This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ülke olarak caydırıcılık gücümüz ne kadar yüksek olursa bölgemizdeki ateşten kendimizi koruma imkânımızın o derece artacağının farkındayız.
Tüm bölgemizi kasıp kavuran bu kriz fırtınasından Türkiye’yi suhuletle çıkarmakta kararlıyız.
Tüm bölgemizi kasıp kavuran bu kriz fırtınasından Türkiye’yi suhuletle çıkarmakta kararlıyız.
Çoğu genç 1 milyon 100 bin kişinin ziyaret ettiği TEKNOFEST Adana, geleceğimize dair umutları tekrar güçlendirmiştir.
Türkiye’yi savunma ve ileri teknolojilerde hak ettiği yere getirene dek bu yolda sabırla yürüyeceğiz.
Millî Teknoloji Hamlemizle çok daha iyi yerlere geleceğiz.
Türkiye’yi savunma ve ileri teknolojilerde hak ettiği yere getirene dek bu yolda sabırla yürüyeceğiz.
Millî Teknoloji Hamlemizle çok daha iyi yerlere geleceğiz.
Dün bazı illerimizde ortaya çıkan son derece kötü, son derece kışkırtıcı, terörü ve şiddeti öven sahneleri kesinlikle tasvip etmiyoruz.
Yumuşama iklimi; ülkemiz ve milletimizin güvenliğinden taviz vereceğimiz, provokasyonlara göz yumacağımız anlamına asla gelmiyor.
Biz sadece milletimizin farklı kökenden fertleri arasında değil; bölgemizin tamamında Türk, Türkmen, Arap, Kürt demeden herkesi kucaklayan bir kardeşlik ekseni kurmaya çalışıyoruz.
Ama birileri hemen bu kardeşlik eksenini sabote edecek hal ve hareketlere girişiyor.
Kimse kusura bakmasın; uzatılan elin sıkıca tutulmak yerine kopartılmaya çalışılmasına biz izin vermeyiz, buna kayıtsız da kalmayız.
Bölgemizde bunca ateş varken ve bu ateş her gün biraz daha ülkemiz sınırlarına yaklaşırken herkes aklını başına almalı, sorumlu davranmalı, sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.
Bölücü terör dâhil Türkiye’ye ve Türk demokrasisine yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme irademiz tamdır.
Milletimizin hafızasında yer edinmiş kötü sahnelerin tekrar yaşanmasına müsaade etmeyiz ve etmeyeceğiz.
Yumuşama iklimi; ülkemiz ve milletimizin güvenliğinden taviz vereceğimiz, provokasyonlara göz yumacağımız anlamına asla gelmiyor.
Biz sadece milletimizin farklı kökenden fertleri arasında değil; bölgemizin tamamında Türk, Türkmen, Arap, Kürt demeden herkesi kucaklayan bir kardeşlik ekseni kurmaya çalışıyoruz.
Ama birileri hemen bu kardeşlik eksenini sabote edecek hal ve hareketlere girişiyor.
Kimse kusura bakmasın; uzatılan elin sıkıca tutulmak yerine kopartılmaya çalışılmasına biz izin vermeyiz, buna kayıtsız da kalmayız.
Bölgemizde bunca ateş varken ve bu ateş her gün biraz daha ülkemiz sınırlarına yaklaşırken herkes aklını başına almalı, sorumlu davranmalı, sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.
Bölücü terör dâhil Türkiye’ye ve Türk demokrasisine yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme irademiz tamdır.
Milletimizin hafızasında yer edinmiş kötü sahnelerin tekrar yaşanmasına müsaade etmeyiz ve etmeyeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Partisi tarafından dışlanmış, hatta istenmeyen adam ilan edilmiş kimi eski siyasetçilerin ekran ekran dolaşıp kutuplaştırıcı söylemlerle sağa sola sataşmasını, özellikle siyasette yumuşama atmosferini provokatif ifadelerle hedef tahtasına koymasını asla iyi niyetli bulmuyoruz.
Devletin görevi vatandaşının sağlıklı, güvenilir, mevzuata uygun gıdaya erişimini temin etmektir.
Tarım Bakanlığımızın yaptığı denetimlerin gayesi budur.
Bu denetimleri bundan sonra artırarak devam ettirecek, vatandaşımızın sağlığının tehlikeye atılmasına asla göz yummayacağız.
Gıda kontrol ekiplerimiz geçen yıl 1,3 milyon, bu sene ise şimdiye kadar 990 bin denetim yapmıştır.
İhmalkârlıktan veya fırsatçılıktan kaynaklanan her türlü sıkıntılı durumu da adil, hızlı ve şeffaf bir şekilde kamuoyumuzun bilgisine sunacağız.
Tarım Bakanlığımızın yaptığı denetimlerin gayesi budur.
Bu denetimleri bundan sonra artırarak devam ettirecek, vatandaşımızın sağlığının tehlikeye atılmasına asla göz yummayacağız.
Gıda kontrol ekiplerimiz geçen yıl 1,3 milyon, bu sene ise şimdiye kadar 990 bin denetim yapmıştır.
İhmalkârlıktan veya fırsatçılıktan kaynaklanan her türlü sıkıntılı durumu da adil, hızlı ve şeffaf bir şekilde kamuoyumuzun bilgisine sunacağız.
Türkiye, Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerinin yanındadır.
Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır.
Büyük acılar yaşansa da Allah’ın izniyle bu süreç, 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin devletinin kurulmasıyla neticelenecektir.
Hiç endişeniz olmasın; bir gün gelecek bu gözyaşı, bu acı son bulacak.
Gazzeli anneler çocuklarının kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak.
Gazze’de, Batı Şeria’da, işgal edilmiş tüm Filistin topraklarında çocuklar özgürce koşacak, korkusuzca oynayacak; gökyüzüne baktıklarında savaş uçaklarını değil; Güneş’i, Ay’ı, parıldayan yıldızları görecek.
Buna biz tüm kalbimizle inanıyoruz.
Gördüklerimiz karşısında yeise kapılmıyor, karamsarlığa düşmüyor, âlemlerin Rabb’i olan Allah’tan ümidimizi asla kesmiyoruz.
AK Parti Dış İlişkiler ve İnsan Hakları Başkanlıklarımızın müştereken düzenlediği, dünyanın farklı bölgelerinden katılımcıların yer aldığı Filistin’in Geleceği Konferansı’nın Filistin davası için; Filistin halkının adil, müreffeh ve barış dolu yarınları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Zafer, inşallah Gazze ve Lübnan’da inananların olacaktır.
Büyük acılar yaşansa da Allah’ın izniyle bu süreç, 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin devletinin kurulmasıyla neticelenecektir.
Hiç endişeniz olmasın; bir gün gelecek bu gözyaşı, bu acı son bulacak.
Gazzeli anneler çocuklarının kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak.
Gazze’de, Batı Şeria’da, işgal edilmiş tüm Filistin topraklarında çocuklar özgürce koşacak, korkusuzca oynayacak; gökyüzüne baktıklarında savaş uçaklarını değil; Güneş’i, Ay’ı, parıldayan yıldızları görecek.
Buna biz tüm kalbimizle inanıyoruz.
Gördüklerimiz karşısında yeise kapılmıyor, karamsarlığa düşmüyor, âlemlerin Rabb’i olan Allah’tan ümidimizi asla kesmiyoruz.
AK Parti Dış İlişkiler ve İnsan Hakları Başkanlıklarımızın müştereken düzenlediği, dünyanın farklı bölgelerinden katılımcıların yer aldığı Filistin’in Geleceği Konferansı’nın Filistin davası için; Filistin halkının adil, müreffeh ve barış dolu yarınları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Her ne kadar dünya, İsrail vahşetine 7 Ekim’den sonra gözlerini açmış olsa da Filistin halkı bu zulmü on yıllardır yaşıyor.
İsrail’in işgal, yıkım ve infaz politikası tam 76 yıldır aralıksız devam ediyor.
İsrail 1948 yılında kuruldu.
Filistin halkının gözünde 14 Mayıs 1948 büyük bir felaket demekti.
İsrail güçleri Nekbe sırasında yaklaşık 1 milyon Filistinliyi sürgün etti, Filistinlilere ait 675 köyü ve kasabayı yok etti, binlerce Filistinliyi öldürdü.
Kan ve işgal üzerinde kurulan İsrail, Nekbe’den itibaren Şaron katliamı, Sabra ve Şatilla katliamı, Kudüs ve Cenin katliamları ile kan dökmeye devam etti.
Nekbe’den bu yana işgalini sürekli genişleten İsrail, şu anda 27 bin kilometrekarelik Filistin topraklarının %85’ini işgal etmiş durumdadır.
Yine bu tarihten itibaren İsrail, Filistinlileri öz yurtlarında mülteci konumuna getirmiş, milyonlarca Filistinliyi evinden, yurdundan göçe zorlamıştır.
Dinî fanatizmle hareket eden illegal yerleşimcilerin sayısı ve gasbettikleri Filistin toprağı her yıl katlanarak büyüyor.
Bugün Birleşmiş Milletler üyesi olup da resmî sınırları hâlen netleşmemiş tek devlet, adı devlet, İsrail’dir.
Bu gerçeği 74’üncü Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 1947 yılından bu yana İsrail’in değişen haritasını göstererek “İsrail’in sınırları neresidir” diye tüm dünyaya sormuştum.
Aradan geçen zaman zarfında bu sorunun cevabını veren çıkmadı.
Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı takdirde bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz.
Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor ve her türlü tedbiri alıyoruz.
İsrail’in işgal, yıkım ve infaz politikası tam 76 yıldır aralıksız devam ediyor.
İsrail 1948 yılında kuruldu.
Filistin halkının gözünde 14 Mayıs 1948 büyük bir felaket demekti.
İsrail güçleri Nekbe sırasında yaklaşık 1 milyon Filistinliyi sürgün etti, Filistinlilere ait 675 köyü ve kasabayı yok etti, binlerce Filistinliyi öldürdü.
Kan ve işgal üzerinde kurulan İsrail, Nekbe’den itibaren Şaron katliamı, Sabra ve Şatilla katliamı, Kudüs ve Cenin katliamları ile kan dökmeye devam etti.
Nekbe’den bu yana işgalini sürekli genişleten İsrail, şu anda 27 bin kilometrekarelik Filistin topraklarının %85’ini işgal etmiş durumdadır.
Yine bu tarihten itibaren İsrail, Filistinlileri öz yurtlarında mülteci konumuna getirmiş, milyonlarca Filistinliyi evinden, yurdundan göçe zorlamıştır.
Dinî fanatizmle hareket eden illegal yerleşimcilerin sayısı ve gasbettikleri Filistin toprağı her yıl katlanarak büyüyor.
Bugün Birleşmiş Milletler üyesi olup da resmî sınırları hâlen netleşmemiş tek devlet, adı devlet, İsrail’dir.
Bu gerçeği 74’üncü Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 1947 yılından bu yana İsrail’in değişen haritasını göstererek “İsrail’in sınırları neresidir” diye tüm dünyaya sormuştum.
Aradan geçen zaman zarfında bu sorunun cevabını veren çıkmadı.
Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı takdirde bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz.
Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor ve her türlü tedbiri alıyoruz.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikamızın 51’inci Genel Kurulunun sendikamız, iş dünyamız ve tüm Türkiye için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
65 yıllık tarihiyle Türkiye’nin en büyük ve en köklü işveren sendikası olan MESS’e başarılar diliyorum.
65 yıllık tarihiyle Türkiye’nin en büyük ve en köklü işveren sendikası olan MESS’e başarılar diliyorum.
Sırtından hançerlenmenin öfkesini sosyal medyadan sürekli birilerine hakaret ederek çıkarmaya çalışanlara sadece acıyarak bakıyoruz.
Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, eski Türkiye’nin unutulmaya yüz tutmuş kötü hatıraları olarak anılmaktan kurtulamayacaklar.
Türkiye’yi kalkındırma mücadelemizde 22 yıl boyunca pek çok engelle, çok çeşitli zorluklarla karşılaştık.
Biz köprü, yol, havalimanı, baraj, fabrika inşa ederken; sondajlarla petrol, doğal gaz ararken; yılların ihmallerini ortadan kaldırırken muhalefetin ve belli çevrelerin neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz.
Öyle trajikomik durumlarla karşılaştık ki…
“Millet yol mu yiyecek” diyen vizyonsuzları mı ararsınız, Gazi Mustafa Kemal’i bahane edip ülkemizin dünyada ilk 3’e girdiği İHA ve SİHA’larına saldıranları mı ararsınız, “iktidara geldiğimizde savunma sanayisi projelerine dokunacağız” diyenleri mi ararsınız?..
Velhasıl iktidara muhalefet etmeyi sermaye ve yatırım düşmanlığına dönüştüren zihniyetin her çeşidine şahit olduk.
21’inci yüzyıl Türkiye’sine asla yakışmayan bu arkaik zihniyetin, 13 seçim yenilgisi sonrasında, bizzat partileri tarafından Türk siyasetinden perte çıkarılmasını ülkemizin kalkınma yolculuğu adına, Türkiye’nin aydınlık geleceği adına fevkalade önemli buluyoruz.
Eskiden olduğu gibi ülkemizin siyasetini zehirlemeyi, milletimizi birbirine düşürmeyi başaramayacaklar.
85 milyonun arasına öfke ve nefret duvarları öremeyecekler.
Allah’ın izniyle biz de bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz.
Bizim tek bir derdimiz var, o da bu ülkeye aşkla hizmet etmek.
Bizim tek bir gayemiz var, o da insanımızın hayır duasını almak.
Bizim tek bir hedefimiz var, o da Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek.
Bunun dışında hiçbir derdimiz, hedefimiz, endişemiz yoktur.
Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, eski Türkiye’nin unutulmaya yüz tutmuş kötü hatıraları olarak anılmaktan kurtulamayacaklar.
Türkiye’yi kalkındırma mücadelemizde 22 yıl boyunca pek çok engelle, çok çeşitli zorluklarla karşılaştık.
Biz köprü, yol, havalimanı, baraj, fabrika inşa ederken; sondajlarla petrol, doğal gaz ararken; yılların ihmallerini ortadan kaldırırken muhalefetin ve belli çevrelerin neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz.
Öyle trajikomik durumlarla karşılaştık ki…
“Millet yol mu yiyecek” diyen vizyonsuzları mı ararsınız, Gazi Mustafa Kemal’i bahane edip ülkemizin dünyada ilk 3’e girdiği İHA ve SİHA’larına saldıranları mı ararsınız, “iktidara geldiğimizde savunma sanayisi projelerine dokunacağız” diyenleri mi ararsınız?..
Velhasıl iktidara muhalefet etmeyi sermaye ve yatırım düşmanlığına dönüştüren zihniyetin her çeşidine şahit olduk.
21’inci yüzyıl Türkiye’sine asla yakışmayan bu arkaik zihniyetin, 13 seçim yenilgisi sonrasında, bizzat partileri tarafından Türk siyasetinden perte çıkarılmasını ülkemizin kalkınma yolculuğu adına, Türkiye’nin aydınlık geleceği adına fevkalade önemli buluyoruz.
Eskiden olduğu gibi ülkemizin siyasetini zehirlemeyi, milletimizi birbirine düşürmeyi başaramayacaklar.
85 milyonun arasına öfke ve nefret duvarları öremeyecekler.
Allah’ın izniyle biz de bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz.
Bizim tek bir derdimiz var, o da bu ülkeye aşkla hizmet etmek.
Bizim tek bir gayemiz var, o da insanımızın hayır duasını almak.
Bizim tek bir hedefimiz var, o da Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek.
Bunun dışında hiçbir derdimiz, hedefimiz, endişemiz yoktur.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür; ezelî ve ebedî kardeşliğimizi güçlendirme günüdür.
Tüm siyasi partilerin, sendikalarımızın, hangi görüşe mensup olursa olsun sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz.
Tüm siyasi partilerin, sendikalarımızın, hangi görüşe mensup olursa olsun sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz.