Kızılayımız, İsrail’in vahşi saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten beri Gazzeli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmamıştır.
Gazze Aşevi kıtlıkla boğuşan Gazze halkına bugüne kadar 5,2 milyon öğün yemek desteği verdi, 1 milyon 660 bin litre su dağıtımı gerçekleştirdi.
AFAD koordinasyonunda gönderilen iyilik gemilerini gıda, hijyen, barınma, ilaç ve tıbbi yardım malzemeleriyle dolduran Kızılay, Gazze’deki insani krizin hafifletilmesinde önemli roller üstleniyor.
Ramazan ayına dek Filistin’in farklı noktalarında kurban etleri ve hazır yemek konserveleri dağıtan Kızılayımız, Ramazan-ı Şerif boyunca da 840 bin kişilik iftar sofraları kurdu.
Gazze’de diğer yardımların yanı sıra günlük 15 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yapılıyor.
Afganistan’dan Bangladeş’e, Bosna-Hersek’ten Pakistan’a, Somali ve Suriye’den Yemen’e kadar nerede hilali bekleyen bir mazlum varsa Türk Kızılay hiçbir engel tanımadan yardım etmeye çalışıyor.
Kimsenin ulaşamadığı coğrafyalarda, kimsenin umursamadığı bölgelerde Kızılayımızın kırmızı hilali mahzun gönüllere umut aşılıyor.
Tüm bu çalışmaları canla başla, hasbi ve samimi bir ruhla icra eden kıymetli kardeşlerimden Allah razı olsun.
Gazze Aşevi kıtlıkla boğuşan Gazze halkına bugüne kadar 5,2 milyon öğün yemek desteği verdi, 1 milyon 660 bin litre su dağıtımı gerçekleştirdi.
AFAD koordinasyonunda gönderilen iyilik gemilerini gıda, hijyen, barınma, ilaç ve tıbbi yardım malzemeleriyle dolduran Kızılay, Gazze’deki insani krizin hafifletilmesinde önemli roller üstleniyor.
Ramazan ayına dek Filistin’in farklı noktalarında kurban etleri ve hazır yemek konserveleri dağıtan Kızılayımız, Ramazan-ı Şerif boyunca da 840 bin kişilik iftar sofraları kurdu.
Gazze’de diğer yardımların yanı sıra günlük 15 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yapılıyor.
Afganistan’dan Bangladeş’e, Bosna-Hersek’ten Pakistan’a, Somali ve Suriye’den Yemen’e kadar nerede hilali bekleyen bir mazlum varsa Türk Kızılay hiçbir engel tanımadan yardım etmeye çalışıyor.
Kimsenin ulaşamadığı coğrafyalarda, kimsenin umursamadığı bölgelerde Kızılayımızın kırmızı hilali mahzun gönüllere umut aşılıyor.
Tüm bu çalışmaları canla başla, hasbi ve samimi bir ruhla icra eden kıymetli kardeşlerimden Allah razı olsun.
Bugün ABD Başkanı Değerli Dostum Sayın Donald Trump'la yaptığımız telefon görüşmesi oldukça verimli, kapsamlı ve samimiydi.
Görüşmemizde Gazze’de gittikçe kötüye giden insani durum başta olmak üzere Suriye, Rusya - Ukrayna Savaşı, küresel ticaret, İran ile ABD arasında devam eden müzakereler ve daha birçok bölgesel ve küresel meseleyi istişare ettik.
Sayın Trump ile başta savunma sanayii ve ticaret olmak üzere Türkiye-ABD münasebetlerini geliştirme irademizi teyit ettik.
Başkan Trump’ın dünyamızda süregelen çatışma ve savaşları bitirme yönündeki çabalarını takdirle karşıladığımı, Türkiye olarak bölgemizde barış, istikrar ve huzur ortamının tesisi için gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu vurguladım.
Değerli dostumu en kısa sürede Türkiye’de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağımı ifade ettim, kendisi de bizleri ABD’ye davet etti.
İnşallah Dostum Trump’la kısa sürede bir araya gelmeyi ümit ediyor, görüşmemizin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Görüşmemizde Gazze’de gittikçe kötüye giden insani durum başta olmak üzere Suriye, Rusya - Ukrayna Savaşı, küresel ticaret, İran ile ABD arasında devam eden müzakereler ve daha birçok bölgesel ve küresel meseleyi istişare ettik.
Sayın Trump ile başta savunma sanayii ve ticaret olmak üzere Türkiye-ABD münasebetlerini geliştirme irademizi teyit ettik.
Başkan Trump’ın dünyamızda süregelen çatışma ve savaşları bitirme yönündeki çabalarını takdirle karşıladığımı, Türkiye olarak bölgemizde barış, istikrar ve huzur ortamının tesisi için gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu vurguladım.
Değerli dostumu en kısa sürede Türkiye’de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağımı ifade ettim, kendisi de bizleri ABD’ye davet etti.
İnşallah Dostum Trump’la kısa sürede bir araya gelmeyi ümit ediyor, görüşmemizin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
10’uncu Anadolu Medya Ödülleri’ni takdim ettiğimiz kurumlarımızın ve basın mensuplarımızın her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Bu güzel buluşmaya vesile olan Anadolu Yayıncılar Derneğine, yeni adıyla Türkiye Basın Federasyonuna şükranlarımı sunuyorum.
Bu güzel buluşmaya vesile olan Anadolu Yayıncılar Derneğine, yeni adıyla Türkiye Basın Federasyonuna şükranlarımı sunuyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Her zaman söylediğim gibi: Anadolu medyası varsa milletin sesi vardır…
Gazetelerde antidemokratik güç odaklarına sözcülük yapılan günler inşallah bir daha geri gelmemek üzere eskide, kötü bir anı olarak mazide kalmıştır.
Dördüncü kuvvet olarak demokrasimize güç veren medyanın, hükûmetimize muhalif de olsa başımızın üstünde yeri vardır.
Gerçeklere ayna tutan, bize yol gösteren bir medyayla siyasi hayatımızın hiçbir döneminde sorunumuz olmadı, bugün de olamaz.
Yapıcı eleştiri, yapıcı muhalefet bizim her zaman ülkemizde görmeyi arzu ettiğimiz bir durumdur.
Ama eskiden olduğu gibi medya sopasıyla siyaset kurumunu ve milleti hizaya sokmaya çalışanlara karşı da duruşumuz gayet nettir.
Özellikle yabancı güçlerin operasyon aygıtı olarak toplum mühendisliğine heveslenen medyaya ne saygı duyarız ne müsamaha gösteririz.
Hukuk ve demokrasi içinde bunlarla mücadelemizi 23 senedir olduğu gibi aynı kararlılıkla sürdürürüz.
Biz 23 yılda gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimler neticesinde ülkemizdeki medya ekosisteminin zenginleşmesinden son derece memnunuz.
Bunun korunması ve güçlendirilmesi gerektiği inancındayız.
Bizim itirazımız basın özgürlüğünün suistimal edilmesinedir.
Türkiye’de basın özgürlüğü öne sürülerek yapılan haysiyet cellatlıklarının, yalan haberin, iftiranın, dezenformasyonun Batı dâhil dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu kadar sorumsuzca yapılması mümkün değildir.
Hep beraber el ele verip bunu değiştirmek, medya ekosisteminin kalitesini artırmak mecburiyetindeyiz.
Diğer türlü hem sosyal barışımız hem demokrasimiz hem de basınımızın itibarı ağır yara almaya devam edecektir.
Sessiz yığınların sesi olan Anadolu medyasının bu konuda da elini taşın altına koymasını bekliyorum.
Dördüncü kuvvet olarak demokrasimize güç veren medyanın, hükûmetimize muhalif de olsa başımızın üstünde yeri vardır.
Gerçeklere ayna tutan, bize yol gösteren bir medyayla siyasi hayatımızın hiçbir döneminde sorunumuz olmadı, bugün de olamaz.
Yapıcı eleştiri, yapıcı muhalefet bizim her zaman ülkemizde görmeyi arzu ettiğimiz bir durumdur.
Ama eskiden olduğu gibi medya sopasıyla siyaset kurumunu ve milleti hizaya sokmaya çalışanlara karşı da duruşumuz gayet nettir.
Özellikle yabancı güçlerin operasyon aygıtı olarak toplum mühendisliğine heveslenen medyaya ne saygı duyarız ne müsamaha gösteririz.
Hukuk ve demokrasi içinde bunlarla mücadelemizi 23 senedir olduğu gibi aynı kararlılıkla sürdürürüz.
Biz 23 yılda gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimler neticesinde ülkemizdeki medya ekosisteminin zenginleşmesinden son derece memnunuz.
Bunun korunması ve güçlendirilmesi gerektiği inancındayız.
Bizim itirazımız basın özgürlüğünün suistimal edilmesinedir.
Türkiye’de basın özgürlüğü öne sürülerek yapılan haysiyet cellatlıklarının, yalan haberin, iftiranın, dezenformasyonun Batı dâhil dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu kadar sorumsuzca yapılması mümkün değildir.
Hep beraber el ele verip bunu değiştirmek, medya ekosisteminin kalitesini artırmak mecburiyetindeyiz.
Diğer türlü hem sosyal barışımız hem demokrasimiz hem de basınımızın itibarı ağır yara almaya devam edecektir.
Sessiz yığınların sesi olan Anadolu medyasının bu konuda da elini taşın altına koymasını bekliyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Milleti provoke eden, halkı galeyana getiren, hele hele insanımıza hakaret eden gazeteci olmaz, olsa da ona gazeteci denmez. Millete saygısı olmayanın yaptığı işe hiç saygısı olmaz.
Bugün resmî açılışını yaptığımız Gülpınar, Geyve, Atares 2 Rüzgâr Enerjisi Santralleri ile Yeşilyurt ve NG Kütahya Güneş Enerjisi Santrallerimiz hayırlı, uğurlu olsun.
Temiz enerji yatırımlarını teşvik etmeyi ve desteklemeyi sürdüreceğiz.
Temiz enerji yatırımlarını teşvik etmeyi ve desteklemeyi sürdüreceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Yenilenebilir enerji yatırımlarını ve bu yatırımlarda kullanılan ekipmanların ülkemizde üretimini teşvik ediyoruz. 2035 yılına kadar güneş ve rüzgâr kurulu gücümüzü 120 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz.
Bu amaçla yaklaşık 80 milyar dolarlık yatırım yapacağız.
Bu amaçla yaklaşık 80 milyar dolarlık yatırım yapacağız.
Kafasını kuma gömerek görünmez olduğunu zannedenlere bir an önce kaçtıkları hakikatle yüzleşmelerini tavsiye ediyoruz.
Sahte ve saçma tartışmalarla ülkemizin enerjisini tüketmeye çalışanlara inat, Türkiye’nin enerjisini çoğaltmak için gece gündüz çalışıyoruz.
Dikkat ederseniz geleceğe odaklanan vizyon projelerimizin hiçbiri muhalefetin gündeminde yer almıyor.
Ekonomik büyümeymiş, yatırımmış, dış politikaymış, enerji hamleleriymiş…
Üzülerek söylüyorum, bunların hiçbirini takip etmiyorlar, hiçbiriyle ilgilenmiyorlar.
Sadece yolsuzluk iddialarına değil, küresel ölçekte yaşanan gelişmelere de gözlerini kapatmışlar, daha doğrusu gözlerine bant çekmişler.
Onlar enerjilerini boşa harcarken biz tüm enerjimizi Türkiye Yüzyılı’nın inşasına sarf etmiş durumdayız.
Hakaretle, tehditle, sorumsuz siyasi söylemlerle değil; eserlerimizle, yatırımlarımızla, projelerimizle konuşuyoruz.
Türkiye’nin hızını yavaşlatan kutuplaştırma siyasetinin, bunu körükleyenler başta olmak üzere hiç kimseye bir faydasının olmadığı açıktır.
Bugün ülkemizin en büyük ihtiyacı laf yarıştırmak değil, hizmet ve eserleri yarıştırmaktır.
Sahte ve saçma tartışmalarla ülkemizin enerjisini tüketmeye çalışanlara inat, Türkiye’nin enerjisini çoğaltmak için gece gündüz çalışıyoruz.
Dikkat ederseniz geleceğe odaklanan vizyon projelerimizin hiçbiri muhalefetin gündeminde yer almıyor.
Ekonomik büyümeymiş, yatırımmış, dış politikaymış, enerji hamleleriymiş…
Üzülerek söylüyorum, bunların hiçbirini takip etmiyorlar, hiçbiriyle ilgilenmiyorlar.
Sadece yolsuzluk iddialarına değil, küresel ölçekte yaşanan gelişmelere de gözlerini kapatmışlar, daha doğrusu gözlerine bant çekmişler.
Onlar enerjilerini boşa harcarken biz tüm enerjimizi Türkiye Yüzyılı’nın inşasına sarf etmiş durumdayız.
Hakaretle, tehditle, sorumsuz siyasi söylemlerle değil; eserlerimizle, yatırımlarımızla, projelerimizle konuşuyoruz.
Türkiye’nin hızını yavaşlatan kutuplaştırma siyasetinin, bunu körükleyenler başta olmak üzere hiç kimseye bir faydasının olmadığı açıktır.
Bugün ülkemizin en büyük ihtiyacı laf yarıştırmak değil, hizmet ve eserleri yarıştırmaktır.
Ülkemizin ve kültür coğrafyamızın dört bir yanında vakıf mirasımızı tüm ihtişamıyla yaşatan, kendini hayra vakfeden tüm vakıf insanlarının, tüm hayırseverlerimizin Vakıf Haftası’nı tebrik ediyorum.
İyilik ve hayır faaliyetlerini fedakârca sürdüren kardeşlerimi selamlıyorum.
İyilik ve hayır faaliyetlerini fedakârca sürdüren kardeşlerimi selamlıyorum.
Türkiye’de ve yurt dışında son 1 yılda restorasyonu tamamlanan 101 vakıf eserimizin toplu açılışını bugün gerçekleştirdik.
Tokat’taki Gök Medrese’mizin, Gaziantep’teki Kurtuluş, Lefkoşa’daki Selimiye ve Arnavutluk’taki İşkodra Camilerimizin açılış törenlerini icra ettik.
Bu güzide eserlerin ihyasında katkısı olan tüm kurumlarımıza, yüklenici firmalarımıza, işçisinden mimar ve mühendisine her bir kardeşime kalpten teşekkürlerimi iletiyorum.
Titiz bir restorasyon sürecinin ardından hizmete alınan bu eserler ülkemiz, milletimiz ve gönül coğrafyamızdaki dostlarımız için hayırlı, uğurlu olsun.
Rabb’im bizlere ecdat yadigârı eserlere sahip çıkmayı, onları gelecek kuşaklara en güzel şekilde teslim etmeyi nasip eylesin.
İstisnasız her biri yüksek bir estetik anlayışının ürünü olan bu yapıların mimarlarını, banilerini, hamilerini, taş üstüne taş koyan tüm büyüklerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum.
Tokat’taki Gök Medrese’mizin, Gaziantep’teki Kurtuluş, Lefkoşa’daki Selimiye ve Arnavutluk’taki İşkodra Camilerimizin açılış törenlerini icra ettik.
Bu güzide eserlerin ihyasında katkısı olan tüm kurumlarımıza, yüklenici firmalarımıza, işçisinden mimar ve mühendisine her bir kardeşime kalpten teşekkürlerimi iletiyorum.
Titiz bir restorasyon sürecinin ardından hizmete alınan bu eserler ülkemiz, milletimiz ve gönül coğrafyamızdaki dostlarımız için hayırlı, uğurlu olsun.
Rabb’im bizlere ecdat yadigârı eserlere sahip çıkmayı, onları gelecek kuşaklara en güzel şekilde teslim etmeyi nasip eylesin.
İstisnasız her biri yüksek bir estetik anlayışının ürünü olan bu yapıların mimarlarını, banilerini, hamilerini, taş üstüne taş koyan tüm büyüklerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum.