Aslına ve hatırasına sadık kalarak titizlikle modernize ve restore ettiğimiz, Gazi Mustafa Kemal’in emaneti Savarona…
Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir.
Türk Silahlı Kuvvetlerine “kimyasal silah kullandı” iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur. Milletimiz bu samimiyetsizliğin farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyeceğiz.
Türk Silahlı Kuvvetlerine “kimyasal silah kullandı” iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur. Milletimiz bu samimiyetsizliğin farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyeceğiz.
15 Temmuz’da millî irade destanına imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş meclisi olan 28’inci dönemin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
2024 yılında kredi notu üç kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu.
Türkiye ekonomisi bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak, çok farklı bir lige yükselecektir.
Türkiye ekonomisi bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak, çok farklı bir lige yükselecektir.
Engelli sporcularımız Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda gerçekten tarihî bir başarıya daha imza attılar.
Kazandıkları 6’sı altın, 10’u gümüş, 12’si bronz toplam 28 madalyayla milletimize büyük bir gurur yaşatan sporcularımızı canıgönülden tebrik ediyorum.
Son 22 yılda ciddi yatırımlar yaptığımız alanların başında gençlik ve spor geliyor.
Toplam spor tesisi sayımızı 1.575’ten aldık, 4 bin 421’e çıkardık.
Türkiye’nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol-voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık.
2002 yılında toplam lisanslı sporcu sayımız 278 bin kişiyken bugün 16 milyona yükseldi.
2002 yılında bütün spor dallarında aldığımız madalya sayısı 1.481 adetti, 2023 sonu itibarıyla 8.449’a ulaştık.
Sporda, bilimde, sanatta, siyasette, iş dünyasında gençlerimizin hak ettiği yerlere gelmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz.
Bilhassa engelli gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmesi, hayatın her alanında engelsiz yer alabilmeleri için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Paris 2024 Paralimpik Oyunları, attığımız adımların karşılığını görme bakımından önemli bir referans teşkil etti.
Çok daha iyi yerlere geleceğimizden şüphe duymuyoruz.
2028 Los Angeles Olimpiyatları’na sadece madalya kazanmak için değil, rekorlar kırmak ve yeni branşlarda ülkemizi gururlandırmak için gideceğiz.
Kazandıkları 6’sı altın, 10’u gümüş, 12’si bronz toplam 28 madalyayla milletimize büyük bir gurur yaşatan sporcularımızı canıgönülden tebrik ediyorum.
Son 22 yılda ciddi yatırımlar yaptığımız alanların başında gençlik ve spor geliyor.
Toplam spor tesisi sayımızı 1.575’ten aldık, 4 bin 421’e çıkardık.
Türkiye’nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol-voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık.
2002 yılında toplam lisanslı sporcu sayımız 278 bin kişiyken bugün 16 milyona yükseldi.
2002 yılında bütün spor dallarında aldığımız madalya sayısı 1.481 adetti, 2023 sonu itibarıyla 8.449’a ulaştık.
Sporda, bilimde, sanatta, siyasette, iş dünyasında gençlerimizin hak ettiği yerlere gelmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz.
Bilhassa engelli gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmesi, hayatın her alanında engelsiz yer alabilmeleri için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Paris 2024 Paralimpik Oyunları, attığımız adımların karşılığını görme bakımından önemli bir referans teşkil etti.
Çok daha iyi yerlere geleceğimizden şüphe duymuyoruz.
2028 Los Angeles Olimpiyatları’na sadece madalya kazanmak için değil, rekorlar kırmak ve yeni branşlarda ülkemizi gururlandırmak için gideceğiz.
İsrail hükûmeti, işgal ve istila politikasını ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı da içine alacak şekilde genişletme arayışındadır.
Görevi Kudüs davasına sahip çıkmak olan İslam İşbirliği Teşkilatının günden güne pervasızlaşan bu saldırılara bigâne kalması düşünülemez.
Harem-i Şerif’e yönelik siyonistlerin tacizleri ve baskınları artmaktadır. Bunların hepsini yakından takip ediyoruz.
Merhum Nuri Pakdil’in ifadesiyle “Yüreğimizin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir, üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.”
Bunun için her fırsatta Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz.
İslam İşbirliği Teşkilatının daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması aciliyet arz ediyor.
Bununla ilgili temaslarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz.
Görevi Kudüs davasına sahip çıkmak olan İslam İşbirliği Teşkilatının günden güne pervasızlaşan bu saldırılara bigâne kalması düşünülemez.
Harem-i Şerif’e yönelik siyonistlerin tacizleri ve baskınları artmaktadır. Bunların hepsini yakından takip ediyoruz.
Merhum Nuri Pakdil’in ifadesiyle “Yüreğimizin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir, üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.”
Bunun için her fırsatta Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz.
İslam İşbirliği Teşkilatının daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması aciliyet arz ediyor.
Bununla ilgili temaslarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz.
Muhalefetin içler acısı durumuna maalesef şahitlik etmeye devam ediyoruz...
“Değiştik” dediler, “normalleştik” dediler, “eski alışkanlıkları terk ettik” dediler ama milletin iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos’ta İzmir’de onur konuğu olarak başköşeye oturttular.
Gazi Mustafa Kemal’in kurucusu olduğu partiyi “cumhura hakaret edenleri himaye partisine” dönüştürdüler.
İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur, insanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur, insanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur.
Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz hem de değişimden bahsedeceksiniz.
Kimse kusura bakmasın ama bunun adı tutarsızlıktır, tek parti CHP’si kodlarına geri dönmektir.
Milletimiz, iradesine dil uzatanı da hakareti himaye edeni de affetmez.
Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakı’na oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk siyasetine yakışmamıştır, Türk demokrasisine gölge düşürmüştür.
Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
CHP Lideri Sayın Özel’in millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz.
“Değiştik” dediler, “normalleştik” dediler, “eski alışkanlıkları terk ettik” dediler ama milletin iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos’ta İzmir’de onur konuğu olarak başköşeye oturttular.
Gazi Mustafa Kemal’in kurucusu olduğu partiyi “cumhura hakaret edenleri himaye partisine” dönüştürdüler.
İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur, insanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur, insanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur.
Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz hem de değişimden bahsedeceksiniz.
Kimse kusura bakmasın ama bunun adı tutarsızlıktır, tek parti CHP’si kodlarına geri dönmektir.
Milletimiz, iradesine dil uzatanı da hakareti himaye edeni de affetmez.
Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakı’na oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk siyasetine yakışmamıştır, Türk demokrasisine gölge düşürmüştür.
Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
CHP Lideri Sayın Özel’in millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz.
Muhalefet neyle uğraşırsa uğraşsın, bizim gündemimizde millete meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak var.
Bizim gündemimizde sadece eser var, hizmet var, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması var, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var.
Biz iş üretecek, milletimize hizmet edecek, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz.
Türkiye’nin tam ortasında yer aldığı coğrafya ciddi krizlerden geçiyor.
Böylesine sorunlu bir tablo içerisinde istikrarını koruyan; birlik ve beraberliğini muhafaza eden; ekonomide, turizmde, savunma sanayinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte atılım halinde olan yegâne ülke Türkiye’dir.
Bunu bozmaya, bunu dinamitlemeye, bunu riske atmaya kimsenin hakkı yoktur.
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehditler ve milletimizin öncelikleri ortadadır.
“İç cephemizin” güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşmektedir.
“Sorumlu siyaset” anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır bekliyoruz.
Bizim gündemimizde sadece eser var, hizmet var, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması var, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var.
Biz iş üretecek, milletimize hizmet edecek, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz.
Türkiye’nin tam ortasında yer aldığı coğrafya ciddi krizlerden geçiyor.
Böylesine sorunlu bir tablo içerisinde istikrarını koruyan; birlik ve beraberliğini muhafaza eden; ekonomide, turizmde, savunma sanayinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte atılım halinde olan yegâne ülke Türkiye’dir.
Bunu bozmaya, bunu dinamitlemeye, bunu riske atmaya kimsenin hakkı yoktur.
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehditler ve milletimizin öncelikleri ortadadır.
“İç cephemizin” güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşmektedir.
“Sorumlu siyaset” anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır bekliyoruz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
AK Parti sıradan bir parti değildir...
Ülkemizin en köklü ve başarılı kulüplerinden olan Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün Başkanı Sayın Hasan Arat’la birlikte yönetim kurulu üyelerini ve sporcularını Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde ağırlamaktan memnuniyet duydum.
121 yıllık tarihinde kazandığı başarılarla, yetiştirdiği nice sporcuyla ve Türk sporuna yaptığı katkılarla gönüllerde müstesna bir konuma sahip olan Beşiktaş’a, başta UEFA Avrupa Ligi olmak üzere çıkacağı müsabakalarda başarılar diliyor, tüm Beşiktaş taraftarlarına selamlarımı iletiyorum.
121 yıllık tarihinde kazandığı başarılarla, yetiştirdiği nice sporcuyla ve Türk sporuna yaptığı katkılarla gönüllerde müstesna bir konuma sahip olan Beşiktaş’a, başta UEFA Avrupa Ligi olmak üzere çıkacağı müsabakalarda başarılar diliyor, tüm Beşiktaş taraftarlarına selamlarımı iletiyorum.
Yüz binlerce insanın gözaltına alındığı, binlercesinin idamla yargılandığı, hemen her ailenin yaşanan acılardan nasibini aldığı, demokrasinin askıya alındığı 12 Eylül Askerî Darbesi’ni aradan geçen 44 yıla rağmen unutmadık, unutmayacağız.
Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin bir daha asla 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat ve 15 Temmuz vari saldırılarla karşı karşıya kalmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz.
Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin bir daha asla 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat ve 15 Temmuz vari saldırılarla karşı karşıya kalmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz.