Evet, evet... Abdullah Gül, Hakan Fidan, Ahmet Davutyan ve çetenin diğer üyeleri nedeniyle bu haldesiniz. Bana değil, onlara kızın. Akıldan, mantıktan ayrılmayın, saçmalayın. Ben, düşmanlarımı bile kırk kere ikaz etmeden mahvetmiyorum. Siz ne halt ediyorsunuz? Niye ikazlarımı dinlemiyor ve aklınızı kullanmıyorsunuz?

Kendinize de kızın. Londra kraliyet çingenelerine de kızın. En son kızacağınız kişi benim. Aranızdaki tek masum benim.

Şu Gazze tiyatrosu derhal kapanmasın, TR'nin toplu iğnesine kadar her şey geri getirilmesin, buradaki Filistinlilerin hepsi yaka paça atılmasın, siz o vakit görün başınıza gelecekleri...

Bunlar bile iyi günleriniz. Dünyanın her yerinde eş zamanlı olarak daha da çökeceksiniz.

O Emine isimli fahişe sağda solda gezdikçe ve konuştukça da sizin derdiniz bitmeyecek. Hem de dünya genelinde çekeceksiniz.

Mukavemeti daha yüksek çelik geliştirilmesi üzerine büyük bilimsel çalışmalar yaptıracağım.

Kimya çalışmalarında milyarlarca hatta on milyarlarca dolar harcanmasından çekinmeyeceğim.

Dünya genelinden, terörist olmayan, LGBT'ci olmayan, namussuz olmayan, sorun çıkartmayacak olan yüksek kimya mühendislerinden yüzlercesini TR'de toplayacağım.

Çok çok iyi maddi ve manevi refah şartları içinde çalışmalarını sağlayacağım. Hak ettiklerini kazanacaklar. Yüzlerce yeni malzeme geliştirilmesine vesile olacaklar. Ben onları genel hatları ile yönlendireceğim, bilimsel kısmını onlar halledecekler. Yeni keşifler yaptıkça, zaten yüksek olan maaşlarının haricinde yüksek meblağda ödüller de alacaklar.

İstanbul'da yaşayacaklar. Dinlerine, ibadetlerine, kültürlerine, fikirlerine hiç müdahale edilmeyecek. Yeter ki asgari insani hassasiyetlere uyuyor olsunlar...

Bir süre sonra, İstanbul boğazı tıraşlanıp genişletildikten sonra, dünyadan bir araya getirilmiş olan binlerce bilim adamı, İstanbul boğazının en yakınındaki kamu binalarında/tesislerinde çalışıyor ve ikamet ediyor olacaklar.

Dünyada ilim, bilim, hikmet, sanat, marifet denilince herkesin aklına ilk önce İstanbul, İstanbul'da ise boğaz çevresi gelecek. Bu bölgede bir sene içinde ilmi/bilimsel araştırmalara harcanan para trilyon doları bulacak.

O devasa kanal projesinin her safhasında o kadar çok maden ve hazine çıkartılacak ki kanalları inşa etmenin maliyeti sıfıra inecek. Hatta üstüne, anında, hiç beklemeden büyük kâr edilmiş olacak. Kanallar kullanıldıkça da kesintisiz gelirler gelmeye devam edecek.

TR'nin balıkçıları bile hep tahsilli insanlar olacak. Denizcilik bakanlığı kısa sürede bu sahada bir devrim yapacak. Milli Eğitme ve Öğretme bakanlığı ile organize halde hareket edecek ve yeni neslin balıkçılarını çekirdekten yetiştirecek. Bu balıkçıların büyük çoğunluğu denizde değil, karada balıkçılık yapacaklar.

TR'nin bir sene içindeki su ürünleri ihracatı bile uçuk seviyelerde olacak. Dünya kuraklıkla kırılıyorken, Türkiye sanki başka bir dünya imiş gibi yoluna devam edecek. Tıpkı Yusuf peygamber zamanındaki Mısır gibi...

Denizcilik bakanlığı bir yandan TR'nin sahillerinin ve adalarının doğru değerlendirilmesi, yeni nesil tersanelerin yüzlerce adetinin kısa sürede inşa edilerek en verimli şekilde kullanılması ile meşgul iken...

Bir yandan yeni nesil deniz araçlarının geliştirilmesi, ayrıca hem karada hem denizde gidebilen araçların TR içine uyumunun hızlandırılması, bir yandan da devasa deniz platformu projelerinin desteklenmesi ile meşgul iken...

Bir yandan da karada su ürünleri yetiştirecek olan kişilerin yetiştirilmesi ve karada su ürünleri çiftlikleri tesis edilmesi kısmında ücretsiz eğitimler verecek. Hatta gerekli şartlarda ücretsiz teknik destek uzmanları görevlendirecek. Yatırımların artması ve zararlar, kayıplar oluşmadan en yüksek verimlilikle yatırımların yapılabilmesi için, ücretsiz teknik destek verecek uzmanları ile birlikte dürüst yatırımcıların yanında olacak. Onların en başından, işletmeye başlayana kadar zarar etmemelerini, hatalar yapmamalarını sağlayacak.

Denizcilik bakanlığının, her ayrıntısına kadar çalışılarak, değerlendirilerek geliştirdiği onlarca farklı proje olacak ve bunları gerçek yatırımcılara bedelsiz verecek. Yetmeyecek, yatırımcılar bu tesisleri inşa ederken, bakanlık bu projelerin en iyi seviyede yapılmasını sağlayacak uzman kişileri de bedelsiz olarak gönderecek.

Bundan sonra bu devlet paradan para kazanan ahlaksızların değil, kan emici faizcilerin ve tefecilerin değil, gerçek üreticilerin yanında olacak. Onlara koruma kalkanı da olacak.

Elektrikli araçlarla ilgili TR'de binlerce, on binlerce davalar açılacak. Ben, bu hususta vatandaşlarımızın yanında olacağım, destekçisi olacağım ve gerektiğinde ücretsiz avukat desteği vereceğim.

Şu rezil şartlarda güya elektrik arabalar üretip satan o sahtekar şirketlerden bütün vatandaşlarımız zararlarını tazmin edecekler.

O arabalar vesilesi ile oluşan kamu zararlarını da belediyeler ve valilikler üzerinden tazmin edeceğiz, o şirketlerden tazminatlar alacağız.

Mevcut elektrikli araba bataryalarının, TR'de herhangi bir yerde geçici olarak depolanmaları bile kesin şekilde yasaklanacak. Sadece o bataryaların hava, kara, demiryolu ile TR'den geçirilmeleri de kesin maddeler ile yasaklanacak.

Önce TR içinde ve hemen devamında TR çevresinde kanallar açıldıkça, "kanal turizmi" oluşacak. Bu, sadece kanalların çevresinde turizm tesisleri açılması yoluyla olmayacak.

Kanallar üzerinden haftalık, aylık ya da birkaç aylık seferlerle gezi yapacak olan hususi gemiler olacak. Tatilciler, bu gemilerle süreç boyunca çok değişik yerleri gezecekler. Zaman zaman kanallardan karaya çıkarak muhtelif şehirleri ve tatil diyarlarını gezecekler. Tek bu "kanal turizmi" kısmında bile bir sene içinde trilyon dolarla para dönecek. TR, kanallar üzerinden çok büyük kazanacak, çok büyük...

Daha bu kanallar üzerinde ticari nakliye gelirleri olacak. Balıkçılık gelirleri olacak. Üretilen elektrik enerjisinin ve içilebilir suyun geliri olacak. Bu kanallar, anında kâra geçilen yerler olacaklar. Durmadan yeni yeni yerlerde kanallar açılmaya devam edecek.

Şu bir temsili resim...

Daha önce de yazarak biraz anlatmıştım. Şu halini anlatmakta da fayda var.

Resimle sınırlı kalmayın. Buna benzer şekilde kuleler yapacağız, rüzgar türbinleri koyacağız ve elektrik ile su üreteceğiz. TR'nin yüksek sıradağlarının zirve kısımlarına geniş hatlar boyunca bunlardan toplamda milyonlarca adet dikeceğiz. Her bir kulede beş, on ya da yirmi adet rüzgar türbini olacak. Ona göre de toplamda on milyonlarca rüzgar türbini, kimseye rahatsızlık vermeden eş zamanlı olarak ve en mühimi geceleri de çalışıyor olacak. GEP'ler ve GES'ler iyice çöp olacak.

Bu kuleler tek parça halinde olmayacaklar. Küp küp halde olacaklar, üst üste kolayca konulup sabitlenecekler. Alttaki küp parça ile üstteki küp şekilli parça birbirine kalın ve uzun tırnaklarla/pimlerle de geçecekler. Ayrıca küpleri birbirine bağlayan aparatlar da takılacak ve bu kulelerin küplerinin birbirlerinden ayrılmasına ihtimal kalmayacak.

Bu kule projesinde de paslanmaz malzeme kullanılacak, boya, bakım gerektirmeyecek. Küplerin dört yanı da tamamen açık olacak. Yani yan yüzeylerde hiç duvar olmayacak. Her bir küpün içinde hususi rüzgar türbinleri olacak. Hangi çeşit rüzgar türbinleri tercih edileceğine, bölgelere göre ayrı ayrı karar verilecek.

Bu kulelerin dikileceği yerde, sadece bu kulelerin oturacağı kadar zemin kısmı düzeltilecek. Nispeten tasarruflu temel atma teknikleri kullanılacak ama yine de beton temelden daha sağlam olacaklar. Bölgeye göre kulelerin yükseklikleri değişecek yani üst üste kaç küp konulacağı değişecek. Kulenin en tepe seviyesindeki dört köşeden aşağı doğru çelik halatlar gerilmesi ve kulelerin daha da sağlamlaştırılarak çelik halatlarla yerdeki kancalara sabitlenmesi gerekiyorsa, bu da yapılacak.

Bu kulelerin çöktüğü, yan yattığı pek görülmeyecek, yaşanmayacak. Zaten dört yanında da duvar/yüzey olmadığı için rüzgara sürtünmesi çok düşük seviyede olacak. Bu nedenle de güçlü fırtınalarda yan yatmayacak.

Tasarruflu olmamız, sorunlara sebep olmayacak. Bunlarda kullanılan malzemeler de hep geri dönüştürülebilecek malzemeler olacak. Bir gün yeni teknolojiler gelişirse, bunlar geri kalmış teknolojiler olursa, sorun olmayacak ve sökülerek parçaları değerlendirilecek.

Bunların parçalar halinde imal edilmesi, uygulama sahasında birleştirilerek küp haline getirilmesi, rüzgar türbininin ve ayrı ayrı jeneratörlerin takılması çok kısa sürecek. Yine küçük parçalar halinde üretilmesi ve nakil edilmesi sayesinde üretme, depolama, nakil etme kısımlarında yüksek tasarruf sağlanacak. Sahanın uygun bir yerinde bunlar kurulduktan, montajlandıktan ve küp haline getirildikten sonra, bu iş nakliye helikopterlerine kalacak.

Nakliye helikopterleri kısa süre içinde bu küp şekilli paçaları zirveye çıkartıp yerine bırakacaklar. Üst üste takılması kısmında da helikopterler işi hızlandıracaklar. Bir iki dakika içinde bir küpün üstüne diğerinin konulmasını sağlayacaklar. Dağların zirvesinde vinçler kullanılmasına gerek kalmayacak.

Sonra aynı sıradağların zirvesinde uygun yerlere bir konteyner ya da yarım konteyner büyüklüğünde imal edilmiş olan yoğuşma odalarından milyonlarca adet konulacak. Gece ve gündüz, hiç kesinti olmadan havadan su üretecekler. Ürettikleri sular dağların zirvesinden aşağı doğru dereler halinde akacaklar. Akarken taşlardan mineralleri de bünyelerine alacaklar. Çok temiz, çok ideal kalitede, yeteri minerallere de sahip olan su, kesintisiz elde edilmiş olacak. TR'nin kuraklık, kıtlık ve enerji krizi endişesi olmayacak.

Yoğuşma odaları da küp şekilli ve her biri birbirinden bağımsız olan rüzgar türbinleri de tek tek devreye alınabilecek, tek tek devreden çıkartılabilecek, tek tek tamir edilebilecek, tek tek değiştirilebilecek. Sistem her yönüyle akılcı, tasarruflu, düşük masraflı, yüksek kazançlı, inşaası tam bitemeden bile çalışabilen ve kazanç getiren bir sistem olacak.

Her kısmında farklı tercihler var, yoğuşma odaları da üst üste beş-on kat halinde takılabilirler.

Terör bağlantısı ifşa oldu

MHPKK’li Harran Belediye Başkanı Mahmut Özyavuz, AKPKK'liler tarafından terör örgütlerine çıkar karşılığı yardımcı olmak suçlamasıyla parti genel merkezine şikayet edildi:

"Mahmut Özyavuz, çoğu PKK’lı, PYD’li ve DAEŞ’li kişilere maddi çıkar karşılığı gri pasaport tanzim ettirerek bunların yurt dışına çıkmasına vesile olmuştur."

"Özyavuz'un, 2017’de kendi işlettiği Turkcell bayiliklerinden terör örgütleri DAEŞ ve PKK adlarına büyük paralar karşılığı 5000 civarında SIM kart temin edildiği kamuoyu tarafından bilinmektedir."

Filipinler sık sık sallanıyor

Filipinlerin Mindanao adası sarsılmaya devam ediyor. Geride bıraktığımız 50 dakikada 4 ayrı deprem meydana geldi. Depremlerden bir tanesi 6.6 şiddetinde olurken, diğer üç sarsıntı 5 şiddetinin üzerine meydana geldi.

MEP (Avr.Parl. Mlv.) Hırvat Mislav Kolakušić, Çöp Yeşili politikalarının kapağını kaldırdı:

"AB'nin yeşil politikası nedir? 

'Elektrikten tasarruf etmek' için 60 watt'lık ampulleri yasakladılar ve günde 100 kilovat tüketen elektrikli arabaları, kamu parasıyla sübvanse ettiler."

Elektrikli arabanız ne kadar yeşil?

Bu fotoğraf, Şili'nin kuzeyindeki Salar de Atacama tuz düzlüklerindeki Lityum Tarlalarına ait.

Çıkarılan metalin günde 21 milyon litre su tükettiği ve bir ton lityum üretmek için 2,2 milyon litre su tükettiği madenin ne kadar da çevreye zarar verdiği ortadadır.

Gana'daki bu elektronik çöplüğünde çocuklar bile çalışıyor.

Yanmış plastik kokusu nefes almayı zorlaştırıyor ve topraktaki kurşun içeriği normalden birkaç kat daha fazla.

Bu genç işçiler neden bu tehlikeleri geride bırakmıyor?

Yeşil enerji dayatması sonrasında, güneş panellerinin ve akülerin geleceğini merak edenler için,

Dünya Çocuk Günü'ne ilişkin 'ToxiCity' (2015) belgesel videosuna göz atın.

Dilan & Engin Polat çiftine "uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etme" suçundan soruşturma başlatıldı.

HAKAN FİDAN VE PARİBU: BOMBA YOLSUZLUK
👁 33.9K 👍 3.9K
📥 03.12.2023
👤 Cevheri Güven
🕒 34:13

I can download this tracks: