Süfyan Tayyip'i, Kelp/köpek/kurt kabilesi olan ülkücü mafyaları, teröristleri, organ ve insan kaçakçılarını kimin durdurduğunu da çok iyi biliyorlar. Artık bunların hepsini hadislerde yerli yerine koyabiliyorlar.
ABD'ye, Beyaz Saray'a kadar, Deccal'ın emrindeki devletleri, kurumları, orduları kimin durdurduğunu, onları acınası hallere kimin düşürdüğünü de çok iyi biliyorlar. Şüphesiz biliyorlar.
Az yukarıda, aslında mevzu etmeye bile değmez ahlaksız, utanmaz, yalancı, aldatıcı bir Çingene astroloğu, Ayça Aydın'ı konu ettim ya... O da biliyor. O da kesin şekilde biliyor ama inatla aksine duruyor.
Onun gibi, sadece TR'de, sadece astrologlar arasında bile binlercesi biliyor. Dünya genelinde sadece astrologlar arasından on binlercesi biliyor.
Onun gibi, sadece TR'de, sadece astrologlar arasında bile binlercesi biliyor. Dünya genelinde sadece astrologlar arasından on binlercesi biliyor.
İşte Yahudiler, İblis'in ve Deccal'in sadık kulları... Hz Mehdi ise, onların karşısına dikilen ve bütün pis işlerini bozan, bozacak kişi. Bu nedenle Yahudiler hz Mehdi'den çok korkuyor ve çekiniyorlar. Hz Mehdi'nin, zamanı gelince dünya genelinde "Yahudi avı" başlatacağını da İsrail diye bir yer bırakmayacağını da biliyorlar.
"Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." (Saff, 61/8)
Bu ayete bu videoda verilen manayı görünce de zaten içimden "Bu kişiler Akademi Dergisi takipçisi olmalılar" demiştim.
Bu güne kadar bu ayet-i kerimeye ve aynı manaya çıkan hadislere, hiçbir gerçek islam alimi tam olarak, kendinden emin olarak ve doyurucu şekilde mana veremediler. Anlaşılmasını sağlayacak şekilde izahat yapamadılar.
Son zamanlarda açıkça yazıyorum ki Kur'an-ı Kerim'de onlarca sure, yüzlerce ayet-i kerime, bir şekilde hz Mehdi ile alakalı.
Bu ayet-i kerime de onlardan sadece biri... Peygamberimizden hemen sonra, Allah'ın nurunu söndürmek, dinini yok etmek istediler ve peygamberimizin devrinden hemen sonrasından itibaren kaos hakim. Aradaki hiçbir devirde hiç gerçek İslam devleti kurulamadı.
Son zamanlarda iyice anlaşılmasını sağladım ki dört büyük halifeye da yeterli hareket sahası bırakmadılar. O mübarek zatlar da aşırı ağır şartlarda, türlü siyasetleri yaparak, dengeleri kollayarak, mümkün olduğunca İslam'ı anlattılar, öğrettiler. Etrafları da hep münafıklarla doluydu.
Son zamanlarda iyice anlaşılmasını sağladım ki dört büyük halifeye da yeterli hareket sahası bırakmadılar. O mübarek zatlar da aşırı ağır şartlarda, türlü siyasetleri yaparak, dengeleri kollayarak, mümkün olduğunca İslam'ı anlattılar, öğrettiler. Etrafları da hep münafıklarla doluydu.
Hatırlayın, farklı zamanlarda bu hususta başka başka yayınlar yaptım. Çok sayıda ayet-i kerimede, peygamberimizin çok hüzünlendiği, sarsıldığı, zorlandığı zamanlarda hz Allah'ın onu teskin ettiğine, ahir zamanla ve hz mehdi ile müjdelediğine temas ettim. Zaten o surelerin ve ayetlerin çoğu da bu güne kadar tam olarak tefsir edilememiş. Çünkü hz Mehdi ile alakalı oldukları ya anlaşılamamış ya da anlayabilenler, anlatmaya uygun ortam, saha şartları bulamamışlar.
Son birkaç asırdır değil, 14 asırdır dünya genelinde gerçek islam dini yok. Son birkaç asırdır ise iyice kapkaranlık ve cehennemi bir çağı var. Deccal çağı var.
Akademi Dergisi
Son birkaç asırdır değil, 14 asırdır dünya genelinde gerçek islam dini yok. Son birkaç asırdır ise iyice kapkaranlık ve cehennemi bir çağı var. Deccal çağı var.
İşte hz İsa da kendi zamanında, hem peygamberimizin geleceğini, son peygamber olacağını, ona da kitap verileceğini, o kitabın kendi kitabı olan İncil'in hükmünü kaldıracağını ve çok şeyleri biliyordu.
Peygamberimizin kendi devrinde çok zorlanacağını, ümmetinin çok büyük zorluklara maruz kalacağını, bu dinin istendiği gibi yayılamayacağını, istendiği gibi öğretilemeyeceğini, kendi başına gelenlerin bizim ümmetimizde de yaşanacağını biliyordu.
Lakin ahir zamanda genç bir şahsın, hz Mehdi'nin, içinde bulunduğu şartlara bakınca "imkansız" görülen şeyleri yapacağını da biliyordu.
Hem de zahirde hiç hocası, üstadı, llim tahsil imkanı ve ayrıca terbiye imkanı bulamayacağı halde bunu yapacağını biliyordu. Ayrıca, siyasi sahada tahsil ve terbiye imkanı bulamadığı halde dünyayı değiştireceğini de biliyordu.
Deccal'ı de öldüreceğini biliyordu. Bu mücadele zamanında hz İsa da hz Mehdi ile brilkte cihad etmek için dualar etti. Son perdede, Deccal'in öldürüleceği kısımlarda hz Mehdi'nin yanında olması takdir edildi ve öyle de olacak.
İşte Allah nurunu, asıl o zaman tamamlayacak. Deccal de öldürüldükten sonra dünya nizamı daha hızlı şekilde iyileştirilecek. islam, ilim, hikmet, adalet, mutluluk, sağlık, huzur, emniyet hakim olacak. Kapkara enerjili şu dünya nurlanacak.
Lakin ahir zamanda genç bir şahsın, hz Mehdi'nin, içinde bulunduğu şartlara bakınca "imkansız" görülen şeyleri yapacağını da biliyordu.
Hem de zahirde hiç hocası, üstadı, llim tahsil imkanı ve ayrıca terbiye imkanı bulamayacağı halde bunu yapacağını biliyordu. Ayrıca, siyasi sahada tahsil ve terbiye imkanı bulamadığı halde dünyayı değiştireceğini de biliyordu.
Deccal'ı de öldüreceğini biliyordu. Bu mücadele zamanında hz İsa da hz Mehdi ile brilkte cihad etmek için dualar etti. Son perdede, Deccal'in öldürüleceği kısımlarda hz Mehdi'nin yanında olması takdir edildi ve öyle de olacak.
İşte Allah nurunu, asıl o zaman tamamlayacak. Deccal de öldürüldükten sonra dünya nizamı daha hızlı şekilde iyileştirilecek. islam, ilim, hikmet, adalet, mutluluk, sağlık, huzur, emniyet hakim olacak. Kapkara enerjili şu dünya nurlanacak.
"Bu ümmetin evveli mi ahiri mi daha hayırlı" meselesine gelince... Ahiri hayırlı, hem de farkla hayırlı.
Zaten bu konudaki bütün hadisleri de bir araya alarak değerlendirseler, neyin ne olduğunu anlayabilecekler. Hadislerde "Siz benim ashabımsınız, ahir zamandaki müslümanlar ise benim kardeşlerimdir" denilmiş. "Onlara, sizden elli kişiye verilecek sevap verilir" denilmiş. Sahabe şaşırmış ve açıkça sormuş "Biz sahabeye verilenin elli katı mı?" denilmiş ve "Evet" cevabı alınmış.
Daha kaç tane açık/sarih beyan var ki ahir zamandaki müslümanlar, imanını ve ahlakını koruyabilen müslümanlar, sahabe devrindeki müslümanlardan onlarca kat daha fazla manevi derecelere ve sevaplara sahip olacaklar.
Hz Adem devrinden, bu güne kadar, hiçbir devirde, bu gezegen üzerinde bu kadar karanlık bir çağ yaşanmadı. Sahabe devri de bu kadar karanlık, zor değildi.
İşte hz Mehdi ise, ahir zaman müslümanlarının da en hayırlısı olan kişi... O kadar karanlık bir çağı tersine çevirecek bir kişi... O halde hz Mehdi'nin manevi dereceleri ile sahabenin dereceleri kıyas bile götürmez. Aralarında uçurum kadar fark olacağı kolayca anlaşılabilir ki bu videoda da İmam-ı Rabbani hazretlerinden bu konuda iktibas/alıntı yapılmış. "Hz mehdi'nin derecesinin/faziletinin sahabeden üstün olacağı anlaşılıyor" buyurmuş İmam-ı Rabbani hazretleri...
Zaten bunu anlamamak mümkün değil. Geçmiş asırlardaki müslümanlar da bunu anlayabiliyorlardı. Lakin anlamak yetmez, kararlı olmak ve anladığı o ezber bozucu gerçeği kabullenmek de gerekiyor.
Zaten bu konudaki bütün hadisleri de bir araya alarak değerlendirseler, neyin ne olduğunu anlayabilecekler. Hadislerde "Siz benim ashabımsınız, ahir zamandaki müslümanlar ise benim kardeşlerimdir" denilmiş. "Onlara, sizden elli kişiye verilecek sevap verilir" denilmiş. Sahabe şaşırmış ve açıkça sormuş "Biz sahabeye verilenin elli katı mı?" denilmiş ve "Evet" cevabı alınmış.
Daha kaç tane açık/sarih beyan var ki ahir zamandaki müslümanlar, imanını ve ahlakını koruyabilen müslümanlar, sahabe devrindeki müslümanlardan onlarca kat daha fazla manevi derecelere ve sevaplara sahip olacaklar.
Hz Adem devrinden, bu güne kadar, hiçbir devirde, bu gezegen üzerinde bu kadar karanlık bir çağ yaşanmadı. Sahabe devri de bu kadar karanlık, zor değildi.
İşte hz Mehdi ise, ahir zaman müslümanlarının da en hayırlısı olan kişi... O kadar karanlık bir çağı tersine çevirecek bir kişi... O halde hz Mehdi'nin manevi dereceleri ile sahabenin dereceleri kıyas bile götürmez. Aralarında uçurum kadar fark olacağı kolayca anlaşılabilir ki bu videoda da İmam-ı Rabbani hazretlerinden bu konuda iktibas/alıntı yapılmış. "Hz mehdi'nin derecesinin/faziletinin sahabeden üstün olacağı anlaşılıyor" buyurmuş İmam-ı Rabbani hazretleri...
Zaten bunu anlamamak mümkün değil. Geçmiş asırlardaki müslümanlar da bunu anlayabiliyorlardı. Lakin anlamak yetmez, kararlı olmak ve anladığı o ezber bozucu gerçeği kabullenmek de gerekiyor.
"Dünyanın yıkılmasına bir gün kalsa bile Allah o günü uzatır. Benim soyumdan/evladımdan olan, ismi ismime uygun olan, babasının ismi babamın ismine uygun olan birini gönderir.."
Hep anlattığım gibi, normal şartlarda çoktan kıyamet kopacaktı. Tek bu gezegen ve güneş sistemi ve gök ada değil, bütün kainatta kıyamet kopacaktı. Lakin hz Mehdi gelecek ve bu karanlığı tersine çevirecek diye, kıyamet tehir edildi. Gerçek üstazımız da bu meselenin üstünde hep durmuş. Şayet bize aktarılan sözlerin/notların tamamı sahte değilse...
Hep anlattığım gibi, normal şartlarda çoktan kıyamet kopacaktı. Tek bu gezegen ve güneş sistemi ve gök ada değil, bütün kainatta kıyamet kopacaktı. Lakin hz Mehdi gelecek ve bu karanlığı tersine çevirecek diye, kıyamet tehir edildi. Gerçek üstazımız da bu meselenin üstünde hep durmuş. Şayet bize aktarılan sözlerin/notların tamamı sahte değilse...
"Ona Cabir de denir"
Cabir, cebreden, hükmeden, zorlayan kişi manasına anlaşılıyor ama Cabir, ayrıca tamir eden, onaran, düzelten manasına geliyor.
Az yukarıda anlattığım gibi, bu dini, asli haline getirecek. Bozulmuş her kısmını düzeltecek. Bu gezegeni de şeytani halden, İslami, insani ve vicdani hale getirecek. Dünyanın nizamını da düzeltecek, tamir edecek. İblis'in hakimiyetini bitirecek. Yeni bir dünya düzeni tesis edecek.
Cabir, cebreden, hükmeden, zorlayan kişi manasına anlaşılıyor ama Cabir, ayrıca tamir eden, onaran, düzelten manasına geliyor.
Az yukarıda anlattığım gibi, bu dini, asli haline getirecek. Bozulmuş her kısmını düzeltecek. Bu gezegeni de şeytani halden, İslami, insani ve vicdani hale getirecek. Dünyanın nizamını da düzeltecek, tamir edecek. İblis'in hakimiyetini bitirecek. Yeni bir dünya düzeni tesis edecek.
Hz Mehdi medinede yani şehirde doğacak. Medine şehir demek. Doğacağı şehir ise İstanbul...
Oradan Mescid-i Aksa'ya ulaşacak, gidecek. O ise şu bilinen sahte Mescid-i Aksa değil. Gerçek Kudüs olan İstanbul'daki gerçek Mescid-i Aksa... Orası Mehdi'nin makamı olacak. Hz İsa da oraya inecek. Orası hz İsa'nın da makamı olacak.
Oradan Mescid-i Aksa'ya ulaşacak, gidecek. O ise şu bilinen sahte Mescid-i Aksa değil. Gerçek Kudüs olan İstanbul'daki gerçek Mescid-i Aksa... Orası Mehdi'nin makamı olacak. Hz İsa da oraya inecek. Orası hz İsa'nın da makamı olacak.
Gerçek manasıyla gökten birileri bağırmayacak. Gök dengeleri, bütün astrologlara adeta bağıracak "Mehdi çağı başlıyor" diyecek. Dünyada doğuda, batıda bütün astrologlar bunu anlayacaklar.
Mehdi oturanları ayağa kaldıracak, uyuyanları da uykularından uyandıracak. Yani dünya genelinde tepkisizce Deccal sistemine, Londra merkezli dünya düzenine itaat eden toplulukları, o düzene isyan edecekleri hale getirecek. Onları, içine çekildikleri derin uykudan uyandıracak yani onlara sarsıcı gerçekleri anlatacak, öğretecek.
Hz Mehdi'ye, müslüman görünen ve Arap zan edilen Çingeneler itiraz edecekler. "Gerçek halifelik Abbas soyundandır. Türklerden halife olamaz" diyecekler. Onların bu tepkileri dünya genelinde tartışma konusu olacak.