Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’i ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duydum. 🇹🇷🇸🇴🇪🇹
Somali ve Etiyopya’nın ülkemize duyduğu güven neticesinde, yaklaşık 8 ay önce başlattığımız Ankara Süreci’nde bu akşam önemli bir aşamaya geldik.
Birtakım kırgınlıkları ve yanlış anlamaları beraberce aşmak suretiyle Somali ve Etiyopya arasında barış ve iş birliğine dayalı yeni bir başlangıcın ilk adımını atmış olduk.
Ülkelerin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasına yönelik ilkesel tutumumuzun bir sembolü olarak Afrika’nın bu güzide köşesinde barış ve istikrarın sağlanması, temel beklentimizdir.
Her iki ülkenin değerli katkılarıyla bugün mutabık kaldığımız ortak bildiri metnini ortaya çıkardık.
Bu ortak bildiri geçmişe değil geleceğe odaklanmakta, bizim için çok önem taşıyan bu iki dost ülkenin bundan sonra inşa edeceği ilkeleri kayda geçirmektedir.
Büyük özverilerle bu tarihî uzlaşıya vardıkları için değerli kardeşlerimi gönülden tebrik ediyor, kendilerine yapıcı tutumlarından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu akşam mutabık kalınan ortak bildirinin, önümüzdeki dönemde karşılıklı saygı temelinde bölgede iş birliği, ekonomik kalkınma ve refah için sağlam temel oluşturacağına inanıyorum.
Bundan sonra atacağımız adımları birlikte kararlaştırıp bölge insanının huzur ve refahını artıracak projeleri beraberce hayata geçireceğiz.
Somali ve Etiyopya’nın ülkemize duyduğu güven neticesinde, yaklaşık 8 ay önce başlattığımız Ankara Süreci’nde bu akşam önemli bir aşamaya geldik.
Birtakım kırgınlıkları ve yanlış anlamaları beraberce aşmak suretiyle Somali ve Etiyopya arasında barış ve iş birliğine dayalı yeni bir başlangıcın ilk adımını atmış olduk.
Ülkelerin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasına yönelik ilkesel tutumumuzun bir sembolü olarak Afrika’nın bu güzide köşesinde barış ve istikrarın sağlanması, temel beklentimizdir.
Her iki ülkenin değerli katkılarıyla bugün mutabık kaldığımız ortak bildiri metnini ortaya çıkardık.
Bu ortak bildiri geçmişe değil geleceğe odaklanmakta, bizim için çok önem taşıyan bu iki dost ülkenin bundan sonra inşa edeceği ilkeleri kayda geçirmektedir.
Büyük özverilerle bu tarihî uzlaşıya vardıkları için değerli kardeşlerimi gönülden tebrik ediyor, kendilerine yapıcı tutumlarından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu akşam mutabık kalınan ortak bildirinin, önümüzdeki dönemde karşılıklı saygı temelinde bölgede iş birliği, ekonomik kalkınma ve refah için sağlam temel oluşturacağına inanıyorum.
Bundan sonra atacağımız adımları birlikte kararlaştırıp bölge insanının huzur ve refahını artıracak projeleri beraberce hayata geçireceğiz.
Yiğitler ve şehitler beşiği; vatanımızın, milletimizin, devletimizin, istiklalimizin âşığı; gönül coğrafyamızın nüvesi Sakarya… Teşekkürler Sakarya! 🇹🇷
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Şundan her bir insanımız emin olsun…
Türkiye, Cumhuriyetin ikinci asrıyla birlikte önüne açılan yeni kapıları, yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmektedir.
Türkiye, Cumhuriyetin ikinci asrıyla birlikte önüne açılan yeni kapıları, yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmektedir.
Türkiye’nin ve Türk milletinin hiçbir kazanımına sevinemeyen; tam tersine hepsine bir kulp takmak, yoksa da öyleymiş gibi göstermek için uğraşan güruhu insanımız da görmektedir.
Bunlar artık siyasetin değil, psikiyatrinin konusu olacak bir yere savrulmuştur.
Birilerinin sürekli milletimizi umutsuzluk batağına sürükleme gayretinin arkasında bugünümüzle geleceğimiz arasındaki irtibatı koparma niyeti vardır.
Tabii bizim için asıl olan, ülkeden ve milletten kopuk bir şekilde, kendi hayal dünyalarında yaşayan marjinallerin hezeyanları değildir.
Bizim için asıl olan; milletimizin ne dediği, ne istediği, ne beklediği, neyi murat ettiğidir.
AK Parti 23 yıldır bu istikamette yürüdüğü için başarılı olmuş, iktidarda kalmış, her bireye eşsiz hizmetler kazandırmış, her karış vatan toprağını eşsiz eserlerle donatmıştır.
Ülkemizi nasıl 2023 vizyonuyla buluşturduysak 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirmek de yine AK Parti kadrolarına nasip olacaktır.
Bunlar artık siyasetin değil, psikiyatrinin konusu olacak bir yere savrulmuştur.
Birilerinin sürekli milletimizi umutsuzluk batağına sürükleme gayretinin arkasında bugünümüzle geleceğimiz arasındaki irtibatı koparma niyeti vardır.
Tabii bizim için asıl olan, ülkeden ve milletten kopuk bir şekilde, kendi hayal dünyalarında yaşayan marjinallerin hezeyanları değildir.
Bizim için asıl olan; milletimizin ne dediği, ne istediği, ne beklediği, neyi murat ettiğidir.
AK Parti 23 yıldır bu istikamette yürüdüğü için başarılı olmuş, iktidarda kalmış, her bireye eşsiz hizmetler kazandırmış, her karış vatan toprağını eşsiz eserlerle donatmıştır.
Ülkemizi nasıl 2023 vizyonuyla buluşturduysak 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirmek de yine AK Parti kadrolarına nasip olacaktır.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Dünyada bizden başka hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı siyasi ve toplumsal bir yükü hiç tereddüt etmeden sırtlandık. Allah’a hamdolsun, biz haklı çıktık.
Türk’ü Türk yapan, bizi biz yapan haslet işte budur.
Türk’ü Türk yapan, bizi biz yapan haslet işte budur.
Suriye’deki devrime şaşı bakanlara, Esed dönemini yüceltenlere, meseleyi başka güçlerin tezgâhı seviyesine indirenlere en güzel cevap, Şam’daki yer altı hapishaneleridir.
Suriyelilerin neden yıllarca vatanına dönemediğinin cevabı, buralardaki işkence ve ölüm aletleridir.
Esed’in af çağrısına kanıp rejimin kontrol ettiği şehirlere dönenler ise maalesef cezaevi denilen ölümhanelerde türlü işkenceye uğradıktan sonra katledilmişlerdir.
Televizyonlara, gazetelere, sosyal medya mecralarına yansıyan vahşet hikâyelerini dinlemeye insanın yüreği dayanmıyor.
Ancak CHP Genel Başkanı, Esed’in kendisinin bile inanmadığı af ilanına prim vererek son ana kadar bunun reklamını yapmıştır.
Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir program, proje, söylem üretmeyen ve Türk siyasetini zehirleyen bu zihniyeti milletimizin irfanına havale ediyoruz.
Bunlar hiçbir zaman millette karşılık bulamadılar, bundan sonra da millet bunlara yüz vermeyecektir.
Bazısı cehalet, bazısı lümpen ırkçılık, kimi de mezhepçilik çukurunda debelenmeye devam edecektir.
Rabb’im ülkemizi bunların eline düşmekten muhafaza eylesin.
Suriyelilerin neden yıllarca vatanına dönemediğinin cevabı, buralardaki işkence ve ölüm aletleridir.
Esed’in af çağrısına kanıp rejimin kontrol ettiği şehirlere dönenler ise maalesef cezaevi denilen ölümhanelerde türlü işkenceye uğradıktan sonra katledilmişlerdir.
Televizyonlara, gazetelere, sosyal medya mecralarına yansıyan vahşet hikâyelerini dinlemeye insanın yüreği dayanmıyor.
Ancak CHP Genel Başkanı, Esed’in kendisinin bile inanmadığı af ilanına prim vererek son ana kadar bunun reklamını yapmıştır.
Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir program, proje, söylem üretmeyen ve Türk siyasetini zehirleyen bu zihniyeti milletimizin irfanına havale ediyoruz.
Bunlar hiçbir zaman millette karşılık bulamadılar, bundan sonra da millet bunlara yüz vermeyecektir.
Bazısı cehalet, bazısı lümpen ırkçılık, kimi de mezhepçilik çukurunda debelenmeye devam edecektir.
Rabb’im ülkemizi bunların eline düşmekten muhafaza eylesin.
Tarihimizin ve medeniyetimizin medarıiftiharı; gazalarıyla, fetihleriyle, açtığı kapılarla barış medeniyetinin nişanesi olan Kocaeli… Teşekkürler Kocaeli! 🇹🇷
Dün Sayın Özel çıkmış, güya PYD üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışıyor.
Bölücü terör örgütünün Suriye’deki uzantılarıyla ilgili bizim duruşumuz bellidir Sayın Özel…
PYD’yi terör örgütü görüp görmediğinize CHP Genel Başkanı olarak asıl sizin cevap vermeniz gerekir.
Öyle ya, yıllarca bu yapının avukatlığını sizin partiniz üstlendi.
Ülke ülke dolaşıp bu örgütün reklamını yapan da sizin milletvekillerinizdi.
Hatta “YPG bize saldırmaz” diyerek bölücü örgütün Suriye uzantısına kefil olan sizin eski genel başkanınızdı.
Çıkın ve açıklayın, YPG/PYD konusunda siz de eski genel başkanınız gibi mi düşünüyorsunuz?
Bayrak değiştirmek ne zamandan beri PKK’nın uzantılarını aklamak için yeterli olmaya başladı?
Hadi Suriye’yi bilmiyorsunuz, PKK’nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı hiç bilmiyorsunuz?
Ne diyelim? Allah bunlara basiret ve feraset versin.
Bölücü terör örgütünün Suriye’deki uzantılarıyla ilgili bizim duruşumuz bellidir Sayın Özel…
PYD’yi terör örgütü görüp görmediğinize CHP Genel Başkanı olarak asıl sizin cevap vermeniz gerekir.
Öyle ya, yıllarca bu yapının avukatlığını sizin partiniz üstlendi.
Ülke ülke dolaşıp bu örgütün reklamını yapan da sizin milletvekillerinizdi.
Hatta “YPG bize saldırmaz” diyerek bölücü örgütün Suriye uzantısına kefil olan sizin eski genel başkanınızdı.
Çıkın ve açıklayın, YPG/PYD konusunda siz de eski genel başkanınız gibi mi düşünüyorsunuz?
Bayrak değiştirmek ne zamandan beri PKK’nın uzantılarını aklamak için yeterli olmaya başladı?
Hadi Suriye’yi bilmiyorsunuz, PKK’nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı hiç bilmiyorsunuz?
Ne diyelim? Allah bunlara basiret ve feraset versin.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Son 22 yılda muhalefetin isabetli tavır sergilediği neredeyse tek bir uluslararası olay yok…
Ülkemizin en büyük şansı, etrafımızda yaşanan tüm krizlerde Türkiye’nin kaptan köşkünde AK Parti’nin olmasıdır.
14-28 Mayıs seçimlerinde Türkiye’nin nasıl büyük bir felaketin kıyısından döndüğü zamanla daha net görülecektir.
CHP’nin bırakın Türkiye’yi yönetmek, simit tezgâhını yönetecek kabiliyete sahip olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.
Dünya, güçlü liderlerin oyun sahasına dönüşmüş durumdadır.
22 yıllık iktidarımızda sağladığımız siyasi, ekonomik, diplomatik kazanımlar sayesinde artık Türkiye de bu küresel oyunun önemli aktörleri arasına girmiştir.
Türkiye’yi, bölgesel ve küresel her önemli meselede görüşü sorulan, duruşu merak edilen, tercihi dengeleri değiştiren bir ülke haline getirdik.
Allah muhafaza, Türkiye’nin CHP yönetimi altında tüm bu sınamalardan, tüm bu krizlerden; tüm bu siyasi, ekonomik, diplomatik çekişmelerden geçtiğini düşünebiliyor musunuz?
İşte bunun için AK Parti iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın önümüzdeki dönemde de güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor.
Hep beraber sırt sırta vererek Türkiye’ye daha nice başarılar, nice zaferler yaşatacağımıza inanıyorum.
Bu konuda milletimize, yol ve dava arkadaşlarıma sonuna kadar güveniyorum.
14-28 Mayıs seçimlerinde Türkiye’nin nasıl büyük bir felaketin kıyısından döndüğü zamanla daha net görülecektir.
CHP’nin bırakın Türkiye’yi yönetmek, simit tezgâhını yönetecek kabiliyete sahip olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.
Dünya, güçlü liderlerin oyun sahasına dönüşmüş durumdadır.
22 yıllık iktidarımızda sağladığımız siyasi, ekonomik, diplomatik kazanımlar sayesinde artık Türkiye de bu küresel oyunun önemli aktörleri arasına girmiştir.
Türkiye’yi, bölgesel ve küresel her önemli meselede görüşü sorulan, duruşu merak edilen, tercihi dengeleri değiştiren bir ülke haline getirdik.
Allah muhafaza, Türkiye’nin CHP yönetimi altında tüm bu sınamalardan, tüm bu krizlerden; tüm bu siyasi, ekonomik, diplomatik çekişmelerden geçtiğini düşünebiliyor musunuz?
İşte bunun için AK Parti iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın önümüzdeki dönemde de güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor.
Hep beraber sırt sırta vererek Türkiye’ye daha nice başarılar, nice zaferler yaşatacağımıza inanıyorum.
Bu konuda milletimize, yol ve dava arkadaşlarıma sonuna kadar güveniyorum.
Diplomasi tıpkı siyaset gibi ince bir sanattır.
Diplomasi tıpkı siyaset gibi akıl ister, birikim ister, öngörü ister; basiret, feraset, stratejik sabır ister.
Diplomasi birkaç hamle sonrasını değil, 10 hamle sonrasını hesaplamayı gerektirir.
Aziz milletimizin teveccühüyle, son 22 yıldır da bir nevi kurtlar sofrası olan uluslararası arenada Türkiye’yi temsil ediyoruz.
Şu ana kadar binlerce toplantıya, binlerce zirveye iştirak ettik.
Çok zorlu müzakerelerde ülkemizin ve milletimizin hakkını savunduk.
Allah’a hamdolsun 22 yıl boyunca milletimizin başını yere eğdirmedik.
Her zaman bin düşündük ama bir söyledik.
Batılı ülkelerin sırtını döndüğü ve ölüme terk ettiği mazlumlara sadece insanlık adına, kardeşlik adına, Müslümanlık adına sahip çıktık.
Muhalefet bunu anlayamadı, kimi aydınlar bunu idrak edemedi; kimi gazeteciler, kimi medya mensupları bunu bir türlü kavrayamadı.
Yalnız bırakıldığımız, haksızca eleştirildiğimiz çok zaman oldu.
CHP eski genel başkanının körüklediği nefret dalgasının asıl gayesinin ne olduğunu bugün daha net görebiliyoruz.
Yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin karanlık ve çirkin yüzü, hapishane denilen ölüm kamplarında şimdi tek tek ortaya çıkıyor.
Ama bunlara rağmen ne CHP’nin eski genel başkanı ne de Sayın Özel, Suriye krizi ve sığınmacılar meselesinde bir öz eleştiri yapmıyor.
Haklarına girdikleri insanlardan helallik dilemiyorlar.
Son ana kadar neden Esed denilen zaliminin reklamını yaptıklarını, neden Esed’den medet umduklarını millete izah edemiyorlar.
Suriyeli kardeşlerimizin Türk bayraklarıyla zaferlerini kutlamasından niçin rahatsız olduklarını söylemiyorlar.
Biz ise hem kardeşlik ve komşuluk görevimizi hakkıyla yerine getirdik hem de insanlık sınavından alnımız ak, başımız dik bir şekilde çıktık.
Suriye’nin yeniden imarı ve ayağa kaldırılmasında da tüm kesimleriyle Suriye halkının yanında olacağız.
Diplomasi tıpkı siyaset gibi akıl ister, birikim ister, öngörü ister; basiret, feraset, stratejik sabır ister.
Diplomasi birkaç hamle sonrasını değil, 10 hamle sonrasını hesaplamayı gerektirir.
Aziz milletimizin teveccühüyle, son 22 yıldır da bir nevi kurtlar sofrası olan uluslararası arenada Türkiye’yi temsil ediyoruz.
Şu ana kadar binlerce toplantıya, binlerce zirveye iştirak ettik.
Çok zorlu müzakerelerde ülkemizin ve milletimizin hakkını savunduk.
Allah’a hamdolsun 22 yıl boyunca milletimizin başını yere eğdirmedik.
Her zaman bin düşündük ama bir söyledik.
Batılı ülkelerin sırtını döndüğü ve ölüme terk ettiği mazlumlara sadece insanlık adına, kardeşlik adına, Müslümanlık adına sahip çıktık.
Muhalefet bunu anlayamadı, kimi aydınlar bunu idrak edemedi; kimi gazeteciler, kimi medya mensupları bunu bir türlü kavrayamadı.
Yalnız bırakıldığımız, haksızca eleştirildiğimiz çok zaman oldu.
CHP eski genel başkanının körüklediği nefret dalgasının asıl gayesinin ne olduğunu bugün daha net görebiliyoruz.
Yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin karanlık ve çirkin yüzü, hapishane denilen ölüm kamplarında şimdi tek tek ortaya çıkıyor.
Ama bunlara rağmen ne CHP’nin eski genel başkanı ne de Sayın Özel, Suriye krizi ve sığınmacılar meselesinde bir öz eleştiri yapmıyor.
Haklarına girdikleri insanlardan helallik dilemiyorlar.
Son ana kadar neden Esed denilen zaliminin reklamını yaptıklarını, neden Esed’den medet umduklarını millete izah edemiyorlar.
Suriyeli kardeşlerimizin Türk bayraklarıyla zaferlerini kutlamasından niçin rahatsız olduklarını söylemiyorlar.
Biz ise hem kardeşlik ve komşuluk görevimizi hakkıyla yerine getirdik hem de insanlık sınavından alnımız ak, başımız dik bir şekilde çıktık.
Suriye’nin yeniden imarı ve ayağa kaldırılmasında da tüm kesimleriyle Suriye halkının yanında olacağız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
13 yıl sonra ilk defa Suriyeli kardeşlerimiz geleceklerine umutla bakıyor; sevinçle, heyecanla bakıyor ama birileri buna bile tahammül edemiyor.
Suriyeli kardeşlerimizin zaferini gölgelemek, bu önemli başarıya çamur atmak adına akla ziyan komplo teorileri üretiyorlar.
Suriyeli kardeşlerimizin zaferini gölgelemek, bu önemli başarıya çamur atmak adına akla ziyan komplo teorileri üretiyorlar.
Sorunların, sıkıntıların, zorlukların tamamı konjonktüreldir, yani gelip geçicidir.
Türkiye, Allah’ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek kabiliyete sahiptir.
Dünyamız ve bölgemiz son dönemde gerçekten sancılı günler yaşıyor.
Koronavirüs salgını ekonomiden ticarete, güvenlikten sosyal hayata kadar her alanda yeni sıkıntıları ortaya çıkardı.
Bilhassa Türkiye’nin etrafında çok kritik hadiseler vuku buluyor.
Rusya-Ukrayna savaşı önümüzdeki Şubat’ta 4’üncü yılına girecek.
İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamları başlayalı 440 gün oldu.
Elbette tüm bu olaylardan, savaşlardan, krizlerden ülkemiz de etkileniyor.
Ama bunlara rağmen Türkiye, bütün bu kargaşanın ortasında bir istikrar adası olarak takdir topluyor, bölgenin kilit ülkesi kimliğiyle öne çıkıyor.
Dengeli, itidalli ve hakkaniyetli politikalarla bütün bu muhataralı süreçleri hamdolsun başarıyla yönettik, yönetmeye devam ediyoruz.
Biz bir de bu dönemde asrın felaketi denilen, 53 binden fazla canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerini yaşadık.
Lakin şunu biliyoruz…
Şimdi bazı güçlüklerimiz olsa da Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler beklemektedir.
Milletçe biraz daha sabredersek inşallah her alanda hedeflerimize çok yaklaşmış olacağız.
Türkiye Yüzyılı’nın parlak günlerini inşallah hep birlikte idrak edeceğiz.
Türkiye, Allah’ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek kabiliyete sahiptir.
Dünyamız ve bölgemiz son dönemde gerçekten sancılı günler yaşıyor.
Koronavirüs salgını ekonomiden ticarete, güvenlikten sosyal hayata kadar her alanda yeni sıkıntıları ortaya çıkardı.
Bilhassa Türkiye’nin etrafında çok kritik hadiseler vuku buluyor.
Rusya-Ukrayna savaşı önümüzdeki Şubat’ta 4’üncü yılına girecek.
İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamları başlayalı 440 gün oldu.
Elbette tüm bu olaylardan, savaşlardan, krizlerden ülkemiz de etkileniyor.
Ama bunlara rağmen Türkiye, bütün bu kargaşanın ortasında bir istikrar adası olarak takdir topluyor, bölgenin kilit ülkesi kimliğiyle öne çıkıyor.
Dengeli, itidalli ve hakkaniyetli politikalarla bütün bu muhataralı süreçleri hamdolsun başarıyla yönettik, yönetmeye devam ediyoruz.
Biz bir de bu dönemde asrın felaketi denilen, 53 binden fazla canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerini yaşadık.
Lakin şunu biliyoruz…
Şimdi bazı güçlüklerimiz olsa da Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler beklemektedir.
Milletçe biraz daha sabredersek inşallah her alanda hedeflerimize çok yaklaşmış olacağız.
Türkiye Yüzyılı’nın parlak günlerini inşallah hep birlikte idrak edeceğiz.