Bu yılki temasını Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak olarak belirlediğimiz Antalya Diplomasi Forumu’nun üçüncü buluşmasının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Turizmin başkenti Antalya’mız, forumla birlikte küresel diplomasinin kalbinin attığı merkezlerden biri haline geliyor.
Üç gün boyunca günümüz liderlerinden geleceğin liderlerine, iş insanlarından akademisyenlere yaklaşık 4 bin civarında katılımcı aynı çatı altında bir araya gelecek.
Yapılacak fikir teatilerinin ve tartışmaların bizleri doğruya, iyiye, adalete ve gerçekliğe bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum.
Karşı karşıya olduğumuz jeopolitik riskleri yönetmek için her zamankinden daha aktif, çok yönlü, dikkatli ve soğukkanlı bir politika izliyoruz.
Prensiplerimizden taviz vermeden ülkemizin menfaatlerini her alanda güçlü bir şekilde savunmanın gayretindeyiz.
Bugün büyük bir gururla ifade etmek isterim ki Türkiye:
Hem Batı’yla hem Doğu’yla kazan-kazan temelinde ilişkiler kurabilen…
Ukrayna-Rusya arasındaki krizde hakkaniyetli bir tutum benimseyen…
Avrupa Birliği’yle gümrük birliği içinde olup dünyanın dört bir yanıyla güçlü ticari ilişkiler geliştirebilen…
Hiçbir ayrım yapmadan mazluma, mağdura ve ihtiyaç sahibine el uzatan…
Bekası tehlikeye girdiğinde sahada her türlü adımı süratle atabilen…
Velhasıl her alanda aktif, dirayetli, ilkeli, vicdanlı, müessir bir güç olarak öne çıkmaktadır.
İnşallah önümüzdeki dönemde de hakkı haykırmaya, adaleti savunmaya, tüm dünyada dostlarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz.
Turizmin başkenti Antalya’mız, forumla birlikte küresel diplomasinin kalbinin attığı merkezlerden biri haline geliyor.
Üç gün boyunca günümüz liderlerinden geleceğin liderlerine, iş insanlarından akademisyenlere yaklaşık 4 bin civarında katılımcı aynı çatı altında bir araya gelecek.
Yapılacak fikir teatilerinin ve tartışmaların bizleri doğruya, iyiye, adalete ve gerçekliğe bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum.
Karşı karşıya olduğumuz jeopolitik riskleri yönetmek için her zamankinden daha aktif, çok yönlü, dikkatli ve soğukkanlı bir politika izliyoruz.
Prensiplerimizden taviz vermeden ülkemizin menfaatlerini her alanda güçlü bir şekilde savunmanın gayretindeyiz.
Bugün büyük bir gururla ifade etmek isterim ki Türkiye:
Hem Batı’yla hem Doğu’yla kazan-kazan temelinde ilişkiler kurabilen…
Ukrayna-Rusya arasındaki krizde hakkaniyetli bir tutum benimseyen…
Avrupa Birliği’yle gümrük birliği içinde olup dünyanın dört bir yanıyla güçlü ticari ilişkiler geliştirebilen…
Hiçbir ayrım yapmadan mazluma, mağdura ve ihtiyaç sahibine el uzatan…
Bekası tehlikeye girdiğinde sahada her türlü adımı süratle atabilen…
Velhasıl her alanda aktif, dirayetli, ilkeli, vicdanlı, müessir bir güç olarak öne çıkmaktadır.
İnşallah önümüzdeki dönemde de hakkı haykırmaya, adaleti savunmaya, tüm dünyada dostlarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Ailesiyle güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vurulan ve tüm ailesini kaybeden 6 yaşındaki Hind Receb'in trajik hikâyesi, aslında Gazze’de öldürülen 15 bine yakın masum çocuğun da hikâyesidir.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Dünya genelinde etkili olan olumsuzluklara rağmen Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz.
Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkün şiarlarıyla çalışmayı sürdüreceğiz.
Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkün şiarlarıyla çalışmayı sürdüreceğiz.
Turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle, hepsinden önemlisi insanıyla ülkemize değer katan, huzur veren, güzellikleri anlatmakla bitmeyen Antalya… Teşekkürler Antalya! 🇹🇷
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Ülkemizde tüm sermayesi yalan ve aldatma üzerine kurulu bir zihniyet var ki bir türlü ıslah olmuyor, bir türlü milletin safına katılamıyor.
Bu faşist zihniyet tercihini ya vesayetçilerden ya darbecilerden ya emperyalistlerden, son dönemde de terör örgütlerinden yana kullanıyor.
Bu faşist zihniyet tercihini ya vesayetçilerden ya darbecilerden ya emperyalistlerden, son dönemde de terör örgütlerinden yana kullanıyor.
Ülkemizin göz bebeği, dünyanın çekim merkezi Muğla… Teşekkürler Muğla! 🇹🇷
Muğla’mızın kıymetli kanaat önderleri, gönüllü kuruluşlarımızın değerli temsilcileri ve iş dünyamızın seçkin üyeleriyle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duydum.
Gönüllerimizi buluşturan, hasret gidermemize, hasbihâl etmemize vesile olan herkese teşekkür ediyorum.
Gönüllerimizi buluşturan, hasret gidermemize, hasbihâl etmemize vesile olan herkese teşekkür ediyorum.
Geçen yıl asrın felaketi 6 Şubat depremleri ve seçime rağmen ekonomimiz %4,5 gibi dünyada eşine az rastlanır bir oranla büyümeyi sürdürdü.
Dünya ortalamasının 1,5 katına tekabül eden bu büyüme, yaşadığımız olumsuzluklara rağmen ekonomimizin direncini, dinamizmini ispatlıyor.
Millî gelirimizin 1,1 trilyon doların, kişi başına millî gelirimizin 13 bin doların üzerine çıkması fevkalade sevindirici gelişmelerdir.
Satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisi haline gelen Türkiye, kısa vadeli kazanımlar yerine uzun vadeli kalıcı refah artışlarına odaklanarak yoluna devam edecektir.
Ülkemizin risk priminin düşmesi…
Borçlanma maliyetlerimizin azalması…
Yatırımcıların ilgisinin artması…
Derecelendirme kuruluşlarının notlarının olumluya dönmesi…
Yaklaşık 132 milyar dolarlık döviz rezervine sahip olmamız…
Ekonomi programımızın doğru yolda ilerlediğini gösteriyor.
Her alanda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş bir hükûmet olarak çalışanlarımızın ve emeklilerimizin bugünkü sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün değildir.
Enflasyonu yenerek, büyümeyi sürdürerek, millî gelirimizi artırarak, devletimizi güçlendirerek her meselemizi çözdüğümüz gibi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerini de artıracağız.
Başta Türkiye Yüzyılı’nın emektarları olmak üzere hiçbir insanımızı darda bırakmayacak, göz göre göre sıkıntı çekmesine müsaade etmeyeceğiz.
Milletimizden bize güvenmeyi, inanmayı sürdürmesini, destek ve dualarını bizden esirgememesini özellikle istirham ediyorum.
Dünya ortalamasının 1,5 katına tekabül eden bu büyüme, yaşadığımız olumsuzluklara rağmen ekonomimizin direncini, dinamizmini ispatlıyor.
Millî gelirimizin 1,1 trilyon doların, kişi başına millî gelirimizin 13 bin doların üzerine çıkması fevkalade sevindirici gelişmelerdir.
Satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisi haline gelen Türkiye, kısa vadeli kazanımlar yerine uzun vadeli kalıcı refah artışlarına odaklanarak yoluna devam edecektir.
Ülkemizin risk priminin düşmesi…
Borçlanma maliyetlerimizin azalması…
Yatırımcıların ilgisinin artması…
Derecelendirme kuruluşlarının notlarının olumluya dönmesi…
Yaklaşık 132 milyar dolarlık döviz rezervine sahip olmamız…
Ekonomi programımızın doğru yolda ilerlediğini gösteriyor.
Her alanda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş bir hükûmet olarak çalışanlarımızın ve emeklilerimizin bugünkü sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün değildir.
Enflasyonu yenerek, büyümeyi sürdürerek, millî gelirimizi artırarak, devletimizi güçlendirerek her meselemizi çözdüğümüz gibi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerini de artıracağız.
Başta Türkiye Yüzyılı’nın emektarları olmak üzere hiçbir insanımızı darda bırakmayacak, göz göre göre sıkıntı çekmesine müsaade etmeyeceğiz.
Milletimizden bize güvenmeyi, inanmayı sürdürmesini, destek ve dualarını bizden esirgememesini özellikle istirham ediyorum.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Savunma sanayi ihracatında dünyadaki yerimize baktığımızda karşımıza çıkan fotoğraf şu şekildedir:
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Türk milleti en zor şartlarda bile istiklâline sahip çıkmış, en meşakkatli yolları aşmış, en ihtimal verilmeyen zaferleri kazanmış bir millettir.
Selçukluların emaneti, Millî Mücadele fişeğinin ateşlendiği şehir, Âşık Veysel’in gönül yuvası Sivas… Teşekkürler Sivas! 🇹🇷