Recep Tayyip Erdoğan
116K subscribers
2.55K photos
556 videos
18 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Suriye’de zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak suretiyle aynı zamanda tarihin de doğru tarafında yer aldık.

Milletim şunu bilsin ki başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır.

Daha düne kadar bizi eleştirenler şimdi bize hak veriyor.

Dış politikada, ekonomide, terörle mücadelede ve diğer kritik alanlarda inşallah yine biz haklı çıkacağız.

Doğrunun, haklının ve mazlumun yanında saf tuttukça inanıyorum ki Rabb’im de milletimizin önünü açacaktır.

Kısa vadede bazı zorluklar olabilir, geçici sıkıntılar olabilir.

Ama sonuçta kazanan adalet olur, merhamet olur, insanlık olur, kardeşlik ve adam gibi adamlık olur.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Muhalefetin ideolojik ezberleri haricinde dış politikaya dair hiçbir fikirlerinin olmadığını son süreçte tekrar gördük.

Düşünebiliyor musunuz?

Zalim Esed’in ülkeden kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefetin genel başkanı çıkıyor, devrik rejimle görüşme çağrısı yapıyor…
Fırtınalı sularda Türkiye’nin kılına zarar gelmemesi için büyük bir dikkat, büyük bir hassasiyet gösteriyoruz.

Atacağımız her adımın sadece kısa vadeli sonuçlarını değil, uzun vadeli etkilerini de çok iyi hesaplıyoruz.

Ezberlerle değil, akıllı stratejilerle hareket ediyoruz.

Bugüne kadar neme lazımcılık yapmadık, şimdi de yapmıyoruz.

910 kilometre uzunluğunda sınırımızın olduğu komşumuz Suriye’yle ilk günden beri hep yakından ilgilendik.

Bir avuç ülke dışında tüm dünyanın sırtını döndüğü Suriye halkını biz hiçbir zaman kaderine terk etmedik.

Paylaşmanın bereketine inandık, dayanışmanın gücüne sarıldık, kardeşlik hukukumuzu yücelttik.

13 yıl boyunca ilkeli, vicdanlı, hakkaniyetli davranarak, millet ve ülke olarak son asrın en çetin insanlık sınavını vermeyi başardık.

Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri, Hristiyan demeden Suriye halkının tamamı geleceğine artık daha bir güvenle bakıyor.

Bugün Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğün coşkusunu paylaşırken dualarında bizi ve milletimizi de unutmuyor.

Ülkesini yeniden ayağa kaldırma çabasında Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz.
Dün akşam Almanya'nın Magdeburg şehrindeki Noel pazarına düzenlenen menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine, dost Almanya halkına ve hükûmetine başsağlığı dileklerimi iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Sayın Özel’in iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak buradan Halep’e yol olur.

Hakkını vermek lazım, ilk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu ama artık komik bile değil.

Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu durumlara düşürmesi, Türk siyaseti adına hicap vericidir.

Demokrasilerde iktidarın icraat gücüne en çok katkıyı yapan unsurlardan biri de muhalefetin tutarlılığı ve alternatif politika geliştirme kabiliyetidir.

Bizdeki muhalefet ne tutarlı ne de politika geliştirme kabiliyetine sahip.

Muhalefet temsilcileri tuğla üstüne tuğla koymak yerine laf üstüne laf koymakla iş yaptıklarını sanıyorlar.

Aslına bakılırsa mevcut hallerinden gayet memnunlar.

Aksi olsaydı kendilerini şunca zamandır iktidardan uzak tutan bu yanlış üsluptan vazgeçip milletin gönlünü kazanacak işlere yönelirlerdi…
Yörük obalarının, Türkmen kocalarının yurt tuttuğu; tabiatıyla, insanıyla güzellikte paha biçilemeyen Muğla… Teşekkürler Muğla! 🇹🇷
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ülkenin ihtiyacı olan her konuda programı, projesi, vizyonu olan parti ve ittifak biziz; milletimizin yaşadığı sıkıntıları çözme noktasında iradesi, çabası, reçetesi olan parti ve ittifak biziz.
Uluslararası hemen her konuda kendi ülkesi yerine başkalarının safında yer almayı alışkanlık haline getiren CHP, millîlikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor.

Türkiye, güney sınırlarının güvenliği için sınır ötesi harekâtlar yapıyor, karşısına CHP çıkıyor.

Türkiye, Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için Libya’da pozisyon alıyor, karşısına CHP çıkıyor.

Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşından Filistin’de yaşanan trajediye kadar bölgesindeki tüm çatışmalarda dünyanın takdirini kazanan tutumlar geliştiriyor, karşısına CHP çıkıyor.

Türkiye, Türk dünyasının siyasi, kültürel, sosyal, askerî, beşerî birliğini sağlayacak tarihî adımlar atıyor, karşısına CHP çıkıyor.

Türkiye, Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir alanda kazan-kazan esasına dayalı açılımlara girişiyor, karşısına CHP çıkıyor.

Bu savrulmanın en önemli delillerinden biri de FETÖ’den PKK/YPG’ye kadar farklı örgütlerle kurdukları alengirli ilişkilerdir.

Küresel güçlerin soytarısı haline gelen CHP’ye gönül verenlerin önemli bir kısmının da bu tablodan rahatsız olduğunu biliyoruz, görüyoruz. 

Biz bu hakikatleri vicdanı rahatsız, kafası huzursuz ama aynı zamanda çaresiz, aklıselim sahibi CHP’liler adına da dile getiriyoruz.
Muğla ziyaretimizde iş ve sivil toplum kuruluşlarımızın kıymetli mensupları ile bir buluşma gerçekleştirdik.

Bizleri bir araya getirerek hasret gidermemize, hasbihâl etmemize imkân sağlayan herkese şükranlarımı sunuyor, toplantımızı teşrif eden kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış, demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var.

Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır.

Türkiye’nin darbe anayasası kamburundan kurtulmasının şart olduğunu uzun bir süredir ısrarla dile getiriyoruz.

Bu çağrıyı da muhalefetin iddia ettiği gibi gündem kaygımızdan değil, tam aksine ülkemizin yeni anayasa ihtiyacını gördüğümüz için yapıyoruz.

Ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki bırakın çözümün parçası olmayı, sorunun katlanarak büyümesi için elinden geleni ardına koymuyor.

Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, her şeye itiraz etmek değildir.

Yeni anayasa konusunda atılacak bir adım, Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır.

Meclisimizdeki partilerin çoğunun ilk dört madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz.

AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir.


Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28’inci dönemde Meclisin kendisinden bekleneni yerine getirmesini ümit ve arzu ediyoruz.
Turizmde 2024 yılı hedefimiz 60 milyon ziyaretçi…

Biz bir taraftan turizmde gaza basarken yerel yönetimlerde tam anlamıyla bir atalet, hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz.

Örneğin başta Bodrum olmak üzere Muğla’nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısı çekiliyor.

Ancak görevi içme suyu sorununu çözmek olanlar sorunu görmezden, duymazdan geliyor.

Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar ama iş altyapı ve üstyapı yatırımlarına gelince hiçbir adım atmıyorlar.

Aynı durum kirlilik sebebiyle neredeyse canlının yaşamadığı İzmir Körfezi için de geçerlidir.

Orada da İzmir’e hizmet etmemeyi hayat tarzı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan garip bir zihniyet var.

Eser ve hizmet siyasetiyle temayüz etmek yerine korkuları körükleyerek, ideolojik belediyecilik yaparak beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar.

Biz ise derde derman olmanın, sıkıntıları ortadan kaldırmanın peşindeyiz.

22 yıldır nasıl milletimize kulak vererek bugünlere geldiysek Muğla’nın, Bodrum’un içme suyu sorununu çözmek için de kolları sıvadık.

Yatırım programına aldığımız Sandras İçme Suyu Projemiz ile Muğla il merkezinin içme suyu ihtiyacını karşılayacağız.

Çalışmalarını seneye başlatacağımız Bodrum Barajı’nın yıllık 13,2 milyon metreküp depolama, günlük 135 bin metreküp arıtma kapasitesiyle kanayan bir yaraya merhem olacağız.

Hız kesmeden, yorgunluğa, yılgınlığa prim vermeden hem Muğla’yı hem diğer 80 vilayetimizi kalkındırmaya devam edeceğiz.
2025 yılı bütçesinin “halkın bütçesi” olduğunu şu rakamlarla hatırlatmak istiyorum…

Deprem bölgesini inşa ve ihya faaliyetlerimiz kapsamında toplam 584 milyar lira ayırdık.

Sosyal yardımlar için ayırdığımız miktar 651 milyar lira.

Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçede 472 milyar lira kaynak tahsis ettik.

2025 bütçemizde istihdama ve üretime 2,6 trilyon liradan fazla bir kaynak ayırdık.

Yatırımlar için tahsis ettiğimiz tutar ise 1 trilyon 568 milyar liradır.

Diğer başlıklarda da vatandaş odaklı bir anlayışla bütçemizi şekillendirdik.

Bütçemizin en temel vasfı, ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen; yatırımları, ekonomik istikrarı ve sosyal refahı önceleyen bir bütçe olmasıdır.

2025 yılı boyunca çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz.
Biz istiyoruz ki dünya ve Türkiye değişirken muhalefet partileri de kendini değiştirsin, yenilesin, güncellesin.

Hadi zihniyet değişmiyor; bari en azından üslup değişsin, tarz değişsin, söylem değişsin.

“Böyle gelmiş ama artık böyle gitmesin” diyoruz.

Ancak her defasında muhalefete dair acı gerçeklerin sert duvarına çarpıyoruz.

Dünyayı takip eden, gelişmeleri doğru okuyan, ülkeye ve millete ufuk çizen, hepsinden öte sözünün ağırlığı olan bir muhalefet henüz ülkemizde neşvünema bulmadı.

Son bütçe görüşmelerinde de afaki söylemler, ucuz polemikler, buram buram provokasyon kokan açıklamalar dışında hiçbir şey göremedik.

Yıllar geçiyor, isimler değişiyor, liderlik koltuğunda oturanlar değişiyor ama muhalefetin siyaset tarzında zerre miskal tekâmül yaşanmıyor.

2025 yılının, muhalefet zihniyetinde ve tarzında asgari düzeyde de olsa bir iyileşmeye kapı aralamasını ümit ediyoruz.
Suriye’de yeni yönetimde görev alan isimleri hepimiz gururlanarak takip ediyoruz.

Türkiye’de eğitim almış, milletimizle gönül bağı olan kardeşlerimizi çeşitli makamlarda gördükçe Rabb’imize bir kez daha hamdediyoruz.

Suriye devriminin lideri Sayın Ahmed Şara ile yakın diyalog halindeyiz.

Suriye’nin komşusu ve kardeşi olarak yeni süreci en iyi okuyan, en iyi tahlil ve tetkik eden ülke konumundayız.

“Doğru duvar yıkılmaz” inancıyla Suriye krizinin ilk anından itibaren hep tarihin doğru tarafında yer aldık.

Rabb’im bizi önce Suriyeli mazlumlara, sonra da bize inanan ve itimat eden aziz milletimize mahcup etmedi.

Bugün sadece Suriye halkının değil, Türkiye’nin adını duyunca gözleri parlayan yüz milyonlarca kardeşimizin yüzüne de vakarla bakabiliyoruz.

Şüphesiz bu süreçte en ağır imtihanımız, 14-28 Mayıs seçimleri döneminde yürütülen alçakça kampanyaya karşı göğsümüzü siper etmemiz olmuştur.

Esas meselenin seçim kazanmak değil, her şeyden önce gönül kazanmak olduğunu bir kez daha gördük.

Rabb’imizin yardımı ve milletimizin engin ferasetiyle hem seçimleri kazandık hem de Suriye halkının zaferine giden yolun taşlarını döşedik.

Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi de kazanması ve başarılarını kalıcı hale getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz.
İsrail’in artan saldırganlığının gerisinde Suriye’deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor.

İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır.

Elinde 50 bin Gazzeli masumun kanı olan Netanyahu’nun tuttuğu yol, yol değildir.

Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha çok toprağı işgal ve istila ederek varılacak yer sadece daha fazla güvensizliktir, huzursuzluktur.

İsrail’de şayet bir devlet aklı varsa, bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Suriye’de en zor günler Allah’ın izniyle artık geride kalmıştır. Dökülen mübarek şehit kanları da Suriye halkının çektiği çileler de boşa gitmemiştir.

61 yıllık Baas karanlığına son veren Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerini yeniden ayağa kaldıracaklarına eminim.