Daha önce bize silah verenler attığımız kurşunların çetelesini tutardı, kimi zaman da bunun hesabını sorardı.
Teröre karşı yürüttüğümüz mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık.
Hamdolsun artık kendi geliştirdiğimiz silahları kullanarak tüm bu sorunları aştık, aşıyoruz.
Millî güvenliğimize dair konularda adım atarken artık kimsenin icazetini aramıyoruz.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı sanayi hamlesinde savunma sanayimiz de bulunmaktaydı.
Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Demirağ, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin gayretlerini bugün bile hayranlıkla hatırlıyoruz.
Ancak bu vizyoner çabaların içeriden ve dışarıdan birileri tarafından nasıl akamete uğratıldığını da hepimiz çok iyi biliyoruz.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nda dışa bağımlı olmanın sakıncalarını hem de acı bir şekilde tecrübe ettik.
Uyguladığımız politikalarla %20’lerde olan savunma sanayisi yerlilik oranı, bugün %80’leri geçti.
Tabii bununla yetinmeyeceğiz.
Önümüzdeki dönemde İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarından denizaltı platformlarına ve uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine ağırlık vereceğiz.
Terörist sızmaların engellenmesinden hasım unsurlardan gelebilecek taarruzların önlenmesine kadar birçok asimetrik tehdidin bertaraf edilmesinde katmanlı hava savunma sistemlerimizin güçlendirilmesine ihtiyacımız var.
Sistemler sistemi Çelik Kubbe’yle inşallah bu kapasiteye erişeceğiz.
Yine bu süreçte uzun menzilli füze kabiliyetlerimizi de artıracağız.
Dosta güven aşılayan, düşmanlara korku salan bir caydırıcılığa ulaşıncaya kadar hiçbir alanı ihmal etmeden hep birlikte çalışacağız.
Teröre karşı yürüttüğümüz mücadelede sürekli engellerle karşılaşırdık.
Hamdolsun artık kendi geliştirdiğimiz silahları kullanarak tüm bu sorunları aştık, aşıyoruz.
Millî güvenliğimize dair konularda adım atarken artık kimsenin icazetini aramıyoruz.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı sanayi hamlesinde savunma sanayimiz de bulunmaktaydı.
Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Demirağ, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin gayretlerini bugün bile hayranlıkla hatırlıyoruz.
Ancak bu vizyoner çabaların içeriden ve dışarıdan birileri tarafından nasıl akamete uğratıldığını da hepimiz çok iyi biliyoruz.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nda dışa bağımlı olmanın sakıncalarını hem de acı bir şekilde tecrübe ettik.
Uyguladığımız politikalarla %20’lerde olan savunma sanayisi yerlilik oranı, bugün %80’leri geçti.
Tabii bununla yetinmeyeceğiz.
Önümüzdeki dönemde İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarından denizaltı platformlarına ve uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine ağırlık vereceğiz.
Terörist sızmaların engellenmesinden hasım unsurlardan gelebilecek taarruzların önlenmesine kadar birçok asimetrik tehdidin bertaraf edilmesinde katmanlı hava savunma sistemlerimizin güçlendirilmesine ihtiyacımız var.
Sistemler sistemi Çelik Kubbe’yle inşallah bu kapasiteye erişeceğiz.
Yine bu süreçte uzun menzilli füze kabiliyetlerimizi de artıracağız.
Dosta güven aşılayan, düşmanlara korku salan bir caydırıcılığa ulaşıncaya kadar hiçbir alanı ihmal etmeden hep birlikte çalışacağız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
“Savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye” hayalimizi gerçeğe dönüştürünceye kadar bize durmak, dinlenmek, nefeslenmek yok.
Oynanan oyunlar karşısında millet ve devlet olarak kaçmayacak, geri adım atmayacak, karanlık senaryolara teslim olmayacak, sinsi oyunlara yenilmeyeceğiz.
Tam tersine, onurlu ve dirayetli duruşumuzdan taviz vermeden kendimize yakışır şekilde mücadeleye devam edeceğiz.
Sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyecek; bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka hayata geçireceğiz.
Cumhuriyetimizin 101’inci yıl dönümünde bu ahde 85 milyon vatandaşımızın her birinin canıgönülden katıldığına inanıyorum.
Köken, inanç, mezhep, meşrep, siyasi ve ideolojik farklılık ayrıt etmeksizin yüreği bu ülke ve bu millet sevgisiyle çarpan herkese, tüm vatandaşlarıma samimiyetle sesleniyorum:
Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim.
Gelin, son iki asırdır dünyada yaşanan büyük dönüşümleri kaçırmamıza yol açan farklılıklarımızı Türkiye Yüzyılı’nın inşasının harcı, tuğlası, demiri haline getirelim.
Gelin, Hünkâr Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım.
Gelin, ayrık otlarını değil bin yıllık kardeşliğimizi büyütelim, güçlendirelim.
Bu hasbi çağrımıza kulak verecek, gönül açacak, yoldaşlık edecek herkes tarihin şanlı sayfalarında hak ettiği yeri muhakkak alacaktır.
Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızı şanla, şerefle taçlandıracak yeni başarıları hayata geçirene kadar bize durmak, duraksamak yoktur.
Tam tersine, onurlu ve dirayetli duruşumuzdan taviz vermeden kendimize yakışır şekilde mücadeleye devam edeceğiz.
Sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyecek; bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka hayata geçireceğiz.
Cumhuriyetimizin 101’inci yıl dönümünde bu ahde 85 milyon vatandaşımızın her birinin canıgönülden katıldığına inanıyorum.
Köken, inanç, mezhep, meşrep, siyasi ve ideolojik farklılık ayrıt etmeksizin yüreği bu ülke ve bu millet sevgisiyle çarpan herkese, tüm vatandaşlarıma samimiyetle sesleniyorum:
Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim.
Gelin, son iki asırdır dünyada yaşanan büyük dönüşümleri kaçırmamıza yol açan farklılıklarımızı Türkiye Yüzyılı’nın inşasının harcı, tuğlası, demiri haline getirelim.
Gelin, Hünkâr Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım.
Gelin, ayrık otlarını değil bin yıllık kardeşliğimizi büyütelim, güçlendirelim.
Bu hasbi çağrımıza kulak verecek, gönül açacak, yoldaşlık edecek herkes tarihin şanlı sayfalarında hak ettiği yeri muhakkak alacaktır.
Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızı şanla, şerefle taçlandıracak yeni başarıları hayata geçirene kadar bize durmak, duraksamak yoktur.
Ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar, her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Şunun bilinmesini isterim ki bizim muhatabımız milletimizdir.
Gerisi lafügüzaftır.
Milletimizin Türkiye’nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımların atılması yaklaşımımızı desteklediğini biliyoruz.
Şu hususun da altını özellikle çiziyorum:
Bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da.
TUSAŞ’a yapılan kalleş ve alçakça saldırı bir kez daha göstermiştir ki teröristin anlayacağı yegâne dil, terörle tavizsiz mücadeledir.
Türkiye içinde de Irak’ta ve Suriye’de de Avrupa başta olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazıyacağız.
İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize, hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak.
Gerisi lafügüzaftır.
Milletimizin Türkiye’nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımların atılması yaklaşımımızı desteklediğini biliyoruz.
Şu hususun da altını özellikle çiziyorum:
Bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da.
TUSAŞ’a yapılan kalleş ve alçakça saldırı bir kez daha göstermiştir ki teröristin anlayacağı yegâne dil, terörle tavizsiz mücadeledir.
Türkiye içinde de Irak’ta ve Suriye’de de Avrupa başta olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazıyacağız.
İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize, hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacak.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Türkiye içinde şartlar müsait hale gelmişken, coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken, bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken ezelî kardeşliğimizi ebedî olarak muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizdir.
Şurası çok net anlaşılmalıdır ki Türkiye’nin terörü destekleyen, teröre arka çıkan, terörün sözcülüğünü yapan, kardeşliğe değil husumete, demokrasiye değil anarşiye, hukuka değil hukuksuzluğa hizmet eden oluşumlara taviz vermesi, bunlara göz yumması mümkün değildir.
Terörün boyunduruğundan hâlen çıkamayan, dahası Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptığı son açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir.
Terörle siyaset, şiddetle demokrasi yan yana gelmez, aynı kapta bir arada bulunmaz.
Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz.
Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum.
AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz “devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı” siyasetimizi, 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel’i tebrik ediyorum.
CHP’nin, Sayın Özel’in genel başkanlığında, tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına inanmak istiyorum.
Terörün boyunduruğundan hâlen çıkamayan, dahası Türkiyelileşmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptığı son açıklamayla nerede durduğunun işaretini vermiştir.
Terörle siyaset, şiddetle demokrasi yan yana gelmez, aynı kapta bir arada bulunmaz.
Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz.
Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen hukuk ve demokrasi içinde karşılığını alır, almıştır ve bundan sonra da alacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum.
AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz “devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı” siyasetimizi, 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel’i tebrik ediyorum.
CHP’nin, Sayın Özel’in genel başkanlığında, tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına inanmak istiyorum.
Cumhur İttifakı, ülkemizin ve demokrasimizin son 7-8 yılda maruz kaldığı pek çok saldırının, pek çok antidemokratik girişimin püskürtülmesinde en sağlam direniş hattımız olmuştur.
Bugün de terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye’yi kardeşlik ekseninde büyütmek için önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır.
Ülke ve millet olarak yakaladığımız iç cepheyi dosta düşmana karşı güçlendirme fırsatının, milletin meşru temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor.
Tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah eden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkürlerimi sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında, al bayrağımızın gölgesinde, aydınlık, müreffeh ve kardeşçe bir istikbali birlikte kurmak için açılan bu fırsat penceresini en iyi şekilde değerlendireceğimize yürekten inanıyorum.
Bugün de terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye’yi kardeşlik ekseninde büyütmek için önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır.
Ülke ve millet olarak yakaladığımız iç cepheyi dosta düşmana karşı güçlendirme fırsatının, milletin meşru temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor.
Tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah eden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkürlerimi sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında, al bayrağımızın gölgesinde, aydınlık, müreffeh ve kardeşçe bir istikbali birlikte kurmak için açılan bu fırsat penceresini en iyi şekilde değerlendireceğimize yürekten inanıyorum.
Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda dereceye giren karilerimizi, hafızlarımızı ve 94 yarışmacının tamamını tebrik ediyorum.
Jürideki kıymetli hocalarımıza, bu güzel faaliyetin gerçekleşmesinde emeği, katkısı bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Jürideki kıymetli hocalarımıza, bu güzel faaliyetin gerçekleşmesinde emeği, katkısı bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar Cumhuriyetten değil, Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak zulmedenlerden, onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır.
Bu Cumhuriyet bizim, hepimizin eseridir; 85 milyonun tamamının Cumhuriyetidir.
Bu Cumhuriyet bizim, hepimizin eseridir; 85 milyonun tamamının Cumhuriyetidir.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
13 aydır çocuklar soykırıma uğruyor ama katliam şebekesini durduracak etkili, caydırıcı herhangi bir adım atılmıyor.
Bu, insanlığın tükenişidir; bu, uluslararası hukukun yerini artık orman kanunlarının aldığının ilanıdır.
Bu, insanlığın tükenişidir; bu, uluslararası hukukun yerini artık orman kanunlarının aldığının ilanıdır.
İslam dünyasının en önemli ekonomik ve ticari iş birliği platformu olan İSEDAK’ın 40’ıncı Bakanlar Oturumunun hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Toplantımızda alınacak kararların İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum.
Toplantımızda alınacak kararların İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum.