üzel vekildir)
Zümer 49-51 (Kibir ve cezası)
Zümer 53-61 (İlahi rahmetin genişliği)
Mü’min 67-68 (Yaratılış evreleri)
Mü’min 79-82 (Verilen nimetler)
Fussilet 19-23 (Derilerin şahit olması)
Fussilet 33-36 (İyilik-kötülük ve korunma)
CÜZ
Fussilet 49-51 (Nimetler ve nankörlük)
Şûrâ 14-15 (İhtilaf ve istikamet)
Şûrâ 20 (Dünya ve ahiret nasibi)
Şûrâ 27 (Bol rızık azdırabilir)
Şûrâ 37-39 (Mü’minlerin vasıfları)
Zuhruf 36-39 (Şeytan ve arkadaşlığı)
Zuhruf 67-73 (Dostlar ve cennetler)
CÜZ
Ahkâf 15-17 (Anne-baba hakkı)
Ahkâf 29-31 (Mü’min cinler)
Muhammed 15 (Cennet çeşitleri)
Muhammed 38 (Cimrilik)
Feth 1-3 (Fetih ve Hz. Peygamber)
Feth 8-9 (Hz. Peygamber’e uyma)
Feth 17 (Engelliler ve yükümlülük)
Feth 18-19 (Biat eden mü’minler)
Feth 29 (Hz. Peygamber ve sahabe)
Hucurât 1-3 (Hz. Peygamber’e saygı)
Hucurât 9-10 (Arayı bulma, kardeşlik)
Hucurât 11-12 (Alay etme, zann, gıybet)
Kâf 16 (Şah damarından daha yakın!)
Kâf 17-18 (Kirâmen Katibîn)
Zâriyât 15-19 (Müttakilerin özellikleri)
Zâriyât 24-30 (Hz. İbrahim ve melekler)
CÜZ
Zâriyât 55-56 (Öğüt, kulluk)
Tûr 48-49 (Sabır, hamd, tesbih)
Necm 38-42 (Bireysel sorumluluk ve ecir)
Kamer 9-15 (Hz. Nuh ve tufan)
Rahmân 7-9 (Ölçü, tartı, mizan)
Rahmân 60 (İyiliğin bedeli iyiliktir)
Vâkıa 77-80 (Kur’an ve temizlik)
Hadîd 12-15 (Mü’minler ve münafıklar)
Hadîd 16 (Zikir, kalbin ürpermesi)
Hadîd 18-19 (Sıddîkler ve özellikleri)
Hadîd 20-24 (Dünya hayatı ve değeri)
CÜZ
Mücâdile 22 (Gerçek mü’minler)
Haşr 9-10 (Ensar)
Haşr 22-24 (Esmâ-i Hüsnâ)
Mümtehıne 12 (Biat maddeleri)
Saff 2-3 (Yapmayacağın şeyi söyleme!)
Saff 10-13 (Kârlı ticaret yolları)
Cum’a 5 (Kitap’la amel etmeyenler)
Cum’a 9-11 (Cuma namazı)
Münâfikûn 1-8 (Münafıkların özellikleri)
Münâfikûn 9-10 (İmtahan ve vaktinde infak)
Teğabun 16-18 (İmtahan ve infak)
Talak 7 (Nafakada ölçü)
Tahrîm 6 (Ateşten korunmak)
Tahrîm 8 (Samimi tövbe)
Tahrîm 10-12 (Olumlu ve olumsuz hanımlar)
CÜZ
Mülk 1-2 (Hükümdarlık, ölüm ve hayat)
Mülk 30 (Su nimeti)
Kalem 1-4 (Hz. Peygamber)
Hâkka 18-35 (Hesap günü mü’min ve kafir)
Meâric 11-35 (Günahkârlar ve Mü’minler)
Nûh 1-22 (Hz. Nuh’un davet yöntemleri)
Nûh 28 (Hz. Nuh’un duası)
Müzzemmil 6-8 (Gece ibadeti ve kıraati)
Müzzemmil 20 (Gece namazı, infak)
Müddessir 38-47 (Cehenneme sevk eden işler)
İnsan 1-5 (İnsan ve özgür iradesi)
CÜZ
Abese 1-12 (Hz. Peygamber ve a’ma)
Mutaffifîn 1-6 (Ölçü ve tartıda hile yapmak)
A’lâ 9-12 (Öğüt verilmeli)
Ğâşiye 17-21 (Etrafa ibret nazarıyla bakmak)
Fecr 15-20 (Mal, imtihan, yoksulu doyurma)
Fecr 27-30 (Huzura ermiş nefis)
Beled 14-18 (Sabır, merhameti tavsiye, infak)
İnşirâh 1-8 (Göğsün genişletilmesi, kolaylık)
Beyyine 1-8 (İnkâr edenler-Mü’minler)
Kadr 1-5 (Kadir gecesi)
Zilzâl 7-8 (Hesap günü)
Tekâsür 1-8 (Çoklukla övünmek)
Hümeze 1-9 (mal toplayan, dedikoducu)
Mâûn 1-7 (Namazı ciddiye almama)
İhlâs 1-4 (Tevhid)
Felak 1-5 (Kötülüklerden Allah’a sığınma)
Nâs 1-6 (Vesveseden Allah’a sığınma)
KuranBendeNeDegistirdi.t.me x.com/kurtuluskuranda
@RTErdogan @Yusuf__Tekin @tcmeb
https://x.com/AdemCevik/status/1895559768665727130
islambirligi.t.me
Mukabeleyi Anlamlı Kılmak
insaniyet.net/mukabeleyi-anlamli-kilmak/
Zümer 49-51 (Kibir ve cezası)
Zümer 53-61 (İlahi rahmetin genişliği)
Mü’min 67-68 (Yaratılış evreleri)
Mü’min 79-82 (Verilen nimetler)
Fussilet 19-23 (Derilerin şahit olması)
Fussilet 33-36 (İyilik-kötülük ve korunma)
CÜZ
Fussilet 49-51 (Nimetler ve nankörlük)
Şûrâ 14-15 (İhtilaf ve istikamet)
Şûrâ 20 (Dünya ve ahiret nasibi)
Şûrâ 27 (Bol rızık azdırabilir)
Şûrâ 37-39 (Mü’minlerin vasıfları)
Zuhruf 36-39 (Şeytan ve arkadaşlığı)
Zuhruf 67-73 (Dostlar ve cennetler)
CÜZ
Ahkâf 15-17 (Anne-baba hakkı)
Ahkâf 29-31 (Mü’min cinler)
Muhammed 15 (Cennet çeşitleri)
Muhammed 38 (Cimrilik)
Feth 1-3 (Fetih ve Hz. Peygamber)
Feth 8-9 (Hz. Peygamber’e uyma)
Feth 17 (Engelliler ve yükümlülük)
Feth 18-19 (Biat eden mü’minler)
Feth 29 (Hz. Peygamber ve sahabe)
Hucurât 1-3 (Hz. Peygamber’e saygı)
Hucurât 9-10 (Arayı bulma, kardeşlik)
Hucurât 11-12 (Alay etme, zann, gıybet)
Kâf 16 (Şah damarından daha yakın!)
Kâf 17-18 (Kirâmen Katibîn)
Zâriyât 15-19 (Müttakilerin özellikleri)
Zâriyât 24-30 (Hz. İbrahim ve melekler)
CÜZ
Zâriyât 55-56 (Öğüt, kulluk)
Tûr 48-49 (Sabır, hamd, tesbih)
Necm 38-42 (Bireysel sorumluluk ve ecir)
Kamer 9-15 (Hz. Nuh ve tufan)
Rahmân 7-9 (Ölçü, tartı, mizan)
Rahmân 60 (İyiliğin bedeli iyiliktir)
Vâkıa 77-80 (Kur’an ve temizlik)
Hadîd 12-15 (Mü’minler ve münafıklar)
Hadîd 16 (Zikir, kalbin ürpermesi)
Hadîd 18-19 (Sıddîkler ve özellikleri)
Hadîd 20-24 (Dünya hayatı ve değeri)
CÜZ
Mücâdile 22 (Gerçek mü’minler)
Haşr 9-10 (Ensar)
Haşr 22-24 (Esmâ-i Hüsnâ)
Mümtehıne 12 (Biat maddeleri)
Saff 2-3 (Yapmayacağın şeyi söyleme!)
Saff 10-13 (Kârlı ticaret yolları)
Cum’a 5 (Kitap’la amel etmeyenler)
Cum’a 9-11 (Cuma namazı)
Münâfikûn 1-8 (Münafıkların özellikleri)
Münâfikûn 9-10 (İmtahan ve vaktinde infak)
Teğabun 16-18 (İmtahan ve infak)
Talak 7 (Nafakada ölçü)
Tahrîm 6 (Ateşten korunmak)
Tahrîm 8 (Samimi tövbe)
Tahrîm 10-12 (Olumlu ve olumsuz hanımlar)
CÜZ
Mülk 1-2 (Hükümdarlık, ölüm ve hayat)
Mülk 30 (Su nimeti)
Kalem 1-4 (Hz. Peygamber)
Hâkka 18-35 (Hesap günü mü’min ve kafir)
Meâric 11-35 (Günahkârlar ve Mü’minler)
Nûh 1-22 (Hz. Nuh’un davet yöntemleri)
Nûh 28 (Hz. Nuh’un duası)
Müzzemmil 6-8 (Gece ibadeti ve kıraati)
Müzzemmil 20 (Gece namazı, infak)
Müddessir 38-47 (Cehenneme sevk eden işler)
İnsan 1-5 (İnsan ve özgür iradesi)
CÜZ
Abese 1-12 (Hz. Peygamber ve a’ma)
Mutaffifîn 1-6 (Ölçü ve tartıda hile yapmak)
A’lâ 9-12 (Öğüt verilmeli)
Ğâşiye 17-21 (Etrafa ibret nazarıyla bakmak)
Fecr 15-20 (Mal, imtihan, yoksulu doyurma)
Fecr 27-30 (Huzura ermiş nefis)
Beled 14-18 (Sabır, merhameti tavsiye, infak)
İnşirâh 1-8 (Göğsün genişletilmesi, kolaylık)
Beyyine 1-8 (İnkâr edenler-Mü’minler)
Kadr 1-5 (Kadir gecesi)
Zilzâl 7-8 (Hesap günü)
Tekâsür 1-8 (Çoklukla övünmek)
Hümeze 1-9 (mal toplayan, dedikoducu)
Mâûn 1-7 (Namazı ciddiye almama)
İhlâs 1-4 (Tevhid)
Felak 1-5 (Kötülüklerden Allah’a sığınma)
Nâs 1-6 (Vesveseden Allah’a sığınma)
KuranBendeNeDegistirdi.t.me x.com/kurtuluskuranda
@RTErdogan @Yusuf__Tekin @tcmeb
https://x.com/AdemCevik/status/1895559768665727130
islambirligi.t.me
Mukabeleyi Anlamlı Kılmak
insaniyet.net/mukabeleyi-anlamli-kilmak/
İnsaniyet
Mukabeleyi Anlamlı Kılmak | İnsaniyet
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirildiği Ramazan Ayı, “Kur’an Ayı” olarak bilinir. Zira Rabbimiz “Ramazan ayı ki, Kur’an insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler...
Siyonist Dinsizler İnsanlığı kurtuluşa çağıran ezanı 1RAMAZAN1932'de yasaklayarak Allah'a insanlığa savaş açtı! İnsanlığın ortak düşmanı Siyonizm sabataizm kabirizm Yahudilik masonluk yasaklansın!
@Ezanplatformu 1Ramazan/1mart2025 basın bülteni https://EZANplatformu.t.me
İnsanlığı kurtuluşa insanlığa çağıran ezanı 1 ramazan 1932'den itibaren 18 yıl yasaklayan siyonist kamalist chp allah'a savaş açtı!
İnsanlığı Kurtuluşa Çağrıran Ezan bundan 1403 yıl evvel 15 Haziran 622 yılında Bilali Habeşi tarafından ilk defa okundu. İşgalcilerin bile yasaklamadigi Ezan 1ramazan1932/18Temmuz 1932/ 16 Haziran1950 arası 18 yıl İslam milletine zulm edildi Allah'a ve Allah'ın kanunlarina savaş açıldı. Kurtuluşa Davet çağrısı EZAN Her gün her saat her dakika her saniye ve her salise mutlaka kainatta OKUnuyor! Adem Babamızdan bugüne kadar namaz var hak/batıl mücadelesi var. Namaz kılıp kötülüklerle zulümle adaletsizlikle namaz kılıyor isek YAZIKLAR OLSUN bizlere... " Ey ŞUAYB atalarımızın taptıklarına putlara tapmamaızı ve mallarımızı dilediğimiz gibi harcayamamızı namazın mı emrediyor... Karanlıktan aydınlığa zulmetten şirkten kurtuluşa çağrının adıdır ezan.. Ezan insanlığa çağrıdır. Ezan Allahın kanunları sünnetullaha Kurana Adalete iyiliğe insanlığa kardeşliğe barışa huzura islama dostluğa çağrıdır. EZANLAR DİNİN TEMELİ EBEDİ YURDUMUN ÜSTÜNDE İNLEMELİ Develetin ilk anayasaı 1920/20nisan1924 anayasası ve 23 Nisan 1920 Meclisin Açılışında ve 29 Ekim Cumhuriyet ilanında ve bin yıllık devletimin dini islam maddesi yazıyordu ...
10 Nisan 1928'de "devletin dini islam maddesi kalktı. Ezana dine dile camiye kurana hilafete halifeye millete savaş ilan edildi. TBMM ilk kurulduğunda ilk madde vatana ihanet kanunu çıkarda kanunda islam şeriatına bağlılık yemini vardı ama tüm kanunları işgalcilerden alarak adına Türk Medeni Kanunu Türk Ceza kanunu dediler.. İşigalci yunan /latinden aldığım latinceye Türk alfabesi dediler dinde ve dilde soykırım yaptıkları için vata ihanet kanunundan cezalandırılmaları gerek. 26 ramazan 1350 Kadir Gecesi'nde 3Şubat 1932'de Ayasofya Camii'nde Türkçe Ezan okundu ve 18 Temmuz 1932'de CHP genelgesi ile yasaklandı. 18 yıl uygulanan bu yasak 16 Haziran 1950'de Ârif Nihat Asya'nın öncülüğünde Menderes ve arkadaşları tarafından kaldırıldı.Ezan bundan 90 yıl önce tüm Türkiye'de kabbalaci Siyonist sabataist pakrudinler masonlar emriyle tek parti CHP diktatörlüğü dayatmasıyla Ezana Kur'an'a millete ve Allah'a savaş ilan edilmiş oldu. devlete millete savaş açanlara Çerkez Hasanlar çıkıp ceza vermedi...Bugün Çin işgalindeki Türkistan'da da ezan yasak ve Hilâfet merkezinde ki Ayasofya'da ise 87 yıldır namaz kılınamıyordu. Ezan Kur'an Cami yasaklayarak Millete ve Allah'a savaş açanları lanetliyoruz, bu yasakları kaldıranları kaldırtanları şükran ile minnetle anıyoruz. 15 Temmuz NATO/FETÖ İşgalini Ezan Durdurdu.Ezan Bayramı 1400. Senei devriyesi Ezanın Yasağının kaldırılışın 72.yıldönümü Ezan'ın Yasaklanışının ’ 90. YıldönümüRabbimiz Bakara Süresi ﴾114﴿ Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır. Bakara 45. ayette; “şüphesiz ki namaz/ezân Allah'a saygısı olmayanlara münafıklara ağır gelir.”CHP’nin tek parti diktatörlüğü döneminin, laiklik dayatmasıyla İslamı sosyal hayattan tecrit etme politikalarının yeni bir göstergesi olan ve 18 yıl boyunca uygulanan Arapça ezan yasağının CHP diktatörlüğü tarafından uygulanışının 90.’ıncı yılında Ezan yasakçılarını lanetliyoruz.Millet iradesini canları pahasına savunan şehitlerimize ve dirilerimize Allah'tan mağfiret rahmet şefaat diliyoruz.CHP resmi Başkanı Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanlığı döneminde genelge, İsmet İnönü döneminde ise kanunla yasal zemin kazandırılan yasak, millet nezdinde hiçbir karşılık görmemiş ve ardında sadece acı, zulüm bırakmıştı.Arapça ezan yasağı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının tekliflerinin kanunlaşmasıy
@Ezanplatformu 1Ramazan/1mart2025 basın bülteni https://EZANplatformu.t.me
İnsanlığı kurtuluşa insanlığa çağıran ezanı 1 ramazan 1932'den itibaren 18 yıl yasaklayan siyonist kamalist chp allah'a savaş açtı!
İnsanlığı Kurtuluşa Çağrıran Ezan bundan 1403 yıl evvel 15 Haziran 622 yılında Bilali Habeşi tarafından ilk defa okundu. İşgalcilerin bile yasaklamadigi Ezan 1ramazan1932/18Temmuz 1932/ 16 Haziran1950 arası 18 yıl İslam milletine zulm edildi Allah'a ve Allah'ın kanunlarina savaş açıldı. Kurtuluşa Davet çağrısı EZAN Her gün her saat her dakika her saniye ve her salise mutlaka kainatta OKUnuyor! Adem Babamızdan bugüne kadar namaz var hak/batıl mücadelesi var. Namaz kılıp kötülüklerle zulümle adaletsizlikle namaz kılıyor isek YAZIKLAR OLSUN bizlere... " Ey ŞUAYB atalarımızın taptıklarına putlara tapmamaızı ve mallarımızı dilediğimiz gibi harcayamamızı namazın mı emrediyor... Karanlıktan aydınlığa zulmetten şirkten kurtuluşa çağrının adıdır ezan.. Ezan insanlığa çağrıdır. Ezan Allahın kanunları sünnetullaha Kurana Adalete iyiliğe insanlığa kardeşliğe barışa huzura islama dostluğa çağrıdır. EZANLAR DİNİN TEMELİ EBEDİ YURDUMUN ÜSTÜNDE İNLEMELİ Develetin ilk anayasaı 1920/20nisan1924 anayasası ve 23 Nisan 1920 Meclisin Açılışında ve 29 Ekim Cumhuriyet ilanında ve bin yıllık devletimin dini islam maddesi yazıyordu ...
10 Nisan 1928'de "devletin dini islam maddesi kalktı. Ezana dine dile camiye kurana hilafete halifeye millete savaş ilan edildi. TBMM ilk kurulduğunda ilk madde vatana ihanet kanunu çıkarda kanunda islam şeriatına bağlılık yemini vardı ama tüm kanunları işgalcilerden alarak adına Türk Medeni Kanunu Türk Ceza kanunu dediler.. İşigalci yunan /latinden aldığım latinceye Türk alfabesi dediler dinde ve dilde soykırım yaptıkları için vata ihanet kanunundan cezalandırılmaları gerek. 26 ramazan 1350 Kadir Gecesi'nde 3Şubat 1932'de Ayasofya Camii'nde Türkçe Ezan okundu ve 18 Temmuz 1932'de CHP genelgesi ile yasaklandı. 18 yıl uygulanan bu yasak 16 Haziran 1950'de Ârif Nihat Asya'nın öncülüğünde Menderes ve arkadaşları tarafından kaldırıldı.Ezan bundan 90 yıl önce tüm Türkiye'de kabbalaci Siyonist sabataist pakrudinler masonlar emriyle tek parti CHP diktatörlüğü dayatmasıyla Ezana Kur'an'a millete ve Allah'a savaş ilan edilmiş oldu. devlete millete savaş açanlara Çerkez Hasanlar çıkıp ceza vermedi...Bugün Çin işgalindeki Türkistan'da da ezan yasak ve Hilâfet merkezinde ki Ayasofya'da ise 87 yıldır namaz kılınamıyordu. Ezan Kur'an Cami yasaklayarak Millete ve Allah'a savaş açanları lanetliyoruz, bu yasakları kaldıranları kaldırtanları şükran ile minnetle anıyoruz. 15 Temmuz NATO/FETÖ İşgalini Ezan Durdurdu.Ezan Bayramı 1400. Senei devriyesi Ezanın Yasağının kaldırılışın 72.yıldönümü Ezan'ın Yasaklanışının ’ 90. YıldönümüRabbimiz Bakara Süresi ﴾114﴿ Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır. Bakara 45. ayette; “şüphesiz ki namaz/ezân Allah'a saygısı olmayanlara münafıklara ağır gelir.”CHP’nin tek parti diktatörlüğü döneminin, laiklik dayatmasıyla İslamı sosyal hayattan tecrit etme politikalarının yeni bir göstergesi olan ve 18 yıl boyunca uygulanan Arapça ezan yasağının CHP diktatörlüğü tarafından uygulanışının 90.’ıncı yılında Ezan yasakçılarını lanetliyoruz.Millet iradesini canları pahasına savunan şehitlerimize ve dirilerimize Allah'tan mağfiret rahmet şefaat diliyoruz.CHP resmi Başkanı Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanlığı döneminde genelge, İsmet İnönü döneminde ise kanunla yasal zemin kazandırılan yasak, millet nezdinde hiçbir karşılık görmemiş ve ardında sadece acı, zulüm bırakmıştı.Arapça ezan yasağı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının tekliflerinin kanunlaşmasıy
Telegram
@EzanPlatformu 81 iL 18/19/20Temmuz SabahNamazı ve cumanamazi⌚04:53 ve 13 Tevbe24 BAKARA114/193/195
#AileyiKoru DevletinDiniislam Yahudi Hristiyan Mason Şeriat Dayatmalarına DurDe Teröre Cinayete Darbeye ÇARE:KISAS Maide33 Siyonizm FUHŞ içkiKumarRiba MASONLUK $ YASAK @KuranBendeNeDegistirdi @HakBirr
Tevbe24 Enfal39/73 Nisa76 Nur19/55 Bakara114/193 insn8
Tevbe24 Enfal39/73 Nisa76 Nur19/55 Bakara114/193 insn8
la 16 Haziran 1950’de kaldırıldı. Aslında yasak kaldırılmadı Arapça okumak da serbest oldu... Dünyanın her yerinde okunması hasebiyle her gün ve her an ezan saati ve günüdür ancak farkındalık için; Türkiye AİLE Meclisi ve EzanPlatformu olarak 15/16 Haziran'ın olduğu haftayı EZAN BAYRAMI Haftası, Yaşayan Kur'an Resûl/Nebinin sav vefatı, 8 Haziranı (13 Rebiulevvel)i de insanlığın kurtuluşu Kuran'da olduğu için Kurtuluş Kuranda Haftası ASRI ilân ediyoruz.‘DİNDE REFORM’ İSİMLİ TAHRİFATIN İLK ADIMLARI1928 Harf Devrimi ile bir millet bir gecede cahil bırakıldı. Bugün dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki DSÖ operasyonu ile yapılan AŞI, maske, fiziki mesafe dayatması gibi o yıllarda da şapka dayatması uygulanıyordu. 5 Temmuz 1517'den 3 Mart 1924'e kadar uygulanan hilafetin kaldırılması yeni yasakların habercisiydi.1932 senesi, CHP’nin resmi genel başkanı Mustafa Kemal tarafından “dinde reform yılı” olarak ilan edilmişti.1931 yılının Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hâfız, ezanı Türkçeleştirilme çalışmalarına başladı. ilk Türkçe ezan, İkindi vakti 30 Ocak 1932'de Hafız Rifat Bey Fatih Camii’nde okudu.AĞIR CEZALARToplum nezdinde hiçbir karşılığı olmayan bu uygulamaya Anadolu’nun birçok şehrinde tepki gösterilerek ezan aslî haliyle okunmaya devam edilmişti.Müslümanlara yönelik zulüm çarklarının günden güne hızlanarak döndüğü CHP diktatörlüğü döneminde, tarihler 4 Şubat 1933’ü gösterirken müftülüklere gönderilen genelgede; ezanın mutlaka Türkçe okunması gerektiği, okumayanların kat’i ve şedid bir şekilde cezalandırılacakları bildirildi.Söz konusu bu genelge, 8 yıl boyunca Türkçe ezanın dayanağı oldu. Mustafa Kemal’in ölümü sonrasında cumhurbaşkanlığını ele geçiren Diktatör İsmet İnönü ise 1941 yılında çıkardığı kanun ile Türkçe ezan dayatmasına yasal zemin kazandırdı.‘HAYDİ KURTULUŞA’Ezan-ı Muhammedî’deki bütün ifadeler CHP diktatörlüğü tarafından Türkçe’ye tercüme edilirken yalnızca bir kelimeye dokunulmamıştı.Türkçe’ye ‘kurtuluş’ olarak tercüme edilebilecek ‘felâh’ kelimesi olduğu gibi bırakılmıştı. Kemalist rejimin bu çekincesi, ezanı Türkçe olarak okumak istemeyen Müslümanlara minarelerden ‘Haydin Kurtuluşa’ dedirterek, namazın bu zulümden kurtuluş olarak anlamlanmasının önüne geçilmek istendiği şeklinde yorumlanmıştı.18 sene boyunca süren Türkçe ezan zulmü uygulaması ile milletin yaptığı ibadette ne denildiğini anlaması için uygulandığı iddia edilmişti.Ancak hiç Türkçe bilmeyen Kürt ve Araplar’ın yoğunlukta yaşadığı ilçe ve köylerde neden Türkçe ezanın zorunlu olduğu sorusu hiçbir zaman cevap bulamadı.EZANI EVLERİNDE ARAPÇA OKUYANA BİLE CEZA VERİLDİ!.CHP diktatörlüğü tarafından dayatılan Türkçe ezanın uygulama alanı yalnızca camilerle sınırlı değildi. Evlerinde namaz kılanların dahi arapça ezan ve kamet okuması yasaklanmıştı.Bu sebeble binlerce müsüman, devlet tarafından 3 ay hapis ve 200 lira para cezası, hatta 4 kat gibi çeşitli cezalara çarptırılmıştı. 4055 sayılı yasa 526.maddeİŞGALCİLER BİLE EZANI CAMİYİ DİNİ DİLİ ALFABEYİ YASAKLAMADITürkçe ezan dayatmasının bir garabeti de kendisini Hatay’da göstermişti. 23.6.1938’de Hatay Cumhuriyeti'ne giren Türkiye ordusunun ilk icraatlarından birisi asli şekiyle diliyle okunan ezanları Türkçe’ye çevirmek oldu.Hatay Cumhuriyetine mensub Müslümanlar, Fransız işgal ordusunun bile yasaklayamadığı ezanı Türkiye’nin yasaklamasını hiç anlayamadı.2010 yılında TSK Ezan andıçı ile 27 Nisan ve 27 Mayıs Darbelerinin cezasız kalması hainliktir...CHP GİTTİ KURTULUŞ/ ‘FELÂH’ GELDİ30 Ocak 1932’de başlayan Türkçe ezan dayatması, 1950 yılının Haziran ayında Adnan Menderes önderliğindeki Demokrat Parti’nin tek başına iktidara gelmesi ile son buldu. Demokrat Partili Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının hazırladığı kanun ile dayatılan Türkçe ezan yasağını değil, uygulamadaki arapça ezan yasağını kaldırdı.Aslını uygun İlk ezanı ikindi vakti Beyoğlu Ağa Camiinde Gerede'li Tahsin Hoca okudu. Böylece isteyen istediği dilde ezanı okuyabilecekti, ancak 72 yıldır Türkiye’deki Müslümanların tek tercihi, tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi Ezan-ı Muhammedî’nin asli dili olan Arapça oldu.15 Temmuz NATO/PKK
/FETÖ işgal girisiminin başarısız olmasının en büyük sebebi EZAN ve saladır. 15 Temmuz işgalini başaramayanlar insanlığın son kalesi aile kurumunu eşcinsellik teşviki Toplumsal cinsiyet eşitliği TCE/GENDER CEDAW, 18 Temmuz 2011'de bakanlar kurulunun onayladığı Lanzarote, 1947'de imzalanan FULBRİGHT ile ifsat ederek gençliği mankurtlaştırıyorlar. Tahrim suresi 6. ayet önce “aileni koru” emrine uymalı. #ÖnceAİLEyi korumazsak Yarın ezan okuyacak ve ezan çağrısına uyacak gençlik bulamayacağız, ailenin korunması bir milli güvenlik ve varoluş SAVAŞIMIZDIR beka meselesidir.İstanbul Fethinin sembolü Ayasofya camiini tekrar ibadete açanlara Ezan/Kuran yasağını kaldıranlara dua teşekkür ederiz. 1 Temmuz 2021'de resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'nin ve 24 Temmuz 1985'de onayladığımız CEDAW Sözleşmesi prokollerinin dayatmalarına ve fitne savunucularına dur denilmelidir.İnsanlığın ve âilenin geleceği için; TCE Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Toplumsal Cinsiyet Adaleti adı altında eşcinsellik teşviklerinin resmi kurumlar ve Türkiye Belediyer Birliği eliyle teşvik edilmesi Ayasofya'ya SAPIK/Eşcinsel imam istemek manasına gelmektedir... Hilafet paralarıyla kurulan İŞ Bankdaki CHP Hisseleri Diyanete devir edilmelidir. Akıl mantık dışı 5816 kaldırılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta ezan Türkçe okunmaya başladı. 9 yıl sonra 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı getirildi.19. yüzyılda “3 Tarzı siyaset” tartışmaları beraberinde Türkleşme, İslamlaşma yanında Batılılaşma / Çağdaşlaşma: Muasırlaşma, hareketi sekülerleşmeyi de getirdi.Sultan Abdülaziz devrinde Ali Suavi dini ibadetlerin Türkçeleştirilmesi gerektiğini alenen savunan ilk kişilerden birdir. Bu çabalar batıdan ciddi destek görür.Macar halk edebiyatının tanınmış ismi İgnaz Kunoş 1885'te İstanbul'da verdiği bir konferansta bu desteğini açıkça dile getirmişti. Mesela Ziya Gökalp bir şiirinde şöyle der: "Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur. / Köylü anlar manasını namazdaki duanın / Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur / Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın / Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."Bu süreç, aynı zamanda Protestan İslam hareketinin ilk adımlarından biri sayılabilir ki, bu süreç önce Türkçüler, ardından batıcılar, eş zamanlı olarak Kemalistler ve solcular tarafından desteklenmiştir. Günümüzde FETÖ ve benzer oluşumlar da bu süreçten ciddi olarak etkilenmişlerdir. Mustafa Kemal fiilen Aralık 1931'de, 9 hafızla, Dolmabahçe Sarayı'nda ezanın ve hutbenin Türkçe okunmasını başlattı. Türkçe Kur’an ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul'da, Yerebatan Camii'nde Hafız Yaşar Okur tarafından okundu..Aslında bu “Dinde Reform” hareketinin başlatılması idi. 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okunacaktır. 3 Şubat 1932’de ise Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okunacak ve Diyanet bir tamimle Türkçe Ezan metnini camilere gönderecektir.Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi' 3 ay sonra gönderdiği yeni bir tebliğ ile 6 Mart 1933'te yayımladığı bir tebliğ ile salanın da Türkçe okunmasını bildirecektir.1941’de çıkarılan 4055 sayılı TCK’nın 526. maddesine bir fıkra eklenerek Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenlere, şapka kanununa ve latin harflerine muhalafete edenlere 3 aya kadar mahkumiyet ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası getirildi.1932’de, Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi’nin fetvası ile, 1954 yılından itibaren ezan Türkçe okunmaya başladı. Bu süreçte “Ezan Delileri” denen topluluğun Kıbrıs’ta da ortaya çıktığı görülmektedir. Burada bir yanlışı düzeltmek gerek. Ezan aslına döndürülmedi. Ezan ve kametin Arapça okunması le ilgili ceza yaptırımı kaldırıldığı için eski şekilde okumanın serbest olmuş oldu. Yoksa bugün halen yasaya göre esas olan Türkçe okunmasıdır, Arapça okunması halinde okuyan cezalandırılmaz. Bu düzenleme 16 Haziran 1950 tarihli oturumda oybirliği ile kabul edildi. Esasen CHP sözcüsü Cemal Reşit Eyüboğlu meclisteki konuşmasında, “Konuyu “din değil, dil meselesi olarak gördükle
rini“ beyan ederek, “eski yasak fikrini muhafaza ettiklerini, ancak bu gün için bu konuyu münakaşa etmek istemedikleri için tasarına karşı çıkmayacaklarını” beyan etmiştir. (TBMM Zabıt Ceridesi, 16.06.1950, Birleşim 9, Oturum 1, Sf: 182) 27 Mayıs'çılar darbe gerekçeleri arasında ezanın tekrar arapça okunmasını ve CHP malı İŞBANK'a el konulmasını da saymışlardır. O zaman darbeye destek veren albay Alparslan Türkeş, o günlerde bir röportajda, bu durumu "ihanet" olarak nitelemiş, "Türk camiinde Türkçe Kur’an okunur; Arapça değil" demişti ki, daha sonra bu görüşünü değiştirecektir.Sonuçta 18 yıl süren zulüm, bir şekilde sonlandırılmıştır. Bu süreç DP iktidarının arkasındaki halk desteğinin ana sebeblerinden biridir. Ve bu durum CHP’nin de halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biridir.Aslında o dönemdeki din dışı, din karşıtı grublar, çok daha radikal çıkışlar peşindeydiler. Yani bu Türkçe ezan saçmalığının üzerinden 1 yıl geçince Cumhuriyetin 10. Yılı kutlamaları yapıldı. Meraklıları “Devlet matbaası”nda basılan “Cumhuriyetin 10. Yılı Albümü”nü bulup bakarlarsa, İslam’a ve Müslümanlara öfkenin boyutunu orada daha açık göreceklerdir. Ezanın Arapça okunmasına ilişkin yasağa ilişkin cezanın kaldırılmasının gerekçesi, İslam dünyasındaki yaygın uygulama, halkın temayülü ve laiklik ilkesi gösterilmiştir. Yasa değişikliği bu anlamda “Ezanın Arapça okunmasına ilişkin cezaî yaptırım içeren yasal düzenlemenin kaldırılması” çerçevesinde ele alınmıştır. Düzenleme Demokrat Parti Kayseri Milletvekili İsmail Berkok ve 13 arkadaşı ile, DP Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan ve Arif Nihat ASYA tarafından olmak üzere üç farklı kanun teklifi sunulmuştu. Burada o dönemde de Esasen CHP zihniyeti “Din’i muzır faaliyetler kapsamında görmektedir. CHP’nin önemli isimleri bu fikirlerini her zaman ve zeminde açıklayagelmişlerdir. Bu arada şunu da not edelim ki, Ezan 1932 Yılında Türkçe Okunmaya Başlandı ama, Arapça getirenler için cezaî müeyyide 1939 yılında Meclis gündemine getirilmiş olup, Mustafa Kemal sonrası, İnönü döneminde, 1941 yılında yasalaşmıştı. Yani bu yasak Refik Saydam’ın başbakanlığı ve İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı zamanında getirilmişti.1939 tarihli TCK’nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yapılan müzakereler sırasında, Arapça ezan ve kamet okuyanların, Arapça harf yazanlar ve şapka giymeyenlerin cezalandırılması konusu gündeme gelse de bu düzenleme, 2 Haziran 1941 tarihinde çıkarılan 4055 sayılı kanunla TCK’nun 526. maddesine hayata geçirilmiştir..Herkesin, hepimizin yaptığı işlerin, söylediği sözlerin ve yapması söylemesi gerekirken yapmadığı işlerin, söylemediği sözlerin hesabının verileceği bir gün var!Ve insanların sebeb oldukları işlerin hesabının sorulduğu bir gün var! Allah (cc) herşeyi hakkı ile gören, duyan, bilen ve hüküm sahibi olandır. Ki O, aklımızdan, kalbimizden geçenleri de bilmektedir!
1ramazan/1mart2025
@ademcevik @ezanplatformu
https://ezanplatformu.t.me
seçtiklerinidenetle sözcüsü
@RTErdogan @tcbestepe @iletisim @DIBMehmetGormez @DIBAliErbas @NumanKurtulmus @TBMMresmi @tihek_kurumsal
@tevbe24 @SURA_39
@kurtuluskuranda; varoluş savaşımızı kazanmak ailemizi neslimizi korumak için kuranahlakli kurannesli yetiştirmek için kuranmeali dersi mecburi olmasını istiyoruz devletin dini İslâm olmalıdır
Ezanın Yasağının 93. kaldırılışının 73. yıl dönümü https://gercekbilgi.net.tr/yazarlar/adem-cevik/ezanin-yasaginin-93-kaldirilisinin-73-yil-donumu/178/
1ramazan/1mart2025
@ademcevik @ezanplatformu
https://ezanplatformu.t.me
seçtiklerinidenetle sözcüsü
@RTErdogan @tcbestepe @iletisim @DIBMehmetGormez @DIBAliErbas @NumanKurtulmus @TBMMresmi @tihek_kurumsal
@tevbe24 @SURA_39
@kurtuluskuranda; varoluş savaşımızı kazanmak ailemizi neslimizi korumak için kuranahlakli kurannesli yetiştirmek için kuranmeali dersi mecburi olmasını istiyoruz devletin dini İslâm olmalıdır
Ezanın Yasağının 93. kaldırılışının 73. yıl dönümü https://gercekbilgi.net.tr/yazarlar/adem-cevik/ezanin-yasaginin-93-kaldirilisinin-73-yil-donumu/178/
Telegram
@EzanPlatformu 81 iL 18/19/20Temmuz SabahNamazı ve cumanamazi⌚04:53 ve 13 Tevbe24 BAKARA114/193/195
#AileyiKoru DevletinDiniislam Yahudi Hristiyan Mason Şeriat Dayatmalarına DurDe Teröre Cinayete Darbeye ÇARE:KISAS Maide33 Siyonizm FUHŞ içkiKumarRiba MASONLUK $ YASAK @KuranBendeNeDegistirdi @HakBirr
Tevbe24 Enfal39/73 Nisa76 Nur19/55 Bakara114/193 insn8
Tevbe24 Enfal39/73 Nisa76 Nur19/55 Bakara114/193 insn8
TBMM'ye Çağrı! Hilâfeti 'Devletin dini islam'ı ilan et! Siyonizmi Kemalizmi PUTperestliği $ Yasakla!
Halifesiz Müslümanların Velayetini Üstlenmek için TBMM uhdesindeki HİLAFETİ DİRİLTMELİYİZ
Siyonizmin emriyle hilafeti kaldiranlari ezana Camiye Kur’an’a Allah’a savaş acanlari lanetliyoruz.
Hilafet 508 yıl önce 1517’de Mısır’dan Osmanlı’ya geçti. #3Mart1924 18Kasım1922 TBMM uhdesindeki hilafet kurumunun tekrar diriltilerek İsrail’e MUDAHELE hakkının kullanilmasini ve hilafet paralarıyla kurulan İSBANKDAKİ CHP hisselerinin diyanete devir edilmesi hukuki bir mecburiyettir. Filistin cephesinden Kaçan siyonist sabataist ittihatçı vatan hainlerinin ihanetleri sonucunda misaki milli sınırlarını iptal etmek için Lozan ihanetini yapanların vatana ihanet kanunuyla yargılanmaları gerekir. bir zamanlar Müslümanların Halifesini Selanik’e Alatini Efendinin evinde iskana mecbur tutan Siyonizmin emrindeki sebataist pakrudin masonlar Halife Vahdeddin Hanın tabutuna haciz koyan ve onu yurdundan eden komplonun içinde yer alanları, hilafet makamını ortadan kaldıran ve ona düşmanlık edenleri Allah’a havale ediyor Lanetliyoruz.. Hiçbir Müslüman, bu olanları meşru, makul kabul etmez, edemez.
basinaciklamasi.t.me https://www.nethaberler.com/haber-tbmmye-cagri-siyonizmi-kemalizmi-ve-putperestligi-yasakla-67612
1 Kasım 1922’de saltanat ve hilafet birbirinden ayrıldı ve Osmanoğulları saltanatı kaldırıldı darbeci terörist siyonist İttihat Terakkinin ve devamı CHP Saltanatı basladi. Halife’nin yetkileri ise dinî konularla sınırlandırıldı. Vahdeddin İstanbul’dan ayrılmaya zorlandı. Çünkü İngilizler Şerif Hüseyin’i Halife ilan etmek istiyorlardı. Vahdeddin’den sonra Abdülmecid Efendi, 18 Kasım 1922'de “Müslümanların halifesi” unvanı ile TBMM tarafından halife seçildi. Kemalistler, inkılablar için Hilafetin varlığını engel olarak görüyordu. İbrahimİhsan MustafaKamal ise, halifeliğin başkalarının kontrolüne geçmesinin kendileri için daha tehlikeli olacağını düşündüğünden ara bir çözüm arayışına girdi. Hilafet Türkiye’de kalmalı ama fonksiyonunu kaybetmesi gerekirdi. İngilizler, Şerif Hüseyin’in İslam dünyasında kabul görmeyeceğini gördükten sonra, yerine yeni birinin bulunması için zamana ihtiyaç duyuyordu. Ara çözüm şöyle bulundu: “Hilafet mana ve mefhum olarak cumhuriyetin meclisin şahsı manevisinde mevcut olduğundan” hilafet makamı diye ayrı bir birimin varlığına gerek yoktur gibi bir yasal düzenleme ile bu iş bir şekilde halledilmiş oldu. 3 Mart 1924 (1340) -Hicri 26 Recep 1342 tarihli “Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti ülkesi dışına çıkarılmasına dair 431 sayılı kanun”, TBMM’de kabul edildi. 6 Mart 1924’te ise Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun maddeleri şöyle: Madde 1-Halife görevinden alınmıştır. Halifelik, hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan hilafet makamı kaldırılmıştır. Madde 2-Görevden alınan halife ve Osmanlı saltanatına mensup tüm erkek ve kadınlar, damatlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde oturmak hakkından ebediyen mahrumdurlar. Bu soya bağlı kadınlardan doğmuş kimseler de Osmanlı addedilirler. Madde 3-İkinci maddede zikredilen kimseler, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde Türkiye Cumhuriyeti ülkesini terk etmeye mecburdurlar. Madde 4-İkinci maddede zikredilen kimselerin Türk vatandaşlık sıfatı ve hukuku kaldırılmıştır. Madde 5-Bundan böyle ikinci maddede anılan kimseler, Türkiye Cumhuriyeti’nde taşınmaz mal edinemezler. Türkiye’deki ilişkilerinin kesilmesi için bir yıl süre ile vekil tayin ederek, devlet mahkemelerine başvurabilirler. Bu müddetin sona ermesinden sonra hiçbir mahkemeye başvurma hakları yoktur. .Temel itibarıyla “Şeyhülislâmlığa dayanan ve onun geleneksel misyonunu sürdürmek üzere kurulan DİB” görevi, 3 Mart 1924 tarihli ve 429 sayılı Kanun’da ‘İslam dininin itikat ve ibadet alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare etmek’ şeklinde ifade edilmiştir.1925 yılında tekke ve zaviyeler kapatıldı ve bu konu Diyanet’in sorumluluk alanından çıkarıldı. 1931 Yılı Bütçe Kanunu ile bütün cami v
Halifesiz Müslümanların Velayetini Üstlenmek için TBMM uhdesindeki HİLAFETİ DİRİLTMELİYİZ
Siyonizmin emriyle hilafeti kaldiranlari ezana Camiye Kur’an’a Allah’a savaş acanlari lanetliyoruz.
Hilafet 508 yıl önce 1517’de Mısır’dan Osmanlı’ya geçti. #3Mart1924 18Kasım1922 TBMM uhdesindeki hilafet kurumunun tekrar diriltilerek İsrail’e MUDAHELE hakkının kullanilmasini ve hilafet paralarıyla kurulan İSBANKDAKİ CHP hisselerinin diyanete devir edilmesi hukuki bir mecburiyettir. Filistin cephesinden Kaçan siyonist sabataist ittihatçı vatan hainlerinin ihanetleri sonucunda misaki milli sınırlarını iptal etmek için Lozan ihanetini yapanların vatana ihanet kanunuyla yargılanmaları gerekir. bir zamanlar Müslümanların Halifesini Selanik’e Alatini Efendinin evinde iskana mecbur tutan Siyonizmin emrindeki sebataist pakrudin masonlar Halife Vahdeddin Hanın tabutuna haciz koyan ve onu yurdundan eden komplonun içinde yer alanları, hilafet makamını ortadan kaldıran ve ona düşmanlık edenleri Allah’a havale ediyor Lanetliyoruz.. Hiçbir Müslüman, bu olanları meşru, makul kabul etmez, edemez.
basinaciklamasi.t.me https://www.nethaberler.com/haber-tbmmye-cagri-siyonizmi-kemalizmi-ve-putperestligi-yasakla-67612
1 Kasım 1922’de saltanat ve hilafet birbirinden ayrıldı ve Osmanoğulları saltanatı kaldırıldı darbeci terörist siyonist İttihat Terakkinin ve devamı CHP Saltanatı basladi. Halife’nin yetkileri ise dinî konularla sınırlandırıldı. Vahdeddin İstanbul’dan ayrılmaya zorlandı. Çünkü İngilizler Şerif Hüseyin’i Halife ilan etmek istiyorlardı. Vahdeddin’den sonra Abdülmecid Efendi, 18 Kasım 1922'de “Müslümanların halifesi” unvanı ile TBMM tarafından halife seçildi. Kemalistler, inkılablar için Hilafetin varlığını engel olarak görüyordu. İbrahimİhsan MustafaKamal ise, halifeliğin başkalarının kontrolüne geçmesinin kendileri için daha tehlikeli olacağını düşündüğünden ara bir çözüm arayışına girdi. Hilafet Türkiye’de kalmalı ama fonksiyonunu kaybetmesi gerekirdi. İngilizler, Şerif Hüseyin’in İslam dünyasında kabul görmeyeceğini gördükten sonra, yerine yeni birinin bulunması için zamana ihtiyaç duyuyordu. Ara çözüm şöyle bulundu: “Hilafet mana ve mefhum olarak cumhuriyetin meclisin şahsı manevisinde mevcut olduğundan” hilafet makamı diye ayrı bir birimin varlığına gerek yoktur gibi bir yasal düzenleme ile bu iş bir şekilde halledilmiş oldu. 3 Mart 1924 (1340) -Hicri 26 Recep 1342 tarihli “Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti ülkesi dışına çıkarılmasına dair 431 sayılı kanun”, TBMM’de kabul edildi. 6 Mart 1924’te ise Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun maddeleri şöyle: Madde 1-Halife görevinden alınmıştır. Halifelik, hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan hilafet makamı kaldırılmıştır. Madde 2-Görevden alınan halife ve Osmanlı saltanatına mensup tüm erkek ve kadınlar, damatlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde oturmak hakkından ebediyen mahrumdurlar. Bu soya bağlı kadınlardan doğmuş kimseler de Osmanlı addedilirler. Madde 3-İkinci maddede zikredilen kimseler, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde Türkiye Cumhuriyeti ülkesini terk etmeye mecburdurlar. Madde 4-İkinci maddede zikredilen kimselerin Türk vatandaşlık sıfatı ve hukuku kaldırılmıştır. Madde 5-Bundan böyle ikinci maddede anılan kimseler, Türkiye Cumhuriyeti’nde taşınmaz mal edinemezler. Türkiye’deki ilişkilerinin kesilmesi için bir yıl süre ile vekil tayin ederek, devlet mahkemelerine başvurabilirler. Bu müddetin sona ermesinden sonra hiçbir mahkemeye başvurma hakları yoktur. .Temel itibarıyla “Şeyhülislâmlığa dayanan ve onun geleneksel misyonunu sürdürmek üzere kurulan DİB” görevi, 3 Mart 1924 tarihli ve 429 sayılı Kanun’da ‘İslam dininin itikat ve ibadet alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare etmek’ şeklinde ifade edilmiştir.1925 yılında tekke ve zaviyeler kapatıldı ve bu konu Diyanet’in sorumluluk alanından çıkarıldı. 1931 Yılı Bütçe Kanunu ile bütün cami v
Nethaberler
TBMM'ye Çağrı! Siyonizmi, Kemalizmi ve PUTperestliği Yasakla!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Çağrı! Siyonizmi, Kemalizmi ve PUTperestliği Yasakla!
e mescidlerin idaresi ve bunların görevlileri Evkâf Umûm Müdürlüğü’ne devredilmiş ve bu sebeple Dini Müesseseler Müdürlüğü ile Levazım Müdürlüğü’nün personeli, 4081 hayrat hademesi, 26 cuma ve kürsü vaizi kadrolarıyla birlikte Evkâf Umum Müdürlüğü’ne geçmiştir. Bu kanunla Diyanet neredeyse işlevsiz hale getirilmiş ve bu durum 1950 yılına kadar devam etmiştir.
22.06.1935 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2800 sayılı “Diyanet İşleri Reisliği Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun”, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk teşkilat kanunudur. 29.04.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5634 sayılı Kanunla Diyanet İşleri Reisliği’nin adı “Diyanet İşleri Başkanlığı” olarak değiştirilmiş, Evkâf Umum Müdürlüğü’ne devredilen cami ve mescidlerin idaresi ve cami görevlileri (Hademe-i Hayrat) kadroları yeniden Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiştir.
1961 Anayasası Diyanet İşleri Başkanlığı’nı anayasal bir kurum olarak düzenlemiş, genel idare içinde yer vermiş ve bu kurumun, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirmesini öngörmüştür. 1982 Anayasası, ‘Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir’ denilmiştir. Bu durum 11.08.1965 tarihinde yürürlüğe giren 633 sayılı “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” Başkanlığın görevleri noktasında önemli bir açılım getirmiş, İslam dininin ahlak alanı ile işleri yürütmek de görevler arasında sayılmıştır. Kanun’da Başkanlığın görevi, ‘İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu Kanunla, Başkanlıkla ilgili mevzuat tek metinde toplanmıştır. Daha sonraki yıllarda da ihtiyaca binaen eğitim merkezi müdürlüğü, hac işleri müdürlüğü gibi yeni birimler Bakanlar Kurulu kararlarıyla teşkilata ilave olmuştur. Bu arada din müşavirlikleri, yurtdışı din hizmetleri gibi konular yeniden düzenlenmiştir.
Başkanlığın mevcut teşkilat yapısı, 633 sayılı Kanun’da çok kapsamlı değişiklikler yapan 01.07.2010 tarihli ve 6002 sayılı Kanun ile belirlenmiştir. Söz konusu Kanun Başkanlığa çok önemli kazanımlar sağlamıştır. Başkanlık, hiyerarşik olarak genel müdürlük seviyesinden müsteşarlık seviyesine yükseltilmiş, iki sürekli kurula ilaveten dokuz adedi genel müdürlük seviyesinde olmak üzere on dört hizmet birimi oluşturulmuştur.
Bugün Hilafetle ilgili sorun bütün çıplaklığı ile ve derinliği ile devam ediyor.. Dünyada evrensel temsil mekanizması olmayan tek dini topluluk Müslüman topluluğudur.. Terörist siyonist F. Gülen hani bu makam için hazırlanan bir isimdi. Hilafet fonundaki paralar İş Bankası’na aktarıldı. Laik bir devletin kontrolünde din hizmetleri örgütlenirken, ruhban sınıfı olmayan bir dini gelenek içinde zorunlu kamalizm şeriatının dini eğitimi veriliyor ve Laik/dinsiz devletin “Din adamı” kamalist devlet memuru yapılıyor.. Bu işi kurcalayanlar ise sanık yapılıyor, yargılanıyor, mahkûm ediliyor.
13/27nisan1909'da siyonist Sabateistler pakrudini mason tüm İttihat Terakki terör örgütü mensupları tüm darbeciler ve din/dil soykırımı yapan vatan hainleri İnsanlığı karşı suçtan gıyabında asılmalı, rütbeleri sökülmeli ve tüm resimleri resmi ve özel kurumlardan kaldırılmalı. 5816,429,430,431 vb tüm hukuksuz kanunlar iptal edilmeli.
Adalet arayan ve helalleşmek isteyen CHP, kendi korumaları altındaki haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler konusunda diyecek bir sözü var mı aceba.. Mesela “değiştirilmesi teklif edilemeyen yasalar, özel yasalarla korunan şahıslar, banka yöneticisi olan sol bir parti, parti programı bir anayasanın başlangıç ilkesi yapılan bir darbe anayasasının koruyuculuğuna soyunmak nasıl bir duygu aceba!. Birileri insanların gözünün içine baka baka bunları yapıyor, birileri de yutuyor. Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olunca böyle oluyor işler!.. Sahi Ayasofya nasıl düzmece bir kararla camiden müzeye çevrilmişti. Bu işte bir adaletsizlik yok m
22.06.1935 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2800 sayılı “Diyanet İşleri Reisliği Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun”, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk teşkilat kanunudur. 29.04.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5634 sayılı Kanunla Diyanet İşleri Reisliği’nin adı “Diyanet İşleri Başkanlığı” olarak değiştirilmiş, Evkâf Umum Müdürlüğü’ne devredilen cami ve mescidlerin idaresi ve cami görevlileri (Hademe-i Hayrat) kadroları yeniden Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiştir.
1961 Anayasası Diyanet İşleri Başkanlığı’nı anayasal bir kurum olarak düzenlemiş, genel idare içinde yer vermiş ve bu kurumun, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirmesini öngörmüştür. 1982 Anayasası, ‘Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir’ denilmiştir. Bu durum 11.08.1965 tarihinde yürürlüğe giren 633 sayılı “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” Başkanlığın görevleri noktasında önemli bir açılım getirmiş, İslam dininin ahlak alanı ile işleri yürütmek de görevler arasında sayılmıştır. Kanun’da Başkanlığın görevi, ‘İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu Kanunla, Başkanlıkla ilgili mevzuat tek metinde toplanmıştır. Daha sonraki yıllarda da ihtiyaca binaen eğitim merkezi müdürlüğü, hac işleri müdürlüğü gibi yeni birimler Bakanlar Kurulu kararlarıyla teşkilata ilave olmuştur. Bu arada din müşavirlikleri, yurtdışı din hizmetleri gibi konular yeniden düzenlenmiştir.
Başkanlığın mevcut teşkilat yapısı, 633 sayılı Kanun’da çok kapsamlı değişiklikler yapan 01.07.2010 tarihli ve 6002 sayılı Kanun ile belirlenmiştir. Söz konusu Kanun Başkanlığa çok önemli kazanımlar sağlamıştır. Başkanlık, hiyerarşik olarak genel müdürlük seviyesinden müsteşarlık seviyesine yükseltilmiş, iki sürekli kurula ilaveten dokuz adedi genel müdürlük seviyesinde olmak üzere on dört hizmet birimi oluşturulmuştur.
Bugün Hilafetle ilgili sorun bütün çıplaklığı ile ve derinliği ile devam ediyor.. Dünyada evrensel temsil mekanizması olmayan tek dini topluluk Müslüman topluluğudur.. Terörist siyonist F. Gülen hani bu makam için hazırlanan bir isimdi. Hilafet fonundaki paralar İş Bankası’na aktarıldı. Laik bir devletin kontrolünde din hizmetleri örgütlenirken, ruhban sınıfı olmayan bir dini gelenek içinde zorunlu kamalizm şeriatının dini eğitimi veriliyor ve Laik/dinsiz devletin “Din adamı” kamalist devlet memuru yapılıyor.. Bu işi kurcalayanlar ise sanık yapılıyor, yargılanıyor, mahkûm ediliyor.
13/27nisan1909'da siyonist Sabateistler pakrudini mason tüm İttihat Terakki terör örgütü mensupları tüm darbeciler ve din/dil soykırımı yapan vatan hainleri İnsanlığı karşı suçtan gıyabında asılmalı, rütbeleri sökülmeli ve tüm resimleri resmi ve özel kurumlardan kaldırılmalı. 5816,429,430,431 vb tüm hukuksuz kanunlar iptal edilmeli.
Adalet arayan ve helalleşmek isteyen CHP, kendi korumaları altındaki haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler konusunda diyecek bir sözü var mı aceba.. Mesela “değiştirilmesi teklif edilemeyen yasalar, özel yasalarla korunan şahıslar, banka yöneticisi olan sol bir parti, parti programı bir anayasanın başlangıç ilkesi yapılan bir darbe anayasasının koruyuculuğuna soyunmak nasıl bir duygu aceba!. Birileri insanların gözünün içine baka baka bunları yapıyor, birileri de yutuyor. Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olunca böyle oluyor işler!.. Sahi Ayasofya nasıl düzmece bir kararla camiden müzeye çevrilmişti. Bu işte bir adaletsizlik yok m
u?
Hilafeti ve Halifesiz Müslümanların Velayetini üstlenmemizin 508. Yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Halife Seçmesinin 102. Yıldönümünde Hilafet Günü/Haftası’nda Taleblerimiz;
Devletin Dini İslam yeniden olmalı ve anayasa, yasalar yönetmelikler İslam’a aykırı olmamalı
Hilafet mâna ve mefhum olarak kalkmadı TBMM uhdesindedir Şûrâ meclisi Diriltilmeli
Gaspedilen hilafet paraları diyanete devir ve Osmanoğulları’nın malları iade edilmeli
Hindistan Hilafet Fonu ve ümmetin paralarıyla kurulan iş bankasi CHP hisseleri Diyanete
12 Haziran 1924’den itibaren satılan işgal edilen başta puthane yapılan aziziye camii olmak üzere ücbin/3856 Camii mescid vb tüm malların iadesini
Her din sahibinin Kendi dini hukukuna göre işlem yapabilmesi imkanı
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özerk bağımsız olması Seçim ile vazifelendirilmesi
Tatilin pazar günü yerine cuma gününe alınmasını, CHP ilkeleri anatasa yasalar ve tüm müfredattan kalkmalı
GENDER/TCE/TCA Toplumsal Cinsiyet Eşitliği veya Adaleti maskeli eşcinsel sapikliklar yasaklanmalı. 85 milyon cinsi sapıklığı teşvik eden GENDER’siz kimlik verilmeli
17Mayıs 1990’dan beri eşcinselliği teşvik eden WHO/DSÖ kapatılmalı
içki kumar şehvet terörü teşhircilik zina fuhuş KAOS/GLPTİAPEZ lobi faaliyetleri yasaklanmalı terör soykırım ve casusluktan cezalandırılmalı ve tüm mal varlıklarına el konulmali
Faiz/Riba libor Forex tefecilik yasaklanmalı
Kısas uygulamasi kanunlasmali başta olmak üzere isteyene İslam hukuku uygulanmalı
Bozgunculuk çıkaranlar darbeciler (terörist ittihatçı hareket ordusu mensubları kabirdekiler dahil) asilmali, elleri ayakları çaprazlama kesilmeli veya sürgüne
Siyasetçiler ve yöneticiler her yıl mal varlığı artışı beyanıyla denetlenmeli
Tüm resmi ve yarı resmi kurumlara rüşvet almak/vermek heykellere putlara, kamalizme laikliğe tapmak şirk ve zulümdür. Putlardan ve ölülerden yardım isteyenler müşahede altına alınmalı
3/6Mart2025
Adem Çevik, @EZANplatformu @ADALETplatformu @HilafetPlatform @HakBirr @KurtulusKuranda Sözcüsü
https://t.me/EZANplatformu t.me/SectikleriniDenetle
https://www.akasyam.com/mobil/isbanktaki-chp-isgali-sonlandirilmali-185257/
https://www.nethaberler.com/haber-tbmmye-cagri-siyonizmi-kemalizmi-ve-putperestligi-yasakla-67612
@TBMMresmi @NumanKurtulmus @RTErdogan @tcbestepe @tihek_kurumsal @TRombudsman
Hilafeti ve Halifesiz Müslümanların Velayetini üstlenmemizin 508. Yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Halife Seçmesinin 102. Yıldönümünde Hilafet Günü/Haftası’nda Taleblerimiz;
Devletin Dini İslam yeniden olmalı ve anayasa, yasalar yönetmelikler İslam’a aykırı olmamalı
Hilafet mâna ve mefhum olarak kalkmadı TBMM uhdesindedir Şûrâ meclisi Diriltilmeli
Gaspedilen hilafet paraları diyanete devir ve Osmanoğulları’nın malları iade edilmeli
Hindistan Hilafet Fonu ve ümmetin paralarıyla kurulan iş bankasi CHP hisseleri Diyanete
12 Haziran 1924’den itibaren satılan işgal edilen başta puthane yapılan aziziye camii olmak üzere ücbin/3856 Camii mescid vb tüm malların iadesini
Her din sahibinin Kendi dini hukukuna göre işlem yapabilmesi imkanı
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özerk bağımsız olması Seçim ile vazifelendirilmesi
Tatilin pazar günü yerine cuma gününe alınmasını, CHP ilkeleri anatasa yasalar ve tüm müfredattan kalkmalı
GENDER/TCE/TCA Toplumsal Cinsiyet Eşitliği veya Adaleti maskeli eşcinsel sapikliklar yasaklanmalı. 85 milyon cinsi sapıklığı teşvik eden GENDER’siz kimlik verilmeli
17Mayıs 1990’dan beri eşcinselliği teşvik eden WHO/DSÖ kapatılmalı
içki kumar şehvet terörü teşhircilik zina fuhuş KAOS/GLPTİAPEZ lobi faaliyetleri yasaklanmalı terör soykırım ve casusluktan cezalandırılmalı ve tüm mal varlıklarına el konulmali
Faiz/Riba libor Forex tefecilik yasaklanmalı
Kısas uygulamasi kanunlasmali başta olmak üzere isteyene İslam hukuku uygulanmalı
Bozgunculuk çıkaranlar darbeciler (terörist ittihatçı hareket ordusu mensubları kabirdekiler dahil) asilmali, elleri ayakları çaprazlama kesilmeli veya sürgüne
Siyasetçiler ve yöneticiler her yıl mal varlığı artışı beyanıyla denetlenmeli
Tüm resmi ve yarı resmi kurumlara rüşvet almak/vermek heykellere putlara, kamalizme laikliğe tapmak şirk ve zulümdür. Putlardan ve ölülerden yardım isteyenler müşahede altına alınmalı
3/6Mart2025
Adem Çevik, @EZANplatformu @ADALETplatformu @HilafetPlatform @HakBirr @KurtulusKuranda Sözcüsü
https://t.me/EZANplatformu t.me/SectikleriniDenetle
https://www.akasyam.com/mobil/isbanktaki-chp-isgali-sonlandirilmali-185257/
https://www.nethaberler.com/haber-tbmmye-cagri-siyonizmi-kemalizmi-ve-putperestligi-yasakla-67612
@TBMMresmi @NumanKurtulmus @RTErdogan @tcbestepe @tihek_kurumsal @TRombudsman
Telegram
@EzanPlatformu İnsanlığın ortak düşmanı siyonizm masonlar bin yıllık Türkiye İslâm Devleti'ni hilafeti yıktılar 13/27Nisan1909
İnsanlığın ortakdüşmanı siyonizm sabataizm kamalizm CHP masonlar binyıllık Türkiye İslâmDevleti'ni @islambirligi/hilafeti yıktı
13/27Nisan1909
10Nisan1928 Laik/Dinsiz Devlet
26Ramazan1932 EZAN Yasak
20Nisan924 TürkiyeİslamCumhuriyeti #Tevbe24 Nisa76 Nur55
13/27Nisan1909
10Nisan1928 Laik/Dinsiz Devlet
26Ramazan1932 EZAN Yasak
20Nisan924 TürkiyeİslamCumhuriyeti #Tevbe24 Nisa76 Nur55
@ADALETplatformu Ramazan Mart Takvim
1/26RAMAZAN1932 ezanyasağı
3/#6mart1924 hilafet
https://tvturk.net/dunya/turkiye/tbmmye-cagri-hilafeti-devletin-dini-islami-ilan-et/2025/#
81İL Camilr
7mart632 VEDAhutbesi
8/14/20Mart feminizm 6284 terörü
9/12mart muhtıra
12mart İstiklalMarşı
13mart Fulbright
16mart ist işgal
18mart çanakkale
27mart alişükr
1/26RAMAZAN1932 ezanyasağı
3/#6mart1924 hilafet
https://tvturk.net/dunya/turkiye/tbmmye-cagri-hilafeti-devletin-dini-islami-ilan-et/2025/#
81İL Camilr
7mart632 VEDAhutbesi
8/14/20Mart feminizm 6284 terörü
9/12mart muhtıra
12mart İstiklalMarşı
13mart Fulbright
16mart ist işgal
18mart çanakkale
27mart alişükr
TV Türk
TBMM'ye Çağrı! Hilâfeti 'Devletin Dini İslam'ı İlan Et! – TV TURK
Halifesiz Müslümanların Velayetini Üstlenmek için TBMM uhdesindeki HİLAFETİ DİRİLTMELİYİZSiyonizmin emriyle hilafeti kaldiranlari ezana Camiye Kur’an’a
Çocuk İstismarının Kılıfı Pedofili Teşhircilik Tacizcilik Sapıklık Teşvikcisi: Lanzarote Sözleşmesi Fesh Edilmelidir
TÜRKİYE AİLE MECLİSİ: SİYONİZM DAYATMASI LANZAROTE SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARI FUHŞU şehvet terörü teşhirciliği tacizciliği SAPIKLIĞI PEDEFOLİYİ ve ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞVİK EDİYOR ACİLEN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMELİYİZ ÖNCEAHLAK ÖNCEAİLE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALİYİZ CİNSİ SAPIKLIKLARI YASAKLAYARAK TERÖR SOYKIRIM KAPSAMINA ALARAK MAL VARLIKLARINI AİLE FONU'NA AKTARMALIYIZ 25 Ekim 2007'de İspanya'nın Sömürgesi Lanzarote Adası'nda Avrupa Konseyi üye devletleri ile Türkiye'nin de içerisinde olduğu çok sayıda ülke arasında 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' imzalandı. Sözleşme'nin 3 mart2010 tarihinde onaylanması ve 18 Temmuz 2011'de yürürlüğe girmesinin ve Aileyılı münasebetiyle Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği tarafından önemli bir uyarıcı açıklama geldi. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği, "Lanzarote Sözleşmesi; çocuklarımızı fuhşa, pedofiliye, sapıklığa sürüklüyor!" diyerek sözleşmenin feshedilmesi gerektiğini kaydetti.
AhlaklıNesil KuranNesli AsımNesli AkıncıNesli için; Aileyi Nesli Dili Dini Devleti korumak AND için önceAhlak şiarındaki tüm halkımız ailece vazifeye davet ediyoruz
Türkiye Aile Birliği ve Dünya Çocuk Hakları Birliği AİLE YILI Lanzarote bülteni 3MART2025
BASINaciklamasi.t.me SectikleriniDenetle.t.me
https://www.akasyam.com/mobil/cocuk-istismarinin-kilifi-sapiklik-tesvikcisi-lanzarote-sozlesmesi-fesh-edilmelidir-194991/#
Uluslararası sözleşmeler ve yasalar fıtrata, inancımıza, hukuka uygun olmadığı müddetçe, aile yıkan, fıtrata aykırı Lanzarote, Cedaw, İstanbulSözleşmesi/6284 İKLİM DSÖ ve Toplumsal Cinsiyet gibi ifsat dayatmalatı operasyonları durdurulmadıkça çocuklarımızı sapkın lobilerden korumamız mümkün olmaz. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik ve Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ebubekir Esad Baş tarafından yapılan yazılı açıklamada küçük yaştaki çocukların fuhşa, pedofiliye sürüklendiği ve küresel sapkın şebekelerden Kaos/GLPTQ terör ve soykırım lobisine alenen teslim edildiği vurgulandı. Yapılan açıklamada, 6084 ve 6284 nolu yasayla halen yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi'nde Lanzarote Sözleşmesi'ne atıfta bulunulduğu da belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "‘Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması’ başlığını taşıyan ve Uluslararası bir sözleşme niteliğinde olan Lanzarote Sözleşmesi, 25 Ekim 2007 yılında İspanya’nın müstemlekesi olan ‘Lanzarote Adası’nda Avrupa Konseyi öncülüğünde AB Konseyi Üye Devletleri (Almanya, İtalya, Belçika, İngiltere, Fransa…) ile diğer bazı Devletler (Türkiye, ABD, Japonya, Tunus, Rusya…) arasında imzalanmıştır. Türkiye’de sözleşme 6084 sayılı kanun ile 3mart2010'da onaylanmış ve 25/10/2010 tarihinde kanunlaşmıştır. Dolayısıyla dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan Lanzarote Sözleşmesi 10 Eylül 2011 tarihinde 28050 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
22şubat2021 tarihinde anayasa mahkemesine ve İstanbul savcılığına tahrifat suç duyurumuz ve reisi cumhurumuzu haliç kongre Merkez'inde 1haziran2020'de bizzat uzarımız üzerine istanbul sözleşmesi 20mart2021'de resmen yürürlükten kaldırıldığı için 6284,6084 nolu yasalar ve cinsiyetsiz toplum GENDER KİMLİK dayatması da hukuken yok hükmündedir.
https://bncmedyahaber.com/m-haber-7213.html
https://www.akasyam.com/yazi/gender-tanimi-din-ahlak-ve-hukuka-aykiri-9162.html
“ÇOCUKLARIN KÜRESEL MODA ENDÜSTRİSİNE KURBAN EDİLMESİ…
”Sözleşmenin ‘sözde’ amaçları her ne kadar; çocukların cinsel sömürü ve istismara uğramasını engellemek ve bu konuda ulusal-uluslararası iş birliği gerçekleştirmek, çocuk pornografisi ve fuhşunu yasaklamak ve bunun için gereken her türlü tedbiri almak, çocukların psiko-sosyal gelişimi açısından yıkıcı olabilecek etkilerini ortadan kaldırmak, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla gerçekleştirilebilecek çocuk pornografisi ile mücadele etmek, çocukların iyilik ve menfaatlerini en üstün de
TÜRKİYE AİLE MECLİSİ: SİYONİZM DAYATMASI LANZAROTE SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARI FUHŞU şehvet terörü teşhirciliği tacizciliği SAPIKLIĞI PEDEFOLİYİ ve ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞVİK EDİYOR ACİLEN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMELİYİZ ÖNCEAHLAK ÖNCEAİLE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALİYİZ CİNSİ SAPIKLIKLARI YASAKLAYARAK TERÖR SOYKIRIM KAPSAMINA ALARAK MAL VARLIKLARINI AİLE FONU'NA AKTARMALIYIZ 25 Ekim 2007'de İspanya'nın Sömürgesi Lanzarote Adası'nda Avrupa Konseyi üye devletleri ile Türkiye'nin de içerisinde olduğu çok sayıda ülke arasında 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' imzalandı. Sözleşme'nin 3 mart2010 tarihinde onaylanması ve 18 Temmuz 2011'de yürürlüğe girmesinin ve Aileyılı münasebetiyle Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği tarafından önemli bir uyarıcı açıklama geldi. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği, "Lanzarote Sözleşmesi; çocuklarımızı fuhşa, pedofiliye, sapıklığa sürüklüyor!" diyerek sözleşmenin feshedilmesi gerektiğini kaydetti.
AhlaklıNesil KuranNesli AsımNesli AkıncıNesli için; Aileyi Nesli Dili Dini Devleti korumak AND için önceAhlak şiarındaki tüm halkımız ailece vazifeye davet ediyoruz
Türkiye Aile Birliği ve Dünya Çocuk Hakları Birliği AİLE YILI Lanzarote bülteni 3MART2025
BASINaciklamasi.t.me SectikleriniDenetle.t.me
https://www.akasyam.com/mobil/cocuk-istismarinin-kilifi-sapiklik-tesvikcisi-lanzarote-sozlesmesi-fesh-edilmelidir-194991/#
Uluslararası sözleşmeler ve yasalar fıtrata, inancımıza, hukuka uygun olmadığı müddetçe, aile yıkan, fıtrata aykırı Lanzarote, Cedaw, İstanbulSözleşmesi/6284 İKLİM DSÖ ve Toplumsal Cinsiyet gibi ifsat dayatmalatı operasyonları durdurulmadıkça çocuklarımızı sapkın lobilerden korumamız mümkün olmaz. Türkiye Aile Meclisi ve Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik ve Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ebubekir Esad Baş tarafından yapılan yazılı açıklamada küçük yaştaki çocukların fuhşa, pedofiliye sürüklendiği ve küresel sapkın şebekelerden Kaos/GLPTQ terör ve soykırım lobisine alenen teslim edildiği vurgulandı. Yapılan açıklamada, 6084 ve 6284 nolu yasayla halen yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi'nde Lanzarote Sözleşmesi'ne atıfta bulunulduğu da belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "‘Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması’ başlığını taşıyan ve Uluslararası bir sözleşme niteliğinde olan Lanzarote Sözleşmesi, 25 Ekim 2007 yılında İspanya’nın müstemlekesi olan ‘Lanzarote Adası’nda Avrupa Konseyi öncülüğünde AB Konseyi Üye Devletleri (Almanya, İtalya, Belçika, İngiltere, Fransa…) ile diğer bazı Devletler (Türkiye, ABD, Japonya, Tunus, Rusya…) arasında imzalanmıştır. Türkiye’de sözleşme 6084 sayılı kanun ile 3mart2010'da onaylanmış ve 25/10/2010 tarihinde kanunlaşmıştır. Dolayısıyla dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan Lanzarote Sözleşmesi 10 Eylül 2011 tarihinde 28050 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
22şubat2021 tarihinde anayasa mahkemesine ve İstanbul savcılığına tahrifat suç duyurumuz ve reisi cumhurumuzu haliç kongre Merkez'inde 1haziran2020'de bizzat uzarımız üzerine istanbul sözleşmesi 20mart2021'de resmen yürürlükten kaldırıldığı için 6284,6084 nolu yasalar ve cinsiyetsiz toplum GENDER KİMLİK dayatması da hukuken yok hükmündedir.
https://bncmedyahaber.com/m-haber-7213.html
https://www.akasyam.com/yazi/gender-tanimi-din-ahlak-ve-hukuka-aykiri-9162.html
“ÇOCUKLARIN KÜRESEL MODA ENDÜSTRİSİNE KURBAN EDİLMESİ…
”Sözleşmenin ‘sözde’ amaçları her ne kadar; çocukların cinsel sömürü ve istismara uğramasını engellemek ve bu konuda ulusal-uluslararası iş birliği gerçekleştirmek, çocuk pornografisi ve fuhşunu yasaklamak ve bunun için gereken her türlü tedbiri almak, çocukların psiko-sosyal gelişimi açısından yıkıcı olabilecek etkilerini ortadan kaldırmak, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla gerçekleştirilebilecek çocuk pornografisi ile mücadele etmek, çocukların iyilik ve menfaatlerini en üstün de
Akasyam Haber
Çocuk İstismarının Kılıfı Sapıklık Teşvikcisi: Lanzarote Sözleşmesi Fesh Edilmelidir
TÜRKİYE AİLE MECLİSİ: SİYONİZM DAYATMASI LANZAROTE SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARI FUHŞU SAPIKLIĞI PEDEFOLİYİ ve ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞVİK EDİYOR ACİLEN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMELİYİZ ÖNCEAHLAK ÖNCEAİLE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALİYİZ CİNSİ SAPIKLIKLARI YASAKLAYARAK MAL VARLIKLARINI…
ğer olarak kabul etmek, önleyici-koruyucu ceza hukuku alanı oluşturmak, şeklinde ifade edilse de asıl hedefinin çocuklar için cinsel rıza yaşını düşürerek her türlü cinsel aktiviteye ortam hazırlanması ve çocukların küresel moda endüstrisine kurban edilmesi, müsait hale getirilmesi ile ilgili olduğu, sözleşmenin istisnai maddeleri incelendiğinde net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
SÖZLEŞMENİN HEDEFİNDE ÇOCUKLAR VARBurada ifade edilmesi gereken bir diğer önemli husus da hiç şüphesiz Lüksemburg Raporu’dur. Tam adı ‘Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismardan Korunması Terimler & Kavramlar Kılavuzu’ olan söz konusu rapor; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (1990), çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korunması amacıyla oluşturulmuş 2011/93 sayılı AB Direktifi (2011), Lanzarote Sözleşmesi (2007) ve çocuk haklarına dair oluşturulmuş daha nice sözleşme ve bildirilerin içeriğini oluşturan cinsel istismar, cinsel sömürü ve suiistimal, çocuk pornografisi, cinsel şiddet, genç yaşta/zorla evlilik, cinsel eğilim hakkı, hazırlama (Çocuğun cinsel amaçlar için teşviki), cinsel içerikli mesajlaşma gibi kavramların açıklanması, bu konular üzerine çalışan tüm kişi ve kuruluşlara çalışmaları sırasında karşılaşabilecekleri farklı terim ve kavramları anlamaları ve kullanmalarına yardımcı olunması, cinsel sömürü ve istismar ile ilgili bu zamana kadar ortaya çıkmış kelime ve kavramlar ile ilgili evrensel anlamda kabul görebilecek bir terimler ve kavramlar kılavuzu oluşturulması amacıyla 28 Ocak 2016 yılında Avrupa Konseyi Sekretaryası, BM Çocuk Hakları Komitesi, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF), Europol, INTERPOL, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi kuruluşların da yer aldığı toplam da 18 kuruluşun temsilcilerinden oluşan ‘Kuruluşlar Arası Çalışma Grubu’ tarafından Lüksemburg’da kabul edilmiştir. Lanzarote Sözleşmesi’nin en önemli maddeleri ile ilgili Lüksemburg Raporu’na da atıfta bulunarak yaptığımız hukuki ve teknik tahlili içeren ‘Lanzarote Sözleşmesi ‘Hukuki Tahlil’’ raporumuzdan özetle; Lanzarote Sözleşmesi’nin asıl hedefinin ne olduğuna dair yaptığımız çalışma neticesinde ortaya çıkardığımız sonuçlar aşağıda özet şekilde ifade edilmiştir.
LANZAROTE SÖZLEŞMESİ’NİN ASIL AMACI
Uluslararası hukukun dünya çocuklarını cinsel sömürü ve istismara daha küçük yaşlarda iken nasıl açık ve müsait hale getirdiği, çocukların küresel moda endüstrisinin sömürü aracı olması için bazı uluslar arası metinlerin nasıl el birliği ile kaleme alınabildiği, en önemlisi de çocukların her türlü cinsel istismara, sömürü ve suiistimale karşı korunmasına yönelik kavramları, maddeleri ve amaçları sıralayan bu sözleşmenin, derinlerde gizlenen ve istisnai tutulan hükümleri ile nasıl paçavra haline dönüştüğü, gençliğimiz ve gelecek nesillerimiz açısından hayati öneme haiz bir konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak imzalanan böyle bir sözleşmenin nasıl dakikalar içerisinde TBMM tarafından kabul edilebildiği, tehlikenin; cinsel rıza yaşına ulaşmış iki çocuk arasında ve karşılıklı rızaya dayalı olarak cinsel aktivite, cinsel ilişki, pornografik performans üretimi, tedariki, temini, bulundurulması, saklanması, bilgi ve iletişim teknolojileri yöntemi ile pornografik sitelere serbest erişim konularında yaptırım öngörülmediği, saklı tutulabilecek bir hakkın tanındığı, serbestiyet sağlandığı ve nasıl uluslararası bir metin ile güvence altına alındığı, Cinsel rıza yaşına ulaşmış iki çocuğun pornografik performansına, çocuk pornosu üretimine, yetişkin birinin, rızaya dayalı olarak ve sömürü amacı dışında herhangi bir saik ile ilişkiye nasıl dahil olabileceği... (Somut örnek verilecek olursa; Bir ülkede sadece cinsel tatmin için rızai olarak bir araya gelmiş 13/14 yaşında iki çocuğun gösterdiği pornografik performansa (porno çekimi, üretimi, cinsel organ gösterimi ve dolayısıyla cinsel ilişki sayılabilecek her fiil) yetişkin bir şahıs bilerek ve isteyerek ‘katılabilir’ (dahil olma, izleme, etki, temas, yardım…) .
ÇOCUKLAR PODYUM VE DEFİLELERDE HER TÜRLÜ CİNSEL İSTİSMARA MÜSAİT HALE GETİRİLİYORSözleşmenin, bilgi ve iletişim teknolojileri yolu ile çocuk pornografisine
SÖZLEŞMENİN HEDEFİNDE ÇOCUKLAR VARBurada ifade edilmesi gereken bir diğer önemli husus da hiç şüphesiz Lüksemburg Raporu’dur. Tam adı ‘Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismardan Korunması Terimler & Kavramlar Kılavuzu’ olan söz konusu rapor; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (1990), çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korunması amacıyla oluşturulmuş 2011/93 sayılı AB Direktifi (2011), Lanzarote Sözleşmesi (2007) ve çocuk haklarına dair oluşturulmuş daha nice sözleşme ve bildirilerin içeriğini oluşturan cinsel istismar, cinsel sömürü ve suiistimal, çocuk pornografisi, cinsel şiddet, genç yaşta/zorla evlilik, cinsel eğilim hakkı, hazırlama (Çocuğun cinsel amaçlar için teşviki), cinsel içerikli mesajlaşma gibi kavramların açıklanması, bu konular üzerine çalışan tüm kişi ve kuruluşlara çalışmaları sırasında karşılaşabilecekleri farklı terim ve kavramları anlamaları ve kullanmalarına yardımcı olunması, cinsel sömürü ve istismar ile ilgili bu zamana kadar ortaya çıkmış kelime ve kavramlar ile ilgili evrensel anlamda kabul görebilecek bir terimler ve kavramlar kılavuzu oluşturulması amacıyla 28 Ocak 2016 yılında Avrupa Konseyi Sekretaryası, BM Çocuk Hakları Komitesi, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF), Europol, INTERPOL, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi kuruluşların da yer aldığı toplam da 18 kuruluşun temsilcilerinden oluşan ‘Kuruluşlar Arası Çalışma Grubu’ tarafından Lüksemburg’da kabul edilmiştir. Lanzarote Sözleşmesi’nin en önemli maddeleri ile ilgili Lüksemburg Raporu’na da atıfta bulunarak yaptığımız hukuki ve teknik tahlili içeren ‘Lanzarote Sözleşmesi ‘Hukuki Tahlil’’ raporumuzdan özetle; Lanzarote Sözleşmesi’nin asıl hedefinin ne olduğuna dair yaptığımız çalışma neticesinde ortaya çıkardığımız sonuçlar aşağıda özet şekilde ifade edilmiştir.
LANZAROTE SÖZLEŞMESİ’NİN ASIL AMACI
Uluslararası hukukun dünya çocuklarını cinsel sömürü ve istismara daha küçük yaşlarda iken nasıl açık ve müsait hale getirdiği, çocukların küresel moda endüstrisinin sömürü aracı olması için bazı uluslar arası metinlerin nasıl el birliği ile kaleme alınabildiği, en önemlisi de çocukların her türlü cinsel istismara, sömürü ve suiistimale karşı korunmasına yönelik kavramları, maddeleri ve amaçları sıralayan bu sözleşmenin, derinlerde gizlenen ve istisnai tutulan hükümleri ile nasıl paçavra haline dönüştüğü, gençliğimiz ve gelecek nesillerimiz açısından hayati öneme haiz bir konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak imzalanan böyle bir sözleşmenin nasıl dakikalar içerisinde TBMM tarafından kabul edilebildiği, tehlikenin; cinsel rıza yaşına ulaşmış iki çocuk arasında ve karşılıklı rızaya dayalı olarak cinsel aktivite, cinsel ilişki, pornografik performans üretimi, tedariki, temini, bulundurulması, saklanması, bilgi ve iletişim teknolojileri yöntemi ile pornografik sitelere serbest erişim konularında yaptırım öngörülmediği, saklı tutulabilecek bir hakkın tanındığı, serbestiyet sağlandığı ve nasıl uluslararası bir metin ile güvence altına alındığı, Cinsel rıza yaşına ulaşmış iki çocuğun pornografik performansına, çocuk pornosu üretimine, yetişkin birinin, rızaya dayalı olarak ve sömürü amacı dışında herhangi bir saik ile ilişkiye nasıl dahil olabileceği... (Somut örnek verilecek olursa; Bir ülkede sadece cinsel tatmin için rızai olarak bir araya gelmiş 13/14 yaşında iki çocuğun gösterdiği pornografik performansa (porno çekimi, üretimi, cinsel organ gösterimi ve dolayısıyla cinsel ilişki sayılabilecek her fiil) yetişkin bir şahıs bilerek ve isteyerek ‘katılabilir’ (dahil olma, izleme, etki, temas, yardım…) .
ÇOCUKLAR PODYUM VE DEFİLELERDE HER TÜRLÜ CİNSEL İSTİSMARA MÜSAİT HALE GETİRİLİYORSözleşmenin, bilgi ve iletişim teknolojileri yolu ile çocuk pornografisine
erişim noktasında taraf devletlere nasıl karışmadığı, taraf devletlerin bu konuda haklarını nasıl saklı tutabilecekleri, bilhassa bu hususa dikkat çekilerek devletlere nasıl imtiyaz tanındığı, sözleşmenin, ayrımcılığı işleyen ilgili maddesinde (madde 2) çocuklar hakkında cinsel eğilim hakkının meşruiyetinin nasıl sağlandığı, sözleşmenin ana temasının cinsel rıza yaşına ulaşmamış çocuklara yönelik cinsel istismar ve sömürüye karşı çıkılması noktasında toplanması ama cinsel rıza yaşına/yasal yaşa ulaşmış çocuklara yönelik ‘‘gelişim halindeki yeteneklerinin tanınması ve o yaştaki bir çocuğunda cinsel ilişkiye hakkı olduğu’’ gibi gerekçeler öne sürülerek aslında bir çocuğun cinsel ilişkiyi yaşama hakkının, cinsel istismara uğrama riskinden ve durumundan daha üstün ve gerekli olduğu anlayışı merkeze alınarak uluslararası bir metinle çocukların küresel moda endüstrisine nasıl el birliği ile kurban edildiği, çocukların podyum ve defilelerde her türlü cinsel istismara nasıl müsait hale getirildiği, Aileyi ifsad etme projesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin giriş kısmında Lanzarote Sözleşmesi’ne nasıl gönderme yapıldığı ve Taraflar Komitesi’nde görevli birim isimlerinden bir tanesinin de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği birimi olması dolayısıyla 'AİLE'nin küresel savaşın odağı haline gelmesindeki detaylı ve tehlikeli bağlantıların nasıl ayyuka çıktığı, izleme, denetim, kontrol, yönlendirme ve yaptırım kudretine sahip Taraflar Komitesinin, 2011’ den bu yana 25 kez toplanması, toplamda 5 büyük faaliyet raporu düzenlemesi, çocukların ve Taraf Devlet temsilcilerinin katılımını da zorunlu tutarak nasıl 10’larca seminer, panel, konferans ve zorunlu anket çalışması düzenlediği,Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu’nu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 104. Maddesi: On beş yaşını doldurmuş ve on sekiz yaşından küçük olan iki çocuk arasında karşılıklı ve rızaya dayalı cinsel ilişkiyi yaptırım altına almayan bu madde, on beş yaşını doldurmuş ama on sekiz yaşından küçük bir çocuk ile karşılıklı rıza dahilinde on sekiz yaşından büyük bir yetişkin birey arasında yaşanan cinsel ilişki suçunu ‘şikayet şartına da bağlayarak’ yaptırım altına almıştır. (Yani 6 ay içerisinde şikâyette bulunulmadığında suç oluşmayacaktır. Bu aynı zamanda, on beş yaşını doldurmuş iki kişi evlenemez ama cinsel ilişki yaşayabilir demektir.) Dolayısıyla Türkiye’de cinsel rıza yaşının TCK’nın ilgili maddesi gereğince ‘15’ olarak kabul edilebileceği, şeklinde açıklanabilir ve sözleşmenin asıl amacı bu çerçevede ifade edilebilir.
AİLENİN VE ÇOCUĞUN KORUNMASINI MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR
Anayasa 41. madde gereği ailenin ve çocuğun korunmasını milli güvenlik meselesidir. Teşvik edilmesi gereken genç akran evliliklerinin yasaklanması gençlerimizin fuhşa cinsi sapıklığa teşvik edilmesi anlamına geliyor. 1881 doğumlu Selanikli Mustafa Kemalin 33 yaşındaki babası AliRıza ibrahimİhsan Efendi 10 yaşındaki Zübeyde Hanım ile 1871 yılında evlendi. 'Erken Evlilik', 'Çocuk Gelin' diyerek fuhuştan beslenenlere karşı 13/14/15 yaşındaki kızlarımızın siyonist kamalist PKK ve Cinsi Sapık Terör örgütlerinin çocuk istismarına sessiz kalınmamalı. Lanzarote Sözleşmesi’nin 49’uncu maddesinin 1’nci fıkrası, taraf devletlere tek taraflı fesih yetkisi tanımaktadır. Uluslararası Sözleşmelerden tek taraflı çekilmeyi öngören Cumhurbaşkanlığı tarafından 15/7/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 9 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. maddesine dayanılarak Lanzarote Sözleşmesi de derhal feshedilmelidir.”
3mart2025 cocukhaklari.t.me KULHAKLARi.t.me 05327036115 05322033274
@tcbestepe @RTErdogan @iletisim @tcailesosyal @MahinurOzdemir @ztarikdaroglu @yilmaztunc @adalet_bakanlik @TRombudsman @tihek_kurumsal
Çocuk İstismarının Kılıfı Sapıklık Teşvikcisi: Lanzarote Sözleşmesi Fesh Edilmelidir https://www.akasyam.com/cocuk-istismarinin-kilifi-sapiklik-tesvikcisi-lanzarote-sozlesmesi-fesh-edilmelidir-194991/
AİLENİN VE ÇOCUĞUN KORUNMASINI MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR
Anayasa 41. madde gereği ailenin ve çocuğun korunmasını milli güvenlik meselesidir. Teşvik edilmesi gereken genç akran evliliklerinin yasaklanması gençlerimizin fuhşa cinsi sapıklığa teşvik edilmesi anlamına geliyor. 1881 doğumlu Selanikli Mustafa Kemalin 33 yaşındaki babası AliRıza ibrahimİhsan Efendi 10 yaşındaki Zübeyde Hanım ile 1871 yılında evlendi. 'Erken Evlilik', 'Çocuk Gelin' diyerek fuhuştan beslenenlere karşı 13/14/15 yaşındaki kızlarımızın siyonist kamalist PKK ve Cinsi Sapık Terör örgütlerinin çocuk istismarına sessiz kalınmamalı. Lanzarote Sözleşmesi’nin 49’uncu maddesinin 1’nci fıkrası, taraf devletlere tek taraflı fesih yetkisi tanımaktadır. Uluslararası Sözleşmelerden tek taraflı çekilmeyi öngören Cumhurbaşkanlığı tarafından 15/7/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 9 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. maddesine dayanılarak Lanzarote Sözleşmesi de derhal feshedilmelidir.”
3mart2025 cocukhaklari.t.me KULHAKLARi.t.me 05327036115 05322033274
@tcbestepe @RTErdogan @iletisim @tcailesosyal @MahinurOzdemir @ztarikdaroglu @yilmaztunc @adalet_bakanlik @TRombudsman @tihek_kurumsal
Çocuk İstismarının Kılıfı Sapıklık Teşvikcisi: Lanzarote Sözleşmesi Fesh Edilmelidir https://www.akasyam.com/cocuk-istismarinin-kilifi-sapiklik-tesvikcisi-lanzarote-sozlesmesi-fesh-edilmelidir-194991/
Akasyam Haber
Çocuk İstismarının Kılıfı Sapıklık Teşvikcisi: Lanzarote Sözleşmesi Fesh Edilmelidir
TÜRKİYE AİLE MECLİSİ: SİYONİZM DAYATMASI LANZAROTE SÖZLEŞMESİ ÇOCUKLARI FUHŞU SAPIKLIĞI PEDEFOLİYİ ve ÇOCUK İSTİSMARINI TEŞVİK EDİYOR ACİLEN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMELİYİZ ÖNCEAHLAK ÖNCEAİLE SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALİYİZ CİNSİ SAPIKLIKLARI YASAKLAYARAK MAL VARLIKLARINI…
Siyonizm Kemalizm YASAKLA! @TBMMresmi @RTErdogan @DIBAliErbas'a ÇAĞRI #VEDAhutbesi 81İL Camiler #7mart632
https://habernida.com/tbmmye-cagri-siyonizmi-kemalizmi-ve-putperestligi-yasakla/
8/14/20Mart 6284
12mart İstiklalMarşı
12mart muhtıra
13mart Fulbright
16mart işgal
18mart çanakkale
26RAMAZAN1932 ezanyasağı
27mart alişükrü suikast
https://habernida.com/tbmmye-cagri-siyonizmi-kemalizmi-ve-putperestligi-yasakla/
8/14/20Mart 6284
12mart İstiklalMarşı
12mart muhtıra
13mart Fulbright
16mart işgal
18mart çanakkale
26RAMAZAN1932 ezanyasağı
27mart alişükrü suikast
Haber Nida
TBMM'ye Çağrı! Siyonizmi, Kemalizmi ve Putperestliği Yasakla! - Haber Nida
Adalet Platformu, Ezan Platformu, Hilafet Platformu ve HAKBİRR yaptıkları ortak açıklamada TBMM'ye çağrıda bulunarak, insanlığın başına son yüz yılda en büyük felaketleri getirmiş olan Siyonizm ve siyonizmin ülkemizdeki uzantısı Kemalizmin ve putperestliğin…