Batak Almanya'da 60.000 dairenin yapımı ertelendi

Batak Almanya'nın en büyük emlak grubu Vonovia, yapılması planlanan 60.000 dairenin inşaatını erteledi. Alman DAX borsasında işlem gören şirketin üst yöneticisi Rolf Buch, yüksek inşaat maliyetleri ve yatırımcıların isteksizliğini sebep olarak belirtti.

Karadeniz'de bir kargo gemisinde patlama oldu

Ukrayna'nın İzmail limanına giden çimento yüklü olduğu iddia edilen "SEAMA" adlı kuru yük gemisi Karadeniz'de infilak etti.

Patlama Romanya ve Ukrayna sınırında, Sulina limanı yakınlarında meydana geldi. Gemideki 12 kişilik mürettebat tahliye edildi. Tahliye sırasında mürettebat, patlamanın muhtemel nedeninin bir deniz mayını olduğunu iddia etti.

Amerika Birleşik Devletletçikleri'nin Kansas eyaletindeki Rush Center şehrinde hortum oluştu.

Rus elmas şirketi Alrosa satışlarını durdurdu

Rus elmas madencisi Alrosa PJSC, düşen fiyatlar dolayısıyla desteklemek amacıyla neredeyse benzeri görülmemiş bir adım atarak tüm elmas satışlarını durdurdu.

Alrosa, müşterilerine gönderdiği bir notta, Eylül ve Ekim aylarında ham elmas satışını geçici olarak durdurduğunu açıkladı. Şirket, bu hamlesinin son dönemde ortaya çıkan arz ve talep uyumsuzluğunu gidereceğine inandığını söyledi.

Pandeminin ardından tüketicilerin seyahat ve deneyimler için yeniden para harcamaya başlaması ve ekonomik sıkıntıların lüks harcamaları azaltması nedeniyle genel olarak elmas talebi zayıfladı.

Ancak fiyatlardaki düşüş son haftalarda hızlandı ve Hindistan'daki alıcılar - sektörün en büyük ham elmas müşterileri - en büyük madencilere arzı dizginlemeleri için baskı yapmaya başladı.

Rus Su-34 eğitim uçağı Rusya'nın Voronej bölgesinde düştü.

Pilotlar atladı ve hayatta kaldı.

New York'ta Joe Bidon'un kaldığı otelin karşısında Netanyahu'ya karşı gösteri yapılıyor.

Kanada’da da LGBT sapkınlığına karşı protesto

Kanada’nın başkenti Ottawa’da LGBT sapkınlığına karşı protesto düzenlendi. “Çocuklarımızı rahat bırakın!" yazılı pankartlar tutuldu.

Onun bunun piyonları haddi iyice aştılar

Gözaltılar, isyanımızı büyütmekten ve hızlandırmaktan başka bir şeye sebep olmayacak.

İngiltere de ABD de İsrail de AB de sözde sığınmacıları Türkiye'de tutamayacak. Onların tasmalı köpekleri devlet gücümüzü ayarından çıkartıp milletimizin üzerine hukuksuzca kullansalar da bu isyan durmayacak. Hiç kimse, hiçbir bahane ile, temel hak ve hürriyetleri engelleyemeyecek. Basın hürriyeti de engellenemeyecek.

Bu bir isyan. Koca bir milletin haklı ve meşru bir isyanı. Bu, vatanı savunma, milleti savunma isyanı. Bu, milletin bu kadar darda olduğu zamanda, milletin paralarının ve imkanlarının hala istilacı türlere akıtılmasına karşı da bir isyan. Bu, Türkiye'yi bölmek, parçalamak isteyen ülkelere karşı da bir isyan. Bu, kurtuluş savaşından hiç farkı olmayan bir kalkışma.

O gözaltıların emrini verenler siyasi/idari ya da adli yetkili görünüyor olsunlar hiç fark etmez, bu milletin mahkemesinde yargılanarak hızlıca cezalandırılacaklar. O sözde yetkililer de sözde kararları da hükümsüz. Gayr-i hukuki. Gayr-i meşru... Türkiye'de işler halde bir adalet sistemi yok. Sadece hainlere ve onların kontrolündeki istilacı türlere yardım ve yataklık eden bir avuç sözde hakimle savcı var. Sözde devlet başkanına, sözde bakanlara, sözde valilere kadar hatta sözde yargıtay üyelerine kadar, hepsinin vahim suçları her yerde yayın oluyor. Hepsi mafyanın içinde, kara paracılığın içinde, o devletlerin emrinde... Nerede gerçek hakimler, nerede gerçek savcılar? Devlet ele geçirilmiş, hem de eşkıya takımı ele geçirmiş ve 20 milyona yakın istilacıyı da ülkenin dengelerini değiştirmek ve mümkün olabilen en kısa sürede ülkeyi bölmek için açıkça kullanıyor. Geçen bu sürede onlar üzerinden her türlü kara para işleri de abartılı şekilde yapılarak o ülkelere kara para akışı sağlanıyor.

Bu ülkenin karışmadan düzelmeyeceği çoktan kesinleşmişti.

Hiç kimse geri adım atmayacak, Sokaklar bizim, meydanlar bizim. Bu ülke bizim. Bu devlet bizim.

Gözaltılarla, ayarından tamamen çıkartılmış adli makamlarla koca bir milleti susturamayacaklar. Gazamız mübarek olsun. Herkes her yerden tuşlara üst üste bassın.

Ümit Özdağ: "Sınırları kapatacakları, uyuşturucu kaçakçılarını tutuklayacaklardı yerde gazeteciler gözaltına alınıyor."

Hiç kimse şu herife itaat etmeyecek.

İç işleri bakanı falan değil o... Hiçbir meşruiyeti yok. Makamı da yetkisi de yok. 20 milyona yakın Çingeneyi, bu kadar köşeye sıkıştıkları anda burada tutabilmek için, devlet sistemini tamamen hukuk dışına çıkartan, üstelik bunu da o malum ülkelerden birkaç gündür fırça yedikleri için yapan ÇİNGENE Ali Yerlikaya, devletin yetkisili değil. Azılı, baş belası, anında oyun dışına atılması gereken, çok tehlikeli bir vatan haini.

Herhangi bir devlet memurunun da herhangi bir vatandaşın da onu dikkate alması gerekmiyor.

Herkes yüklenecek, haydi durmayın. Yetti artık bunlar. Başlasın milli mücadele, başlasın kurtuluş savaşı...

Bakalım NATO mu, ABD mi, İngiltere mi gelip kurtaracak bu Çingene hainleri ve kolladıkları milyonlarca Çingene istilacıyı.

Türkiye'nin müttefiki olan hükumetler ve muhtelif ülkelerin içindeki iç gruplar da üzerlerine düşenleri yapacaklar.

Türkiye karışıyor, hemen devamında bütün dünya karışacak.

Haydi, haydi, çok uzadı bu işler. Bir sıkımlık canları kalmış olanları peş peşe deviriyoruz. Haydi herkes harekete geçsin.

TR'nin 11 Eylül'ü, sözde sığınmacılar meselesinde peş peşe yaşanacak ani ve çok sarsıcı hadiseler mi olacak? Bu, hemen peşinden dünyanın her yerinde denge değişikliklerine mi sebep olacak?

Yeniçağ Haber Müdürü Fatih Ergin:

“Suriyelileri ve Afganları el üstünde tutuyorsunuz! Vatandaşınıza tanımadığınız ayrıcalıkları onlara tanıyorsunuz! Halk geçim derdindeyken onları ekmek elden su gölden yaşatıyorsunuz! Ama ‘Halkı kin ve isyana teşvik edenler’ ise istila oyununu görüp uyaranlar oluyor! Hadi oradan!”

Liberal Parti: "Bugün 27 haber sayfası sahibi ve editörünün göz altına alınmasını şiddetle kınıyoruz. Basın özgürlüğünü ve ifade hürriyetini her daim savunacağımızın sözünü veriyoruz."

Bir soysuz gidiyor, öbür soysuz geliyor.

Ne adalet var, ne hakim, ne savcı var. Ne milli güvenlik var. Ne Genelkurmay kademesi var. Ne de MİT var.

Her yer suç mahali. Her yere hainler, adiler, soysuzlar konulmuş. Her yer zulüm, her yer ihanet, her yer peşkeş, her yer usulsüzlük...

Bu krizi ne çözecek, milletin meşru kalkışmasından başka?

O Abdullah Gül'ün kafasını istiyorum. O kafa İstanbul'a gelecek.

O kafayı, o Çingene kraliyetine göndereceğim...