Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle baskıya, işgale, zulme ve soykırıma maruz kalan Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarına olan sarsılmaz desteğimizi şahsım ve milletim adına en güçlü duygularla ifade etmek istiyorum.
Çoğunluğu kadın ve çocuk 50 bin masum Filistinli kardeşimizin şehit düştüğü Gazze’ye insani yardımların yeterli, güvenli, sürekli ve kesintisiz olarak ulaştırılması zaruri bir hal almıştır.
Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimize bugüne kadar 86 bin ton insani yardım gönderdik.
Kış mevsimi gelmeden önce bölgedeki mazlumlara yönelik yardımlarımızı arttırarak sürdürmekteyiz.
Gazze soykırımının uluslararası hukuk normları içerisinde cezalandırılması gerekmektedir.
Filistin-İsrail meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir.
Uluslararası hukuk uyarınca 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin vücut bulması, bölgede adil ve kalıcı barışın olmazsa olmaz şartıdır.
Türkiye, adil ve kalıcı bir barışın sağlanması ve kapsamlı bir çözümün hayata geçirilmesi için her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazırdır.
Mazlum Filistin halkına ve haklı mücadelesine ilk günden bu yana verdiğimiz desteği kararlılıkla, güçlü bir şekilde ve artırarak devam ettireceğiz.
Çoğunluğu kadın ve çocuk 50 bin masum Filistinli kardeşimizin şehit düştüğü Gazze’ye insani yardımların yeterli, güvenli, sürekli ve kesintisiz olarak ulaştırılması zaruri bir hal almıştır.
Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimize bugüne kadar 86 bin ton insani yardım gönderdik.
Kış mevsimi gelmeden önce bölgedeki mazlumlara yönelik yardımlarımızı arttırarak sürdürmekteyiz.
Gazze soykırımının uluslararası hukuk normları içerisinde cezalandırılması gerekmektedir.
Filistin-İsrail meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir.
Uluslararası hukuk uyarınca 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin vücut bulması, bölgede adil ve kalıcı barışın olmazsa olmaz şartıdır.
Türkiye, adil ve kalıcı bir barışın sağlanması ve kapsamlı bir çözümün hayata geçirilmesi için her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazırdır.
Mazlum Filistin halkına ve haklı mücadelesine ilk günden bu yana verdiğimiz desteği kararlılıkla, güçlü bir şekilde ve artırarak devam ettireceğiz.
Türkiye olarak devleti ve milletiyle ilk günden beri Gazze’deki mezalime sesimizi yükseltiyoruz.
Gazze’deki soykırımın durması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için değil elimizi, tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız.
Çıplak ayaklarıyla yağmurun, çamurun içinde bir tas çorba için saatlerce sıra bekleyen çocukları gördükçe hepimizin yüreği yaralanıyor. Vücudunda taş yerine kalp taşıyan herhangi bir kimse böyle bir trajediye sessiz kalabilir mi?
Gazzeli, Filistinli, Lübnanlı mazlumların acısı hepimizin acısıdır; öyle de olmalıdır. Zulme rıza zulümdür. Zalimin yanında duran, zulmüne de ortak olur.
Biz tarih boyunca ister Musevi ister Hristiyan olsun, zulme maruz kalan herkese kapısını sonuna kadar açmış bir milletiz.
Bizim zihin dünyamızda ne mazluma kimliği sorulur ne zalimin inancına bakılır.
Çok açık ve net söylüyorum: Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin artık son bulmasını arzu ve temenni ediyoruz.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Netanyahu ve Gallant hakkında çıkardığı yakalama kararını bu bakımdan çok önemli buluyoruz.
İsrail ile Lübnan arasında önceki gün sağlanan ateşkesin de aynı şekilde kalıcı olmasını temenni ediyoruz.
Sahada kış şartları daha fazla bastırmadan, daha fazla masum kanı dökülmeden, daha fazla annenin, babanın yüreğine evlat acısı düşmeden, daha fazla çocuk yetim-öksüz kalmadan, uluslararası kurumlara olan güven daha fazla örselenmeden…
Velhasıl kurumları ve değerleriyle insanlık daha fazla irtifa kaybetmeden Gazze’de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir.
Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur, bugün de aynı yerdedir.
Gazze’deki soykırımın durması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için değil elimizi, tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız.
Çıplak ayaklarıyla yağmurun, çamurun içinde bir tas çorba için saatlerce sıra bekleyen çocukları gördükçe hepimizin yüreği yaralanıyor. Vücudunda taş yerine kalp taşıyan herhangi bir kimse böyle bir trajediye sessiz kalabilir mi?
Gazzeli, Filistinli, Lübnanlı mazlumların acısı hepimizin acısıdır; öyle de olmalıdır. Zulme rıza zulümdür. Zalimin yanında duran, zulmüne de ortak olur.
Biz tarih boyunca ister Musevi ister Hristiyan olsun, zulme maruz kalan herkese kapısını sonuna kadar açmış bir milletiz.
Bizim zihin dünyamızda ne mazluma kimliği sorulur ne zalimin inancına bakılır.
Çok açık ve net söylüyorum: Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin artık son bulmasını arzu ve temenni ediyoruz.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Netanyahu ve Gallant hakkında çıkardığı yakalama kararını bu bakımdan çok önemli buluyoruz.
İsrail ile Lübnan arasında önceki gün sağlanan ateşkesin de aynı şekilde kalıcı olmasını temenni ediyoruz.
Sahada kış şartları daha fazla bastırmadan, daha fazla masum kanı dökülmeden, daha fazla annenin, babanın yüreğine evlat acısı düşmeden, daha fazla çocuk yetim-öksüz kalmadan, uluslararası kurumlara olan güven daha fazla örselenmeden…
Velhasıl kurumları ve değerleriyle insanlık daha fazla irtifa kaybetmeden Gazze’de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir.
Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur, bugün de aynı yerdedir.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Türkiye’nin Gazze krizinde takip ettiği dik ve dirayetli politikayla birlikte iç cephemizi sarsmaya yönelik yayınlarda gözle görünür artış olmuştur.
Bölgemiz yangın yeriyken iç kalemizde gedik açmayı hedefleyen her türlü girişimi millî güvenlik zaviyesinden değerlendiriyoruz.
Bölgemiz yangın yeriyken iç kalemizde gedik açmayı hedefleyen her türlü girişimi millî güvenlik zaviyesinden değerlendiriyoruz.
MÜSİAD EXPO ve Uluslararası İş Forumu Kongresi’nde Türkiye ile dost ve kardeş ülkelerin iş insanlarıyla bir araya geldik.
88 ülkeden yatırımcıları buluşturan fuarın ve forumun tertibinde emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.
Küresel Ticaret Burada sloganıyla düzenlenen MÜSİAD EXPO’nun bu sene 20’ncisini icra ettik.
Özellikle tekstil, makine, inşaat, yapı malzemeleri, gıda-tarım ve savunma sanayisi firmalarımızın fuara mührünü vurmasını önemsiyoruz.
Bu gurur verici tablo, Türk ekonomisinin kapasitesi yanında çeşitliliğini de gösteren kayda değer bir referanstır.
24 sektörden 300’ü aşkın katılımcı firmayı buluşturan B2B görüşmelerinde hedef, 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmaktır.
Çarşamba gününden bu yana yapılan temaslarla inşallah bu miktarın da üzerine çıkıldığına inanıyorum.
Artık bir MÜSİAD klasiği haline dönüşen bu başarılı organizasyon dolayısıyla Derneğimizin yöneticilerini tek tek kutluyor, etkinliğin bugünlere gelmesine katkı veren herkesi şükranla yâd ediyorum.
Gerek katılımcılar gerek fuarda sergilenen ürünler gerekse etkinlikler noktasında göz doldurucu bir içeriğe sahip MÜSİAD EXPO’nun yoluna güçlenerek devam edeceğini ümit ediyorum.
88 ülkeden yatırımcıları buluşturan fuarın ve forumun tertibinde emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.
Küresel Ticaret Burada sloganıyla düzenlenen MÜSİAD EXPO’nun bu sene 20’ncisini icra ettik.
Özellikle tekstil, makine, inşaat, yapı malzemeleri, gıda-tarım ve savunma sanayisi firmalarımızın fuara mührünü vurmasını önemsiyoruz.
Bu gurur verici tablo, Türk ekonomisinin kapasitesi yanında çeşitliliğini de gösteren kayda değer bir referanstır.
24 sektörden 300’ü aşkın katılımcı firmayı buluşturan B2B görüşmelerinde hedef, 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmaktır.
Çarşamba gününden bu yana yapılan temaslarla inşallah bu miktarın da üzerine çıkıldığına inanıyorum.
Artık bir MÜSİAD klasiği haline dönüşen bu başarılı organizasyon dolayısıyla Derneğimizin yöneticilerini tek tek kutluyor, etkinliğin bugünlere gelmesine katkı veren herkesi şükranla yâd ediyorum.
Gerek katılımcılar gerek fuarda sergilenen ürünler gerekse etkinlikler noktasında göz doldurucu bir içeriğe sahip MÜSİAD EXPO’nun yoluna güçlenerek devam edeceğini ümit ediyorum.
2023 yılında zayıf dış talep ve deprem felaketlerine rağmen %5,1 oranda büyüme kaydettik.
Ekonomik büyüklüğümüz 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolara yükseldi.
Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor.
Kişi başına millî gelirimiz de buna paralel olarak %24,2 oranında artarak 13 bin 243 dolara çıktı.
2024 yılının ikinci çeyreğinde ise yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 202 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaştık.
2024 yılının ilk yarısında büyümemiz %3,8 olarak gerçekleşti.
Bugün açıklanan üçüncü çeyrek verilerine göre ise yıllık bazda %2,1 büyüme oranına ulaştık.
Millî gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz.
2021 yılında ilk defa %1 seviyesini aşan küresel mal ihracatından aldığımız pay, 2023 yılında %1,07’ye yükseldi.
Benzer şekilde küresel hizmet ihracatından aldığımız pay da 2023 yılında %1,35’i buldu.
2024 yılının ilk 10 aylık döneminde 54 milyon 700 bin turist sayısıyla geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %7’lik bir artış gördük.
Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı.
İşsizlik oranımız ise %8,6 olarak gerçekleşti.
Bu veriler bize, Türk ekonomisinin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor.
Ekonomik büyüklüğümüz 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolara yükseldi.
Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor.
Kişi başına millî gelirimiz de buna paralel olarak %24,2 oranında artarak 13 bin 243 dolara çıktı.
2024 yılının ikinci çeyreğinde ise yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 202 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaştık.
2024 yılının ilk yarısında büyümemiz %3,8 olarak gerçekleşti.
Bugün açıklanan üçüncü çeyrek verilerine göre ise yıllık bazda %2,1 büyüme oranına ulaştık.
Millî gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz.
2021 yılında ilk defa %1 seviyesini aşan küresel mal ihracatından aldığımız pay, 2023 yılında %1,07’ye yükseldi.
Benzer şekilde küresel hizmet ihracatından aldığımız pay da 2023 yılında %1,35’i buldu.
2024 yılının ilk 10 aylık döneminde 54 milyon 700 bin turist sayısıyla geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %7’lik bir artış gördük.
Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı.
İşsizlik oranımız ise %8,6 olarak gerçekleşti.
Bu veriler bize, Türk ekonomisinin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir.
Hudutlarımızın güvenliğini namusumuz bilip koruyacağız, ilave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz.
Fakat kör bir husumetin tuzağına da düşmeyeceğiz.
Hudutlarımızın güvenliğini namusumuz bilip koruyacağız, ilave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz.
Fakat kör bir husumetin tuzağına da düşmeyeceğiz.
Geçtiğimiz hafta CHP’nin devrik genel başkanının mahkeme salonunda savurduğu hakaretler, Türkiye’nin 14-28 Mayıs seçimlerinde nasıl büyük bir uçurumun eşiğinden döndüğünü bir kez daha ortaya koymuştur.
Zehirli dili, kutuplaştırıcı söylemleri ve çirkin siyasi üslubuyla bu zatın, genel başkanlığı döneminde Türkiye’ye yatırım gelmesin, Türk ekonomisi düze çıkmasın diye kendini nasıl paraladığını, ülkemizi nasıl kötülediğini, nasıl yurt dışına şikâyet ettiğini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.
Bugün de seçim ve kurultay kaybetmenin öfkesiyle sağa sola sataşması, Cumhur İttifakı’yla birlikte eski ittifak ortaklarına da edepsizce saldırması, hançer siyasetinin bunların genlerine işlediğinin apaçık ispatıdır.
Hançerlemenin, kuyu kazmanın, çelme takmanın, adaletin tecellisi için cansiparane çalışan hâkim ve savcıları cezaevi kapıları önünde küstahça tehdit etmenin bir muhalefet geleneği olduğunu CHP’nin sadece eski yönetimine değil, yeni yönetimine baktığımızda da çok net görüyoruz.
Yönettikleri şehirlerde trafik sorunu katlanılmaz boyutlara ulaşmış…
Depremle ilgili hiçbir şey yapılmamış, hiçbir adım atılmamış…
Belediyelerde yolsuzluk, hırsızlık, iş bilmezlik almış başını gitmiş…
Meydanlarda vatandaşa verdikleri sözlerin hiçbiri tutulmamış…
Ne gam ne tasa, bunların hiçbiri umurlarında bile değil.
Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak, partinin genel başkanlık koltuğuna kim oturacak; tüm dertleri bu…
Türkiye’nin bunlarla kaybedecek vakti de enerjisi de yok.
Biz büyük hedeflerin peşindeyiz, Kızılelma’mız olan Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmenin derdindeyiz.
Zehirli dili, kutuplaştırıcı söylemleri ve çirkin siyasi üslubuyla bu zatın, genel başkanlığı döneminde Türkiye’ye yatırım gelmesin, Türk ekonomisi düze çıkmasın diye kendini nasıl paraladığını, ülkemizi nasıl kötülediğini, nasıl yurt dışına şikâyet ettiğini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.
Bugün de seçim ve kurultay kaybetmenin öfkesiyle sağa sola sataşması, Cumhur İttifakı’yla birlikte eski ittifak ortaklarına da edepsizce saldırması, hançer siyasetinin bunların genlerine işlediğinin apaçık ispatıdır.
Hançerlemenin, kuyu kazmanın, çelme takmanın, adaletin tecellisi için cansiparane çalışan hâkim ve savcıları cezaevi kapıları önünde küstahça tehdit etmenin bir muhalefet geleneği olduğunu CHP’nin sadece eski yönetimine değil, yeni yönetimine baktığımızda da çok net görüyoruz.
Yönettikleri şehirlerde trafik sorunu katlanılmaz boyutlara ulaşmış…
Depremle ilgili hiçbir şey yapılmamış, hiçbir adım atılmamış…
Belediyelerde yolsuzluk, hırsızlık, iş bilmezlik almış başını gitmiş…
Meydanlarda vatandaşa verdikleri sözlerin hiçbiri tutulmamış…
Ne gam ne tasa, bunların hiçbiri umurlarında bile değil.
Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak, partinin genel başkanlık koltuğuna kim oturacak; tüm dertleri bu…
Türkiye’nin bunlarla kaybedecek vakti de enerjisi de yok.
Biz büyük hedeflerin peşindeyiz, Kızılelma’mız olan Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmenin derdindeyiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bölgemizdeki çatışmalar, krizler, sorunlar çözüme kavuştukça Türkiye ekonomisindeki iyileşme daha da hızlanacaktır.
İstikrar ve güven ortamını koruduğumuz müddetçe hiç endişeniz olmasın, yolumuz da bahtımız da daima açıktır.
İstikrar ve güven ortamını koruduğumuz müddetçe hiç endişeniz olmasın, yolumuz da bahtımız da daima açıktır.
Yiğitlik ve asaletin ruh bulduğu, bereketli topraklarıyla medeniyetlere beşiklik eden destanlar şehri Kahramanmaraş… Teşekkürler Kahramanmaraş! 🇹🇷
6 Şubat depremleri sonrası yıkımın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadan asrın inşasını başlattık.
Bugün 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik, böylelikle tamamlanan deprem konutu sayısında 155 bine ulaştık.
2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Kahramanmaraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek.
Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 30 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere toplam 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatı yapılacak.
Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız.
Rabb’im bu hanelerimizde oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve bereket ihsan eylesin.
Konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese teşekkür ediyorum.
Bugün 24 bin 559 yuvamızı daha hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik, böylelikle tamamlanan deprem konutu sayısında 155 bine ulaştık.
2024 sonuna kadar 39 bin 136’sı Kahramanmaraş’ta olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölüm afetzede kardeşlerimize teslim edilecek.
Gelecek yıl Kahramanmaraş’ta 63 bin 30 konut ve 5 bin 846 iş yeri olmak üzere toplam 68 bin 876 konut ve iş yerinin teslimatı yapılacak.
Deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 983 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız.
Rabb’im bu hanelerimizde oturacak tüm ailelerimize huzur, güven ve bereket ihsan eylesin.
Konutların yapımında emeği, alın teri olan herkese teşekkür ediyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Sayın Özgür Özel çıkmış, “deprem konutları 10 yılda bitmez” diyor.
Bak, biz bugün Kahramanmaraş’ta, aziz milletimize söz verdiğimiz üzere 155 bininci konutumuzun kurasını çektik, anahtarını teslim ettik.
Peki siz 6 Şubat’tan beri “deprem turistliği” dışında ne yaptınız?
Bak, biz bugün Kahramanmaraş’ta, aziz milletimize söz verdiğimiz üzere 155 bininci konutumuzun kurasını çektik, anahtarını teslim ettik.
Peki siz 6 Şubat’tan beri “deprem turistliği” dışında ne yaptınız?
Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Çevre Bakanlığımız ve Büyükşehir Belediyemizin ortaklığı ile Kahramanmaraş’a muhteşem bir yatırımı kazandırıyoruz.
Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz.
TOKİ’mizle 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak.
Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızı yetiştireceğiz.
Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Kahramanmaraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
Kahramanmaraş’ımıza 17 bin 500 seyirci kapasiteli stadyumumuzun merkezinde olduğu bir spor kompleksi inşa edeceğiz.
TOKİ’mizle 121 bin 500 metrekarelik arazi üzerindeki projemizde olimpik yüzme havuzundan kafeteryalara, kamp merkezinden uluslararası spor salonlarına kadar her şey olacak.
Spor kompleksimizle şehrimizde hem uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağız hem de nice yıldızı yetiştireceğiz.
Spor tesisimiz, gençlerimiz başta olmak üzere Kahramanmaraş halkına şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
AK Parti’mizin 8’inci olağan il kongrelerine Kahramanmaraş’ta bismillah dedik.
Hem inşa hem ihya yöntemiyle AK Parti’yi, tıpkı son 22 yılda olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de umudun ve icraatın partisi haline dönüştüreceğiz. Umudun, İcraatın, Geleceğin #AdıAkParti
Hem inşa hem ihya yöntemiyle AK Parti’yi, tıpkı son 22 yılda olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de umudun ve icraatın partisi haline dönüştüreceğiz. Umudun, İcraatın, Geleceğin #AdıAkParti