Akademi Dergisi
2.12K subscribers
59.9K photos
25.1K videos
370 files
7.54K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Akademi Dergisi
📎 es-SEB‘U’l-MESÂNÎ Sözlükte “yedi” anlamındaki seb‘ kelimesiyle “katlamak, bükmek; iki katını almak” mânasındaki seny kökünden mesnânın (bir şeyin katı) çoğulu mesânîden oluşur ve “tekrarlanan, iki kattan ibaret olan yedi” anlamına gelir (Lisânü’l-ʿArab…
📎 Terkip bu şekliyle Kur’an’da geçmemekte, “Şu bir gerçek ki biz sana ‘tekrarlanan yedi’yi ve yüce Kur’an’ı verdik” (el-Hicr 15/87) meâlindeki âyette “seb‘an mine’l-mes̱ânî” ifadesi ve “Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve ‘bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap’ olarak indirdi” (ez-Zümer 39/23) meâlindeki âyette kitabın (Kur’ân-ı Kerîm) sıfatı olarak “mes̱ânî” kelimesi yer almaktadır. Râgıb el-İsfahânî, mesânî kelimesinin Kur’an sûreleri için kullanıldığını belirttikten sonra Hicr ve Zümer sûrelerinde geçen bu kelimenin “zamanın geçmesiyle değerini yitiren şeylere benzemeksizin tekrar tekrar okunan ve yeniliğini koruyan” mânasına geldiğini söyler (el-Müfredât, “s̱ny” md.).
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Akademi Dergisi
📎 Terkip bu şekliyle Kur’an’da geçmemekte, “Şu bir gerçek ki biz sana ‘tekrarlanan yedi’yi ve yüce Kur’an’ı verdik” (el-Hicr 15/87) meâlindeki âyette “seb‘an mine’l-mes̱ânî” ifadesi ve “Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve ‘bıkılmadan tekrar tekrar…
📎 es-Seb‘u’l-mesânî terkibi hadislerde de yer almaktadır. Hz. Peygamber, Fâtiha’yı “Kur’an’ın en büyük sûresi” diye niteledikten sonra onun es-seb‘u’l-mesânî ve kendisine verilen yüce Kur’an olduğunu söylemiştir (Müsned, IV, 211; V, 114; Buhârî, “Tefsîr”, 1/1, 15/3, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 9; Tirmizî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 1).
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Müfessirler, söz konusu iki âyetin yorumu ve birbiriyle ilişkisi hususunda farklı kanaatlere sahip olmuştur. Abdullah b. Mes‘ûd, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Abbas gibi sahâbîlerle bazı tâbiîn âlimlere göre Resûlullah’a verilen es-seb‘u’l-mesânî, Bakara-A‘râf arasındaki altı sûre ile Yûnus sûresinden (veya Enfâl ve Tevbe’nin birleştirilmiş şeklinden) oluşan yedi uzun sûredir (seb‘-i tıvâl). Çünkü bu sûrelerde farzlar ve dinî hükümler ya da ibret veren haber ve kıssalar tekrarlanmaktadır.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Hz. Ömer, Hz. Ali ve İbn Mes‘ûd ile İbn Abbas’tan nakledilen diğer bir rivayete göre es-seb‘u’l-mesânî Fâtiha sûresidir, zira Fâtiha her namazda ve her Kur’an okuyuşta başlangıç sûresi olarak tekrarlanmaktadır. Üçüncü bir yorum ise bununla Kur’an’ın tamamının kastedildiği yönündedir. Bu anlayış değişik bir tarikle İbn Abbas’a ve tâbiînden itibaren bazı âlimlere nisbet edilmiştir. Bu yorumları nakleden Taberî, sıhhatlerine kanaat getirdiği hadislere dayanarak es-seb‘u’l-mesânî ile Fâtiha sûresinin kastedildiği yorumunun isabetli olduğunu söylemiştir (Câmiʿu’l-beyân, XIV, 69-80).
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Konuyla ilgili olarak ileri sürülen birinci görüş, ikisi hariç seb‘-i tıvâlin Medine’de nâzil olması dolayısıyla kronolojik açıdan problemli görünmektedir. Zira Mekkî olan Hicr sûresinde (15/87) “verdik” anlamında mâzi sîgası kullanılmaktadır. Zemahşerî, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Âlûsî ve Elmalılı Muhammed Hamdi gibi müfessirler, terkipte yer alan mesânî kelimesinin içerdiği ikili sistem muhtevasından hareketle Kur’an’ın nazmında bulunan birbirine zıt, fakat edebî kuruluş içinde konuya açıklık getiren anlatımlara dikkat çekmişlerse de sistemin içinde yer alan yedi sayısının konumunu ve inceliğini açıklığa kavuşturamamışlardır.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Çağdaş müfessirlerden Emîn Ahsen Islâhî, Kur’an’da ikili ve bundan oluşan yedili bir yapı bulunduğu görüşünü savunur. Ona göre Hicr ve Zümer sûrelerindeki âyetler bunun açık delilidir. Islâhî Kur’an’ın, kendi içinde bütünlük arzeden en önemli yapı olarak tek tek sûreleri kabul etmekle birlikte sûrelerin bir araya gelerek teşkil ettiği bütünün tek bir sûrenin içerdiği anlamdan daha güçlü olduğunu söyler. Islâhî, Kur’an sûrelerinin birbiriyle eşleşerek ikili grupları oluşturduğunu, ikili grupların da belli bir düzen içinde birleşerek yedi grubu meydana getirdiğini belirtir. Fâtiha, Nûr, Ahzâb ve Hucurât sûreleri ise yedili gruptan hiçbirine girmez. Çünkü Fâtiha, Kur’an için bir önsöz mahiyetinde iken diğerleri öteki grup ve sûrelerin tamamlayıcısı durumundadır (Birışık, Dîvân: İlmî Araştırmalar, sy. 11 [2001], s. 70-77)
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Mesnanın veya Mesna(tun)"ın çoğulu olan "mesani" kelimesi çok anlamlı ve çok kapsamlı bir kelimedir. Tesniye (ikilik) maddesi olan senâ"dan veya istisna maddesi olan Senâ"dan da türemiş olabilir. Kısacası; bükülmek, katlanmak, kıvrılmak veya tekrar edilmek suretiyle ikilenen veya başka bir şey eklemekle takviye edilen veya çeşitlendirilen herhangi bir şeye "mesnâ" denilir ki ikişer, ikili, mükerrer, bükülü, te'kid edilmiş, muhkem, çifteli, büklüm, büklümlü, büklüm yeri kat olan, katlı, kıvrım, kıvrımlı, kıvrak, manalarına gelir. Bu suretle herhangi bir şeyin kuvvetlerine, katlarına, kıvrımlarına "mesani" denildiği gibi, hayvanın dizlerine ve dirseklerine mesâni ed-dâbbe" ve bir vadinin büküntülerine, dönemeçlerine "mesâşi el-vâdî"; bunun gibi, musikide ikinci tele veya çifte tellilere "mesânî" denir. Mesani ila yedu ise bağış ve ihsanı tekrar etmek demektir.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Sena makamı

📎 İbn Cerîr'in İbni Abbas'tan bir nakline göre "mesânî"de müstesnalık manası da vardır. Zira istisna da "seniy"den türemiştir. Bükülmüş ipe veya ipliğe "mesna(tun) veya misnâ(tun)" denildiği gibi, geri döndürme (tercî') veya tekrar etme manası itibarıyla tarab (sevinçlik, şenlik) ve terennüme veya ikişerli manası ile mesnevî dediğimiz nazım şekle de mesnâ(tun) denilir. Bir de müsnânın çoğulu olabilir ki, sena makamı, yeri anlamına gelir (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, V, 3074-3075; El-Mu'cem'ul Vasit, I, 101, 102).
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Yukarıda lügat anlamı açıklanan mesani' kelimesi Kur'an-ı Kerim'de iki yerde geçmektedir. Kur'an'ın bir vasfı olarak kullanıldığı "Allah, kelamın en güzelini, müteşabih (birbirine benzer), ikişerli (veya tekrar edilen) bir kitab halinde indirdi" (ez-Zümer, 39/23) âyetinde tekrar edilen manasına gelebileceği gibi, Kur'an'ın her yönden ikili bir sistem takip ettiği manası da anlaşılabilir. Kur'an'ın anlatış tarzına bakıldığında, çoğu zaman karşılıklı zıtlığa dayandığı görülür; iyi amel karşısında kötü amel, cennet karşısında cehennem, mü'minler karşısında kâfirler, sâid karşısında şakî anlatılır. Karşılıklı mukayese yoluyla iyi ile kötünün anlatıldığı bu yöntemle hakikatlar daha güzel kavratılmış olur. İşte mesani' kelimesi bu âyette bu anlamda kullanılmış olabilir.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Yine mesani'nin geçtiği and olsun ki sana seb'an mine! mesani (tekrarlanan yedi veya ikililerden yedi)yi ve büyük Kuran'ı verdik" (el-Hicr, 15/87) âyetindeki seb'an minel mesânî'nin ne olduğu hususunda ihtilaf edilmiştir.

Abdullah İbn Ömer, Mücahid ve Said İbn Cübeyr, burada bahsedilen yedi şeyin seb'ı tıval denilen yedi uzun süre olduğunu söylemişlerdir. Fakat bu âyetin geçtiği sürenin Mekkî, yedi uzun sürenin ise Medenî olması bu görüşü zayıflatmaktadır. Banları bu rivayeti göz önüne alarak sürede yalnız bu âyetin Medenî olabileceğini ileri sürmüşlerse de bu da pek muteber bir görüş değildir.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Bazı alimler bu yedi şeyden maksat elif, lam, hâ, mim i dir demiş; bazıları da Kur'an'ı emr, nehy, bişâret (müjdeleme), inzar (uyarma, korkutma), darb-ı mesel, nimetlerin anılması ve geçmiş ümmetlerin haberleri şeklinde yedi ana konuya ayırarak âyette bahsedilen yedi şeyin bu olabileceğini beyan etmişlerdir. Nitekim Kur'an yedi harf üzere nazil oldu" (Keşful-Hafa, I,1356) hadisi şerifinden de kastın bu manalar olduğunu belirtmişlerdir.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Hz. Ömer, Ebul-Âliye, İbn Ebi Muleyke, Ubeyd İbn Umeyr ve kalabalık bir cemaat bu yedi şey (seb'ul mesânî), fatiha süresi âyetleridir demişlerdir. Seb'ul mesânî ile Fatiha sûresinin kasdolunduğuna dair delil Buhârî'de geçen Ebu Said hadisidir. Rasûlüllah (s.a.s), Ebu Said (r.a)'e Kur'an'daki sürelerin en büyüğünü açıklarken, "O sure el hamdu lillahi Rabbil Âlemin'dir ki tekrar olunan yedi âyet (seb'ul-mesani) ve bana verilen Kur'an'dır" buyurdu (Buhari, Tefsir, 1; Fedailil-Kur'an, 9; Tirmizi, Sevabul-Kur'an, 1; Nesâi, İftitah, 26; Muvatta, Nidâ, 37, 45; Ahmed b. Hanbel, IV, 211, V, 114).
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎 Sena: Arapça s̠ny kökünden gelen s̠anāˀ ثناء “övme, yüceltme” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça s̠anā ثنا “çift koştu, ikiledi, katladı” fiilinin faˁāl vezninde masdarıdır.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
📎Yedi Kilise, Erken Hristiyanlık döneminin yedi büyük kilisesidir ve Türkiye sınırları içerisindedir.[1] Yuhanna tarafından yazılan İncil'in Vahiy bölümünde adı geçen bu kiliseler, "Yedi Altın Kandillik" olarak da betimlenir.[2] Vahiy kitabında bahsedilen yedi kilise, Hristiyanlıkta simgesel bir öneme de sahiptir.[3]
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Akademi Dergisi
📎Yedi Kilise, Erken Hristiyanlık döneminin yedi büyük kilisesidir ve Türkiye sınırları içerisindedir.[1] Yuhanna tarafından yazılan İncil'in Vahiy bölümünde adı geçen bu kiliseler, "Yedi Altın Kandillik" olarak da betimlenir.[2] Vahiy kitabında bahsedilen…
📎 Roma İmparatorluğu'na bağlı olan Anadolu'nun batı bölgesine Asya İli denmekteydi, bu birbirinden bağımsız yedi kilise yerel halk tarafından Batı Anadolu'da kurulmuştur. Elçi Yuhanna Patmos Adası'nda sürgündeyken Yedi kiliseye uyarıcı nitelikte mektuplar yazmıştır. Asya İli'ndeki kiliselere Yeni Antlaşma'nın elçisel gerçeklik ve doğruluk temelinden ciddi sapmalar olduğunu gösterir. Yuhanna, kilise topluluklarının verdiği ödünleri ve işlediği günahları Mesih'in adına azarlamak ve onları tövbe edip başlangıçtaki sevgilerine geri dönmeye çağırmak için yazar. Domitianus'un kendisini tanrı ilan etmesiyle başlayan zulüm karşısında, kiliselerin İsa'ya olan imanını ve bağlılığını güçlendirmek, onları galip gelmeye ve ölüm pahasına da olsa sadık kalmaya teşvik etmek için yazmıştır.[4]
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Akademi Dergisi
📎 Bazı alimler bu yedi şeyden maksat elif, lam, hâ, mim i dir demiş; bazıları da Kur'an'ı emr, nehy, bişâret (müjdeleme), inzar (uyarma, korkutma), darb-ı mesel, nimetlerin anılması ve geçmiş ümmetlerin haberleri şeklinde yedi ana konuya ayırarak âyette bahsedilen…
📎 Yedi Kilise'ye Bildiriler

Yedi bildirinin her bir kilise için aşağıdaki öğeleri içerir.[2]
• Bir hitap
• Kendini tanıtan bir unvan
• Bir analiz
• Bir öğüt
• Hristiyan olduklarını kanıtlayan bir vaat Mesih, kendisi için belirlediği unvanları her bir kilisenin içinde bulunduğu duruma uygun bir şekilde dikkatlice seçer. Örneğin İzmir'deki acı çeken kiliseye "ölmüş ve dirilmiş" kişi olduğunu hatırlatır (Vahiy 2:8)
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Gerçek Kabe'yi insanlar yapmadı. Daha önceki bütün Adem nesilleri boyunca da gerçek Kabe yani gerçek Mescid-i Haram vardı, mevcuttu.
Forwarded from Akademi Dergisi (Mehmet Fahri Sertkaya)
Akademi Dergisi
Gerçek Kabe'yi insanlar yapmadı. Daha önceki bütün Adem nesilleri boyunca da gerçek Kabe yani gerçek Mescid-i Haram vardı, mevcuttu.
Anlaşılıyor ki gerçek Kabe gibi dünyamızda başka altı tane daha mübarek, övülmüş ve kıyametler kopsa bile sonraki Ademler devrinde varlığı devam eden, yeniden vücuda gelen yapılar/mekanlar var.

Ya da bunlardan yedi kat göğün her birinde birer tane bulunuyor.