Akademi Dergisi
Yenidoğan çetesi mağduru aile, çocuklarının yanlış tedavi sonucu engelli hale geldiğini anlattı: "Hemşire, eşimi 'Çocuğunuz kötü doğdu, ne bekliyordunuz?' diyerek tersledi." "Gerekli müdahaleyi yapmadılar, çocuğumun beyninde hasar oldu!"
Emrullah Erdinç: (Yenidoğan bebek çetesi hk.)
"Görüntüdekiler bir hemşire ve bir teknisyen.
Örgüt lideri Fırat Sarı'nın bilgisi ve onayı dahilinde bebeklerin sağlık durumunu gösteren "basamak"larıyla oynayıp Curosurf isimli ilaç yazdırıyorlar.
8 sağlık çalışanı da bu şemanın içinde.
Curosurf isimli ilaç solunum zorluğu çeken bebeklerin tedavisinde kullanılıyor.
Piyasa değeri de 9575 Lira.
Yazdırılan ilaçlar bu fiyattan SGK'ya fatura ediliyor ve hastanelere ulaşıyor.
Bundan sonra bu iki isim devreye giriyor.
Gelen ilaçları ya da daha önceden yazdırılmış olanları hastaneden çıkarıyorlar.
Tedavi değil ticaret başlıyor.
Fiziki takiple ortaya çıkıyor ki; Çanta dolusu Curosurf ilacını yurt dışına satmak için çetenin diğer elemanına veriyorlar. (Hüseyin Gündüz olduğu değerlendiriliyor)
9575 Liralık her bir ilacı da
300 ila 600 Lira arasında satıyorlar.
Hem can çekişen bebeklerin nefesini hem de devletin parasını çalıyorlar."
"Görüntüdekiler bir hemşire ve bir teknisyen.
Örgüt lideri Fırat Sarı'nın bilgisi ve onayı dahilinde bebeklerin sağlık durumunu gösteren "basamak"larıyla oynayıp Curosurf isimli ilaç yazdırıyorlar.
8 sağlık çalışanı da bu şemanın içinde.
Curosurf isimli ilaç solunum zorluğu çeken bebeklerin tedavisinde kullanılıyor.
Piyasa değeri de 9575 Lira.
Yazdırılan ilaçlar bu fiyattan SGK'ya fatura ediliyor ve hastanelere ulaşıyor.
Bundan sonra bu iki isim devreye giriyor.
Gelen ilaçları ya da daha önceden yazdırılmış olanları hastaneden çıkarıyorlar.
Tedavi değil ticaret başlıyor.
Fiziki takiple ortaya çıkıyor ki; Çanta dolusu Curosurf ilacını yurt dışına satmak için çetenin diğer elemanına veriyorlar. (Hüseyin Gündüz olduğu değerlendiriliyor)
9575 Liralık her bir ilacı da
300 ila 600 Lira arasında satıyorlar.
Hem can çekişen bebeklerin nefesini hem de devletin parasını çalıyorlar."
Akademi Dergisi
Yenidoğan bebek çetesi üyesi Mustafa Kemal Zengin'in eski suçişleri bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafı ortaya çıktı.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Nijeryalıların da bebeklerini öldürmüşler
5 aylık bebekleri yenidoğan çetesinin kurbanı olan Nijeryalı aile Ekol TV’ye konuştu:
"Karım her gün ağladı, ben her gün ağladım. Çocuğumu ne zaman görsem ağladım. Her gün 10 bin lira ödüyordum, bizi başka hastaneye de sevk etmediler. O kadın sürekli paranın peşindeydi, bende verdim. Bizim için çok zordu."
5 aylık bebekleri yenidoğan çetesinin kurbanı olan Nijeryalı aile Ekol TV’ye konuştu:
"Karım her gün ağladı, ben her gün ağladım. Çocuğumu ne zaman görsem ağladım. Her gün 10 bin lira ödüyordum, bizi başka hastaneye de sevk etmediler. O kadın sürekli paranın peşindeydi, bende verdim. Bizim için çok zordu."
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Dünyayı sarsan caniliğin siyasi bağlantıları var mı? Bu kadar çok çete, bu kadar vahşi işleri siyasi bağlantı olmadan yapılabilir mi?
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Furkan Bölükbaşı'nı hiç sevmem hatta nefret ederim ama ona karşı linç yapmak isteyenleri de rezil ederim hatta yok ederim. Herkes dağılsın...
O lanet olasıca Adıtürkçülük de Adıtürkçüler de bitmiştir. Boşuna çırpınmasınlar.
O lanet olasıca Adıtürkçülük de Adıtürkçüler de bitmiştir. Boşuna çırpınmasınlar.
Akademi Dergisi
Bebek katilleri MHPKK ile bağlantılı çıktı Yenidoğan bebek çetesinin yer aldığı hastanelerden biri olan Özel Şafak Hastanelerinin sahibi Seçim Öztürk’ün, MHPKK'li Meclis Başkanvekili Celil Adan’ın dünürü olduğu ortaya çıktı.
Tabelasını değiştiren Şafak Hastanesi’ne ilişkin iddialar sosyal medyada yayınlandı.
Akademi Dergisi
Eski AKPKK'li Bakan'ın başhekimi dosyada şüpheli Sosyal Güvenlik Kurumunu dolandırmak amacıyla yaptıkları işlemler nedeniyle 10 bebeğin ölümüne neden olan çeteye ilişkin hazırlanan iddianame Türkiye gündemine oturdu. İddianamede bebeklerin ölümünden sorumlu…
22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, çetenin faaliyetlerini yürüttüğü hastanelerin listesi de yer aldı. İddianamede, ihmaller sonucu bebeğini kaybeden ailenin parayı ödememesi üzerine hastanenin vefat eden bebeğin çıkışını yapmadıkları şeklinde görüşmelerin yapıldığı belirtildi.
İddiada ismi geçen şüphelilerin aralarında geçen görüşmelerde, Birinci Hastanesi'nde büro işçisi olarak SGK kaydı bulunan Emine A’nın aynı hastanede acil tıp teknisyeni Hakan Doğukan Taşçı’yı arayarak hastanede tedavi gören bir bebeğin ailesinden Hasan Basri Gök'ün elden para aldığı ve bu konu hakkında bilgisi olup olmadığını sorduğu, 'örgüt adına hareket ederek hastanelerden sevk edilmesi gereken bebekleri bağlantı kurduğu şahıslar aracılığıyla Fırat Sarı isimli örgüt liderinin işleyişinde olan yenidoğan yoğun bakımlarına sevk işlemlerini takip edip gerçekleştiren Hasan Basri Gök'ün Yenihayat Hastanesi'nden yabancı bir bebeği Birinci Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakımı'na sevk ettirdiği' belirtildi.
İddiada ismi geçen şüphelilerin aralarında geçen görüşmelerde, Birinci Hastanesi'nde büro işçisi olarak SGK kaydı bulunan Emine A’nın aynı hastanede acil tıp teknisyeni Hakan Doğukan Taşçı’yı arayarak hastanede tedavi gören bir bebeğin ailesinden Hasan Basri Gök'ün elden para aldığı ve bu konu hakkında bilgisi olup olmadığını sorduğu, 'örgüt adına hareket ederek hastanelerden sevk edilmesi gereken bebekleri bağlantı kurduğu şahıslar aracılığıyla Fırat Sarı isimli örgüt liderinin işleyişinde olan yenidoğan yoğun bakımlarına sevk işlemlerini takip edip gerçekleştiren Hasan Basri Gök'ün Yenihayat Hastanesi'nden yabancı bir bebeği Birinci Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakımı'na sevk ettirdiği' belirtildi.
Akademi Dergisi
Aileden iki kat fazla para istemişler
ANKA'nın haberine göre sevki yapılacak bebek ile ilgili olarak Hasan Basri Gök’ün Birinci Hastanesi'ne sevk ettirmek için bebeğin ailesinden günlüğü 5 bin TL’den anlaşmak istediği, daha sonra örgüt içerisinde şahısların birçok görüşme yaparak hasta sevki hakkında görüştükleri, Birinci Hastanesi'ne sevki yapılacak olan bebeğin hastanede günlüğü 2 bin 500 TL'den yatırılacağı, ancak örgüt içerisindeki şahısların bebeğin ailesine hastanenin günlük 5 bin TL para istediğini söylediği ve bebeğin ailesinden yarı yarıya kazanç elde etmek istedikleri yer aldı.
Polise giderek şikayetçi olacağını söylemiş
Ailenin parayı hemen veremeyeceğini söylemesi üzerine örgüt lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı’nın Hasan Basri Gök’e para göndererek hastaneye 5 günlük yatış için, 12 bin 500 TL para yatırmasını söylediği ve aileden daha sonra 5 günlük yatış için 25 bin TL para istedikleri, durumun hastane tarafından öğrenilmemesi için Hasan Basri Gök’ün işlemleri bizzat takip ettiği, aile hastaneye geldikten sonra Hakan Doğukan Taşçı’nın kendisini doktor Şeyhmus olarak tanıttığı, ilerleyen süreçte bebeğin hastanede öldüğü, ailenin tüm süreç için hastaneye ödeme yapacağı zaman bu durumun ortaya çıktığı, Hasta Hakları işlemlerine baktığı değerlendirilen Emine A'nın bu durum hakkında polise giderek şikayetçi olacağını Hakan Doğukan Taşçı’ya söylediği, bunun üzerine Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök gerçekleşen görüşmelerde alınan paranın komisyon ücreti olduğunu belirttikleri kayıtlara geçti.
ANKA'nın haberine göre sevki yapılacak bebek ile ilgili olarak Hasan Basri Gök’ün Birinci Hastanesi'ne sevk ettirmek için bebeğin ailesinden günlüğü 5 bin TL’den anlaşmak istediği, daha sonra örgüt içerisinde şahısların birçok görüşme yaparak hasta sevki hakkında görüştükleri, Birinci Hastanesi'ne sevki yapılacak olan bebeğin hastanede günlüğü 2 bin 500 TL'den yatırılacağı, ancak örgüt içerisindeki şahısların bebeğin ailesine hastanenin günlük 5 bin TL para istediğini söylediği ve bebeğin ailesinden yarı yarıya kazanç elde etmek istedikleri yer aldı.
Polise giderek şikayetçi olacağını söylemiş
Ailenin parayı hemen veremeyeceğini söylemesi üzerine örgüt lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı’nın Hasan Basri Gök’e para göndererek hastaneye 5 günlük yatış için, 12 bin 500 TL para yatırmasını söylediği ve aileden daha sonra 5 günlük yatış için 25 bin TL para istedikleri, durumun hastane tarafından öğrenilmemesi için Hasan Basri Gök’ün işlemleri bizzat takip ettiği, aile hastaneye geldikten sonra Hakan Doğukan Taşçı’nın kendisini doktor Şeyhmus olarak tanıttığı, ilerleyen süreçte bebeğin hastanede öldüğü, ailenin tüm süreç için hastaneye ödeme yapacağı zaman bu durumun ortaya çıktığı, Hasta Hakları işlemlerine baktığı değerlendirilen Emine A'nın bu durum hakkında polise giderek şikayetçi olacağını Hakan Doğukan Taşçı’ya söylediği, bunun üzerine Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök gerçekleşen görüşmelerde alınan paranın komisyon ücreti olduğunu belirttikleri kayıtlara geçti.
Akademi Dergisi
Yenidoğan Çetesi elebaşı Ferhat Sarı’yla ilgili aylar önce atılan bir tweet: "Sağlıklı doğan bebekleri devleti dolandırmak için yoğun bakıma alıyorlarmış. Fırat Sarı isimli doktor doğan bütün çocukları yoğun bakıma alıyormuş. Üstüne çocuklara antibiyotik…
Tehdit üzerine telefonu kapattı
Bunun üzerine Hasan Basri Gök’ün Emine A’yı arayarak olayı anlattığı, alınan paranın komisyon ücreti olduğunu, Fehmi Alperen'in örgüt adına x hastanelerden bebek bularak örgüt lideri Fırat Sarı’nın anlaşmalı olduğu yenidoğan yoğun bakımlarına maddi menfaat temin etmek için (sevk yaptıran 112 çalışanı da) bu şekilde çalıştığını belirttiği, Emine A’nın 'bizim hastanede böyle yapamazsın ya Hasan bey bu değil Fehmi Bey de nasıl çalışıyor çok iyi biliyorum, ben ben hiç bu işin şeyi yok savunulur tarafı yok, sen böyle çalışıyorsan biz senden bebek almıyoruz' diyerek, bu olayı resmiyete dökeceğini söylemesi üzerine Hasan Basri Gök’ün 'Tamam siz beni dinliyor musunuz, siz bunu resmiyete döktüğünüzde peki ben sizin hastanenizi resmiyete dökmeyecek miyim bundan sonra, hastanede o kadar illegal olay' dediği aktarıldı. Bunun üzerine Emine A’nın telefonu kapattığı ve görüşmenin burada sonlandığı belirtildi.
'Sana öldür' dediler 15 gün önce'
Hasan Basri ve Hakan Doğukan arasında devam eden görüşmelerde, Hasan Basri’nin 'Sana öldür dediler on beş gün önce Hasan'a diyorsun ki aile ile ilgilenmedi aile olay çıkardı diyorsun adama' şeklinde görüştükleri ve çocuğun geç ölmesi nedeniyle bu şekilde olayların yaşandığı şeklinde görüşme gerçekleştirdikleri, ailenin parayı ödememesi üzerine hastanenin vefat eden bebeğin çıkışını yapmadıkları şeklinde görüşmelerin yapıldığı değerlendirildi.
Bunun üzerine Hasan Basri Gök’ün Emine A’yı arayarak olayı anlattığı, alınan paranın komisyon ücreti olduğunu, Fehmi Alperen'in örgüt adına x hastanelerden bebek bularak örgüt lideri Fırat Sarı’nın anlaşmalı olduğu yenidoğan yoğun bakımlarına maddi menfaat temin etmek için (sevk yaptıran 112 çalışanı da) bu şekilde çalıştığını belirttiği, Emine A’nın 'bizim hastanede böyle yapamazsın ya Hasan bey bu değil Fehmi Bey de nasıl çalışıyor çok iyi biliyorum, ben ben hiç bu işin şeyi yok savunulur tarafı yok, sen böyle çalışıyorsan biz senden bebek almıyoruz' diyerek, bu olayı resmiyete dökeceğini söylemesi üzerine Hasan Basri Gök’ün 'Tamam siz beni dinliyor musunuz, siz bunu resmiyete döktüğünüzde peki ben sizin hastanenizi resmiyete dökmeyecek miyim bundan sonra, hastanede o kadar illegal olay' dediği aktarıldı. Bunun üzerine Emine A’nın telefonu kapattığı ve görüşmenin burada sonlandığı belirtildi.
'Sana öldür' dediler 15 gün önce'
Hasan Basri ve Hakan Doğukan arasında devam eden görüşmelerde, Hasan Basri’nin 'Sana öldür dediler on beş gün önce Hasan'a diyorsun ki aile ile ilgilenmedi aile olay çıkardı diyorsun adama' şeklinde görüştükleri ve çocuğun geç ölmesi nedeniyle bu şekilde olayların yaşandığı şeklinde görüşme gerçekleştirdikleri, ailenin parayı ödememesi üzerine hastanenin vefat eden bebeğin çıkışını yapmadıkları şeklinde görüşmelerin yapıldığı değerlendirildi.
Akademi Dergisi
Photo
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Akademi Dergisi
Photo
582 yıla kadar hapisleri istendi
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.
Hastanelerin, şirketlerin kapatılıp mal varlıklarını el konulması istendi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları istenilen iddianamede, ''ayrıca sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi'' talep edildi.
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.
Hastanelerin, şirketlerin kapatılıp mal varlıklarını el konulması istendi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları istenilen iddianamede, ''ayrıca sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi'' talep edildi.
Akademi Dergisi
Elon Musk'tan, onunla paslaşanlardan... Tesla'dan, imalat sistemlerinden, arabalarından ve teknik personellerinden.... Trump'tan, her türlü şirketinden ve yatırımından ve onunla paslaşanlardan sinyaller kesilmeyecek. Sinyale girmeye devam edecekler. Afet…
ABD, 2,4 milyon Tesla'yı inceleyecek
Milli Karayolu Trafiği Güvenliği İdaresi:
"Tesla'nın karıştığı dört kazayı araştıracağız.
Tam Otonom Sürüş (FSD) yazılımının düşük görüş koşullarında nasıl tepki verdiğine bakacağız."
Milli Karayolu Trafiği Güvenliği İdaresi:
"Tesla'nın karıştığı dört kazayı araştıracağız.
Tam Otonom Sürüş (FSD) yazılımının düşük görüş koşullarında nasıl tepki verdiğine bakacağız."
Akademi Dergisi
Sinan Ateş 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara Çukurambar’da tetikçi Eray Özyağcı tarafından vurularak öldürüldü. MHPKK Yöneticisi Tolgahan Demirbaş cinayeti azmettirme suçlamasıyla olaydan bir gün sonra 23.45’te gözaltına alındı. Demirbaş’ın o dönem MHPKK Mersin…
Sinan Ateş suikastinin Eray Özyağcı'nın ilk cinayeti olmadığı, ilk cinayetinden sonra 2,5 yıl boyunca yakalanmadığı iddia edildi
Mafya, mürteci örgüt, tetikçilerin arasında yaşamaya çalışıyoruz
İsmail Saymaz, Sinan Ateş'i öldüren Eray Özyağcı'nın daha önce bir cinayet daha işlediğini, ancak firar gezdiği halde yakalanmadığını yazdı. Pendik'te 2020 yılında Özyağcı'nın, suç ortağı Ömer Veysel Altun ile birlikte uyuşturucu satışı kavgasından dolayı kafe basıp arkadaşlarını taradığını, iki buçuk yıl boyunca tutuklanmadıklarını öne sürdü.
Altun'un İzmir'de başka bir cinayete karıştığını, mürteci Selefi örgütü elebaşı Karadağ'ı vuran mürteci İsmailağa mensubu Engin Dündar'ı hedef alırken, yanlışlıkla 73 yaşındaki emekli öğretmenin ölümüne sebep olduğunu iddia etti.
2,5 yıl firar gezip yakalanmamışlar
İsmail Saymaz'ın haberine göre; 22 Kasım 2020 tarihinde İstanbul Pendik'te, Özyağcı ve suç ortağı Ömer Veysel Altun, yaşadıkları Esenyalı Mahallesi'nde uyuşturucu satışı ve hâkimiyet kavgasından dolayı Pirana Kafe'yi basarak çocukluk arkadaşlarını taradılar. Bu saldırıda olayla hiçbir ilgisi olmayan Bilal Mükanoğlu hayatını kaybederken, Adem ve Ömer Varol kardeşlerle Onurcan Ercan sakat kaldı.
Mafya, mürteci örgüt, tetikçilerin arasında yaşamaya çalışıyoruz
İsmail Saymaz, Sinan Ateş'i öldüren Eray Özyağcı'nın daha önce bir cinayet daha işlediğini, ancak firar gezdiği halde yakalanmadığını yazdı. Pendik'te 2020 yılında Özyağcı'nın, suç ortağı Ömer Veysel Altun ile birlikte uyuşturucu satışı kavgasından dolayı kafe basıp arkadaşlarını taradığını, iki buçuk yıl boyunca tutuklanmadıklarını öne sürdü.
Altun'un İzmir'de başka bir cinayete karıştığını, mürteci Selefi örgütü elebaşı Karadağ'ı vuran mürteci İsmailağa mensubu Engin Dündar'ı hedef alırken, yanlışlıkla 73 yaşındaki emekli öğretmenin ölümüne sebep olduğunu iddia etti.
2,5 yıl firar gezip yakalanmamışlar
İsmail Saymaz'ın haberine göre; 22 Kasım 2020 tarihinde İstanbul Pendik'te, Özyağcı ve suç ortağı Ömer Veysel Altun, yaşadıkları Esenyalı Mahallesi'nde uyuşturucu satışı ve hâkimiyet kavgasından dolayı Pirana Kafe'yi basarak çocukluk arkadaşlarını taradılar. Bu saldırıda olayla hiçbir ilgisi olmayan Bilal Mükanoğlu hayatını kaybederken, Adem ve Ömer Varol kardeşlerle Onurcan Ercan sakat kaldı.
Akademi Dergisi
Sinan Ateş suikastinin Eray Özyağcı'nın ilk cinayeti olmadığı, ilk cinayetinden sonra 2,5 yıl boyunca yakalanmadığı iddia edildi Mafya, mürteci örgüt, tetikçilerin arasında yaşamaya çalışıyoruz İsmail Saymaz, Sinan Ateş'i öldüren Eray Özyağcı'nın daha önce…
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM
Akademi Dergisi
Photo
Yenidoğan bebekleri katleden 19 özel hastaneden biri olan Beylikdüzü Medilife Hastanesi'nin başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz'ın, CHPKK Beylikdüzü Belediye meclis üyesi olduğu ve İBB'nin sosyal medya hesabından boy gösterdiği ortaya çıktı.
Akademi Dergisi
582 yıla kadar hapisleri istendi İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik"…
Bebek katillerinden itiraflar gelmeye başladı...
Yenidoğan çetesi skandalı soruşturmasında etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen hemşire Hakan Doğukan Taşcı, yapılan usulsüzlükleri anlattı:
"Fırat Sarı isimli kişiyi Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemden tanırım. Hastanenin çocuk doktorudur. Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyor. Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahısla birkaç kez telefonda ve yüz yüze konuşmak zorunda kaldım. Bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı. Genelde hastanelerde başhekimlerle, hastanede müdürleri ile anlaşarak hastanelere dışarıdan yenidoğan bebeklerin gelip yatışını yaptırıyor ve bundan kâr elde ediyor. Bu işlemlerde hastanenin bu yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan sadece para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor. Ben Birinci Hastanesi’nde çalıştığım dönemlerde Şeyhmus Çelik isimli doktorun yerine epikriz yazdım. Düzenlemeler yaptım. Bu işlemleri yaptığımdan Şeyhmus Çelik isimli doktorun ve Fırat Sarı’nın haberi vardır. Bu raporları yazmamı bana Fırat Sarı söyledi. Geceleri nöbetçi hekim olması gerekirken bulunmuyor. Bu sorumluluğu da benim gibi hemşirelere yıkıyorlar. Ben yaptığım tüm işlemlerden ötürü pişmanım."
Yenidoğan çetesi skandalı soruşturmasında etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen hemşire Hakan Doğukan Taşcı, yapılan usulsüzlükleri anlattı:
"Fırat Sarı isimli kişiyi Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemden tanırım. Hastanenin çocuk doktorudur. Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyor. Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahısla birkaç kez telefonda ve yüz yüze konuşmak zorunda kaldım. Bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı. Genelde hastanelerde başhekimlerle, hastanede müdürleri ile anlaşarak hastanelere dışarıdan yenidoğan bebeklerin gelip yatışını yaptırıyor ve bundan kâr elde ediyor. Bu işlemlerde hastanenin bu yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan sadece para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor. Ben Birinci Hastanesi’nde çalıştığım dönemlerde Şeyhmus Çelik isimli doktorun yerine epikriz yazdım. Düzenlemeler yaptım. Bu işlemleri yaptığımdan Şeyhmus Çelik isimli doktorun ve Fırat Sarı’nın haberi vardır. Bu raporları yazmamı bana Fırat Sarı söyledi. Geceleri nöbetçi hekim olması gerekirken bulunmuyor. Bu sorumluluğu da benim gibi hemşirelere yıkıyorlar. Ben yaptığım tüm işlemlerden ötürü pişmanım."
Akademi Dergisi
Please open Telegram to view this post
VIEW IN TELEGRAM