Akademi Dergisi
👆👆👆 "Gerekiyorsa kameralar önünde bile anlayacağı dilden konuşulacak."
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Hakan Fidan, ABD Dışişleri Blinken'ın sarılma hamlesine karşılık vermeyerek sadece elini tuttu.
Akademi Dergisi
KYK uyuma, kardeşine sahip çık Sokaklar da meydanlar da devlet de hazine de senin. Vergileri veren de sensin, annen, baban, kardeşlerin, akrabaların ve milletin. Kimseden bir şey dilenmiyorsun. Hakkını talep ediyorsun. Hesap soruyorsun. "Vergilerimiz…
Kendileri gibi Çingene asıllı çapulculcu işgalcileri beslemekten; ülkemizdeki vatan evlatlarına doğru düzgün yemek vermeye bütçe bulamayan aciz bir hükumet var bu ülkede.
Yalova’da Akça Hatun KYK kız yurdunda kalan 140 öğrenci, ishal ve mide bulantısı şikayetleri üzerine GIDA ZEHİRLENMESİ şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
Yalova’da Akça Hatun KYK kız yurdunda kalan 140 öğrenci, ishal ve mide bulantısı şikayetleri üzerine GIDA ZEHİRLENMESİ şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
"Üniversitede bizim hocalarımız hep pdf belgeden okurlardı, doğru düzgün ders anlatmak, bir şey öğretmek yoktu."
"Para harcatıyorlar sürekli... Gereksiz yere kitaplar da aldırıyorlar ama o kitapları da umursamadan, onlara da dayanmadan derste bir şeyleri okuyup okuyup gidiyorlardı."
"Bize o kadar kitap aldırdılar, hem de pahalı kitaplardı. Hiçbir dersi, konuyu kitaplardan işlemediler."
"Pazarlama dersinde hoca bize mektupla pazarlamayı anlatıyordu. Mektup mu kaldı..."
"Güya kendileri hoca ve ders veriyorlar. Bir şey anlatmayacaklarını biliyorlar ve bizim o kitaplardan okuyarak konuları öğrenmemizi bekliyorlar. Uzaktan, internet üzerinden tahsil görseydik bundan daha iyiydi. Zaten derslere devam zorunluluğu da yoktu ve çoğu öğrenci derslere girmedi."
"Tüm dersleri aşırı zorlaştırıyorlar. Mesela muhasebe hesapları da öyle... Derste öğretilen farklı, bir iş yerinde yapılan muhasebe farklı..."
"Zaten herkeste muhasebe programları sistemleri var."
"4 sayfa muhasebe sınavı yaparlardı."
"Zaten herkeste muhasebe programları sistemleri var."
"4 sayfa muhasebe sınavı yaparlardı."
Ben de derste hocaya "Youtube'daki ortalama hocalar bile sizden iyi anlatıyor." dedim.
Dün kardeşimin İngilizce konuşma sözlüsü varmış. "Hoca derslerde sizinle daha önce İngilizce konuşma pratiği yaptı mı ki şimdi konuşma sözlüsü yapıyor?" dedim. "Hayır, yapmadı." diyor.
"Hocalar çok sıkıntılı. Onca öğrenci dersleri geçemiyorsa, hoca da bir sorgulasın kendisini ve sistemini. Bizim fakültede 4. sınıf öğrencisi, hala 1. sınıftaki dersinin sınavını geçmeye çabalıyordu. Zaten dersleri geçebilenler de anlayarak, öğrenerek geçmiyor. Ezber yaparak, dersi geçebilmeye kilitlenerek geçiyor."
Forwarded from M
Bilgisayar mühendisliği okuyorum. Öğrencilerin birbirlerine verdiği ilk tavsiye, okulda bir şey öğretilmediği, kendinizin çabalaması gerektiği oluyor.
Forwarded from 🧿 حامد احمد موطع 🧿 مفتي ذاده
Önündekini okuyamayan, önündeki olmasa doğru dürüst türkçe dahi konuşamayan insanlar ders vermek için geliyorlardı ki hep kitabımı okurdum, iyi okuma yapmıştım bir kaç senede
Gençlerle istişareler neticesinde elde ettiğim bilgilerin bazılarını paylaşıyorum. Sizler de yorumlarınızı yazmaktan çekinmeyin. Şu Londra dayatması sömürgeci, demokratik cumhuriyet ve adıtürkçülük rejimi temelinden imha edilecek ve gerçekten Türk eğitme ve öğretme sistemi inşa edilecek. Her hususu detaylarına kadar konuşmalı, belirlemeliyiz.
"Ders iki saatti ama toplamda ders konularını anlattığı zaman 30 dakikayı geçmez. Saçma sapan şeyler anlatıyordu hoca, beynimize işkence gibi geliyordu."
"Hep kendi anılarını anlatıyorlar. San ki biz merak ediyoruz."
"Bizde kitapları zorunlu tutmadılar. Fotokopisi de olur dediler. Fotokopisi daha pahalıya geliyordu."
"Buradaki amaç zaten bir şekilde mezun etmek. Sistemin amacı bu..." diyorlardı açıkça...
Bizim İngilizce işletme dersleri vardı. Hoca kitap seçmiş de biz fotokopi halinde almıştık o kitabı... Bize hoca "Bu kitap 10 yıl önce ABD'de basılmış. Kitapta anlatılan şeylerin Türkiye'de uygulaması yok" dedi.
"ABD başkanlarından, hocaların kendi çocuklarının meselelerine kadar, ne varsa derslerde dinliyorduk. Her şeyi anlatıyorlardı."