Recep Tayyip Erdoğan
116K subscribers
2.56K photos
563 videos
19 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Tayyip Erdoğan olarak BM kürsüsünde hamasetin diliyle konuşmuyorum.

Burada tarihimden; ecdadımın vicdanlı, adaletli duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum.

Çünkü biz tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında olmuş bir milletiz.

Bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere de Hitler’in toplama kamplarından kaçan Yahudilere de kucak açtık.

Bizim ülke ve millet olarak İsrail halkına yönelik herhangi bir düşmanlığımız yoktur.

Müslümanların sırf inançlarından dolayı hedef alınmasına nasıl karşıysak antisemitizme de aynı şekilde karşıyız.

Sorunumuz, İsrail hükûmetinin katliam politikalarıyladır.

Sorunumuz, tıpkı 5 asır önce olduğu gibi yine zalimle ve zulümledir.

Şunu herkes bilsin ki biz hakkı haykırmaktan çekinmeyiz.

Birileri rahatsız olsa da doğruları söylemekten korkmayız.


İnşallah sonuna kadar haklının yanında durmaya, doğru bildiklerimizi acı da olsa söylemeye devam edeceğiz.
Uluslararası toplumu bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya; diplomatik, siyasi, ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum.

Türkiye, enerji ve çevre başta olmak üzere her konuda yapıcı iş birliğine hazırdır.

Komşularımızdan da aynı yaklaşımı bekliyoruz.

Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin anahtar rolü yadsınamaz.

Kıbrıs Adası’nın kuzeyi ve batısında, ilan edilmiş kıta sahanlığında Türkiye’nin, Ada’nın tümünün etrafında ise Kıbrıs Türklerinin hakları vardır.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden 50 yıl, Rumların ortaklık devletini gasbetmesi sonucunda Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının üzerinden ise 61 yıl geçti.

O günden bugüne kadar Ada’da barış ve sükûnet hâkim oldu.

Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm getirilmesi için samimi irade ortaya koyan taraf, daima Kıbrıs Türkleri ve Türkiye’ydi.

Federasyon modeli artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir.

Ada’da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır.

Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
ASEAN başta olmak üzere Hint Okyanusu’na Kıyıdaş Ülkeler Birliği ve Pasifik Adaları Forumu gibi bölgesel kuruluşlarla angajmanımızı derinleştiriyoruz.

Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS’le ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz.
Türk dünyası olarak birlik ve beraberliğimizi daha da tahkim edeceğiz.

Çin’in egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde güçlü tarihî, kültürel, beşerî bağlarımızın olduğu Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunması için Çin’le yakın diyalog halindeyiz.
Daha sürdürülebilir ve temiz bir dünya vizyonuyla eşim Emine Erdoğan himayesinde başlattığımız Sıfır Atık Hareketi’ni BM’de kabul edilen kararla küresel boyuta taşıdık.

Tüm ülkeleri, uluslararası teşkilatları, sivil toplum kuruluşlarını hareketimize ortak olmaya davet ediyorum.
15 Mart 2024 tarihinde kabul edilen karar tasarısının öngördüğü şekilde, en yakın zamanda Birleşmiş Milletlerde “İslamofobiyle mücadele özel temsilcisi” atanmasını bekliyoruz.

Büyüyen bu tehlikeyi kimse daha fazla görmezden gelemez.
Cinsiyetsizleştirme meselesi bir tercihten ziyade artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor.

Bu yıkım projesi karşısında ses çıkaran, en ufak bir tepki gösteren herkes susturulmakta, linç kampanyalarının hedefi olmaktadır.

Toplumun temel direği olan aile kurumuna yönelik saldırılar giderek yoğunlaşmaktadır.

2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen rezalet, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını gözler önüne sermiştir.

Masum çocukların, her yaştan ve inançtan yüz milyonlarca insanın izlediği bir spor etkinliği, hem de çok çirkin bir şekilde cinsiyetsizleştirme propagandasına alet edilmiştir.

O kötü sahneler sadece Katolik âlemini, Hristiyan dünyasını değil; Müslümanları ve kutsala saygısı olan herkesi derinden yaralamıştır.

Türkiye, ne pahasına olursa olsun bu kuşatmayı yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlıdır.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kuruluna katılmak üzere gerçekleştirdiğimiz ABD ziyaretimizi tamamlayarak ülkemize döndük.

New York temaslarımız sırasında...

🇺🇳 BM Genel Sekreteri Antonio Guterres

🇩🇪 Almanya Şansölyesi Olaf Scholz

🇦🇱 Arnavutluk Başbakanı Edi Rama

🇦🇲 Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan

🇬🇼 Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo

🇮🇶 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani

🇮🇷 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan

🇮🇹 İtalya Başbakanı Giorgia Meloni

🇰🇼 Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Sabah Khaled al Hamad al Sabah

🇱🇧 Lübnan Başbakanı Necib Mikati

🇵🇰 Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif

🇷🇸 Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic

🇸🇩 Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan

🇺🇦 Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski

🇬🇷 Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşmeler gerçekleştirdik.

Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan’ı Türkevi’nde kabul ettik.

BM 79’uncu Genel Kurulu hitabımızı gerçekleştirdik.

Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi Programı’nda Amerika’nın farklı eyaletlerinden gelen Türk-Amerikan toplumunun temsilcileriyle buluştuk.

ABD’li düşünce kuruluşu temsilcileriyle yuvarlak masa toplantısı vesilesiyle bir araya geldik.

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ile Ensar Vakfının birlikte kurduğu TURKEN Foundation’ın yurt binasını ziyaret ettik.

Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 15’inci Türkiye Yatırım Konferansı’na katıldık.

Eşim Emine Erdoğan ile birlikte Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından New York’ta açılan Hayatın İçinde Kadın adlı fotoğraf sergisini gezdik.

Kadim değerlerimizden aldığımız güçle tüm insanlığın vicdanı olmaya; daha kapsayıcı, adil ve etkili bir BM için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 🇹🇷
Akdeniz’i Türk gölü haline getiren şanlı Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümü ile Deniz Kuvvetleri Günü’nü tebrik ediyor; Kaptanıderya Barbaros Hayreddin Paşa ile birlikte kahraman şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum.

Mavi Vatan’ımızda fedakârca görev yapan tüm denizcilerimize selamlarımı iletiyorum.
Uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak amacıyla 2004 yılında oluşturduğumuz Yatırım Danışma Konseyinin 10’uncu toplantısını bugün İstanbul’da gerçekleştirdik.

Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda Yatırımın Yüzyılı yapmaya kararlıyız.

Konseyde iletilen birçok teklif ve tavsiyeyi ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken daima göz önünde bulundurduk.

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’ndan sermaye piyasaları düzenlemelerine...

Bankacılık ve finans sisteminin etkinleştirilmesinden yatırım teşviklerine...

Fikrî mülkiyetten gümrük ve rekabet düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık.

Tüm bunlar sayesinde ülkemiz, bugün uluslararası doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri haline geldi.

Bundan sonra da ortak akılla sorunlarımıza çözüm bulacak, yeni reform paketlerini devreye alacağız.
İsrail’in, 7 Ekim’den bu yana sürdürdüğü soykırım, işgal ve istila politikasının yeni hedefinde Lübnan ve Lübnan halkı vardır.

İsrail’in vahşi saldırıları sonucunda son bir hafta içerisinde aralarında çocukların da olduğu çok sayıda Lübnanlı katledilmiştir.

Vicdan sahibi hiç kimse böyle bir katliamı kabul edemez, mazur ve meşru göremez.

İsrail hükûmeti, katliamlarına silah ve mühimmat desteği sağlayan güçler tarafından şımartıldıkça daha da pervasızlaşmakta; tüm insanlığa, insani değerlere ve uluslararası hukuka meydan okumaktadır.

İsrail’in, Gazze ve Ramallah’ta uyguladığı cinnet siyasetini Lübnan’a ve diğer bölge ülkelerine yayma girişimlerine artık “dur” denilmelidir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere görevi küresel barış, istikrar ve güvenliği temin olan tüm yapıları, tüm insan hakları kuruluşlarını süratle harekete geçmeye çağırıyoruz.

İslam dünyasının bu saldırılar karşısında daha kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğine inanıyoruz.

Türkiye olarak bu zor günlerinde Lübnan halkının ve hükûmetinin yanında olmayı sürdüreceğiz.

İsrail’in, Lübnan’a yönelik insanlık dışı saldırılarını bir kez daha lanetliyor; saldırılarda hayatını kaybeden tüm Lübnanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz.

Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz.
Yaklaşık 3 senelik yoğun çabaların neticesinde bugün gençlerimizin ve basketbolseverlerin hizmetine sunduğumuz Basketbol Gelişim Merkezimiz ülkemize hayırlı olsun.

Bu muazzam eserle İstanbul’umuz hem tarih, kültür ve sanatın hem de sporun başkentlerinden biri olacak.

Biz sadece modern bir spor kompleksi değil, aynı zamanda Türk basketboluna yetenek kazandırma merkezi inşa ettik.

Burada sporcularımız oynadıkları maçlarla tarih yazacak, destan yazacak, milletçe hepimizin göğsünü kabartan başarılara imza atacak.

Basketbol Gelişim Merkezimiz hem erkek hem de kadın millî takımlarının yanı sıra altyapı takımlarının da yeni evi olacak.

Türkiye Basketbol Federasyonumuz da inşallah burada hizmet verecek.

Basketbol Gelişim Merkezimizin bir diğer özelliği de 8 derslikli, toplam 200 öğrenci kapasiteli basketbol lisesidir.

Genç yeteneklerimizi bu lisemizde kapsamlı bir eğitime tabi tutacağız.

Böylece gerçek bir basketbol yıldızı olarak yetişmelerini sağlayacağız.

Tam anlamıyla bir vizyon projesi olan bu muhteşem spor tesisinin Türk basketboluna hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Gençlerimizden bu imkânı en iyi şekilde değerlendirmelerini bekliyorum.
Basketbol Gelişim Merkezimizin açılışını 37’nci Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası’yla gerçekleştirdik.

İstanbul’un tarihî ve kültürel zenginliğini sporla buluşturacak bir eseri daha şehrimize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. 🏀🇹🇷

Açılış maçında Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanan Anadolu Efes takımını tebrik ediyorum.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Abdi İpekçi Spor Salonu, ev sahipliği yaptığı nice unutulmaz müsabakayla basketbol tarihimizde silinmez izler bıraktı. Ancak salon beklentileri karşılayamaz hale gelmişti.

Bunun üzerine süratle harekete geçtik. Türkiye’ye, Türk basketboluna yakışır bir tesis inşa edelim istedik.