DEİK 37’nci Genel Kurulunun ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ödüle layık görülen DEİK’in ustalarını tebrik ediyor, vefat edenleri rahmetle anıyorum.
Alın teri, emeği, Türkiye ekonomisine kazandırdıkları için her bir kardeşime teşekkür ediyorum.
DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur.
DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir.
DEİK’in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkân, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz.
Güney Afrika’dan Malezya’ya, Türk cumhuriyetlerinden Amerika’ya yeryüzünün hemen her karışında DEİK’in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz.
Türkiye’yle dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz.
Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz veren herkesin yanındayız.
Alın teri, emeği, Türkiye ekonomisine kazandırdıkları için her bir kardeşime teşekkür ediyorum.
DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur.
DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir.
DEİK’in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkân, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz.
Güney Afrika’dan Malezya’ya, Türk cumhuriyetlerinden Amerika’ya yeryüzünün hemen her karışında DEİK’in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz.
Türkiye’yle dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz.
Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz veren herkesin yanındayız.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
2028 yılına kadar olan 4 yıllık seçimsiz dönemi, ülkemizi gereksiz tartışmaların içine sokmadan en verimli şekilde değerlendireceğiz.
Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı dönemi, Türkiye ve Türk ekonomisi açısından inşallah tarihî bir sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz.
Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı dönemi, Türkiye ve Türk ekonomisi açısından inşallah tarihî bir sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz.
Tarsus - Adana - Gaziantep Otoyolu’nda meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
İlgili makamlarımız, kazaya dair gerekli tahkikatı ivedilikle başlatmışlardır.
Vefat eden vatandaşlarımızın ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.
İlgili makamlarımız, kazaya dair gerekli tahkikatı ivedilikle başlatmışlardır.
Vefat eden vatandaşlarımızın ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.
Bugüne kadar 36 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit eden soykırımcı caniler, dün de güvenli bölge ilan ettikleri Refah’ta bulunan bir mülteci kampındaki sivillerin üzerine füze ve bomba yağdırmıştır.
Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir.
Netanyahu ve cinayet şebekesi, Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır.
Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek.
Tıpkı özendiği Hitler gibi, Miloseviç gibi, Karadciç gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacak.
Türkiye olarak insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Rabbim, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun.
Rabbim; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahr-u perişan eylesin.
Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir.
Netanyahu ve cinayet şebekesi, Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır.
Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek.
Tıpkı özendiği Hitler gibi, Miloseviç gibi, Karadciç gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacak.
Türkiye olarak insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Rabbim, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun.
Rabbim; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahr-u perişan eylesin.
Yeni Türkiye’nin sembollerinden olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen Sivil Anayasa, Güçlü Türkiye Sempozyumu’nun demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Kıymetli fikirleriyle sempozyuma katkı veren hocalarımıza ve hukukçularımıza teşekkür ediyorum.
Kıymetli fikirleriyle sempozyuma katkı veren hocalarımıza ve hukukçularımıza teşekkür ediyorum.
Milletimizin gönlünde derin yaralar açan, Türkiye’de darbe geleneğini başlatan kara bir gün olan 27 Mayıs’ın 64’üncü yıl dönümünde, bir yargı tiyatrosuyla idama mahkûm edilen Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ı ve Fatin Rüştü Zorlu’yu rahmetle, minnetle yâd ediyorum.
Kim ne derse desin, Yassıada mahkemelerinde türlü baskılara, insanı insanlığından utandıran hakaretlere ve işkenceye maruz kalan her üç devlet adamımız, isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırmışlardır.
Bu millet, merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır.
Eski adıyla Yassıada’yı, milletimizin adlandırmasıyla Yaslıada’yı verdikleri kararlarla demokrasimizin utanç adasına, hüzün adasına dönüştürenleri de bugün bir kez daha nefretle anıyoruz.
Üzerinden değil 64 sene, asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz.
Millet ve millî irade uğrunda bedel ödeyenleri nasıl minnetle yâd ediyorsak demokrasi cellatlarını da bir utanç kaynağı olarak daima hatırlayacağız.
Kim ne derse desin, Yassıada mahkemelerinde türlü baskılara, insanı insanlığından utandıran hakaretlere ve işkenceye maruz kalan her üç devlet adamımız, isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırmışlardır.
Bu millet, merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır.
Eski adıyla Yassıada’yı, milletimizin adlandırmasıyla Yaslıada’yı verdikleri kararlarla demokrasimizin utanç adasına, hüzün adasına dönüştürenleri de bugün bir kez daha nefretle anıyoruz.
Üzerinden değil 64 sene, asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz.
Millet ve millî irade uğrunda bedel ödeyenleri nasıl minnetle yâd ediyorsak demokrasi cellatlarını da bir utanç kaynağı olarak daima hatırlayacağız.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Yassıada’yı Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na çevirerek Menderes ve arkadaşlarının hatıralarına sahip çıktık.
Meşruiyetini milletten alan, sırtını sadece millete dayayan bir iktidar ve ittifak olarak hamdolsun bugünlere kadar yüzümüz ak, başımız dik bir şekilde gelmeyi başardık.
Meşruiyetini milletten alan, sırtını sadece millete dayayan bir iktidar ve ittifak olarak hamdolsun bugünlere kadar yüzümüz ak, başımız dik bir şekilde gelmeyi başardık.
162’nci kuruluş yıl dönümünde Sayıştay Başkanlığımızın güzide mensuplarıyla beraber olmaktan büyük memnuniyet duydum.
Divan-ı Muhasebattan beri kurumumuz çatısı altında görev yapmış; Türkiye için, milletimiz için fedakârca çalışmış herkesi şükranla yâd ediyorum.
Anayasamıza göre yargı yetkisi ile donatılmış denetim organı olan Sayıştayın konumunu çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik.
Sivil-askerî tüm kamu kurumlarını, kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık.
Denetim alanı ve yetkisi genişleyen Sayıştay, bizim dönemimizde modern hukuk devletlerindeki yüksek denetimin tüm unsurları ve metotlarına sahip oldu.
Başkaları yıllardır bunun sadece lafını ve istismarını yaparken Sayıştayı hak ettiği konuma yine biz getirdik.
Sayıştayımızın, işlerin doğru, etkin, verimli ve hızlı biçimde yürütülmesine, vatandaşın devlete olan güveninin artması ve kurumların yıpratılmadan güçlendirilmesine yönelik faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz.
Sayıştayın 162 yıllık birikimiyle üstlendiği sorumlulukları aynı kararlılık ve yüksek vazife şuuruyla yerine getireceğine, yetişmiş kadroları ve disiplinli çalışma düzeniyle tüm kurumlara örnek olacağına inanıyorum.
Sayıştay Başkanlığımızın 162’nci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.
Divan-ı Muhasebattan beri kurumumuz çatısı altında görev yapmış; Türkiye için, milletimiz için fedakârca çalışmış herkesi şükranla yâd ediyorum.
Anayasamıza göre yargı yetkisi ile donatılmış denetim organı olan Sayıştayın konumunu çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik.
Sivil-askerî tüm kamu kurumlarını, kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık.
Denetim alanı ve yetkisi genişleyen Sayıştay, bizim dönemimizde modern hukuk devletlerindeki yüksek denetimin tüm unsurları ve metotlarına sahip oldu.
Başkaları yıllardır bunun sadece lafını ve istismarını yaparken Sayıştayı hak ettiği konuma yine biz getirdik.
Sayıştayımızın, işlerin doğru, etkin, verimli ve hızlı biçimde yürütülmesine, vatandaşın devlete olan güveninin artması ve kurumların yıpratılmadan güçlendirilmesine yönelik faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz.
Sayıştayın 162 yıllık birikimiyle üstlendiği sorumlulukları aynı kararlılık ve yüksek vazife şuuruyla yerine getireceğine, yetişmiş kadroları ve disiplinli çalışma düzeniyle tüm kurumlara örnek olacağına inanıyorum.
Sayıştay Başkanlığımızın 162’nci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Son dönemde eş dost ve hısım atamalarıyla birlikte maalesef belediye imkânlarının kişisel amaçlar için kullanıldığını üzülerek görüyoruz.
Bir kısmı yakın zamanda medyaya da yansıyan bu hadiseler milletin kamu kurumlarına ve siyasetçilere olan güvenini de derinden sarsmaktadır.
Bir kısmı yakın zamanda medyaya da yansıyan bu hadiseler milletin kamu kurumlarına ve siyasetçilere olan güvenini de derinden sarsmaktadır.