Akademi Dergisi
2.13K subscribers
59.8K photos
25K videos
370 files
7.52K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Lakin, geminin su içinde kalan kısmının alt yarısında bu kaplama olmayacak, su içinde kalan kısmının üst yarısından başlayacak bu kaplama... Bu kaplamanın başladığı yerdeki ilk sırada enine doğru hep aynı boyda balonlar olacak ve o balonlar çok küçük olacak. Bir avuç kadar olacaklar.

Bir üst sırada iki avuç büyüklüğünde çelik balonlar olacak. Üçüncü sırada daha büyük ve sonraki her üst sırada daha da büyük olacak.

Geminin güvertesi hizasına gelen dış kısımda bir sandal kadar büyük balonlar olacak.
Forwarded from Mehmet Fahri Sertkaya
Şimdi sorular:

- Bu geminin altında ya da yanında, geminin içini su dolduracak kadar delik açılsa ve geminin içi su dolsa, bu gemi yüksüz iken batar mı?

- Aynı şartlarda bu gemi yüklü iken batar mı?

- Batarsa, tamamen batar mı? Gemide ağır yük varsa, gemi suya tamamen (güvertesi dahil) gömülse bile, çok aşağı iner mi? Dibe vurur mu?

- Gemi tamamen batmazsa, bu gemi bir şekilde kurtarılır mı ve tamir edilerek kullanılır mı?

- Bu gemi, büyük dalgaların ve sert rüzgarların olduğu bir fırtınada tamamen yan yatar mı? Hem dalganın hem de rüzgarın sert vurduğu bir anda yana düşecek olsa, kısa sürede kendini toparlar, düzeltir mi?

- Bu gemi, başka bir gemi ile istenmeyen bir kaza neticesinde çarpışırsa, bu çelik balonlar sayesinde gövdesi delinmeden kurtarabilir mi?

- Bu gemi, bu özelliğe sahip olmayan gemilere kıyasla, dalgalı denizlerde baş kısmın yükselip suya gömülmesi sırasında daha az su içine gömülür mü? Bu sayede geminin aşağı-yukarı yöndeki sarsıntısı da azalır mı? Bu mümkün olursa geminin yıpranması azalmaz mı ve ömrü çok uzamaz mı?

- Bu gemi, aynı boydaki diğer gemilere kıyasla daha ağır yükler taşıyabilir mi?
Mfs: Bu geminin altında ya da yanında, geminin içini su dolduracak kadar delik açılsa, bu gemi yüksüz iken batar mı?

Yapay zeka: Bu gemi yüksüz durumdayken çelik balonlar sayesinde batmaz. Çünkü çelik balonlar, geminin ağırlığını dengeleyecek ve gemiyi su yüzeyine tutacak şekilde tasarlanmıştır.

Mfs: Aynı şartlarda bu gemi yüklü iken batar mı?

Yapay zeka: Eğer gemi aşırı miktarda yük taşıyorsa, çelik balonlar bu yükü dengelemekte yetersiz kalabilir ve gemi batma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu durumda gemi batma ihtimali bulunmaktadır.

Mfs: Batarsa, tamamen batar mı? Ağır yük varsa, suya tamamen gömülse bile çok aşağı iner mi? Dibe vurur mu?

Yapay zeka: Eğer gemi tamamen batarsa, çelik balonlarla yapılan kaplama suyun altında kalacaktır. Ancak suya tamamen gömülse bile, çelik balonlar sayesinde gemi çok aşağı inmeyecek ve dibe vurmayacaktır. Çelik balonlar, geminin su içindeki alt yarısını dolduracağından gemi su yüzeyine yakın bir konumda kalacak ve tamamen batmayacaktır.

Mfs: Tamamen batmazsa, bu gemi bir şekilde kurtarılır mı ve tamir edilerek kullanılır mı?

Yapay zeka: Eğer gemi tamamen batmazsa, kurtarılabilir ve tamir edilerek kullanılabilir. Çünkü çelik balonlar geminin batmasını engellemekte ve suyun içinde yükselmesini sağlamaktadır. Bu durumda, gemi su yüzeyine çıkarılabilir, delikler tamir edilebilir ve gemi tekrar kullanılabilir hale getirilebilir.

Mfs: Bu gemi, büyük dalgaların ve sert rüzgarların olduğu bir fırtınada tamamen yatar mı?

Yapay zeka: Büyük dalgaların ve sert rüzgarların olduğu bir fırtınada gemi tamamen yatabilir. Ancak çelik balonlar geminin dış yüzeyine yayılmış olduğu için geminin suya batma olasılığı düşük olacaktır.

Mfs: Bu gemi, başka bir gemi ile istenmeyen bir kaza neticesinde çarpışırsa, bu çelik balonlar sayesinde gövdesi delinmeden kurtarabilir mi?

Yapay zeka: Başka bir gemi ile istenmeyen bir kaza neticesinde çarpışıldığında, çelik balonlar geminin gövdesinin delinmesini engelleyebilir. Çelik balonlar, çarpışma enerjisini emerek geminin zarar görmesini önleyebilir. Ancak bu durumda çelik balonların tamamen hasar görüp görülmeyeceği ve geminin kurtarılıp kullanılıp kullanılamayacağına bağlı olarak değişebilir.
Pekiyi...

Aynı teknikle denizaltı gemilerinin dış yüzeyleri tamamen çelik balonlarla kaplansa...

İstendiği zaman, dış yüzeye sıkı sıkıya sabitlenmiş olan bu çelik balonlardaki hava çekilerek içlerine su doldurulsa...

Sonra istendiği zaman su çekilerek işlerine hava doldurulsa...

Bunu yapmak teknik olarak mümkün olur mu?

Olursa, denizaltı aracının emniyeti daha da artırılmış mı olur?

Aracın imalat süreci hızlanır mı?

Aracın imalat maliyeti düşer mi?

Aracın kullanma ömrü uzar mı?

Aracın su yüzeyine çıkma ve deniz derinine inme süreçleri hızlanır mı?

Aracın başka araçlara, kayalara ya da deniz dibine çarpması halinde ya da araca torpidolar isabet etmesi halinde, aracın hasar alma oranı ve kontrol dışına çıkma oranı düşer mi? Aracın kullanılamaz hale gelme riski düşer mi?
Yine yıkıldınız, yine mağlup oldunuz, yine rezil oldunuz ve işte şimdi yandınız.

Yerin altındakilerin metafizik sahadaki seferberliği bile sisteminizi ayakta tutmaya, benimle restleşmenize, siyasi ve mali sahalarda bana inat işler yapabilmenize yetemedi.

Dünyanın her yerinden gerçek ve dürüst metafizikçiler, yaşananları sürekli gördüler, izlediler. Şu anlarda halinizi de görebiliyorlar.

Şimdi ben hamleler yapacağım, siz yerin altında da üstünde de yıkılacaksınız. Siyasi, askeri, mali, dini, her sahada büyük yıkılacaksınız.

TR'deki her bir Filistinli için dünyanın her yerinden etkili ve/veya yetkili binlerce adamınızı öldüreceğim. Binlerce işinizi bozacağım. On binlerce askeri aracınızı, en başta da askeri gemilerinizi bozacağım. Dünyanın herhangi bir denizinde, okyanusunda, kanalında, boğazında petrol ve gaz gemilerinin yüzmesine izin vermeyeceğim. Artık sivil gemilerinizi de imha edeceğim.

Gazze tiyatrosu devam ettiği sürece, benim şartlarım yerine gelmediği sürece, yerin üstündeki devletleri iyice işlemez hale getireceğim. Her gün sadece yerin üzerinde yüzlerce milyar dolar kayıplar yaşacaksınız. Yerin altındaki şehirleriniz de mahvolmaya devam edecek.

Gök girsin, kızıl çıksın. Altta kalanların canı çıksın. Sonuna kadar savaş...
İran, Afgan Çingenelerin ülkeye girişini yasaklıyor

İran, Milli Güvenlik Kurulu kararı ile ülkenin 16 farklı vilayetinde Afgan göçmenlerin ikamet izni almasını ve istihdam edilmesini yasakladı.
Akademi Dergisi
KYK uyuma, kardeşine sahip çık Sokaklar da meydanlar da devlet de hazine de senin. Vergileri veren de sensin, annen, baban, kardeşlerin, akrabaların ve milletin. Kimseden bir şey dilenmiyorsun. Hakkını talep ediyorsun. Hesap soruyorsun. "Vergilerimiz…
Aksaray’da KYK öğrenci yurdunda kalan Mine Nur Uysal yurdun önünde karşıdan karşıya geçerken trafik kazasında hayatını kaybetti.

Yurtta kalan öğrenciler, benzer kazaların olduğunu bu nedenle üstgeçit veya aydınlatma konması talebinde bulunduklarını söylüyorlar.

Kimse umursamamış. Olaydan sonra caddede aydınlatma çalışması yapılıyor.
Akademi Dergisi
Video
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Öğrenciler, yurt müdürünün ‘Bu saatte burda ne b.. yiyordu?’ dediğini iddia ediyor...

Müdür bunu yalanlıyor ancak 2 senedir hiçbir çalışma yapılmamış.

Eskiden insanlar parası olsa da evladının güvendiği için devlet yurduna gönderirmiş şimdiki öğrenciler ölüm kalım savaşı veriyor.
Akademi Dergisi
Bunlar başlangıç, Güney Kore'ye, Japonya'ya, Çin'e kadar yıkacağız. Ankara'ya selam vermek ve tebessüm etmek suretiyle bile Türkiye'nin, Türk milletinin karşısında duranların, üzerinde durdukları yeri bile yerinden oynatacağız. Son yaşadıklarından sonra bile…
Endonezya'da yanardağ patladı: 11 dağcı hayatını kaybetti, arama çalışmaları durduruldu

Bir kurtarma yetkilisi, Batı Sumatra'daki Marapi yanardağının patlamasının ardından Pazartesi günü Endonezya'da 11 dağcının ölü bulunduğunu, kayıp 12 dağcıyı daha bulma çalışmalarının güvenlik endişeleri nedeniyle geçici olarak durdurulduğunu söyledi.

Arama kurtarma ekibinin sözcüsü Jodi Haryawan, Pazar günkü patlama sırasında bölgede bulunan 75 dağcı arasında Pazartesi günü 11 dağcının cesediyle birlikte hayatta kalan üç kişinin bulunduğunu söyledi.

2.891 metre (9.485 ft) yüksekliğindeki yanardağ, Pazar günü gökyüzüne 3 km kadar yüksekliğe kadar kül püskürttü.

Yetkililer alarmı ikinci en yüksek seviyeye çıkardı ve bölge sakinlerinin kratere 3 kilometreden fazla yaklaşmasını yasakladı.
Depremdir, olur, yaşanır. Ölen ölür, ölmeyen de sonra ölür.

Şiddetli çatışmalar var, bunların arkası da her an her yerde gelebilir. İstanbul şu sıralar hiç emniyetli değil.

İstanbul'un doğu (Anadolu) yakası ise çok riskli...

Ben dünden yazmıştım. Bu gün ve önümüzdeki on-onbeş gün İstanbul sıkıntılı...

Kesin bir şey yok ama risk çok. Böyle yazınca bir anda her şey değişebiliyor ama değişmeme ihtimali de var.
Sizin hala Yalova'da binalarınız, daireleriniz, villalarınız, tesisleriniz mi var?

Kaç kere daha yazacağım, Yalova'nın altı boş boş, oranın altında kocaman yer altı şehri var. İnsan denemez uzaylı pisliklerle dolu orası ve yakında o Yalova onların kafalarına yıkılır. Çünkü çok şeytanlaşmış haldeler ve hiç rahat durmuyorlar.

Kaç kere açıkça yazdım ve "Hiçbir yerde gayr-i menkule yatırım yapmayın. Hatta arsalar bile toplamayın. Beklemediğiniz gelişmeler yaşanabilir" dedim.
Bolu-Düzce civarından bir hat çizin, Gölcük, Yalova, Bursa, biraz Balıkesir, Çanakkale, Manisa, İzmir, Muğla, hepsini ekleyin. Ona paralel bir hat daha çekin, Düzce'den aşağı doğru Eskişehir, Ankara, Uşak, Kütahya, Afyon, Isparta ve Antalya'yı ekleyin.

Buraların altı ile İstanbul arasında büyük kavga var senelerdir. İstanbul kazandıkça buraların altı çökecek. Son zamanlarda olduğu gibi bir deprem, on ya da daha fazla ili çökertecek. Çünkü bunlar normal deprem değil. Bunlar, yer altı şehirlerinin büyük hasar alması, kısmen çökmesi, tamamen çökmesi, çökmeyip basınçlı patlamalar yaşanması ile oluyor. Rezil olduktan ve dilime de düştükten sonra "İşte yeni fay hatları" dediler ama yalan. Son yıllarda TR'de yaşanan yüksek sayıda deprem fay hatlarında yaşanmadı, bunu gözler önüne serdim ve oralarda hala fay hatları yok.

Altı çökünce, üstü de mecburen çökecek. Aynı son günlerde Filipinler ve civarında olduğu gibi... Oraları da çoktan haber verdim, yazdım. Ta Avustralyaya kadar çökecek.

İstanbul ile restleşen her yer çökecek.

Siz hala nükleer elektrik santallerinin yakınlarında durabiliyor musunuz? Büyük mühimmat depolarının hatta nükleer bombaları bulunan büyük askeri üslerin yakınlarında hala durabiliyor musunuz?

İlginç... Senelerdir neler neler görüp yaşadınız. Bilmiyorum tedbirli olmak için daha neler duymanız, okumanız, görmeniz, yaşamanız lazım.

Hava limanlarından ve sivil yolcu uçaklarından bile uzak durmanız gereken bir zaman dilimindesiniz.

Neden biliyor musunuz? Çünkü...

- Filistinliler TR'ye getirildi. TR'nin imkanları ve kadroları Filistin'e/Gazze'ye gönderildi.

- TR'deki 15 milyon sözde sığınmacı topluca kovulmadı

- TR'deki ABD ve NATO üsleri kapatılmadı

- Abdullah Gül ile bilmem kaçlı çetesinin küstahlıkları bitmedi, bunlara hukukun gereği yapılmadı.

- Cemaatimin tepe noktalarındaki kriptolar, masonlar, yiyiciler toplanmadı. Cemaatimin onlarca ülkedeki uzantılarına gerekli hukuki müdahaleler, operasyonlar yapılmadı.

- TR'ye hala sözde mültecilerin akını durdurulmadı.

- Gazze tiyatrosu kapatılmadı ve hala TR bile bu işin içine çekilmek isteniyor.

- Hala türlü adiliklerle topraklarımız birilerine peşkeş çekiliyor.

- Mülke çökme yasası geçirildi ve bana inat uygulanmak isteniyor.

- Yabancı sermaye hala TR'den çıkmadı

- Borsa hala sahtekarlıkla ayakta imiş gibi gösteriliyor.

- Döviz hala baskılanıyor

- Devalüasyona hala mani olunuyor ve TR'nin zararları korkunç seviyelere çıkıyor.

- İbnelik, zina, evlilerin zinası, misyonerlik, türlü sapıklık ve pislik hala suç değil.

- Gaye Erkan, Hakan Fidan, Mehmet Şimşek, Abraham Kalın ve benzeri kişiler hep Abdullah Gül ile çetesinin adamları, topluca Londra'ya çalışıyorlar, her birinin suçlarının listesi/dosyaları dağlar kadar ve devletimin resmiyette bunların elinde olması benim kanıma dokunuyor.

Hülasa, benimle restleşttikleri oranda zararlar görüyorlar, görecekler. Yerin altından benimle restleşenler, üstündeki restleşenlerden öncelikle ve daha ağır zararlar görüyorlar, görecekler.

Zaten yıllardır bunları anlatmıyor muydum? O halde şaşırılacak bir şey yok. Haydi, ölenler ölür, ölmeyenler de sonra ölür. Bu kadar pisliği, rezilliği, sapıklığı, adiliği, hukuksuzluğu, hainliği, haksızlığı, peşkeşi, bin türlü rezaleti kafasına takmayanların, depremi ve ölümü kafasına takması, beni ilgilendirmiyor. Bu rezil halin bir an önce değiştirilmesi için gayret etmeyenler öz babamın oğlu bile olsalar, cehennemlerine tez vakitte göndereceğim.