecek.

Bununla da sınırlı değil. Bu kule aynı zamanda bütün Türkiye genelinde hava şartlarını suni tekniklerle yönlendirecek, belirleyecek.

Memlekete daha fazla yağış düşmesi için müdahaleleri kolaylıkla ve her istendiğinde yapabilecek.

Ya da aşırı yağışlar henüz düşmeden, yağmadan önce onları uzaklaştırmak için müdahaleler yapabilecek.

Sert rüzgarları, fırtınaları, tamamen oluşmadan önce dağıtıp bozabilecek. Hortumlara mani olabilecek. Her sene aynı dönemde Ege ve daha çok da Akdeniz bölgesine yapılan ve seraları hedef alan suni hortumlar artık hiç görülmez olacak.

Akıl almaz bir hızla kuruyan içilebilir su kaynaklarının kurumasını önleyecek ve onların muhafaza edilmesine vesile olacak.

Yine bilimsel izahı mümkün olmayan şekilde yaşanmakta olan kuraklaşmaya, ziraata el verişli arazilerin yanmasına mani olacak. Verimli topraklar da o topraklar üzerindeki bitkiler/ekinler ve tabii bitki örtüsü ile ormanlar da korunacak.

Şu an itibariyle en acil olarak ihtiyaç duyduğumuz ve en kritik ehemmiyete sahip olan yanı da şudur ki elektromanyetik saldırılarla Türkiye'nin herhangi bir yerinde suni depremler de yapılamaz olacak. Bunları yapmak için ülkemizin üzerine gönderilen suni manyetik alanları daha oluşmaya başlarken bile dağıtabilecek. Dahası, elektromanyetik saldırılarla ülkemizde katliamlar yapmış malum ülkelere aynını yapabilir olacağız.

Yine bitmedi... Bu kadar masraflı ve zor bir kuleyi yapmışken, gökteki bütün şimşekleri ve yıldırımları üzerine çekeceğiz. Onları, kullanılabilir elektrik enerjisine çevirmenin yolunu bulacağız.

Bu kule izin vermedikten sonra Türkiye'nin hava sahasında dost ya da düşman unsurlara ait tek bir hava aracı bile uçamayacak. UFO'lar bile, bu kule nedeniyle Türkiye'nin hava sahasına giremeyecekler. Türkiye, bu kule sayesinde, kendisine sorun çıkartan bütün uyduları, keklik avlar gibi kolayca ve peş peşe avlayabilecek, düşürebilecek ya da düşürmeden yakıp bozabilecek. Elon Musk'ın güya internet ağı için gönderdiği binlerce Starlink uydusunu da durmaksızın düşürecek. Dünya insanlığına bu iyiliği de yapacak.

Sonra, topraklarının büyük kısmı çöl olan ya da yarı kurak olan ülkelere de bu kulelerden yapmayı teklif edeceğiz. Lakin onlara yapacağımız kuleler sivil maksatla kullanılanıcak tarzda/özelliklerde olacak.

Sadece kuraklık ve kıtlığa karşı kullanılabilecek. Çöl halindeki ya da yarı kurak haldeki arazilerin canlandırılmasında kullabilecek.

Hindistan'ın Kancheepuram şehrinde havai fişek fabrikasında çıkan yangında 8 kişi hayatını kaybetti.

Fransa'nın en uzun köprüsü olan Saint-Nazaire köprüsü protestocular tarafından kapatıldı. Radarlar ve portallar çalışmıyor.

Şi'ye katılmıyorum. Yüz yıldır olmayan bir değişme yaşanmayacak. Yüzbinlerce yıldır yaşanmamış bir değişme yaşanacak ve yaşanıyor. Üstelik, Çin bu değişmede hiçbir şey... Yok olacak ülkelerden biri, sadece o kadar...

- Hayırlı günler hocam kusura bakmayın rahatsız ediyorum.
İstanbul’a fırsat bulup gittiğimiz zaman karaca Ahmet’e giderdik ziyaret için şimdi gidipte ziyaret etmemek bir tuhaf gibi geliyor burda ne yapmamız gerekiyor.

= Yine de temsili bir makam olarak gidilebilir ya da hiç gidilmeyebilir.

ABD'de bir tuhaf hastalık daha...

Dayanıklı mantar hastalığı iddiası

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Kurumu dün basın açıklaması yaparak ilaca dayanıklı Candida Auris adlı bir mantar hastalığının sağlık kurumlarında yayılmaya devam ettiği konusunda uyardı.

Mantar hastalığının sağlıklı kişilerde tehdit oluşturmadığını ifade eden CDC, sağlık merkezlerinde cihaza takılı sağlığı çok kötü olan hastalar için risk teşkil ettiğini belirtti. Vaka sayısının 2019'dan 2020'ye kadar yüzde 59 artarak 756'ya, 2021'de ise yüzde 95 daha artarak 1.471'e yükseldiği kaydedildi.

2022 yılında da vaka sayılarında ciddi artış yaşandığına dikkat çeken CDC, sağlık merkezlerindeki zayıf genel enfeksiyon önleme kontrol uygulamalarının hastalığın yayılmasına sebebiyet verdiğini ifade etti.