Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir.
İsrail yönetiminin daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk, daha fazla kadın ölmeden, insanlığa dair umutlar daha fazla kaybolmadan bir an önce durdurulması gerekmektedir.
İsrail yönetiminin daha fazla kan dökülmeden, daha fazla çocuk, daha fazla kadın ölmeden, insanlığa dair umutlar daha fazla kaybolmadan bir an önce durdurulması gerekmektedir.
Albaraka İslami Finans Zirvesi’nin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu önemli zirveyi düzenleyen tüm kurumlarımıza, yurt içinden ve yurt dışından iştirak eden tüm ilim erbabımız ile sektör temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Dünyanın 75 farklı ülkesinden 1.500’ü aşkın katılımcıyı zirve münasebetiyle Türkiye’de misafir ediyoruz.
Seçkin isimleri, yatırımcıları, yöneticileri ve uzmanları bir araya getiren zirvenin, ülkemizde İslami finans ve katılım sektörünün büyümesine ivme kazandıracağına inanıyorum.
İki gün boyunca zirvede konuşulacak, tartışılacak başlıklara baktığımızda kapsamlı bir hazırlığın yapıldığını görüyoruz.
İslam ekonomisinin tarihî serencamından ahlaki ilkelerine, İslami yatırım araçlarından sürdürülebilir büyümeye, kâr odaklı teşebbüslerden vakıf ve zekât müessesesine kadar geniş bir yelpazede belirlenen paneller yol gösterici tartışmalara zemin olacaktır.
Doğu-Batı arasında tarih boyunca ticari ve beşerî köprü vazifesi üstlenen Türkiye, finansal piyasalar arasında da aynı rolü oynamaya başladı.
Geçen sene hizmete açtığımız İstanbul Finans Merkezi, bu çabalarımızın ve vizyonumuzun âdeta bir sembolü oldu.
İstanbul’un finans ve İslami finans alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu uluslararası yatırımcılar da tasdik ediyor.
Albaraka Zirvesi, inşallah İstanbul’un bölgesel finans merkezi konumunu küresel düzeye çıkarmaya matuf çabalarımızı destekleyecektir.
“İslam Ekonomisine Dair Küresel Düzeyde Öngörüler: Temel Yapı Taşları ve İhtiyaçlar” temasıyla düzenlenen bu seneki zirvenin başarılı geçmesini, sektörümüz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Dünyanın 75 farklı ülkesinden 1.500’ü aşkın katılımcıyı zirve münasebetiyle Türkiye’de misafir ediyoruz.
Seçkin isimleri, yatırımcıları, yöneticileri ve uzmanları bir araya getiren zirvenin, ülkemizde İslami finans ve katılım sektörünün büyümesine ivme kazandıracağına inanıyorum.
İki gün boyunca zirvede konuşulacak, tartışılacak başlıklara baktığımızda kapsamlı bir hazırlığın yapıldığını görüyoruz.
İslam ekonomisinin tarihî serencamından ahlaki ilkelerine, İslami yatırım araçlarından sürdürülebilir büyümeye, kâr odaklı teşebbüslerden vakıf ve zekât müessesesine kadar geniş bir yelpazede belirlenen paneller yol gösterici tartışmalara zemin olacaktır.
Doğu-Batı arasında tarih boyunca ticari ve beşerî köprü vazifesi üstlenen Türkiye, finansal piyasalar arasında da aynı rolü oynamaya başladı.
Geçen sene hizmete açtığımız İstanbul Finans Merkezi, bu çabalarımızın ve vizyonumuzun âdeta bir sembolü oldu.
İstanbul’un finans ve İslami finans alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu uluslararası yatırımcılar da tasdik ediyor.
Albaraka Zirvesi, inşallah İstanbul’un bölgesel finans merkezi konumunu küresel düzeye çıkarmaya matuf çabalarımızı destekleyecektir.
“İslam Ekonomisine Dair Küresel Düzeyde Öngörüler: Temel Yapı Taşları ve İhtiyaçlar” temasıyla düzenlenen bu seneki zirvenin başarılı geçmesini, sektörümüz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum.
DEİK 37’nci Genel Kurulunun ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ödüle layık görülen DEİK’in ustalarını tebrik ediyor, vefat edenleri rahmetle anıyorum.
Alın teri, emeği, Türkiye ekonomisine kazandırdıkları için her bir kardeşime teşekkür ediyorum.
DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur.
DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir.
DEİK’in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkân, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz.
Güney Afrika’dan Malezya’ya, Türk cumhuriyetlerinden Amerika’ya yeryüzünün hemen her karışında DEİK’in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz.
Türkiye’yle dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz.
Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz veren herkesin yanındayız.
Alın teri, emeği, Türkiye ekonomisine kazandırdıkları için her bir kardeşime teşekkür ediyorum.
DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önde gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur.
DEİK, 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir.
DEİK’in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkân, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz.
Güney Afrika’dan Malezya’ya, Türk cumhuriyetlerinden Amerika’ya yeryüzünün hemen her karışında DEİK’in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz.
Türkiye’yle dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz.
Türkiye için çalışan, ihraç eden, Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını artıran, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına omuz veren herkesin yanındayız.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
2028 yılına kadar olan 4 yıllık seçimsiz dönemi, ülkemizi gereksiz tartışmaların içine sokmadan en verimli şekilde değerlendireceğiz.
Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı dönemi, Türkiye ve Türk ekonomisi açısından inşallah tarihî bir sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz.
Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı dönemi, Türkiye ve Türk ekonomisi açısından inşallah tarihî bir sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz.
Tarsus - Adana - Gaziantep Otoyolu’nda meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
İlgili makamlarımız, kazaya dair gerekli tahkikatı ivedilikle başlatmışlardır.
Vefat eden vatandaşlarımızın ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.
İlgili makamlarımız, kazaya dair gerekli tahkikatı ivedilikle başlatmışlardır.
Vefat eden vatandaşlarımızın ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.
Bugüne kadar 36 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit eden soykırımcı caniler, dün de güvenli bölge ilan ettikleri Refah’ta bulunan bir mülteci kampındaki sivillerin üzerine füze ve bomba yağdırmıştır.
Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir.
Netanyahu ve cinayet şebekesi, Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır.
Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek.
Tıpkı özendiği Hitler gibi, Miloseviç gibi, Karadciç gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacak.
Türkiye olarak insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Rabbim, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun.
Rabbim; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahr-u perişan eylesin.
Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir.
Netanyahu ve cinayet şebekesi, Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır.
Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek.
Tıpkı özendiği Hitler gibi, Miloseviç gibi, Karadciç gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacak.
Türkiye olarak insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Rabbim, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun.
Rabbim; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahr-u perişan eylesin.
Yeni Türkiye’nin sembollerinden olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen Sivil Anayasa, Güçlü Türkiye Sempozyumu’nun demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Kıymetli fikirleriyle sempozyuma katkı veren hocalarımıza ve hukukçularımıza teşekkür ediyorum.
Kıymetli fikirleriyle sempozyuma katkı veren hocalarımıza ve hukukçularımıza teşekkür ediyorum.
Milletimizin gönlünde derin yaralar açan, Türkiye’de darbe geleneğini başlatan kara bir gün olan 27 Mayıs’ın 64’üncü yıl dönümünde, bir yargı tiyatrosuyla idama mahkûm edilen Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ı ve Fatin Rüştü Zorlu’yu rahmetle, minnetle yâd ediyorum.
Kim ne derse desin, Yassıada mahkemelerinde türlü baskılara, insanı insanlığından utandıran hakaretlere ve işkenceye maruz kalan her üç devlet adamımız, isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırmışlardır.
Bu millet, merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır.
Eski adıyla Yassıada’yı, milletimizin adlandırmasıyla Yaslıada’yı verdikleri kararlarla demokrasimizin utanç adasına, hüzün adasına dönüştürenleri de bugün bir kez daha nefretle anıyoruz.
Üzerinden değil 64 sene, asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz.
Millet ve millî irade uğrunda bedel ödeyenleri nasıl minnetle yâd ediyorsak demokrasi cellatlarını da bir utanç kaynağı olarak daima hatırlayacağız.
Kim ne derse desin, Yassıada mahkemelerinde türlü baskılara, insanı insanlığından utandıran hakaretlere ve işkenceye maruz kalan her üç devlet adamımız, isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırmışlardır.
Bu millet, merhum Menderes ve arkadaşlarını her zaman şükranla ve biraz da idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır.
Eski adıyla Yassıada’yı, milletimizin adlandırmasıyla Yaslıada’yı verdikleri kararlarla demokrasimizin utanç adasına, hüzün adasına dönüştürenleri de bugün bir kez daha nefretle anıyoruz.
Üzerinden değil 64 sene, asırlar bile geçse darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz.
Millet ve millî irade uğrunda bedel ödeyenleri nasıl minnetle yâd ediyorsak demokrasi cellatlarını da bir utanç kaynağı olarak daima hatırlayacağız.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Yassıada’yı Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na çevirerek Menderes ve arkadaşlarının hatıralarına sahip çıktık.
Meşruiyetini milletten alan, sırtını sadece millete dayayan bir iktidar ve ittifak olarak hamdolsun bugünlere kadar yüzümüz ak, başımız dik bir şekilde gelmeyi başardık.
Meşruiyetini milletten alan, sırtını sadece millete dayayan bir iktidar ve ittifak olarak hamdolsun bugünlere kadar yüzümüz ak, başımız dik bir şekilde gelmeyi başardık.