@TurkiyeAileBirligi #önceAile #AileniNesliniKoru
52 subscribers
13 photos
76 files
1.11K links
#AileniKoru Teröre Cinayete şiddete DurDe içki kumar faiz zina şehvet terörü teşhircilik/tacizcilik Siyonizm kamalizm KAOS/GLP YASAKLANSIN Ailesiz AHLAKSIZ Toplum OPERASYONUna SON @HakBirr @OrtakAkil @KULHAKLARI @milliirade @AileHaklari @TurkiyeSTKbirligi
Download Telegram
İSLAM DÜNYASI STK BİRLİĞİ 21/23 KASIM İSTANBUL'DA BULUŞUYORUZ @IDSB_Birlik @TGTV_Vakif @STK_fuari @Cocukhaklari

60 ülkeden 150 sivil toplum kuruluşunun katılacağı uluslararası #STKfuarı’ndayız
AİLEM
DünyaAileBirliği
islambirligi.t.me

TürkiyeAileMeclisi
@CocukHaklariDe
@ADALETplatformu
@EZANplatformu

https://youtube.com/shorts/aqiwgkw563M?si=IAfbRQrE269mUfC0

CocukHaklari.t.me
KULhaklari.t.me

🗓 Tarih: 21-22-23 Kasım 2024
📍 Yer: İstanbul Yeşilköy Havalimanı, C Terminali

Tüm mütevellimizi üyelerimizi gönüllülerimizi standlarımıza bekliyoruz

Fuarın ana hedefi, Gazze Soykırımının yol açtığı insan hakları ihlallerine dikkat çekmek, küresel sorunlara karşı çözüm önerileri geliştirmek ve İslam dünyasında kardeşlik ve dayanışma ruhunu pekiştirmektir

TurkiyeSTKbirligi.t.me
milliirade.t.me
Şiddetin ve cinayetleriin kaynağı seküler Lâik dinsiz masonik siyonist dayatma!

#24Kasım dilsoykırımı günü

#25Kasım dünya şiddetle mücadele günü

Çare kısas ve bataklığı kurutmak şiddeti besleyen içki kumar faiz fuhuş zina şehvet terörü teşhircilik tacizcilik glpt yasaklansın

Aile yapısını bozan cinsi sapık GLPTİ’li sapkınlara kol-kanat geren, gayrimeşru ilişkileri, alkol tüketimini meşrulaştıran CHP ve medyasının, devleti kadın ve çocukları koruyamamakla itham etmesine Türkiye Aile Meclisi başkanı Adem Çevik tepki göster. yaşanan şiddetin seküler dayatmanın bir sonucu olduğunu belirtti çarenin siyonizm dayatması laiklik kemalizm acil tasfiye edilmeli ezan yasakcısı dil soykırımcısı sabataistlerin heykelleri tğm resmi yerlerden kaldırılmalı

Ahlâkı aşındırmak ve aileyi parçalamak için her adımı fırsatı bilenCHP ile medyası, bir pişkinliğe daha imza attı. Boşanmayı, fuhşu, içkiyi, kumarı, pedofiliyi, homoseksüelliği teşvik eden fonlu haberciler ve yorumcular, 1-2 adli vakadan yola çıkarak kadın ve çocuk cinayetlerinden hükümeti sorumlu göstermeye kalktı. Sosyal ağlarda ve TV ekranlarında dönen kirli yayınlara çıt çıkarmayan, kadın cinayetlerini İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına dayandıran CHP’nin ‘Sözcü’süne de öfke yağdı.
En büyük pay dinden ahlâktan kopuşta
Kanaat önderleri, yalan yanlış haberler yapan CHP ile medyasına “Devleti çocukları ve kadınları korumada aciz olduğunu iddia etmeniz skandaldır. Avrupa’dan alınan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ardından ülkede güvenlik zafiyeti olduğu yalanını dillendirmeniz de edepsizliktir” diye çıkıştı.
Aile derneklerinin yetkilileri de kadın ve çocuk cinayetlerinin en önemli nedeninin toplumun dinden, ahlâktan kopuşu olduğunu kaydetti. Bunda da CHP ile medyasının büyük payı bulunduğunu aktararak “Kadın ve çocuk cinayetlerinden boşanma, fuhuş, içki, kumar, pedofili, homoseksüelliği savunan fonlu kalemşorlar sorumludur” görüşlerini paylaştı.
Büyük bir kampanya başlatmalıyız
Akit’e konuşan Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, şunları söyledi: “Devletimiz güçlü. Kadınlar ve çocuklar da korunuyor. CHP ile fonlu yazarlar, devleti bırakıp kendi dillerine baksınlar. Baksınlar ki hem içki ve fuhşu hem boşanmayı teşvik ederek aile facialarına, kadın ve çocuk cinayetlerine yol açtıklarını görsünler. Yuvaları yıkan, aileleri bölüp parçalayan İstanbul Sözleşmesi’ni müdafaa etmesinler. Bu sözleşmenin adli vakaları, cinayetleri arttırdığı yalanına sarılmasınlar. Şu muhakkak ki aile facialarına, kadın ve çocuk cinayetlerine eğitimin din ile ahlâk odaklı olmaması yol açıyor. Onun için müfredat, bir an evvel İslâmileştirilmeli. İslâmileştirilmeli ki çocuklarımız muttaki olsunlar. Türkiye, İslâm devleti olarak hayat buldu. 1921’de ve 1924’te ülkenin İslâm devleti olduğu ibaresine yer veriliyordu. Siyonist dayatmasıyla bu ibare kaldırıldı ardından alkol tüketimi ve fuhuş arttı. Bununla kalmadı, boşanma ve kadına şiddet tırmandı. Toplum ahlâkını koruyacak yaptırımları devreye almalıyız. Fıtrata uygun kanun, müfredat ortaya koymalı, tüm okulları imam hatipler gibi yapmalı, çocuğuklarımızı maneviyatla ve ahlâkla donatmalıyız. Aile yapımızı ise korumalıyız. Bu anlamda büyük bir kampanya başlatmalıyız.” Şiddetin kaynağı seküler dayatma

https://m.yeniakit.com.tr/haber/siddetin-kaynagi-sekuler-dayatma-1892426.html?s=09

@ademcevik @turkaileocagi @adaletplatformu
SectikleriniDenetle.t.me

@tcbestepe @RTErdogan
@tcailesosyal
@TC_icisleri @yilmaztunc @adalet_bakanlik @TBMMresmi @NumanKurtulmus @TRombudsman @tihek_kurumsal @tcmeb @MahinurOzdemir @AliYerlikaya @akparti @herkesicinCHP @MHP_Bilgi @HudaParTBMM @erbakanfatih @iyiparti @devapartisi @SaadetGelecek_ @bbpgenelmerkez
*”Büyükşehir’de Aile Olmak”*.. 30Kasım Saat:09/19 istanbul ticaret üniversitesi sütlüce kampüsü

İstanbul Aile Vakfı’nın her yıl Kasım ayında gerçekleştirdiği *Aile Çalıştayı* nın bu yılki konusu,

Demografik istatistiklerin alarm verdiği günümüzde, özellikle *“büyükşehirlerde aile olmanın zorlukları”* her yönüyle değerlendirmeye muhtaç bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çalıştaydaki yuvarlak masalarda; *sosyoloji, psikoloji, psikiyatri, tıp, hukuk, medya, mimarlık ve iş dünyasından* uzman isimler, kendi zaviyelerinden konuyu ele alacaklar.. Yapılan değerlendirmelerden çıkan sonuç raporu, başta Cumhurbaşkanlığı ve Aile Bakanlığı olmak üzere, İçişleri Bakanlığı, Çevre-Şehircilik Bakanlığı, üniversiteler, diğer ilgili kurum-kuruluşlarla ve STKlarla paylaşılacaktır..


AileHaklari.t.me
@CocukHaklariDe
CocukHaklari.t.me
https://antiGENDERhareketi.t.me
👍1
Aileyi Nesli Devleti korumak millî güvenlik beka meselesidir!

Türkiye Aile Meclisi Sözcüsü Adem Çevik: DEVAW DEDAW, CEDAW Sözleşmesi ve istanbul sözleşmesinin dayattığı 6284 yasası Toplumsal cinsiyet politikaları CİNSEL BÖLÜCÜLÜKTÜR ve TERÖRDÜR.
Fıtrata hukuka aykırı yasalar sözleşmeler şiddeti tetikliyor. Aileyi Nesli Devleti korumak Millî Güvelik Meselesidir. Âileyi yaşat ki devlet yaşasın.
Türkiye Aile Meclisi Sözcüsü Adem Çevik, aile meselelerine dair arabuluculuğun DEVAW, CEDAW ve İstanbul sözleşmesi'nin dayattığı ve hâlen yürürlükte olan 6284 nolu yasa kapsamında yasak olduğuna dikkat çekerek bu durumun cinayet, şiddet, boşanma ve intiharları arttırdığını söyledi.

Türkiye Aile Meclisi Sözcüsü  Adem Çevik, "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi" olarak bilinen DEVAW'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilişinin 31'inci yılında açıklamada bulundu.
 
"Toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaleti" maskesiyle cinsel bölücülük terörü söylemlerinin artmasının düşündürücü ve kaygı verici olduğunu belirten Çevik, hükümeti fıtrata ve hukuka aykırı sözleşmelerden geri çekilmeye, şiddeti körükleyen söz konusu sözleşmeler söylemler uygulamalar başta olmak üzere, içki, kumar, zina, fuhuş, şehvet terörü teşhircilik/tacizcilik, tefecilik stokçulugu cinsel sapıklığı siyonizmi kamalizmi savunmayı yasaklamaya ve siyonist kamalist feminist eşcinsel terör örgütlerini kapatmaya mal varlıklarına el koymaya çağırdı.
"DEVAW, DEDAW ve CEDAW Sözleşmesi Kadını tanrı/kutsal inek ilan ederek "Kadın beyanı esastır' fitmesiyle şiddeti ve ayrımcılığı önleme maskesiyle Aile içi şiddeti besliyor"

DEVAW bildirisinin birinci maddesine göre sözleşmenin amacının; "Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanmasının önlenmesi" olduğunu 2'inci maddesinin ise "şiddetin, ailede ve yakın çevrede olagelen fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti de kapsayacak fakat bununla kısıtlanmayacak şekilde yorumlanması gerektiği" ve "Devletler kadına karşı şiddeti suç ilan etmeli, bu suçu ortadan kaldırma görevlerini yerine getirmemek için herhangi bir gelenek veya dini argümanı öne sürmemelidir" şeklinde olduğu için bütün dinlere ve fıtrata savaş açtığını aktaran Çevik, şöyle devam etti:

"Aile meselelerinde arabulucu olmak yasaklanmıştır"

DEVAW, DEDAW, CEDAW, DSÖ/WHO, İKLİM, İstanbul ve Lanzarote sözleşmesi ve söz konusu sözleşmelerin dayattığı bağlı yasa ile uygulamalar durumu daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramadığının altını çizen Çevik, "Toplumsal cinsiyet eşitliği veya toplumsal cinsiyet adaleti ve kadına şiddet' ile ilgili açıklamalar ilk bakışta vicdani açıdan kabul edilebilir gözükse de bu kavram, 'cinsel yönelim ve cinsel tercih' ile 'aile sadakat’ını hiçe sayan davranışlar karşısında da nötr olmayı hoşgörü ile birlikte düşünüldüğünde çok farklı alanlara çekilebilmektedir. Aile meselelerine dair nasihat, arabuluculuk DEVAW, DEDAW, CEDAW ve İstanbul sözleşmesi'nin dayattığı 6284 nolu yasa kapsamında yasaktır. Onun için cinayetler, boşanmalar ve intiharlar artıyor. Evlenmeler ve çocuk sayısı azalıyor.
Bu anlamda son zamanlarda 'toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaleti' söylemlerinin bu şekilde artması düşündürücü ve kaygı vericidir ve milli güvenlik beka meselesidir. Bu konu, birey ve toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsel tercih ve cinsel deneyim' konusunda toplumda derin bir kaygı söz konusudur. Ne kadına ne erkeğe ne çocuğa ne gence ya da yaşlıya ne de hayvana haksız bir şiddet asla kabul edilemez. Kadınlar sadece çocuk doğurmaz, toplumu doğururlar, her kadın ve erkek, bir başka kadının eseridir. Anneleri babaları ezilmiş bir aileden şahsiyetli kişiler ebeveynler beklemek ham bir hayaldir." şeklinde belirtti.
 
Çevik, açıklamasını şöyle sürdürdü:
https://BASINaciklamasi.t.me
antiGENDERhareketi.t.me
"Bugün DEVAW DEDAW CEDAW İSTSÖZ LANZORETE sözleşmesi penceresinden bu bildiri çok farklı anlamlarda yorumlanabilmektedir. Bugün ABD ve birçok batılı ülkede, şiddet, yaralama, cinayet olayları sürekli artarken, bunların ölüm sebepleri, serkeşlik, alkol, uyuşturucu, her tür bağımlılık, terör gibi farklı kategorilerde istatistik rakamlarına yansıtılmaktadır. Ahlaksızlık, fuhuş, kadın ticareti, porno sektörü pek gündeme getirilmezken, 'namus ya da töre cinayetleri ve genç evlilik' tanım olarak öne çıkartılmaktadır. Bunlar olurken bir yandan da cinsi sapık eşcinsel ya da GLPT/ IQEZ+ ötesine geçerek pedofili ve ensest ilişkiye uzanan hayvandan aşağılıklara ahlaksızlıklara pozitif ayırımcılık uygulanması ve bazı holdinglerin yaptığı gibi insan kaynakları İK’larda kota ayarlanması, CHP kanadından gelen, cinsel kimliğini değiştirmek isteyenlerin giderlerinin SGK tarafından karşılanması gibi girişimler aynı çerçevede değerlendirilmektedir. Sahte içkiye ve yaşa dışı bahis/kumar diyerek içki ve kumar teşvik edilmesi akıl vicdan tutulmasıdır! "
 
"Yasama, yürütme yargı ve sivil toplumu göreve çağırıyoruz"
 
İstanbul sözleşmesinden çekilme konusunda kararlı  bir tutum beklediklerini sözleşmenin dayattığı 6284 nolu yasanın ıslahı ve Toplumsal Cinsiyet maskesiyle cinsi sapıklığın da teşvikinin de yasaklanması gerektiğini ifade eden Çevik, "Fıtrata hukuka aykırı yasaların ıslahı için başlatılan çalışmaların kimler tarafından sürdürüldüğünü, çalışmaların hangi merhalede olduğunu ve yol haritalarını bilmek istiyoruz. Ve Aile Bakanlığı nın strateji vizyon belgesini destekliyoruz.
DEVAW, CEDAW, İstanbul sözleşmesinin sebep olduğu, din, mezhep, ahlak, gelenek, tarih, milletimizin alameti farikalarına ters olan ve toplumda ciddi çatışma ve sorunlara yol açan uygulamalarına son verilmesi için yasama, yürütme yargı siyaseti üniversiteleri kanaat önderlerini diyaneti milli eğitimi ve siviltoplumu göreve çağırıyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Adalet istiyoruz. Adalet yoksa zulüm vardır. Zulm ile ise abad olunmaz."
 
Çevik, "Nüfus cüzdanlarımızda biyolojik cinsiyet yerine, 'Toplumsal cinsiyet' hanesi olarak 'Gender' yazıldığına ve evli bir çiftten herhangi birisi cinsiyet değişikliğine giderse evlilik devam edeceğine göre eşcinsel olarak evlilik devam edecektir. O talep edince de 'Gender' kimliği, Anayasa Mahkemesi'nin 29 Temmuz 2017 tarihli 2015/79 Esas numarasıyla GLPT +PQEZ’den herhangi biri olarak tanımlanabilecektir. Türkçe karşılığı fahişelik fuhşiyat edepsizlik ve ahlaksızlık, hakaret olarak tanımlanan bir fiilin, sözleşme ile pozitif ayırımcılığa tabi tutulması, ahlaksızlık olarak tanımlanan fiillerin koruma altına alındığı bu sözleşmenin, bu konuyu ahlaksızlık olarak tanımlayanlarca savunuluyor olması bir Paradoks olarak önümüzde durmaktadır. Bizler Devleti ve Devleti ayakta tutan Aileyi nesli korumak için; 'SEDE SECTİKLERİNİ DENETLE' vazifemizi yapmalıyız"  dedi.
 
Nüfus cüzdanlarından ve pasaportlardan "Gender" tanımlamasının kaldırılmasını talep eden Çevik, "Biz Gender olarak tanımlanmak istemiyoruz! Kendi fıtratımıza ve yaratılışımıza göre tanımlanmak istiyoruz. Mevcut durum aile ve kadın ya da erkeklerin kişilik haklarına haksız bir saldırı olduğuna inanıyoruz. Milletimizin alnına çalınan bu kara lekenin silinmesini üçüncü cinse pozitif ayrımcılık yerine yeniden kadın erkek kimliklerinin eski renkleri ile uygulanmasını ve 1921/1924 anayasasındaki gibi devletin dininin islam olmasını kimliklere de her din sahibinin dininin yazılmasını ve her dinin kendi şeriatına göre uygulanmasını talep ediyoruz. Biz şiddet sorunu yok demiyoruz. Sorunun farkındayız. Sorunu daha da büyüten ve sorundan daha büyük sorun olan ise, var olan soruna çözüm diye getirilen ve dayatılan uygulama ve düzenlemelerdir. Sorundan şiddetten beslenenlerin ve şiddette cinsiyetçilik yapanların soruna çözüm getirme dertlerinin olmadığının da farkındayız.  Türkiye Aile Meclisi ve Bileşenleri olarak şiddeti körükleyen başta içki Tıva/faiz olmak üzere kumar, zina, şehvet terörü teşhircilik/tacizcilik, tefecilik ve cinsi sapkınlıkları yasaklamaya fıtrata ve hukuka
aykırı aileyi insanı ifsat eden yasalar, sözleşmeler ve uygulamalardan vazgeçmeye şiddetin her türlüsüne karşı çıkmaya çağırıyoruz.
 
"Kadının kadına, kadının erkeğe, kadının çocuğa engelliye yaşlıya şiddetine de karşı çıkmalıyız"
 
Çocuklara gençlere en büyük şiddeti yaşatan sapkınlığın Macaristan Rusya gibi yasaklama getirilmesi Ahlak ve Evlilik Seferberliği ilan ederek yeni evlenenlere en az 100 ay evli kalmak şartıyla 100 gram altın hibe edilmeli. Evlilik yaşına gelipte evlenmeyelerden de SOYKIRIM suçu işledikleri için mal varlıklarının yüzde yirmisinin Aileyi Koruma Fonu'na   aktarılmasını vergi istenmesi kadınları da erkekleri de çocukları da ülkemizi de refaha kavuşturacaktır. Türkiye Aile Birliği ve Bileşenleri olarak aileyi ve devleti yoketmek isteyenlere karşı Önce Aile önce AHLAK şiarıyla hareket etmeli ve genetigiyle oynanmis aile medeniyetimizin inşaası için 2025 AİLE SEFERBERLİK YILI ilan ederek evlilik seferberliği baslatmalıyız. Evli ve çocuklu olmayanların Aile Hâkimi ve Âile Danışmanı hatta muallim ve Âile Bakanı yapılması Aile kurumuna zarar vermektedir. Çare bellidir. Âile ve çocuk mahkemeleri binası ve hâkimleri için yeni inşa ihya çalışmaları yapmalıyız. Kadın istihdamı feminizm politikası yerine Önce Âile istihdamı yaparak Âileyi nesli ve devletimizi koruyabiliriz. Kralların bile içine giremediği âile mahremiyetine zarar verilmemeli zorunlu durumlarda Âile Polisi girebilmelidir. Her âilenin işi olmalıdır burslar öğrenciye değil âileye verilmelidir ki kanun ile kaldırılan tedip terbiye ve Aile Reisliği hakkını fiili olarak uygulama imkanı bulalım. Ailemizi ve devletimizi korumak için varoluş savaşı vermeliyiz savaşı kazanmak için Önce AHLAK ve maneviyat seferberliği ilan etmeliyiz işimize işgalcilerin siyonizmin masonların dayattığı anayasa yasalar ve fulbright mankurtlaştırma eğitim sistemini VE cedaw sözleşmesini iptal veya ıslah  ederek anaokulundan üniversiteye kuranahlakı dersini zorunlu yaparak başlamalıyız Siyonizm masonluk kemalizm yasaklanmalı Laisizm kalkmalı 1921/1924/1876 anayasası ndaki gibi bin yıllık devletin dini islam Anayasa'da yeniden yer almalıdır." değerlendirmesinde bulundu

TurkiyeAileBirligi.t.me

Not:
Haber makale gündem farkındalık konusunda fiili duâ desteklerinizi bekliyoruz ilgili fotolar için basinaciklamasi.t.me

@ademcevik x.com/adaletplatformu

05327036115
05322033274

https://www.nethaberler.com/haber-aileyi-nesli-devleti-korumak-milli-guvenlik-beka-meselesidir-64739

https://youtube.com/AileMeclisi

instagram.com/ailehaklari

ailehaklari@gmail.com
Aileyi Nesli Devleti korumak millî güvenlik beka meselesidir!
#2025AilwYılı
#TürkiyeAileMeclisi Bşk @AdemCevik: #DEVAW #DEDAW,#CEDAW Sözleşmesi ve istanbulsözleşmesi dayatması #6284yasası #ToplumsalCinsiyet politikaları CİNSEL BÖLÜCÜLÜKTÜR TERÖRDÜR.
Fıtrata hukuka aykırı yasalar sözleşmeler şiddeti tetikliyor. Aileyi Nesli Devleti korumak Millî Güvelik Meselesidir. Âileyi yaşat ki devlet yaşasın.
TürkiyeAileMeclisi Başkanı Adem Çevik, aile meselelerine dair arabuluculuğun DEVAW, CEDAW ve İstanbul sözleşmesi'nin dayattığı ve hâlen yürürlükte olan 6284 nolu yasa kapsamında yasak olduğuna dikkat çekerek bu durumun cinayet, şiddet, boşanma ve intiharları arttırdığını söyledi.

TürkiyeAileMeclisi Sözcüsü  Adem Çevik, "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi" olarak bilinen DEVAW'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilişinin 31'inci yılında açıklamada bulundu.
 
"Toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaleti" maskesiyle cinsel bölücülük terörü söylemlerinin artmasının düşündürücü ve kaygı verici olduğunu belirten Çevik, hükümeti fıtrata ve hukuka aykırı sözleşmelerden geri çekilmeye, şiddeti körükleyen söz konusu sözleşmeler söylemler uygulamalar başta olmak üzere, içki, kumar, zina, fuhuş, şehvet terörü teşhircilik/tacizcilik, tefecilik stokçulugu cinsel sapıklığı siyonizmi kamalizmi savunmayı yasaklamaya ve siyonist kamalist feminist eşcinsel terör örgütlerini kapatmaya mal varlıklarına el koymaya çağırdı.
"DEVAW, DEDAW ve CEDAW Sözleşmesi Kadını tanrı/kutsal inek ilan ederek "Kadın beyanı esastır' fitmesiyle şiddeti ve ayrımcılığı önleme maskesiyle Aile içi şiddeti besliyor"

DEVAW bildirisinin birinci maddesine göre sözleşmenin amacının; "Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanmasının önlenmesi" olduğunu 2'inci maddesinin ise "şiddetin, ailede ve yakın çevrede olagelen fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti de kapsayacak fakat bununla kısıtlanmayacak şekilde yorumlanması gerektiği" ve "Devletler kadına karşı şiddeti suç ilan etmeli, bu suçu ortadan kaldırma görevlerini yerine getirmemek için herhangi bir gelenek veya dini argümanı öne sürmemelidir" şeklinde olduğu için bütün dinlere ve fıtrata savaş açtığını aktaran Çevik, şöyle devam etti:

"Aile meselelerinde arabulucu olmak yasaklanmıştır"

DEVAW, DEDAW, CEDAW, DSÖ/WHO, İKLİM, İstanbul ve Lanzarote sözleşmesi ve söz konusu sözleşmelerin dayattığı bağlı yasa ile uygulamalar durumu daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramadığının altını çizen Çevik, "Toplumsal cinsiyet eşitliği veya toplumsal cinsiyet adaleti ve kadına şiddet' ile ilgili açıklamalar ilk bakışta vicdani açıdan kabul edilebilir gözükse de bu kavram, 'cinsel yönelim ve cinsel tercih' ile 'aile sadakat’ını hiçe sayan davranışlar karşısında da nötr olmayı hoşgörü ile birlikte düşünüldüğünde çok farklı alanlara çekilebilmektedir. Aile meselelerine dair nasihat, arabuluculuk DEVAW, DEDAW, CEDAW ve İstanbul sözleşmesi'nin dayattığı 6284 nolu yasa kapsamında yasaktır. Onun için cinayetler, boşanmalar ve intiharlar artıyor. Evlenmeler ve çocuk sayısı azalıyor.
Bu anlamda son zamanlarda 'toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaleti' söylemlerinin bu şekilde artması düşündürücü ve kaygı vericidir ve milli güvenlik beka meselesidir. Bu konu, birey ve toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsel tercih ve cinsel deneyim' konusunda toplumda derin bir kaygı söz konusudur. Ne kadına ne erkeğe ne çocuğa ne gence ya da yaşlıya ne de hayvana haksız bir şiddet asla kabul edilemez. Kadınlar sadece çocuk doğurmaz, toplumu doğururlar, her kadın ve erkek, bir başka kadının eseridir. Anneleri babaları ezilmiş bir aileden şahsiyetli kişiler ebeveynler beklemek hayaldir" dedi

Devamı>Tamamı>
https://www.nethaberler.com/haber-aileyi-nesli-devleti-korumak-milli-guvenlik-beka-meselesidir-64739
Bin yıllık devletimizin #23Aralık1876 ve #20Ocak1921 anayasası'nda ki gibi #DevletinDiniİslam maddesi yeniden Anayasa'da yer almalı
#AND Ailemizi Neslimizi Dilimizi Dinimizi Devletimizi Korumak için:
“Devletin dini Din-i İslamdır” yeni anayasa'da yer almalı, siyonizm #kamalizm dini diktatörlüğü dayatmalarından kurtulmalıyız!..

Adem Çevik: Varoluş Savaşımızı kazanmak için; Yeni Anayasada “Devletin dini Din-i İslamdır” ibaresi geri getirilerek siyonizm kamalizm dini diktatörlüğü dayatmalarından kurtulmalıyız!..
61 yıllık Baas diktatörlüğü bile çöktü...
Adalet Platformu, Seçtiklerini Denetle HakkBirr Başkanı Adem Çevik yaptığı açıklamada, “29 Ekim 1923 Türkiye İslam Cumhuriyeti İlan Belgesinde, 23Aralık 1876 Kanuni Esasi’de, 20 Ocak 1921 ilk anayasada ve 20Nisan1924 anayasasında bin yıllık ‘Türkiye Devletinin Dini Dini İslam’dır!’ Maddesi yeni Anayasa’da yeniden yer alarak fabrika ayarlarına dönülerek Laiklik ve Kemalizm adı altında İslam düşmanlığından vazgeçilmeli ve her din sahibine kendi dini hukuku uygulanabilmeli” dedi.
23 Aralık 1876 anayasasının 149. yıldönümü Türkiye İslam Cumhuriyeti Devletinin 101. yılı ve Yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Adalet Platformu ve HAKKBİRR Başkanı Adem Çevik, “Devlette devamlılık esastır 1000 yıllık devletimizin dini islam ibaresinin tekrar anayasaya konularak tüm Uluslararası sözleşmeler yasalar ve yönetmelikler İslâma aykırı olamaz maddesinin tekrar anayasa konulması elzemdir” talebini TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a sundu.
Si̇yoni̇st israil’i boykot i̇çi̇n Filistin Bilad-ı Şam cephesi̇nden kaçan Sebataist pakrudi̇n masonların dayattığı anayasa ve yasaları, Lozan hezi̇meti̇ni̇ ret etmeli̇yi̇z. Anayasa ve kanunlar  İslâm hukukuna fıtrata uygun olmalı! Mecli̇si̇n duvarında ‘Haki̇mi̇yet Allah’ındır!’ yazmalı. Hi̇lafet makamı di̇ri̇lti̇lerek si̇yoni̇st i̇srai̇l’e müdahale hakkımızı kullanmalıyız. İşbankası’ndaki̇ CHP hi̇ssesi̇ Di̇yanete devi̇r edi̇lmeli̇. CHP kurucu genel başkanının resi̇mleri̇ tüm mahkemelerden kalkmalı…
Di̇l soykırımı yapanlar ve Misak-ı Mi̇lli̇ye i̇hanet edenler, cepheden kaçanlar, Lozan hezi̇meti̇ni i̇mzalamayan bi̇ri̇nci̇ mecli̇si̇ fesh ederek mi̇lletveki̇li̇ atayan di̇ktatörler, i̇şgalci̇lerle i̇şbi̇rli̇ği̇ yaparak bi̇n yıllık devletimizi yıkanlar vatana i̇hanet i̇le gıyabında yargılanmalı. Heykeller yıkılmalı yerine işyeri fabrika mescid yapılmalı. İnsan haklarına ve anayasaya aykırı 5816 tek adam koruma kanunu acilen kaldırılmalı.
CUMHURİYET İLAN BELGESİNDE TÜRKİYE İSLAM CUMHURİYETİDİR DEVLETİN DİNİ İSLAM’DIR!
Kamuoyu, Türkiye’de yaşayan tüm kesimlerin ihtiyacını giderecek yeni anayasa için artık somut adım atılmasını istiyor. Türkiye’de uzun zamandır olan ve her kesimce konuşulan “yeni anayasa” ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, “Devlette devamlılık esastır. 23 Aralık 1876 teşkilatı esasinin 11. Maddesinde, 20 Ocak 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanununun 7. maddesinde ve bugün 29 Ekim 1923 yılında yapılan Cumhuriyetin ilanı belgesi ve 20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanununun 2. Maddelerinde “Türkiye Devletinin Dini Dini islamdır” maddesini hatırlatarak “Devletin Dini İslam” ve ‘Türkiye İslam Cumhuriyeti” ibaresinin yeni anayasaya eklenmesi gerektiğini belirtti. 
Siyonist israil’i boykot ve varoluş savaşımızı kazanmak için “İLK ANAYASAMIZDA İSLAM DİNİNİN KURALLARI KANUN VE UYGULAMADA TEKRAR ESAS ALINMALIDIR”

Devamı ve tamamı aşağıdaki linkte

23Aralık1876
https://habernida.com/adem-cevik-yeni-anayasada-devletin-dini-din-i-islamdir-ibaresi-geri-getirilmeli/
BASINaciklamasi.t.me

@TBMMresmi
@NumanKurtulmus
@tcbestepe @RTErdogan
@TRombudsman @tihek_kurumsal
@yilmaztunc @AdaletPlatformu @hakbirr NUR55
MONARKIN dayattığı akla mantığa insanhaklarına hukuka fıtrata aykırı kanunların iptalini zarar görenlerin zararlarının tazmin edilmesini Siyonizmin ve mason teşkilatlarının yasaklanmasını mal varlıklarına el konulmasını talep ediyoruz”
Çevik, “MEZARDAN YÖNETİM SİSTEMİ KABBALACI KABİRİZM KAMALİST LAİKLİK DAYATILMASIN
içki,kumar,fuhş,zina,teşhircilik,faiz, yasaklanmalı!