Akademi Dergisi
2.13K subscribers
61K photos
26K videos
370 files
7.59K links
Çok önemli: Telegram bu kanalı yıllardır sansürlenemektedir. Paylaşımlarımızın Telegram uygulaması içinde yayılmasına izin vermemektedir. Kanaldaki takipçi ve görüntüleme sayıları da gerçek değildir. www.mfs.tv
Download Telegram
İstanbul'un gerçek Kudüs olduğunu bütün dünya duyduğunda...

İsrail denen şeyin orada var olmasının bir manası kalmayacak. İsrail, öncelikle inançlarda, kabullenişlerde çökecek, yok olacak.

Sadece İsrail değil, Yahudi dini de çökecek. Daha şimdiden ağır darbeler almış ve ayakta zor durabilir bir hali var.

Herkes anladı, Yahudiliğin İslam'dan sapmış bozuk bir kol/yol olduğunu ve İblis'in ileri seviyede hileleri ile dolu olduğunu...
Akademi Dergisi
İstanbul'un gerçek Kudüs olduğunu bütün dünya duyduğunda... İsrail denen şeyin orada var olmasının bir manası kalmayacak. İsrail, öncelikle inançlarda, kabullenişlerde çökecek, yok olacak. Sadece İsrail değil, Yahudi dini de çökecek. Daha şimdiden ağır darbeler…
"Ben 12 sene sonra İsrail'i göremiyorum. İsrail yok olacak" diyen astrolog, belki isabet ediyor belki de sürede yanılıyor.

Ben, 4-5 seneye kalmadan orada bir İsrail kalmadığını görsem de hiç şaşırmam. Şu anda bile ortada bir israil kalmadı. Hali herkesin gözleri önünde... Hala varmış gibi numara yapabiliyorsa, onlarca ülkenin başındaki mason, satanist ve kara paracı idarecilerin danışıklı dövüşleri sayesinde yapabiliyor.
Akademi Dergisi
"Ben 12 sene sonra İsrail'i göremiyorum. İsrail yok olacak" diyen astrolog, belki isabet ediyor belki de sürede yanılıyor. Ben, 4-5 seneye kalmadan orada bir İsrail kalmadığını görsem de hiç şaşırmam. Şu anda bile ortada bir israil kalmadı. Hali herkesin…
Mehdi'nin sahaya inişi sırasında büyük gerilmelelerin, restleşmelerin, ani denge değişmelerinin olacağı anlaşılıyor. O halde söz konusu onlarca ülkenin hükumetleri domino taşları misali peş peşe devrilince, İsrail denilen şeyi kim, nasıl varlıkta tutabilecek?

Şu anda İsrail denilen şey gerçek bir devlet sistemi bile değil. Gerçekten bir ordusu bile yok. ABD ve Avrupa açıkça el atmasa, Asya'daki Çin bile danışıklı dövüşmese, etrafındaki sözde Arap aslında Çingene devletleri danışıklı dövüşmese... Hatta danışıklı dövüşü geçip de pek çoğu açıkça İsrail'i korumaya almasa... Ona doğru atılmış füzeleri imha etmek için çırpınmasa ve halkların önünü kesmek için çırpınmasa... Hatta Hamas ve Hizbullah bile İsrail ile danışıklı dövüşmese... İsrail denilen şeyin iki saatlik işi var. Şu anda bile iki saatlik işi var, ya o gün?

O gün o masonlar, o satanistler, o kara paracılar, o Çingeneler eski yerlerinde ve güçlerinde olmayacak. O devletler üst çark, işlemeyecek.

O gün Ankebut Ağı işlemeyecek.
Akademi Dergisi
👆👆👆 "Gerekiyorsa kameralar önünde bile anlayacağı dilden konuşulacak."
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Hakan Fidan, ABD Dışişleri Blinken'ın sarılma hamlesine karşılık vermeyerek sadece elini tuttu.
Akademi Dergisi
KYK uyuma, kardeşine sahip çık Sokaklar da meydanlar da devlet de hazine de senin. Vergileri veren de sensin, annen, baban, kardeşlerin, akrabaların ve milletin. Kimseden bir şey dilenmiyorsun. Hakkını talep ediyorsun. Hesap soruyorsun. "Vergilerimiz…
Kendileri gibi Çingene asıllı çapulculcu işgalcileri beslemekten; ülkemizdeki vatan evlatlarına doğru düzgün yemek vermeye bütçe bulamayan aciz bir hükumet var bu ülkede.

Yalova’da Akça Hatun KYK kız yurdunda kalan 140 öğrenci, ishal ve mide bulantısı şikayetleri üzerine GIDA ZEHİRLENMESİ şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
"Üniversitede bizim hocalarımız hep pdf belgeden okurlardı, doğru düzgün ders anlatmak, bir şey öğretmek yoktu."
"Para harcatıyorlar sürekli... Gereksiz yere kitaplar da aldırıyorlar ama o kitapları da umursamadan, onlara da dayanmadan derste bir şeyleri okuyup okuyup gidiyorlardı."
"Bize o kadar kitap aldırdılar, hem de pahalı kitaplardı. Hiçbir dersi, konuyu kitaplardan işlemediler."
"Pazarlama dersinde hoca bize mektupla pazarlamayı anlatıyordu. Mektup mu kaldı..."
"Güya kendileri hoca ve ders veriyorlar. Bir şey anlatmayacaklarını biliyorlar ve bizim o kitaplardan okuyarak konuları öğrenmemizi bekliyorlar. Uzaktan, internet üzerinden tahsil görseydik bundan daha iyiydi. Zaten derslere devam zorunluluğu da yoktu ve çoğu öğrenci derslere girmedi."
"Tüm dersleri aşırı zorlaştırıyorlar. Mesela muhasebe hesapları da öyle... Derste öğretilen farklı, bir iş yerinde yapılan muhasebe farklı..."

"Zaten herkeste muhasebe programları sistemleri var."

"4 sayfa muhasebe sınavı yaparlardı."
Ben de derste hocaya "Youtube'daki ortalama hocalar bile sizden iyi anlatıyor." dedim.
Dün kardeşimin İngilizce konuşma sözlüsü varmış. "Hoca derslerde sizinle daha önce İngilizce konuşma pratiği yaptı mı ki şimdi konuşma sözlüsü yapıyor?" dedim. "Hayır, yapmadı." diyor.
"Hocalar çok sıkıntılı. Onca öğrenci dersleri geçemiyorsa, hoca da bir sorgulasın kendisini ve sistemini. Bizim fakültede 4. sınıf öğrencisi, hala 1. sınıftaki dersinin sınavını geçmeye çabalıyordu. Zaten dersleri geçebilenler de anlayarak, öğrenerek geçmiyor. Ezber yaparak, dersi geçebilmeye kilitlenerek geçiyor."
Forwarded from M
Bilgisayar mühendisliği okuyorum. Öğrencilerin birbirlerine verdiği ilk tavsiye, okulda bir şey öğretilmediği, kendinizin çabalaması gerektiği oluyor.
Forwarded from 🧿 حامد احمد موطع 🧿 مفتي ذاده
Önündekini okuyamayan, önündeki olmasa doğru dürüst türkçe dahi konuşamayan insanlar ders vermek için geliyorlardı ki hep kitabımı okurdum, iyi okuma yapmıştım bir kaç senede
Gençlerle istişareler neticesinde elde ettiğim bilgilerin bazılarını paylaşıyorum. Sizler de yorumlarınızı yazmaktan çekinmeyin. Şu Londra dayatması sömürgeci, demokratik cumhuriyet ve adıtürkçülük rejimi temelinden imha edilecek ve gerçekten Türk eğitme ve öğretme sistemi inşa edilecek. Her hususu detaylarına kadar konuşmalı, belirlemeliyiz.
"Ders iki saatti ama toplamda ders konularını anlattığı zaman 30 dakikayı geçmez. Saçma sapan şeyler anlatıyordu hoca, beynimize işkence gibi geliyordu."
"Hep kendi anılarını anlatıyorlar. San ki biz merak ediyoruz."
"Bizde kitapları zorunlu tutmadılar. Fotokopisi de olur dediler. Fotokopisi daha pahalıya geliyordu."