📎 Ayın yarılması ile ilgili rivayetler içerisinde tezatlar vardır. Bazı rivayetlere göre; ayın yarılmasını Yahudi âlimler istemişlerdir. Bu hadise Mekke döneminde, “Boykot Yılları” denen nübüvvetin 7-10 yılları arasında gerçekleşmiştir. Bu dönemde, Mekke’de Yahudi tüccarlardan başka kimse yoktu. Müslümanların Yahudi âlimlerle karşılaşmaları hicretten sonra olmuştur. Müşriklerin isteği üzerine bu olayın gerçekleştiği rivayeti ise sadece Enes’den gelmiştir. Dolayısı ile müşriklerin isteği üzerine böyle bir olayın gerçekleşmesi meselesi problemlidir.

📎 Bazı rivayetlerde ayın yarılmasının, iki kez oldug‌u zikredilmektedir. Bu hadisenin bir veya iki kez oldugğu şeklinde birbiri ile çelişen rivayetler vardır. Rivayetler kendi içerisinde birbiri ile çelişmektedirler

📎 Bu hadise şu yedi kişiden rivayet edilmektedir: Enes b. Malik, Huzeyfe b. Yeman, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Amr, Cubeyr b. Mutim, Abdullah b. Mesut. Bu ravilerden Enes ve Huzeyfe Medine’de Müslüman olmuşlardır ve olayı görmeleri mümkün değildir. Ravilerden Abdullah b. Abbas doğmamış, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Amr’a gelince bu olayı gözleyecek yaşta ve durumda değillerdir. Cubeyr b. Mutim ise bu olay olduğunda Müslüman değildir, üstelik Şakku’l-Kamer ile ilgili aktardığı hadisi müşrik olan ve müşrik olarak ölen babası Mutim’den aktarmaktadır. Mekke dönemini yaşamış, olayları tam olarak müşahede etmiş sahabe toplumu varken, olayı bize aktaranların çoğunlukla olayları görmeyen insanlardan olması bir problemdir

📎 Kamer suresinde “ay yarıldı” şeklinde mazi siğası kullanılmış olması, bu işin gelecekte kesin meydana geleceğine işaret etmek içindir. Bu kulanım şekli Arapçada yaygın bir kullanım şeklidir.

📎 Bu hadise Mekkeliler u‌zerinde bir tesir olus‌turmamıs‌tır. En azından onların s‌iir ve edebiyatlarına girmeliydi. Ama böyle olmamıştır.

Ayrıca dünyanın farklı yerlerinden de kesinlikle görülmeliydi ve farklı toplumların da şiir ve edebiyatlarında yer almalıydı.

📎 Mekke’de ay yarılması deg‌il de, o tarihte gerc‌ekles‌en ay tutulması hadisesi, ay yarılması olarak aktarılmıs‌ ve bu s‌ekilde de kaynaklara girmis‌tir. Daha sonra da bu durum Kamer suresi ile ilis‌kilendirilerek, “ayın yarılması mucizesi” s‌eklinde ortaya çıkmıs‌tır.

📎 Ayın yarılması hadisesi, Kamer suresinin iniş sebebi olarak zikredilir. Ayın yarılması hicretten bes‌ yıl o‌nce olmus‌tur. Kamer suresi ise vahyin do‌rdu‌ncu‌ yılında nazil olmus‌tur. Surenin inis‌ sebebi olarak go‌sterilen olay ile surenin inis‌i arasında 4-5 yıllık bir mesafe vardır. Bo‌yle bir durumun olması imkansızdır.

📎 Bu konu ile ilgili rivayet edilen hadisler, ahad türden rivayetlerdir. Ahad haberler ise kesin bilgi ifade etmezler. Sadece haber değeri taşırlar.

Anlaşılmış oldu ki Ay'ın yarılması hadisesi yaşanmamış ve kıyamete yakın bir tarihte yaşanacak.

Ayrıca şu sarsıcı gerçekler artık konuşulmalı.

Miraç hadisesi, peygamberliğin ilanından 12-13 sene geçtikten sonra yaşanmış olduğu halde, peygamberimiz miraca çıktığını anlattığında, neredeyse sadece birkaç kişi inandı. O ana kadar mü'min görünen kişilerden bile "Buna da mı inanacağız" diyenler oldu.

Onca sene sonra bile İslam'a tam manasıyla ve dürüstçe tabi olmuş insanların sayısı bir avuçtu. O devirde, sonraki devirlerin müslümanlarının asla gözardı etmemesi gereken çok ciddi sorunlar vardı. Peygamberimiz, hiçbir peygamberin taşımadığı yükü taşıdı. Hz İsa'ya hiç hareket sahası bırakılmadığı ve katledilmek, bir an önce yok edilmek istendiği gibi peygamberimize de aynısı yapılmak istendi.

O dönem içinde yaşanan hadiselere ve o dönemden aktarılan hadislere de de çok çarpıtma, tahrifat karıştı.

Ve gözümüzün önündeki acı bir gerçek de şu ki sonraki asırlarda yaşamış gerçekten müslüman ve alim kişilerin, vebalden, hatadan korkarak aşırılığa gitmeleri, konulardan aşırı çekinmeleri, geri durmaları. Anladıkları sarsıcı gerçekleri vebal/hata endişesiyle hareket ederek anlatmamaları, yazmamaları... Daha acısı ise bazılarının insanların şerrinden, kınamasından, ayıplamasından, baskı altına almasından, eziyet edecek olmasından, deli diyecek olmasından, "Nereden çıkartıyor bunları" diyecek olmasından, çile çektirecek olmasından, öldürecek olmasından, hapse atacak olmasından çekinerek sarsıcı gerçekleri anlatmamaları... Şimdi, cehennemden bir döşektir onların kabirleri... Öldükleri günden beri cehennem döşeğidir onların kabirleri.

İslam, 1400 senedir garip...
En garip devri de bu devir...

Ve hadiste "Bu din garip olarak başladı, garip olarak döner." buyruldu.

İşte tam da bu kadar zor, bu kadar imkansız bir devirde her şey tersine dönecek ve peygamberimiz zamanında bile yaşanması mümkün olmamış güzellikler, fetihler yaşanacak. Binlerce senedir küfür ve zulümle dolu olan bu dünya imanla ve adaletle dolacak.

O vakit peygamberimizin hayatta kalabilmesi ve tebliğe devam edebilmesi de hayatın olağan akışına aykırıydı. Zahiri güç dengesi tamamen peygamberimizin ve etrafındaki bir avuç gerçek müslümanın aleyhindeydi. Peygamberimiz "Ya Rab, iki Ömer'den biri ile dinini kuvvetlendir" diye dualar ediyordu. İki Ömer arasından Ömer bin Hattab'a hidayet nasip oldu ve garip haldeki müslümanlar nispeten kuvvet buldular. Lakin yine de çok zor şartlar altındaydılar. Hicret gerçeleşince de öyle abartıldığı gibi çok büyük ferahlama yaşanmadı. Müslümanların çok kalabalık göründükleri zamanda da çok az gerçek müslüman vardı.

Hal böyle olmasa, peygamberimiz hiç değilse hicretten sonra, sahte Kudüs ve sahte Mescid-i Aksa'nın sahte olduklarını, Kabe'yi bile yıkıp yeniden inşa etmek istediğini, neden daha da açık/aleni şekilde ve tekrarla anlatmasın?

Hz Ömer ve benzeri gerçek müslüman önderler, Ebu Hureyre gibi şarlatanlara karşı, bu zahiri dengeler mecbur bıraktığı için siyasetle karşılık verdiler. Aksi halde hz Ömer gibi bir İslam büyüğü, Ebu Hureyre gibi bir casusu, fitneciyi bir gün içinde cehenneme gönderirdi. Yine de neredeyse gönderiyormuş, en azından bir keresinde elinden zor kurtulmuş.

Peygamberimizin alemi değişmesinden, vefat etmesinden sonra da neredeyse alem İslam dininden hemen çıktı, döndü. Oraları bile içler acısı hadiseler ve üzerinden geçerek anlatılmış hadiseler. Onların detayları da çok mühim.

Hz Ebubekir, İslam halifesi olduğu halde, İslamdan çıkanlara İslam dininde çok ağır ceza kesildiği halde, hiçbir şey yapamadı. Tekrar yazıyorum, neredeyse hiçbir karşılık veremedi.

Konu üzerine saatlerce yazılabilir, konuşulabilir ama arif olana bu kadarı da kafidir.

Batak Japonya'nın en büyük bankasının hisseleri son 5 işlem gününde %10 düştü.

SÖZDE Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Erbil'deki ABD üssüne bomba yüklü İHA saldırısı

Sözde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Erbil kentinde yer alan ve ABD askerlerinin bulunduğu askeri üsse İHA’lı saldırı düzenlendi. Saldırı sonucu üste yangın çıktı.

"ABD'nin dolar basmak için kağıdı bitecek"

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD'nin ulusal borcunun o kadar arttığını ve Washington'un artık borcu ödemek için daha fazla dolar basamayacağını söyledi.

ABD'li mevkidaşı John Kirby'nin çarşamba günü yaptığı, ABD'nin, komşusu Rusya ile uzun süredir devam eden gerilimin silahlı çatışmaya dönüştüğü 2022 başından bu yana Ukrayna'ya ayrılan fonların yüzde 96'sını zaten harcadığı yönündeki açıklaması hakkında yorum yapıyordu. Bir muhabir, matbaa arızalanmadıkça Washington'un süresiz olarak para basabileceğini öne sürdüğünde Peskov, geriye kağıt kalmayacağını belirtti.

"Geçenlerde Amerika Birleşik Devletleri'nin borçlarını ödemek için saatte yaklaşık 200 milyon dolar harcadığını okudum" dedi. "Kağıtları yakında tükenecek" diye ekledi.

ABD Başkanı Joe Bidon, Illinois eyaletinde düzenlenen Birleşik Otomotiv İşçileri etkinliğinde ABD'nin İsrail'e desteğine tepki gösteren vatandaşlar tarafından protesto edildi. Güvenlik görevlileri, eylemcileri zorla salonun dışına çıkardı.

Batak ABD'de banka hisseleri, tahvil piyasasındaki çöküşün ortasında, bütün zamanların en düşük seviyesine geriledi.

6 Şubat depremlerinde, yaptığı binaların yıkılmasıyla Antakya’da 100’lerce kişinin ölümüne neden olan firari müteahhit Mehmet Özat, depremzedeler tarafından Ankara'da bir AVM otoparkında kıskıvrak yakalanarak polise teslim edildi.

Fransa'nın Pas-de-Calais bölgesindeki Bezinghem'de şiddetli yağışlar nedeniyle sel meydana geldi.

Kırmızı Bülten’le aranan uyuşturucu karteli lideri İstanbul’da yakalandı

İstanbul’da düzenlenen operasyonla, Kırmızı Bülten'le aranan Kompania Bello kartelinin lideri Dritan Rexhepi yakalanarak gözaltına alındı.