Birliğimizin, dirliğimizin, birlikte yaşama kültürümüzün sembolü Mersin… Teşekkürler Mersin! 🇹🇷
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Artık yeni hayaller kurma, yeni projeler hayata geçirme, yeni şeyler söyleme, yeni adımlar atma vaktinin geldiğine inanıyoruz.
Biz bölgede istikrar, güvenlik, huzur ve refah istiyoruz. Biz Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber kazanalım, hep beraber kalkınalım istiyoruz.
Biz bölgede istikrar, güvenlik, huzur ve refah istiyoruz. Biz Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber kazanalım, hep beraber kalkınalım istiyoruz.
Suriye’nin üçte birini işgal altında tutan YPG terör örgütüne karşı en küçük bir müsamahamız yoktur.
Yakında bu meseleyi kökten çözecek adımları atmaya başlayacağız.
Ülkelerine dönmek isteyen Suriyeli kardeşlerimize gereken kolaylığı gösteriyor ama kimseyi buna zorlamıyoruz.
Türkiye olarak Suriye’nin, yaşadığı yıkımı ve acıları geride bırakarak bir, bütün, güçlü, müreffeh bir ülke olması için kardeşlerimize her türlü desteği vereceğiz.
Yakında bu meseleyi kökten çözecek adımları atmaya başlayacağız.
Ülkelerine dönmek isteyen Suriyeli kardeşlerimize gereken kolaylığı gösteriyor ama kimseyi buna zorlamıyoruz.
Türkiye olarak Suriye’nin, yaşadığı yıkımı ve acıları geride bırakarak bir, bütün, güçlü, müreffeh bir ülke olması için kardeşlerimize her türlü desteği vereceğiz.
Bugün Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Robert Fico ile yaptığımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi daha da derinleştirmenin yollarını değerlendirdik. 🇹🇷🇸🇰
İmzaladığımız ortak bildiriyle ilişkilerimizi stratejik ortaklık seviyesine yükselttik.
Ayrıca bakanlıklarımız ve kurumlarımız arasında askerî, savunma sanayisi ve kültür gibi muhtelif alanlarda iş birliğini öngören belgeler de imzalandı.
2019 yılında 1 milyar dolar civarında seyreden ticaret hacmimiz son 4-5 yılda 3 milyar dolar seviyesini yakaladı.
Ortak hedefimiz 5 milyar dolar…
NATO müttefiki iki dost ülke olarak Türkiye ve Slovakya arasında savunma sanayisi iş birliğinin somut projelerle güçlendirilmesi bugünkü görüşmelerimizin konuları arasındaydı.
Değerli dostumla bugün ayrıca Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ile güncel bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldık.
Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimize ulaşmamızda Slovakya’nın desteğini artırarak sürdüreceğine yürekten inanıyorum.
Artık tüm Avrupa’yı etkileyen Ukrayna’daki savaş hakkında değerlendirmelerimizi de paylaştık.
Savaşın mücavir coğrafyamızdaki etkileri daha da derinleşmeden uluslararası hukuk ve BM Şartı’nın temel ilkeleri doğrultusunda adil, kalıcı ve sürekli bir barışın tesis edilmesi gerektiği hususunda mutabık kaldık.
Türkiye ve Slovakya olarak ateşkes ve kalıcı barış için çabalarımızı sürdüreceğiz.
Bugün imzaladığımız belgelerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
İmzaladığımız ortak bildiriyle ilişkilerimizi stratejik ortaklık seviyesine yükselttik.
Ayrıca bakanlıklarımız ve kurumlarımız arasında askerî, savunma sanayisi ve kültür gibi muhtelif alanlarda iş birliğini öngören belgeler de imzalandı.
2019 yılında 1 milyar dolar civarında seyreden ticaret hacmimiz son 4-5 yılda 3 milyar dolar seviyesini yakaladı.
Ortak hedefimiz 5 milyar dolar…
NATO müttefiki iki dost ülke olarak Türkiye ve Slovakya arasında savunma sanayisi iş birliğinin somut projelerle güçlendirilmesi bugünkü görüşmelerimizin konuları arasındaydı.
Değerli dostumla bugün ayrıca Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ile güncel bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldık.
Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimize ulaşmamızda Slovakya’nın desteğini artırarak sürdüreceğine yürekten inanıyorum.
Artık tüm Avrupa’yı etkileyen Ukrayna’daki savaş hakkında değerlendirmelerimizi de paylaştık.
Savaşın mücavir coğrafyamızdaki etkileri daha da derinleşmeden uluslararası hukuk ve BM Şartı’nın temel ilkeleri doğrultusunda adil, kalıcı ve sürekli bir barışın tesis edilmesi gerektiği hususunda mutabık kaldık.
Türkiye ve Slovakya olarak ateşkes ve kalıcı barış için çabalarımızı sürdüreceğiz.
Bugün imzaladığımız belgelerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında vefat eden kardeşlerimizin yakınlarının acısını paylaşmak amacıyla 1 günlük millî yas ilan edilmiştir.
22 Ocak 2025 Çarşamba günü, yurdumuzda ve dış temsilciliklerimizde güneşin batışına kadar bayraklarımız yarıya çekilecektir.
Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir.
Gün siyaset yapma değil; dayanışma, bir ve beraber olma günüdür.
Siyaset, medya, yerel yöneticiler dâhil tüm aktörlerden vatandaşlarımızın acısına hürmet göstermelerini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Vefat eden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine sabır niyaz ediyor; milletimize başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Rabb’im ülkemizi ve milletimizi bu tür elim olaylardan muhafaza eylesin.
22 Ocak 2025 Çarşamba günü, yurdumuzda ve dış temsilciliklerimizde güneşin batışına kadar bayraklarımız yarıya çekilecektir.
Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir.
Gün siyaset yapma değil; dayanışma, bir ve beraber olma günüdür.
Siyaset, medya, yerel yöneticiler dâhil tüm aktörlerden vatandaşlarımızın acısına hürmet göstermelerini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Vefat eden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine sabır niyaz ediyor; milletimize başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Rabb’im ülkemizi ve milletimizi bu tür elim olaylardan muhafaza eylesin.
2025-2029 dönemini kapsayan 4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ülkemiz, milletimiz ve adalet teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Fikir, görüş, öneri ve eleştirileriyle belgenin hazırlanmasına katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.
5 amaç, 4 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı 4’üncü Strateji Belgemizle:
Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını daha da güçlendirmeyi…
Vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini daha da kuvvetlendirmeyi...
Yargılamaların zamanında ve makul sürede tamamlanmasını...
Çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sistemi oluşturmayı…
Yargılama usullerini sadeleştirerek verimliliği artırmayı…
Yargıya ilişkin güven ve memnuniyeti daha da yükseltmeyi...
Onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını yaygınlaştırmayı...
Ceza adaleti sisteminin etkinlik ve caydırıcılığını tahkim etmeyi...
Ve adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz.
Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonu ile hazırladığımız yeni strateji belgesi ile etkin ve hızlı işleyen bir adalet sistemi inşa edeceğiz.
Fikir, görüş, öneri ve eleştirileriyle belgenin hazırlanmasına katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.
5 amaç, 4 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı 4’üncü Strateji Belgemizle:
Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını daha da güçlendirmeyi…
Vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini daha da kuvvetlendirmeyi...
Yargılamaların zamanında ve makul sürede tamamlanmasını...
Çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sistemi oluşturmayı…
Yargılama usullerini sadeleştirerek verimliliği artırmayı…
Yargıya ilişkin güven ve memnuniyeti daha da yükseltmeyi...
Onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını yaygınlaştırmayı...
Ceza adaleti sisteminin etkinlik ve caydırıcılığını tahkim etmeyi...
Ve adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz.
Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonu ile hazırladığımız yeni strateji belgesi ile etkin ve hızlı işleyen bir adalet sistemi inşa edeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgemiz ile çok geniş bir yelpazede doğrudan vatandaşlarımızın hayatına dokunan yenilikler, uygulamalar ve düzenlemelerle adalet hizmetlerinin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz.
Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır.
Hiç kimse hukukun üstünde değildir, layüsel değildir, imtiyazlı değildir.
Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmaması bizim için her türlü mülahazanın üzerindedir.
Suç işleyenler, suçta kibirlenenler, hukuka kastedenler kim olursa olsun yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır.
Dolayısıyla kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz.
Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak hâkim ve savcılarımız ile ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz.
Yargı kararlarını doğru bulur veya bulmazsınız. Hatta mahkeme kararlarını gerekli nezaketi göstererek eleştirebilirsiniz.
Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi de olsanız çıkıp kameralar önünde hukuk insanlarına, hem de çok yakışıksız, çok pervasız biçimde tehdit savuramazsınız.
Buna biz de izin vermeyiz hedef haline getirilen yargımız da izin vermez.
Devam eden yargı süreçleriyle ilgili herkesten sorumlu, sakin ve siyaseten dürüst bir tutum beklediğimizi bugün tekrar vurgulamak istiyorum.
Hiç kimse hukukun üstünde değildir, layüsel değildir, imtiyazlı değildir.
Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmaması bizim için her türlü mülahazanın üzerindedir.
Suç işleyenler, suçta kibirlenenler, hukuka kastedenler kim olursa olsun yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır.
Dolayısıyla kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz.
Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak hâkim ve savcılarımız ile ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz.
Yargı kararlarını doğru bulur veya bulmazsınız. Hatta mahkeme kararlarını gerekli nezaketi göstererek eleştirebilirsiniz.
Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi de olsanız çıkıp kameralar önünde hukuk insanlarına, hem de çok yakışıksız, çok pervasız biçimde tehdit savuramazsınız.
Buna biz de izin vermeyiz hedef haline getirilen yargımız da izin vermez.
Devam eden yargı süreçleriyle ilgili herkesten sorumlu, sakin ve siyaseten dürüst bir tutum beklediğimizi bugün tekrar vurgulamak istiyorum.
Ruanda’dan ülkemize devlet başkanı seviyesindeki ilk resmî ziyaret vesilesiyle değerli dostum Paul Kagame’yi ağırlamaktan büyük memnuniyet duydum. 🇹🇷🇷🇼
Bugünkü ziyareti iş birliğimizin derinleştirilmesi bakımından yeni bir milat olarak görüyoruz.
Büyükelçiliklerimizin 2013 ve 2014 yılında karşılıklı olarak açılması akabinde Ruanda’yla münasebetlerimiz çok ciddi ivme kazandı.
2000’li yılların başında 1 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, bugün firmalarımızın yaptığı yatırımlarla 500 milyon dolara yaklaştı.
Bugün kıymetli dostumla yaptığımız görüşmelerde ticaret, yatırımlar, enerji, eğitim, kültür, savunma sanayisi ve araştırma geliştirme sektöründe iş birliğimizin güçlendirilmesine yönelik atacağımız adımları ele aldık.
Afrika Kıtası’yla ilişkilerimizi Afrika Ortaklık Politikamız temelinde bütüncül, kurumsal ve sistematik bir çerçevede ilerletiyoruz.
Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümler bulunması ilkesi çerçevesinde, eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde Kıta’nın istikrarına ve kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Ruanda’nın Doğu Afrika ve Büyük Göller Bölgesi’nde istikrar ve güvenliğin tesisine yapmakta olduğu değerli katkıları takdirle izliyoruz.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’yle yaşanılan ihtilafın barışçıl yöntemlerle çözülmesini temenni ediyoruz.
Angola’nın ara buluculuğunda yürütülen doğrudan müzakereleri samimi bir şekilde destekliyoruz.
Büyük Göller Bölgesi’nde istikrar ve barışa katkı sağlayacak bu meselenin çözümü konusunda her iki tarafın da arzu etmeleri halinde biz de Türkiye olarak her türlü desteği vermeye hazırız.
Bugünkü görüşmelerimizin ve imzalanan belgelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Bugünkü ziyareti iş birliğimizin derinleştirilmesi bakımından yeni bir milat olarak görüyoruz.
Büyükelçiliklerimizin 2013 ve 2014 yılında karşılıklı olarak açılması akabinde Ruanda’yla münasebetlerimiz çok ciddi ivme kazandı.
2000’li yılların başında 1 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, bugün firmalarımızın yaptığı yatırımlarla 500 milyon dolara yaklaştı.
Bugün kıymetli dostumla yaptığımız görüşmelerde ticaret, yatırımlar, enerji, eğitim, kültür, savunma sanayisi ve araştırma geliştirme sektöründe iş birliğimizin güçlendirilmesine yönelik atacağımız adımları ele aldık.
Afrika Kıtası’yla ilişkilerimizi Afrika Ortaklık Politikamız temelinde bütüncül, kurumsal ve sistematik bir çerçevede ilerletiyoruz.
Afrika’nın sorunlarına Afrikalı çözümler bulunması ilkesi çerçevesinde, eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde Kıta’nın istikrarına ve kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Ruanda’nın Doğu Afrika ve Büyük Göller Bölgesi’nde istikrar ve güvenliğin tesisine yapmakta olduğu değerli katkıları takdirle izliyoruz.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’yle yaşanılan ihtilafın barışçıl yöntemlerle çözülmesini temenni ediyoruz.
Angola’nın ara buluculuğunda yürütülen doğrudan müzakereleri samimi bir şekilde destekliyoruz.
Büyük Göller Bölgesi’nde istikrar ve barışa katkı sağlayacak bu meselenin çözümü konusunda her iki tarafın da arzu etmeleri halinde biz de Türkiye olarak her türlü desteği vermeye hazırız.
Bugünkü görüşmelerimizin ve imzalanan belgelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Söz verdiğimiz üzere 2024 yılı sonu itibarıyla deprem bölgemizdeki konutlarımızın %45’ini tamamladık.
Bugün 201 bininci yuvamızın anahtarını teslim ettik.
11 ilimizde, 174 ayrı alanda, 1.900 şantiyede; 182 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimizle inşa çalışmaları sürüyor.
2025 yılında, deprem bölgemizde 452 bin 983 bağımsız bölümü vatandaşlarımıza teslim etmiş olacağız.
İnşallah yıl bitmeden deprem bölgesindeki 11 ilimizde tüm vatandaşlarımız huzurlu, güvenli, yeni yuvalarına kavuşacak.
İş yerini açmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak.
Şehirlerimizi eskisinden daha dayanıklı, daha güvenli hale getirinceye dek durmadan, dinlenmeden çalışmayı sürdüreceğiz.
Bugün 201 bininci yuvamızın anahtarını teslim ettik.
11 ilimizde, 174 ayrı alanda, 1.900 şantiyede; 182 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimizle inşa çalışmaları sürüyor.
2025 yılında, deprem bölgemizde 452 bin 983 bağımsız bölümü vatandaşlarımıza teslim etmiş olacağız.
İnşallah yıl bitmeden deprem bölgesindeki 11 ilimizde tüm vatandaşlarımız huzurlu, güvenli, yeni yuvalarına kavuşacak.
İş yerini açmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak.
Şehirlerimizi eskisinden daha dayanıklı, daha güvenli hale getirinceye dek durmadan, dinlenmeden çalışmayı sürdüreceğiz.