- Hocam 2009 yılında Şanlıurfa merkeze bağlı bir köyde 1 yıl askeri öğretmenlik yapmıştım. Çalıştığım köy okulu tek öğretmenli birleştirilmiş sınıf eğitim veren bir okuldu. Okulun yanında lojman vardı orda kaldım 1 yıl. Köydeki velilerimin söylediklerine göre benden önceki öğretmen elektriği kaçak kullanmış lojmanda. Ben elektrik faturamı ödüyordum. Öğrendiğim kadarıyla köyde elektrik faturasını ödeyen bir ev vardı, o evde de hacca gitmiş bir amca vardı bu nedenle ödediğini söylemişti.

Diğer evlerin hepsi kaçak elektrik kullanıyorlardı.
Hemen her evde klima vardı. Kış mevsiminde lojmanda elektrikli soba çalıştırırdım ama elektrik düşük geldiği için soba yeteri kadar ısıtmazdı, çok az kızarırdı.

Kaçak kullanım nedeniyle trafoya çok yük bindiğini ve bu nedenle elektrik akımında düşme olduğunu söylerdi köylüler. Ayrıca çok sık elektrik kesintisi yaşanırdı köyde.

Her şeyi ve herkesi düzeltmek zorunda değilim. Düzelmeyenleri ve düzelmeyecek olanları yok etmekle de vazifeliyim.

Japonya, zayıf ihracat nedeniyle cari mali yıl için büyüme tahminini tekrar düşürdü

Japon hükumeti, zayıf ihracatın kırılgan mali toparlanmayı olumsuz etkilemesi nedeniyle, Cuma günü cari mali yıl için gayri safi yurt içi hasıla büyüme tahminini düşürdü.

Kabine Ofisi, revize tahminlerinde, Mart 2025'te sona erecek cari mali yıl için enflasyona göre ayarlanmış GSYH büyüme tahminini Temmuz ayında tahmin edilen %0,9'dan %0,7'ye düşürdü.

Yavuz Ağıralioğlu kuru gürültü yapıyor.

Yavuz Ağıralioğlu'na ilm-i sima ile bakan hiçkimse, onu kapısından içeri bile sokmaz. Asla güvenilmez. Asla dürüst işler beklenmez. Asla cesaret beklenmez.

Bundan böyle Süleymancılar tarikatıyla ilgilenmiyorum. Hiçbir bağım kalmadı. Sahiplenmiyorum, hiçbir fayda sağlamıyorum ve sağlamayacağım. Başına ne geldiğini de umursamayacağım.

İlk fırsatta bu tarikatı da tamamen yok edeceğim.

Yok edilecek olan Süleymancılar cemaatinin vakıflar, dernekler ve şahıslar üzerinden sahip olduğu taşınır veya taşınmaz hiçbir şeyle de ilgilenmiyorum. Tarikatın kontrolünde bulunan ve müslümanların yardımları sayesinde elde edilebilmiş olan o kursların, yurtların ve taşınabilir her şeyin yağma edilecek olması da beni artık rahatsız etmiyor.

Kendi cemaatimi sıfırdan tesis etmeye başlayacağım. Hiçbir kara para işi, hiçbir kanunsuzluk karışmamış ve tamamen helal paralar ile hızla büyüyen, güçlenen bir cemaat olacak. Masonlar, kripto kimlikli hain sürüngenler, siyasetçiler, gizli servisler, terör örgütleri, basın ve medya patronları ve yanlış işler içinde olan hiçbir taraf cemaatime sızamayacak. Temelden itibaren o kadar sağlam duruşlu bir cemaat olacak.

Cemaatim tek bir vakıf üzerinden faaliyet gösterecek. Çok sayıda vakıflar ve dernekler üzerinden faaliyeti olmayacak.

Cemaatim, halka ilan edildiği andan itibaren ilk birkaç sene içinde öğrenci yurdu, meslek edindirme kursu, dul kadınlara barınma yurdu, yetimhane, aş evi, düşkünler yurdu ve benzeri hayır hizmetleri için binden fazla bina/tesis inşa etmiş olacak.

Cemaatimin vakfının internet sitesinde, hayırseverlerin isimleri, soyisimleri ve yardım yaptıkları meblağlar açıkça ve anlık güncellenerek görülecek. İsmini gizleyerek yardım etmek isteyenlerin yardımları kesinlikle kabul edilmeyecek. Makbuz almadan yardım yapmak isteyenlerin yardımları da kabul edilmeyecek. Makbuzların taramaları da vakfın sitesinde herkese açık şekilde paylaşılacak. Vakfın işleyişi, dünya tarihinde görülmemiş seviyede şeffaf olacak.

Son yıllarda anlattığım ve ülkemizi hızla ayağa kaldırmaya dönük eğitme ve öğretme projelerinden pek çoğunu cemaatim de yapacak. Birkaç sene içinde, onlarca trilyon dolarlık taşınır ve taşınmaz şeylere sahip olacak bu vakıf, dünyaya örnek bir vakıf olacak.

Bu vakıf, Türkiye içinde acilen yapması gereken hizmetleri yapar hale gelmeden, başka ülkelerde faal olmayacak.

Bu vakıf, ilk anlardan itibaren dijital/sayısal yayıncılık teknolojilerini en ileri ve en yaygın şekilde kullanacak. Bu vakıf, cemaatimin mensubu olmayan ve dürüst, vatansever olduğu değerlendirilen öğretmenleri ve akademisyenleri de destekleyecek. Onların daha iyi şartlarda maarif hizmeti verebilmelerine katkılar sağlayacak.

Bu vakfın hizmet verdiği hiçbir yerde, genleri bozuk olan ve dolayısıyla hiçbir zaman eğitilemeyecek ve topluma faydalı olamayacak kişiler olmayacak. Onlara boş yere zaman, emek ve para israf edilmeyecek.

Bu vakıf üzerinden hizmet verecek olan cemaatim, gerçek Kudüs şehri olan İstanbul'a hizmet etmeyi, büyük bir öncelik olarak kabul edecek. Bir süre sonra İstanbul tekrar hac merkezi olduğunda, bu vakfın çok kıymetli hizmetleri olacak.

Bu vakıf, Türkiye'nin muhtelif yerlerinde onlarca farklı yemek fabrikası tesis edecek. Hepsi çok büyük mekanlara ve çok gelişmiş teknolojilere sahip olacak. Öncelikle Türkiye genelindeki milyonlarca talebenin yemek ihtiyacı en yüksek kalitede, besin değerinde ve en düşük maliyetle hazırlanacak. Lakin bu tesisler, bu hizmetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için ticari faaliyetler de yapacak ve ürettiği leziz, sağlıklı, paketli ve uzun raf ömürlü yemekleri dünya genelinde de satacak.

Bu vakıf, Türkiye genelinde, ilmin, hikmetin, marifetin, sanatın, merhametin, ahlakın girmediği bir tek kör nokta bile bırakmayacak. Vakfın idarecilerinin geniş ufuklu bakış açıları, dünya genelinde hayranlık oluşturacak.

Kısa süre sonra cemaatimin piramit şekilli devasa deniz araçları üzerinden işleyen gezici üniversiteleri de olacak. Hem dini hem de dünyevi ilimlerde en ileri seviyede olacak mezunlar verecek. Bir yandan da dünyayı gezecekler.