AK Parti 8’inci Olağan Büyük Kongremizin partimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. #AdındaAK
Bu kutlu sevdaya gönül veren, bu sevdayla ayakta duran, bu sevdaya baş koyan herkesi en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Bu kutlu sevdaya gönül veren, bu sevdayla ayakta duran, bu sevdaya baş koyan herkesi en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Bizim ram olacağımız tek merci Türk milletidir.
Bizim yaşamaktan şeref duyacağımız tek devlet Türkiye’mizdir.
Bizim okuyacağımız tek marş İstiklal Marşımızdır, gölgesinde güven bulacağımız tek bayrak rengini şehitlerimizin mübarek kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızdır.
Bizim hayattayken üstünde, öldükten sonra altında huzurla yatacağımız tek yer şehit kanlarıyla yoğrulmuş kutsal vatan topraklarımızdır.
Bizim uğruna varlığımızı feda etmekten bir an bile tereddüt etmeyeceğimiz tek değerimiz itikadımızdır, imanımızdır, inancımızdır.
Bizim dünyanın her bir köşesine taşımak için koşturacağımız tek ülkümüz adalettir, hakkaniyettir, insanlıktır.
Gerisi günlük hayatın gaileleri içinde hepimizin yaşadığı, yaşayacağı teferruatlardır.
Dün rahattık, bugün sıkıntı çekeriz, yarın yeniden rahata kavuşuruz.
Önemli olan istikameti kaybetmemektir, yüreği karartmamaktır, halisane niyetleri bozmamaktır.
İman, irade ve azim varsa Allah’ın izniyle imkân da hep vardır…
Bizim yaşamaktan şeref duyacağımız tek devlet Türkiye’mizdir.
Bizim okuyacağımız tek marş İstiklal Marşımızdır, gölgesinde güven bulacağımız tek bayrak rengini şehitlerimizin mübarek kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızdır.
Bizim hayattayken üstünde, öldükten sonra altında huzurla yatacağımız tek yer şehit kanlarıyla yoğrulmuş kutsal vatan topraklarımızdır.
Bizim uğruna varlığımızı feda etmekten bir an bile tereddüt etmeyeceğimiz tek değerimiz itikadımızdır, imanımızdır, inancımızdır.
Bizim dünyanın her bir köşesine taşımak için koşturacağımız tek ülkümüz adalettir, hakkaniyettir, insanlıktır.
Gerisi günlük hayatın gaileleri içinde hepimizin yaşadığı, yaşayacağı teferruatlardır.
Dün rahattık, bugün sıkıntı çekeriz, yarın yeniden rahata kavuşuruz.
Önemli olan istikameti kaybetmemektir, yüreği karartmamaktır, halisane niyetleri bozmamaktır.
İman, irade ve azim varsa Allah’ın izniyle imkân da hep vardır…
Attığımız kararlı adımlarla, reform çalışmalarımızla, iç ve dış vesayet odaklarına karşı canımız pahasına verdiğimiz mücadeleyle Türkiye’ye politik ve ekonomik bağımsızlığını kazandırdık.
Ancak burada akıldan çıkarılmaması gereken asıl husus şudur:
Türk demokrasisinin çevresindeki kirli ve yoğun kuşatma, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri tam manasıyla kırılmamıştır.
Bunun da en büyük sebebi, iktidara gelebilmek için her yolu mübah, her yöntemi meşru gören çarpık muhalefet anlayışıdır.
Muhalefetin seçim kazanmak için terör örgütleriyle, antidemokratik güç merkezleriyle iş birliği yapacak kadar gözünü karartması, ülkemizi toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıya getirmiştir.
Ülkemizin ve milletimizin her meselesinin çözüm adresi gibi bu toksik demokrasinin panzehri de AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız.
Bunu da hep olduğu gibi siyasetin er meydanında yapacağız.
Ancak burada akıldan çıkarılmaması gereken asıl husus şudur:
Türk demokrasisinin çevresindeki kirli ve yoğun kuşatma, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri tam manasıyla kırılmamıştır.
Bunun da en büyük sebebi, iktidara gelebilmek için her yolu mübah, her yöntemi meşru gören çarpık muhalefet anlayışıdır.
Muhalefetin seçim kazanmak için terör örgütleriyle, antidemokratik güç merkezleriyle iş birliği yapacak kadar gözünü karartması, ülkemizi toksik demokrasi sorunuyla karşı karşıya getirmiştir.
Ülkemizin ve milletimizin her meselesinin çözüm adresi gibi bu toksik demokrasinin panzehri de AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız.
Bunu da hep olduğu gibi siyasetin er meydanında yapacağız.
Terörle siyaset, terörle demokrasi aynı anda bir arada bulunamaz. Bunun için “ya terör ya demokrasi” diyoruz, “ya silah ya sivil siyaset” diyoruz.
Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır.
Terörsüz Türkiye ideali, her kesimden vatandaşımızın yürekten desteklediği geniş tabanlı bir millî mutabakatın ifadesidir.
Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek; tam kırk yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız.
Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra demokrasiden kalkınmaya, kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları Allah’ın izniyle açılacaktır.
Hiç şüphesiz bundan en çok terör örgütünün ideolojik bahçesinde otlanıp devletimize ve milletimize düşmanlık edenler rahatsız olacaktır.
Ne yaparlarsa yapsınlar bunun önüne geçemeyecekler.
Türkiye’yi girdiği aydınlık yoldan geri çeviremeyecekler.
Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır.
Terörsüz Türkiye ideali, her kesimden vatandaşımızın yürekten desteklediği geniş tabanlı bir millî mutabakatın ifadesidir.
Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek; tam kırk yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız.
Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra demokrasiden kalkınmaya, kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları Allah’ın izniyle açılacaktır.
Hiç şüphesiz bundan en çok terör örgütünün ideolojik bahçesinde otlanıp devletimize ve milletimize düşmanlık edenler rahatsız olacaktır.
Ne yaparlarsa yapsınlar bunun önüne geçemeyecekler.
Türkiye’yi girdiği aydınlık yoldan geri çeviremeyecekler.
Cumhur İttifakı sapasağlam olduğu sürece Türkiye güvendedir; ülkemizin bekası, milletimizin kardeşliği güvence altındadır.
Şehit kanlarıyla hamuru yoğrulan bu ittifak, inşallah uzun yıllar ülkemize ve milletimize çok daha büyük hizmetler kazandıracaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Bahçeli, Cumhur İttifakı çatısı altında, ülkemizin kronik tüm sorunlarının çözümünde ön açıcı, kolaylaştırıcı, destekleyici, yapıcı tavırlarıyla Türk siyasi tarihine isimlerini şimdiden yazdırmışlardır.
15 Temmuz gecesi milletimizin sokaklardaki şanlı direnişiyle kurduğu Cumhur İttifakı ortağımız MHP’ye ve onun kıymetli Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hassaten teşekkür ediyorum.
Şehit kanlarıyla hamuru yoğrulan bu ittifak, inşallah uzun yıllar ülkemize ve milletimize çok daha büyük hizmetler kazandıracaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Bahçeli, Cumhur İttifakı çatısı altında, ülkemizin kronik tüm sorunlarının çözümünde ön açıcı, kolaylaştırıcı, destekleyici, yapıcı tavırlarıyla Türk siyasi tarihine isimlerini şimdiden yazdırmışlardır.
15 Temmuz gecesi milletimizin sokaklardaki şanlı direnişiyle kurduğu Cumhur İttifakı ortağımız MHP’ye ve onun kıymetli Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hassaten teşekkür ediyorum.
AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan iş dünyasının içindeki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır.
Kaos baronlarına diyoruz ki bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kâbusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir.
İşinizi düzgün yaptığınız, ülkemize değer kattığınız, milletimize istihdam sağladığınız müddetçe hep yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz.
Ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna göre muamele ederiz.
Siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı…
Ama kayıt dışı siyaset yapma dönemi artık kapanmıştır.
Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans-kapital üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu ekibin tek derdi kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin etmektir.
Bu sözlerim sadece siyaset heveslisi sermaye temsilcilerine değil, aynı zamanda komprador burjuvazinin gönüllü taşeronluğuna soyunan muhalefet partilerinedir.
Türkiye değişmiştir. Siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız.
Kaos baronlarına diyoruz ki bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kâbusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir.
İşinizi düzgün yaptığınız, ülkemize değer kattığınız, milletimize istihdam sağladığınız müddetçe hep yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz.
Ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna göre muamele ederiz.
Siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı…
Ama kayıt dışı siyaset yapma dönemi artık kapanmıştır.
Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans-kapital üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu ekibin tek derdi kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin etmektir.
Bu sözlerim sadece siyaset heveslisi sermaye temsilcilerine değil, aynı zamanda komprador burjuvazinin gönüllü taşeronluğuna soyunan muhalefet partilerinedir.
Türkiye değişmiştir. Siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Biz Anadolu’ya bin yıl önce yeni değil, yeniden geldik.
Gerektiğinde alın terimizle, gerektiğinde al kanımızla enbiya yurdu olan bu toprakları kendimize vatan eyledik.
Gerektiğinde alın terimizle, gerektiğinde al kanımızla enbiya yurdu olan bu toprakları kendimize vatan eyledik.
Deprem ve salgın başta olmak üzere çeşitli sebeplerle maruz kaldığımız konjonktürel sıkıntılar geçicidir.
Türkiye, büyük bir dönüşümün ve heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir.
Yaklaşık 2 yıldır uyguladığımız yeni ekonomi politikalarının etkisini görmeye başladık.
Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı.
Ülkemiz 2002 yılına kadar toplam 15,1 milyar dolar yatırım çekebilmişken son 22 yılda bu miktarı 18 kat artırarak 272 milyar doların üzerine çıkardık.
Sadece son 1 yılda 1,1 milyonun üzerinde ilave istihdam sağladık.
İşsizlik oranımızı %8,5 seviyesine indirdik.
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için son 2 yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık kaynak kullandık.
Enflasyon düştükçe alım gücü daha da artacak, bunun olumlu etkisini de emeklimizden işçimize, memurumuzdan öğrencimize kadar 85 milyonun hepsi bizzat hissedecek, görecek, bundan istifade edecek.
İnşallah biraz daha sabredecek ve hedeflerimize ulaşacağız.
Türkiye, büyük bir dönüşümün ve heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir.
Yaklaşık 2 yıldır uyguladığımız yeni ekonomi politikalarının etkisini görmeye başladık.
Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı.
Ülkemiz 2002 yılına kadar toplam 15,1 milyar dolar yatırım çekebilmişken son 22 yılda bu miktarı 18 kat artırarak 272 milyar doların üzerine çıkardık.
Sadece son 1 yılda 1,1 milyonun üzerinde ilave istihdam sağladık.
İşsizlik oranımızı %8,5 seviyesine indirdik.
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için son 2 yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık kaynak kullandık.
Enflasyon düştükçe alım gücü daha da artacak, bunun olumlu etkisini de emeklimizden işçimize, memurumuzdan öğrencimize kadar 85 milyonun hepsi bizzat hissedecek, görecek, bundan istifade edecek.
İnşallah biraz daha sabredecek ve hedeflerimize ulaşacağız.
22 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan bir kadro olarak en büyük korkumuz kendi statükomuza teslim olmaktır.
Bu anlayışla Türkiye Yüzyılı Reform Programı’nı hazırladık.
Çok geniş bir yelpazede çok kapsamlı hazırlıklar yaptığımız programımız ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Ekonomik Dönüşüm, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, Sosyal Politikalar, Yargı ve Temel Haklar, Siyasi ve İdari Düzenlemeler olmak üzere 5 sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programımızı ülkemizin ve milletimizin beklentilerine cevap verecek bir anlayışla hazırladık.
Ekonomik dönüşüm planıyla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alıyoruz.
Vergide adaleti ve etkinliği güçlendirmek amacıyla çok kazanandan çok alma prensibi ile kamu gelirlerini artıracağız.
Geleneksel banknotlardan dijital paraya geçişi planlayarak sermaye piyasalarının güncel teknolojiler ışığında derinleşmesini sağlayacağız.
Sanayi Master Planı’nı oluşturmak suretiyle mekânsal sanayi gelişimine planlı bir şekilde yön vereceğiz.
Tersine beyin göçü ile insan kaynağımızın ülkemizde çalışmasını teşvik ederek Türkiye’nin yüksek teknoloji kabiliyetlerini daha da geliştireceğiz.
Yeni yatırım teşvik sistemi ve yerel kalkınma hamlesiyle ülkemizin her bir köşesinin refah seviyesini ve üretim gücünü artıracağız.
Tarımda planlı istihsal ile tarımsal üretimimizi stratejik bir bakışla yeniden ele alıyoruz.
Gıda arz güvenliğini temin ederek vatandaşlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız.
Bir süredir hazırlıklarını yaptığımız sosyal konut projemizi artık hayata geçiriyoruz. Böylece hayat pahalılığının sebeplerinin en başında gelen kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz.
Kadınların ve gençlerimizin istihdama daha yoğun katılmalarını temin edeceğiz.
Ceza infaz sisteminde değişikliğe giderek suç, yaptırım, infaz dengesini iyileştireceğiz.
Hedefimiz, Türkiye’yi dünyanın en büyük ve en güçlü 10 ekonomisinin yer aldığı şampiyonlar ligine çıkarmaktır.
Türkiye Yüzyılı Reform Programı inşallah bizi bu hedefe ulaştıracaktır.
Bu anlayışla Türkiye Yüzyılı Reform Programı’nı hazırladık.
Çok geniş bir yelpazede çok kapsamlı hazırlıklar yaptığımız programımız ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Ekonomik Dönüşüm, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, Sosyal Politikalar, Yargı ve Temel Haklar, Siyasi ve İdari Düzenlemeler olmak üzere 5 sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programımızı ülkemizin ve milletimizin beklentilerine cevap verecek bir anlayışla hazırladık.
Ekonomik dönüşüm planıyla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alıyoruz.
Vergide adaleti ve etkinliği güçlendirmek amacıyla çok kazanandan çok alma prensibi ile kamu gelirlerini artıracağız.
Geleneksel banknotlardan dijital paraya geçişi planlayarak sermaye piyasalarının güncel teknolojiler ışığında derinleşmesini sağlayacağız.
Sanayi Master Planı’nı oluşturmak suretiyle mekânsal sanayi gelişimine planlı bir şekilde yön vereceğiz.
Tersine beyin göçü ile insan kaynağımızın ülkemizde çalışmasını teşvik ederek Türkiye’nin yüksek teknoloji kabiliyetlerini daha da geliştireceğiz.
Yeni yatırım teşvik sistemi ve yerel kalkınma hamlesiyle ülkemizin her bir köşesinin refah seviyesini ve üretim gücünü artıracağız.
Tarımda planlı istihsal ile tarımsal üretimimizi stratejik bir bakışla yeniden ele alıyoruz.
Gıda arz güvenliğini temin ederek vatandaşlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız.
Bir süredir hazırlıklarını yaptığımız sosyal konut projemizi artık hayata geçiriyoruz. Böylece hayat pahalılığının sebeplerinin en başında gelen kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz.
Kadınların ve gençlerimizin istihdama daha yoğun katılmalarını temin edeceğiz.
Ceza infaz sisteminde değişikliğe giderek suç, yaptırım, infaz dengesini iyileştireceğiz.
Hedefimiz, Türkiye’yi dünyanın en büyük ve en güçlü 10 ekonomisinin yer aldığı şampiyonlar ligine çıkarmaktır.
Türkiye Yüzyılı Reform Programı inşallah bizi bu hedefe ulaştıracaktır.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Sevdası, aşkı, coşkusu ve samimiyetiyle kongre salonumuzu bir bayram yerine çeviren tüm dava ve yol arkadaşlarımla gurur duyuyorum... 🇹🇷
AK Parti, kurulduğu günden bu yana 24 yıldır kendini sürekli yenilemeyi, değiştirmeyi, geliştirmeyi, yükseltmeyi başaran bir siyasi teşekküldür.
Partimizin politikaları dinamik, kadroları değişken ama ilkeleri sabittir.
Nitekim 8’inci Olağan Kongremiz sürecinde il başkanlarımızın dörtte üçünün, ilçe başkanlarımızın üçte ikiye yakınının değiştiğini görüyoruz.
Partimizin tüm kademelerinde hem bayrağı devreden hem de bayrağı devralan arkadaşlarımızdan her zamankinden daha çok, daha azimli, daha gayretli, daha verimli çalışmalar bekliyoruz.
Partimizin ülkemizde tüm hanelere girebilmesini sağlayan lokomotif teşkilatımız olan Kadın Kolları’mızdan daha fazla gayret göstermelerini istiyorum.
Türkiye’yi önce 2053, sonra 2071 vizyonlarıyla buluşturacak olan geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizden talebim, gençliğin tüm dinamizmini partimize taşımalarıdır.
Bu öyle bir sevdadır ki burada isimler fânidir, baki olan tek şey davadır.
Dünyada başka hiçbir topluma nasip olmayan sağlam bir temele sahip olduğumuzu unutmadan yönümüz hep geleceğe, başımız hep yukarıya dönük bir şekilde yolumuzda kararlılıkla yürüyoruz.
Partimizin politikaları dinamik, kadroları değişken ama ilkeleri sabittir.
Nitekim 8’inci Olağan Kongremiz sürecinde il başkanlarımızın dörtte üçünün, ilçe başkanlarımızın üçte ikiye yakınının değiştiğini görüyoruz.
Partimizin tüm kademelerinde hem bayrağı devreden hem de bayrağı devralan arkadaşlarımızdan her zamankinden daha çok, daha azimli, daha gayretli, daha verimli çalışmalar bekliyoruz.
Partimizin ülkemizde tüm hanelere girebilmesini sağlayan lokomotif teşkilatımız olan Kadın Kolları’mızdan daha fazla gayret göstermelerini istiyorum.
Türkiye’yi önce 2053, sonra 2071 vizyonlarıyla buluşturacak olan geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizden talebim, gençliğin tüm dinamizmini partimize taşımalarıdır.
Bu öyle bir sevdadır ki burada isimler fânidir, baki olan tek şey davadır.
Dünyada başka hiçbir topluma nasip olmayan sağlam bir temele sahip olduğumuzu unutmadan yönümüz hep geleceğe, başımız hep yukarıya dönük bir şekilde yolumuzda kararlılıkla yürüyoruz.
Bütün umutlarını AK Parti’nin zayıflamasına, AK kadroların yorulmasına bağlayanlar 14 Ağustos 2001’den beri bekliyorlar.
Onları bekletmeye devam edeceğiz.
Şeytanla nöbetleşe sürdürdükleri bu bekleyiş, inşallah ilanihaye aradığını bulamayacak.
Biz gökten zembille inmedik.
Pazarlık masalarında kurulmadık.
Siyaset ve toplum mühendisliğinin ürünü olarak sahneye çıkmadık.
Milletin partisi olarak doğduk, büyüdük ve bugünlere öyle geldik.
Samimiyetten, dürüstlükten en küçük bir taviz vermeden siyaset yaptık.
Milletin heyecanını, coşkusunu, umutlarını çoğaltmak için siyaset yaptık.
Kendi başarısızlıklarının faturasını seçmene kesen kibirli siyaseti hiçbir zaman kapımıza yaklaştırmadık.
Biz sadece seçimleri kazanarak değil, asıl gönülleri kazanarak 22 yıldır iktidardayız.
Bir gönül kazandıysak, bir gönül yaptıysak, bu milletin gönül sarayında kendimize bir yer bulabildiysek bu bize şeref olarak yeter diyoruz.
Bu gerçeği hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.
Onları bekletmeye devam edeceğiz.
Şeytanla nöbetleşe sürdürdükleri bu bekleyiş, inşallah ilanihaye aradığını bulamayacak.
Biz gökten zembille inmedik.
Pazarlık masalarında kurulmadık.
Siyaset ve toplum mühendisliğinin ürünü olarak sahneye çıkmadık.
Milletin partisi olarak doğduk, büyüdük ve bugünlere öyle geldik.
Samimiyetten, dürüstlükten en küçük bir taviz vermeden siyaset yaptık.
Milletin heyecanını, coşkusunu, umutlarını çoğaltmak için siyaset yaptık.
Kendi başarısızlıklarının faturasını seçmene kesen kibirli siyaseti hiçbir zaman kapımıza yaklaştırmadık.
Biz sadece seçimleri kazanarak değil, asıl gönülleri kazanarak 22 yıldır iktidardayız.
Bir gönül kazandıysak, bir gönül yaptıysak, bu milletin gönül sarayında kendimize bir yer bulabildiysek bu bize şeref olarak yeter diyoruz.
Bu gerçeği hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.
Hat sanatının büyük ustalarından, ömrünü Kur’an-ı Kerim’i gönüllere nakşetmeye adayan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Hasan Çelebi Beyefendi’nin vefatından büyük üzüntü duydum.
Hattatların Reisi merhum Hasan Çelebi’ye Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, yakınlarına ve talebelerine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Hattatların Reisi merhum Hasan Çelebi’ye Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, yakınlarına ve talebelerine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Avrupa Birliği’ni ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibara içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir, Türkiye’nin tam üyeliği kurtarabilir.
Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa’ya can suyu verecek olan da yine Türkiye’nin tam üyeliğidir.
Avrupa Birliği bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır.
Biz hep olduğu gibi yapıcı bir anlayışla, karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecimizi ilerletmek arzusundayız.
Ama bunun için Avrupa Birliği’nin ve Birliğe yön veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerekiyor.
Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara’ya sabitleyip diğeriyle tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceğiz.
Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa’ya can suyu verecek olan da yine Türkiye’nin tam üyeliğidir.
Avrupa Birliği bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır.
Biz hep olduğu gibi yapıcı bir anlayışla, karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecimizi ilerletmek arzusundayız.
Ama bunun için Avrupa Birliği’nin ve Birliğe yön veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerekiyor.
Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara’ya sabitleyip diğeriyle tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ülkeye ve millete dair vizyon ortaya koyamayan ne kadar işgüzar varsa Togg’u ve Güneydoğu Asya seyahatimizi hedef aldı.
Oysa bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan herhangi bir kimsenin bırakın rahatsız olmayı, tam tersine bu ziyaretten iftihar etmesi beklenir.
Oysa bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan herhangi bir kimsenin bırakın rahatsız olmayı, tam tersine bu ziyaretten iftihar etmesi beklenir.
“Ne üretim bandı var ne fabrikası” dedikleri Togg’un 52 binden fazlası şu an yollarda.
İnşallah yaz aylarında sedan modeli de piyasaya sürülecek.
Togg dışında yabancı markaların yatırımları da devam ediyor.
Çinli BYD şirketinin 1 milyar dolar yatırımla Manisa’da kuracağı elektrikli araç üretim tesisi ve AR-GE merkezi çalışmalarında ciddi mesafe katedildi.
2024 yılında dünyada 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldığı dikkate alındığında bu yatırımların önemi daha net görülecektir.
Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı haline getirmek için bundan sonra da kararlılıkla çalışacağız.
İnşallah yaz aylarında sedan modeli de piyasaya sürülecek.
Togg dışında yabancı markaların yatırımları da devam ediyor.
Çinli BYD şirketinin 1 milyar dolar yatırımla Manisa’da kuracağı elektrikli araç üretim tesisi ve AR-GE merkezi çalışmalarında ciddi mesafe katedildi.
2024 yılında dünyada 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldığı dikkate alındığında bu yatırımların önemi daha net görülecektir.
Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı haline getirmek için bundan sonra da kararlılıkla çalışacağız.
Rusya-Ukrayna savaşının müzakere masasında sona erdirilmesi yaklaşımı Türkiye’nin son 4 yıldır izlediği politikayla örtüşmektedir.
Ama burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor: Adil ve kalıcı barışa giden yol, ancak tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir.
İstanbul Süreci hariç bugüne kadar kurulmaya çalışılan masalarda Rusya dışlanmış, bundan dolayı da arzu edilen netice alınamamıştı.
Şayet yeni süreçten sonuç alınmak isteniyorsa Ukrayna mutlaka sürece dâhil edilmeli ve karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir.
Geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Sayın Zelenski’yi ülkemizde misafir etmiştik.
Bugün de Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov’u kabul ettik.
Savaşın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde bu ziyaretleri çok önemli buluyoruz.
Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dâhil sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız.
Ama burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor: Adil ve kalıcı barışa giden yol, ancak tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir.
İstanbul Süreci hariç bugüne kadar kurulmaya çalışılan masalarda Rusya dışlanmış, bundan dolayı da arzu edilen netice alınamamıştı.
Şayet yeni süreçten sonuç alınmak isteniyorsa Ukrayna mutlaka sürece dâhil edilmeli ve karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir.
Geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Sayın Zelenski’yi ülkemizde misafir etmiştik.
Bugün de Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov’u kabul ettik.
Savaşın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde bu ziyaretleri çok önemli buluyoruz.
Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dâhil sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ramazan öncesinde vatandaşlarımızın fırsatçılık peşinde koşanların para hırsı sebebiyle mağdur olmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz.
Tamahkârların milletimizin ramazan sevincine gölge düşürmemesi için yoğun bir çaba içindeyiz.
Tamahkârların milletimizin ramazan sevincine gölge düşürmemesi için yoğun bir çaba içindeyiz.