Akademi Dergisi
Şöyle de mana verilmiş: Allah tarafından kuşatıcı bir felaket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini güvende mi gördüler?
Dikkat etmemiz gereken iki kelime: gaşiye ve saat...
Saat'i daha önce konu etmiştim. Kitabımızda 40 yerde geçiyor. Çoğunlukla kıyamet manasında kullanılsa da bazı ayetlerde kıyamet öncesinde yaşanan küresel bir afet manasına da kullanılmış olabileceği anlaşılıyor. En doğrusunu Allah biliyor.
Saat'i daha önce konu etmiştim. Kitabımızda 40 yerde geçiyor. Çoğunlukla kıyamet manasında kullanılsa da bazı ayetlerde kıyamet öncesinde yaşanan küresel bir afet manasına da kullanılmış olabileceği anlaşılıyor. En doğrusunu Allah biliyor.
Akademi Dergisi
Dikkat etmemiz gereken iki kelime: gaşiye ve saat... Saat'i daha önce konu etmiştim. Kitabımızda 40 yerde geçiyor. Çoğunlukla kıyamet manasında kullanılsa da bazı ayetlerde kıyamet öncesinde yaşanan küresel bir afet manasına da kullanılmış olabileceği anlaşılıyor.…
Gaşiye, örten, bürüyen, kaplayan, kaplama, örtü manasına geliyor.
"Hepsini saracak"
Bakın Elmalılı nasıl mana vermiş:
"Yoksa bunlar Allah'ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın başlarına kıyametin kopuvermesinden güven içinde midirler?"
Bakın Elmalılı nasıl mana vermiş:
"Yoksa bunlar Allah'ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın başlarına kıyametin kopuvermesinden güven içinde midirler?"
Öncesindeki ayetlere baktığımızda anlayabiliyoruz ki bütün insanlardan bahsediliyor. İnsanların çoğunun bile bile inkar eden kişiler oldukları, iman etmek zorunda kalınca da çoğunun Allah'a ortak koşmadan iman etmedikleri anlatılıyor ve peygamberimiz teskin ediliyor. "Sana inanmadıkları ve cehenneme dolacakları için sen üzülme, insanlar hep böyle" denilmiş oluyor amaaaaa...
Hemen devamında "Bu hep böyle gitmeyecek, bunu bil" denilircesine, "İnsanları kuşatan, küresel bir afet" haber veriliyor.
107. ayetin devamında "saat" kelimesi kıyamet manasında geçtiğine göre, peygamberimiz teskin edilirken ayetin başında haber verilen kuşatıcı/küresel belanın kıyamet olmadığı, kıyametten önce yaşanacak bir büyük bela olduğu anlaşılıyor.
Hemen devamında "Bu hep böyle gitmeyecek, bunu bil" denilircesine, "İnsanları kuşatan, küresel bir afet" haber veriliyor.
107. ayetin devamında "saat" kelimesi kıyamet manasında geçtiğine göre, peygamberimiz teskin edilirken ayetin başında haber verilen kuşatıcı/küresel belanın kıyamet olmadığı, kıyametten önce yaşanacak bir büyük bela olduğu anlaşılıyor.
Akademi Dergisi
Öncesindeki ayetlere baktığımızda anlayabiliyoruz ki bütün insanlardan bahsediliyor. İnsanların çoğunun bile bile inkar eden kişiler oldukları, iman etmek zorunda kalınca da çoğunun Allah'a ortak koşmadan iman etmedikleri anlatılıyor ve peygamberimiz teskin…
Neresinden bakılırsa bakılsın, çok sayıda ayetten bile anlaşılabiliyor ki bu dünyada kıyamet kopmadan öncesinde, güzel, çok güzel bir devir yaşanacak ve o devre geçiş sırasında, devranın dönmesi sırasında küresel afetler yaşanacak.
Çok yüksek sayıda yerde, çok yüksek sayıda insan ölecek. Helak edilecek. Çünkü şu kadar muazzam şartlarda yaratılmış olan dünyada, akılların hayran kaldığı şu dünyada, onlar şeytanlaşmış halde yaşıyorlar. Başlarına belalar, afetler, açlık, yokluk, zorluk gelse de Allah demiyorlar. İman etmiyorlar ya da ediyorlarsa da Allah'a ortak koşmadan iman etmiyorlar.
Dünyada birileri çıkıp "Gelin bu dünyayı değiştirelim. Bu sorunları çözelim. Cehenneme dönmüş bu dünyayı düzeltelim." dese ve büyük mesafeler alsa bile onlara uymuyorlar, tabi olmuyorlar ve şeytanlaşmış halde yaşamak istiyorlar.
Nefislerine ve kendilerine musallat olan cin şeytanlarına tabi olarak hayatlarına devam etmek istiyorlar. Kin, nefret, hased, benlik, kibir, arsızlık, namussuzluk, hırsızlık, tecavüz, dolandırıcılık, büyücülük, her türlü rezillik ile yollarına devam etmek istiyorlar. O yolun sonu küresel afet, devasa temizlik...
Lakin bu, kıyamet değil. Kıyametten önce oluyor. Bütün insanlık yok olmuyor.
Çok yüksek sayıda yerde, çok yüksek sayıda insan ölecek. Helak edilecek. Çünkü şu kadar muazzam şartlarda yaratılmış olan dünyada, akılların hayran kaldığı şu dünyada, onlar şeytanlaşmış halde yaşıyorlar. Başlarına belalar, afetler, açlık, yokluk, zorluk gelse de Allah demiyorlar. İman etmiyorlar ya da ediyorlarsa da Allah'a ortak koşmadan iman etmiyorlar.
Dünyada birileri çıkıp "Gelin bu dünyayı değiştirelim. Bu sorunları çözelim. Cehenneme dönmüş bu dünyayı düzeltelim." dese ve büyük mesafeler alsa bile onlara uymuyorlar, tabi olmuyorlar ve şeytanlaşmış halde yaşamak istiyorlar.
Nefislerine ve kendilerine musallat olan cin şeytanlarına tabi olarak hayatlarına devam etmek istiyorlar. Kin, nefret, hased, benlik, kibir, arsızlık, namussuzluk, hırsızlık, tecavüz, dolandırıcılık, büyücülük, her türlü rezillik ile yollarına devam etmek istiyorlar. O yolun sonu küresel afet, devasa temizlik...
Lakin bu, kıyamet değil. Kıyametten önce oluyor. Bütün insanlık yok olmuyor.
Konu çok detaylı, çok uzun konu...
Metafizik çatışmalar varken, üç beş satır yazıyorum.
Metafizik çatışmalar varken, üç beş satır yazıyorum.
Akademi Dergisi
Konu çok detaylı, çok uzun konu... Metafizik çatışmalar varken, üç beş satır yazıyorum.
İnsanın aklına, "Acaba belde-i tayyibe çekirdek mi?" sorusu bile geliyor...
Yani çekirdeğin içindeki tertemiz, cennetten çıkartılıp buraya getirilmiş yer mi kastediliyor acaba?
Orada kibir, inat, gurur, hırs, hased, cinayet, tecavüz, katliam, cinnet, cinsi sapıklık, arsızlık, namussuzluk, LGBT, uyuşturucu, terör ve daha benzerleri yok...
Oradan daha temiz neresi olabilir bu dünyada?
Yani çekirdeğin içindeki tertemiz, cennetten çıkartılıp buraya getirilmiş yer mi kastediliyor acaba?
Orada kibir, inat, gurur, hırs, hased, cinayet, tecavüz, katliam, cinnet, cinsi sapıklık, arsızlık, namussuzluk, LGBT, uyuşturucu, terör ve daha benzerleri yok...
Oradan daha temiz neresi olabilir bu dünyada?
Bu arada ben Arapça bilmiyorum. Hayatımda normal bir yıl değil, normal bir hafta bile yok. Hep mücadele içinde, sorunlar içinde geçti benim hayatım ve en çok istediğim şey olduğu halde medrese usulüyle tahsil imkanı bulamadım.
Son zamanlarda tekrar tekrar yazdığım gibi, hala kuşatma şartları içindeyim ve serbest hareket edemiyorum. Ekibimdeki farklı farklı sahaların uzmanları olan insanlarla fiziken bir araya gelerek yuvarlak masa da kuramıyorum. İstişareler de yapamıyorum. Biz, metafizik usullerle haberleşiyoruz ve o da hususiyle isimler, detaylar söz konusu olduğunda sekteye uğrayabiliyor.
Son zamanlarda tekrar tekrar yazdığım gibi, hala kuşatma şartları içindeyim ve serbest hareket edemiyorum. Ekibimdeki farklı farklı sahaların uzmanları olan insanlarla fiziken bir araya gelerek yuvarlak masa da kuramıyorum. İstişareler de yapamıyorum. Biz, metafizik usullerle haberleşiyoruz ve o da hususiyle isimler, detaylar söz konusu olduğunda sekteye uğrayabiliyor.
Akademi Dergisi
Bu arada ben Arapça bilmiyorum. Hayatımda normal bir yıl değil, normal bir hafta bile yok. Hep mücadele içinde, sorunlar içinde geçti benim hayatım ve en çok istediğim şey olduğu halde medrese usulüyle tahsil imkanı bulamadım. Son zamanlarda tekrar tekrar…
Plakalar, telefon numaraları, şehir isimleri, özel kelimeler, metafizik irtibat sırasında doğru şekilde aktarılamayabiliyor.
Ben, biraz da konunun uzmanı olan araştırmacıları doğru yöne sevk etmek, onların ufkunu açmak, onlara ana yolu göstermek için yazıyorum.
Şu yazdıklarımdan sonra zaten kolayca detayları yerli yerine koyabilirler ve eğer insanlığa faydalı, dünyada da ahirette de fayda veren ameller yapmak isteyen kişiler olmak isterlerse, bunları yazarlar ya da çıkıp videolarda anlatırlar.
Ben, biraz da konunun uzmanı olan araştırmacıları doğru yöne sevk etmek, onların ufkunu açmak, onlara ana yolu göstermek için yazıyorum.
Şu yazdıklarımdan sonra zaten kolayca detayları yerli yerine koyabilirler ve eğer insanlığa faydalı, dünyada da ahirette de fayda veren ameller yapmak isteyen kişiler olmak isterlerse, bunları yazarlar ya da çıkıp videolarda anlatırlar.
Artık şunları da yazayım, senelerdir meraktan çatlayanlar cevaplarını almış olsunlar.
- Beyinden beyine telepatik görüşmeler de yapabiliyoruz.
- Onun ötesine geçerek manen/ruhen görüşmeler de yapabiliyoruz.
- Beyinden beyine telepatik görüşmeler de yapabiliyoruz.
- Onun ötesine geçerek manen/ruhen görüşmeler de yapabiliyoruz.
Ayrıca, mekanıma bu kadar senedir hiçbir şekilde hiçbir devlet, gizli servis, ordu, özel tim, terör grubu, mafya zarar vermediyse, bunun da sebebini yazayım mı?
Akademi Dergisi
Ayrıca, mekanıma bu kadar senedir hiçbir şekilde hiçbir devlet, gizli servis, ordu, özel tim, terör grubu, mafya zarar vermediyse, bunun da sebebini yazayım mı?
Hatta ceza evinde on buçuk ay boyunca bir başıma iken hatta 28 günlük müşahade sürecinde hastahanede daha da tehlikeli şartlardayken, nasıl oldu da öldürülmedim, sebebini yazayım mı?
Şimdi yazacaklarımı, elinizdeki oyuncak misali teknoloji ile doğrulayamazsınız. Hemen dürüst birkaç metafizikçinizi yanınıza alın, yazdıklarımı sormaya başlayın. İsabetsizlik yapmamak için hepsine ayrı ayrı, birbirlerinden habersiz yerlerde sorun ve önce görüşlerini bu konularda kapatmak isteyecek cinleri öldürmelerini isteyin.
Cadde kenarında sıradan bir evde ikamet ediyorum. Bu mekana baskın yapmaktan kolay bir iş yok. Buraya bombalı saldırı, canlı bombalı saldırı, bombalı araçlı saldırı yapmak işten bile değil...
Burayı yoldan geçen bir aracın içinden taramak, omuz üstü füze ile vurmak, işten bile değil...
Burayı yoldan geçen bir aracın içinden taramak, omuz üstü füze ile vurmak, işten bile değil...
Buraya havadan dronla bir bomba bırakmak...
Buranın üstüne havadan uçak düşürmek...
Buraya uzaktan füze atmak...
Buranın yakınında tahrip gücü çok yüksek bomba patlatmak...
Bu mekanla birlikte etrafını da dümdüz etmek işten bile sayılmaz...
Buranın üstüne havadan uçak düşürmek...
Buraya uzaktan füze atmak...
Buranın yakınında tahrip gücü çok yüksek bomba patlatmak...
Bu mekanla birlikte etrafını da dümdüz etmek işten bile sayılmaz...
Senelerdir kaç ülke, kaç hükumet, kaç milletler arası teşkilat, kaç terör örgütü, kaç mafya, kaç mafya babacığı, kaç ordunun genel kurmay kademesi karşımda ne hallere düştü. Ne kadar ağır bedeller ödediler, kayıplar verdiler ama burada mantar tabancası bile patlamadı.
Kaç kere devletlerin gizli servislerine ve ordularına bağlı özel timlerle baskınlar yapılmak istendi...
Kaç kere terör örgütlerinin ve mafyaların grupları kullanılarak baskınlar yapılmak istendi ama burada hiçbir sorun çıkmadı.
Kaç kere terör örgütlerinin ve mafyaların grupları kullanılarak baskınlar yapılmak istendi ama burada hiçbir sorun çıkmadı.