Recep Tayyip Erdoğan
116K subscribers
2.56K photos
562 videos
19 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Dost ve kardeş Bosna-Hersek'te meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

AFAD'ımız, Kızılay'ımız ve TİKA'mızla ülkemizin merhamet ve şefkat elini Bosna-Hersekli kardeşlerimize uzatıyoruz. 🇹🇷🇧🇦

18 kişinin cansız bedenine ulaşıldığı, 40 kişiyi arama-kurtarma çalışmalarının devam ettiği Jablanica ve Konjic kenti ile Fojnica başta olmak üzere acil barınma ve beslenme ihtiyaçlarını içeren yardımlarımızı bölgeye ulaştırıyoruz.

İlk etapta 96 jeneratör, 60 konteyner, 168 yatak, 84 mutfak seti, 1.050 battaniye, 1.130 gıda kolisi ve kumanya, 2 ton un, 10 su tahliye pompası, 2 su paleti, hijyen seti, klima, buzdolabı ve içme suyu tedarikiyle bu zor günlerinde kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.

Selden etkilenen tüm Bosna-Hersekli kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, Türk siyasetinin mümtaz şahsiyetlerinden biri olan Sayın Recai Kutan Beyefendi’nin vefatını derin bir teessürle öğrendim.

Merhum Recai Kutan’a Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine, Saadet Partisi’ne ve Millî Görüş camiamıza başsağlığı diliyorum.

Sayın Recai Kutan siyasi mücadelesi ve ülkemize vermiş olduğu değerli hizmetlerle inşallah her daim hayırla yâd edilecektir.

Mekânı cennet olsun.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Bugün 7 Ekim... Tam 365 gün önce hayatta olan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kardeşimiz vahşice katledildi. Gazze'deki hastaneler, farklı inançlara ait ibadethaneler, okullar artık ayakta değil. Pek çok gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, barış elçisi artık aramızda değil.

Gazze'de, Filistin'de, bugünlerde Lübnan'da ölen sadece kadınlar, çocuklar, bebekler, masum siviller değil; aynı zamanda insanlıktır, insanlığa hizmet etmesi beklenen kurumlardır, uluslararası sistemdir...

Tam 1 yıldır dünyanın gözü önünde, canlı yayında katledilen aslında tüm insanlıktır, insanlığın geleceğe dair tüm umutlarıdır.

Katil İsrail hükûmetinin 7 Ekim'den bu yana katlettiği on binlerce insanı bugün hüzünle yâd ediyor; eşlerini, çocuklarını, ailelerini kaybeden yüreği yaralı Gazzeli, Filistinli, Lübnanlı kardeşlerime en kalbî taziyelerimi iletiyorum.

İsrail'in uzun yıllardır süren soykırım, işgal ve istila politikası artık bir son bulmalıdır.

Unutulmamalıdır ki İsrail 1 yıldır uyguladığı, hâlen de devam etmekte olduğu bu soykırımın bedelini er ya da geç ödeyecektir.

Hitler nasıl insanlığın ortak ittifakıyla durdurulduysa Netanyahu ve cinayet şebekesi de aynı şekilde durdurulacaktır.

Gazze soykırımının hesabının sorulmadığı bir dünya huzura kavuşamayacaktır.

Türkiye olarak bedeli her ne olursa olsun İsrail hükûmetinin karşısında durmaya, dünyayı da bu onurlu duruşa çağırmaya devam edeceğiz.
Son günlerde yaşanan ve milletçe yüreğimizi yakan olayların çoğunda failin de mağdurun da gençlerimiz olduğunu görüyoruz.

Geçtiğimiz cuma günü hayatlarının baharında iki genç kızımız vahşi bir cinayete kurban gitti. Öncesinde İstanbul’da genç bir kadın polis memurumuz alçakça şehit edildi. Önceki ay da Eskişehir’de cami avlusundaki insanlarımıza yönelik menfur bir saldırı oldu.

Kimi zaman dijital platformlardan yayılan cerahatin, kimi zaman sapkın akımların, kimi zaman uyuşturucu illetinin, kimi zaman alkol belasının, kimi zaman televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün, kimi zaman da infaz ve ıslah sistemimizdeki boşlukların bu acıların yaşanmasında rol oynadığını görüyoruz.

Millet ve devlet olarak bu hadiselerin önüne geçecek adımları atmazsak Batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla bizim de yüzleşmemiz kaçınılmazdır.

Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz.

Gençlerimizin, sosyal medyanın ve dijital mecraların her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız.

Milletimizi asırlardır sarsılmadan ayakta tutan millî ve manevi değerlerimiz, bu mücadelede en büyük destekçimiz olacaktır.

Üniversitelerimiz de bu konuda daha fazla sorumluluk almalı, kendilerine emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkmalıdır.

Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin millî kimlik inşasına üniversitelerimizin katkı vermesi gerekmektedir.

Çünkü mazi ile ati arasında kuracağımız köprünün en önemli ayaklarından biri üniversitelerimizdir.

Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlılığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir.

Önümüzdeki dönemi tüm bu sorunların üzerine daha kararlı gittiğimiz, gereken adımları atıp netice aldığımız bir döneme tahvil etmek istiyoruz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Okul öncesinden başlayarak yükseköğrenime kadar her aşamada Türk eğitim sisteminin iyileştirilmesini temel önceliğimiz olarak belirledik.

Çok geniş bir yelpazede, bugün geriye doğru baktığımızda imkânsız görünen nice düzenlemeyi kararlılıkla hayata geçirdik.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Türkiye; yayılmacı hevesleri, vatan topraklarına dikilen kem gözleri, kabaran işgalci niyetleri kursaklarda bırakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir.
Tüm bölgemiz bir ateş çemberinden geçiyor ama bakıyorsunuz, CHP Genel Başkanı ucuz polemik peşinde koşuyor.

Açıkçası Sayın Özel’den ülke güvenliğine dair meselelerde daha olgun bir tavır beklerdik.

Dün Dışişleri ve Savunma Bakanlarımız, Meclisimizin kapalı oturumunda bu konuyla ilgili milletvekillerimize detaylı bilgi verdi.

Her iki bakanımız da idrak kapıları açık olanlar için fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koydu.

Toplantı sonrası CHP Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamaları esefle karşıladık.

Daha düne kadar bölücü örgütün Suriye uzantısı PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara ne yaparsak yapalım bazı gerçekleri anlatamayacağımızın bilincindeyiz.

Varsın onlar kendi hayal dünyalarında yaşamaya devam etsin.

Biz Türkiye’nin güvenliğinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İhtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan canilikleri, değil üzerinden 10 yıl, 100 yıl geçse bile unutamayız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e şunu tavsiye ediyorum:

Şayet kadına yönelik şiddetle mücadeleye kendi tabirinle gerçekten iki eli havada katkı sunmak istiyorsan öncelikle rakı reklamı yapmaktan vazgeç, sonra da gel hükûmetimizin mücadelesine destek ol.
Şiddetsiz bir Türkiye için devletimizin tüm kurumları koordinasyon içinde çalışmayı sürdürecektir.

Bilhassa kadına ve çocuğa yönelik şiddette zafiyet görüntüsüne asla izin vermeyecek, şiddete sıfır tolerans ilkesiyle mücadelemizi devam ettireceğiz.
Son dönemdeki müessif hadiseler, milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düşmesine sebebiyet vermiştir.

İnsanımızın sokakta, evinde, iş yerinde endişe duymadan hayatını güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız.

Toplumda güvenlik ve asayişin temini noktasında geçmişe ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla çok iyi bir yerdeyiz.

Ancak son dönemde ardı ardına gelen, bir polis memurumuzun şehit edilmesinden genç kızlarımızın vahşice katledilmelerine kadar bir dizi hadise, milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır.

Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ellerini kollarını sallayarak ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor.

Milletimizin sesine kulak vererek, olayları enine boyuna değerlendirerek bu çerçevede bazı önemli adımlar atma kararı aldık.

Emniyet Teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz.

Adalet sistemimizde tıkanıklık veya yanlışlık varsa neşteri vurup Allah’ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız.

Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız.

Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye, yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimize kadar nerede boşluk varsa mutlaka hal yoluna koyacağız.

Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur.

Adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında 22 yılda yaptığımız onca reforma, onca başarımıza, onca emeğimize kendini bilmezlerin gölge düşürmesine eyvallah etmeyeceğiz.
Son dönemde medya organlarımız, özellikle reyting kaygısıyla basın ilkelerini umursamayan son derece sorunlu bir yayın politikası izlemeye başladı.

Medyamız elbette özgür olmalıdır ama bu, bilhassa toplumsal olaylarda sorumlu yayıncılık yapmaya mâni değildir.

Cinayet vakaları, insanımızın ailecek televizyon izlediği saatlerde en ince detayına kadar anlatılıyor.

Bu tür olaylarda meselenin sosyal öğrenme boyutu ne yazık ki göz ardı ediliyor.

İfade tutanaklarından polis kayıtlarına, kaynağı belirsiz iddialardan önü sonu belli olmayan videolara kadar her türlü bilgi, belge ekranlarda çarşaf çarşaf yayımlanıyor; haber ve tartışma programlarının saatlerce konusu oluyor.

Habercilik adına, üzülerek söylüyorum, mağdurlar tekrar mağdur ediliyor.

Bunu kabul etmemiz, buna rıza göstermemiz söz konusu olamaz.
Ülkemizin 2018 yılından beri küresel siyasi gerilimlerin, kovid salgınının yol açtığı çok boyutlu krizlerin ve bölgemizde süregelen çatışmaların etkisiyle yaşadığı ekonomik sıkıntıları gidermek için durmaksızın çalışıyoruz.

Milletin ülkeyi yönetme sorumluluğu yüklediği Cumhurbaşkanı olarak Kabinesiyle, Meclis Grubuyla, Parti yönetimiyle karşımızdaki bu fotoğrafı doğru okumak ve gereken tedbirleri almak en başta gelen vazifemizdir.

Uyguladığımız ekonomi programıyla 6 yılın birikimi olan sıkıntıları çözme yolunda önemli mesafe katettik.

İnşallah sene başından itibaren rahatlama, insanımızın günlük hayatına da net bir şekilde yansımaya başlayacaktır.

14 Ağustos 2001’de AK Parti’yi kurarken milletimize verdiğimiz, güvenliği, adaleti ve ekonomik kalkınmayı en üst seviyeye çıkarma sözüne sadık kalarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyimizin 2. toplantısı vesilesiyle dost ve kardeş ülke Arnavutluk’ta bulunmaktan büyük bahtiyarlık duydum. 🇹🇷🇦🇱

İmzaladığımız ortak bildiriyle Konseyimizin çeşitli alanlarda geliştirilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki kararlılığımızı vurguladık.

Tarım, yükseköğretim ile halkla ilişkiler ve iletişim alanlarında imzaladığımız 3 anlaşmayla iş birliğimizi ilerletme irademizi teyit etmiş olduk.

Ticaret hacmimizi ilk aşamada 2 milyar dolar düzeyine çıkarmak için müşterek çabalarımızı sürdürüyoruz.

Stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz Arnavutluk’un Silahlı Kuvvetlerinin askerî teçhizat ve eğitim alanlarındaki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında da gereken desteği vereceğiz.

Sağlık alanındaki güçlü iş birliğimizi 2021 yılında rekor sürede inşa ettiğimiz Fier Dostluk Hastanesi’nin ortak işletimiyle sürdüreceğiz.

Değerli dostum Başbakan Sayın Rama’yla FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadele konusunu da ele aldık.

İnşallah bugün aldığımız kararlar suretiyle terör örgütleriyle mücadelemize etkin şekilde devam edeceğiz.

Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarındaki ve Lübnan’daki İsrail mezalimi, görüşmemizin öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldı.

İstişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bugün Tiran’da açılışını yaptığımız Balkanlar’ın en büyük camisi Namazgâh Camii’nin tüm Müslüman kardeşlerimiz için hayırlı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Namazgâh Camii’nin Arnavutluk’la aramızdaki dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın sembolü olacağından şüphe duymuyorum.

İslam düşüncesinde, hayatın kalbinde, şehrin merkezinde, medeniyetin temelinde cami vardır.

Camiler sadece ibadet mekânları değil; ezanlarıyla bütün insanlığı tevhide, kulluğa ve Allah’a çağıran; kubbesiyle müminleri birleştiren, mihrabıyla yüzleri ve gönülleri yüce Rabbimize döndüren hakikat merkezleridir.

Yüce dinimiz, biz Müslümanlara camiler inşa etmeyi ve camilerimize sahip çıkmayı bir görev olarak yüklüyor.

Bugün camiler inşa ettiğimiz gibi bu camilerin temsil ettiği değerleri yaşamak ve yaşatmak için de hep birlikte gayret göstermeliyiz.

Barış dini İslam’ın yüce değerlerinden kopmamalı, kutsal dinimizi şahsi emelleri için istismar eden çıkar gruplarına meydanı boş bırakmamalıyız.

Bu güzel camide edilecek duaların, yapılacak ibadetlerin Hak katında kabul olmasını niyaz ediyorum.