Fatih’in döktürdüğü Şahi topları dönemin savaş konseptini baştan sona değiştirmiş, tarihe geçmişti.
Ecdattan aldığımız bu ruhu aynı şekilde yaşatıyoruz.
İHA-SİHA’larımız, insansız denizaltı araçlarımız ve nice teknolojiyle bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz.
Yıllarca başkalarının kapısında bekletildiğimiz savunma sanayisi alanında artık kapısı çalınan ülke haline geldik.
Genç mühendislerimiz, Fatih’ten ve fetihten aldığı bu ruh meşalesini tüm ihtişamıyla elden ele taşıyor, her gün yepyeni destanlar yazıyor.
“Zulüm 1453’te başladı” diyen müflis zihinlerin aksine TEKNOFEST gençliği, şanlı ecdadın izinden giderek Türkiye’ye yeni ufuklar açıyor.
TEKNOFEST gençliği, milletimizi kardan daha aydınlık bir istikbale taşıyor.
Ben genç kardeşlerime güveniyorum, TEKNOFEST gençliğine inanıyorum.
Mazluma umut, zalime kâbus olan Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlerimiz yüceltecek, yükseltecek, Allah’ın izniyle gençlerimiz güçlendirecektir.
Türkiye Yüzyılı’nı inşallah gençlerimiz inşa edecek…
Ecdattan aldığımız bu ruhu aynı şekilde yaşatıyoruz.
İHA-SİHA’larımız, insansız denizaltı araçlarımız ve nice teknolojiyle bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz.
Yıllarca başkalarının kapısında bekletildiğimiz savunma sanayisi alanında artık kapısı çalınan ülke haline geldik.
Genç mühendislerimiz, Fatih’ten ve fetihten aldığı bu ruh meşalesini tüm ihtişamıyla elden ele taşıyor, her gün yepyeni destanlar yazıyor.
“Zulüm 1453’te başladı” diyen müflis zihinlerin aksine TEKNOFEST gençliği, şanlı ecdadın izinden giderek Türkiye’ye yeni ufuklar açıyor.
TEKNOFEST gençliği, milletimizi kardan daha aydınlık bir istikbale taşıyor.
Ben genç kardeşlerime güveniyorum, TEKNOFEST gençliğine inanıyorum.
Mazluma umut, zalime kâbus olan Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlerimiz yüceltecek, yükseltecek, Allah’ın izniyle gençlerimiz güçlendirecektir.
Türkiye Yüzyılı’nı inşallah gençlerimiz inşa edecek…
Çevreyi korumak için attığımız her adımı eleştirenlere baktığımızda çok farklı bir durumla karşılaşıyoruz.
Son yolsuzluk soruşturmasında bir kez daha gördük ki ana muhalefetin en çok sevdiği yeşil Benjamin Franklin yeşili, mavide de en çok avro mavisini tercih ediyorlar.
Ne diyelim? Umarız onlar da sahte ve sanal güzellikler peşinde koşmak yerine gerçek güzelliklerle tanışırlar.
Boğaz’ın mavisini, Beykoz’un yeşilini, İstanbul’un erguvanını, yani bu şehrin hakiki güzelliklerini sevmeyi onlar da öğrenirler.
Ne olursa olsun, biz “Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz.” diyen Fatih’in izinden, cihana yön veren Yavuz’un izinden gitmeyi sürdüreceğiz.
86 milyon vatandaşımızın tamamı için çalışmaya, üretmeye, eser ve hizmet siyasetimizle gönüllere girmeye devam edeceğiz.
Son yolsuzluk soruşturmasında bir kez daha gördük ki ana muhalefetin en çok sevdiği yeşil Benjamin Franklin yeşili, mavide de en çok avro mavisini tercih ediyorlar.
Ne diyelim? Umarız onlar da sahte ve sanal güzellikler peşinde koşmak yerine gerçek güzelliklerle tanışırlar.
Boğaz’ın mavisini, Beykoz’un yeşilini, İstanbul’un erguvanını, yani bu şehrin hakiki güzelliklerini sevmeyi onlar da öğrenirler.
Ne olursa olsun, biz “Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz.” diyen Fatih’in izinden, cihana yön veren Yavuz’un izinden gitmeyi sürdüreceğiz.
86 milyon vatandaşımızın tamamı için çalışmaya, üretmeye, eser ve hizmet siyasetimizle gönüllere girmeye devam edeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İstanbul’un Fethi, her şeyden önce bilginin, azmin ve inancın zaferidir.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Uzunluk: 300 metre
Genişlik: 56 metre
Görev Yeri: Sakarya Gaz Sahası
İstanbul’un Fethi’nin 572’nci yılında Karadeniz’e yolcu ettiğimiz Osman Gazi doğal gaz üretim platformumuz hayırlı uğurlu olsun! 🇹🇷
Genişlik: 56 metre
Görev Yeri: Sakarya Gaz Sahası
İstanbul’un Fethi’nin 572’nci yılında Karadeniz’e yolcu ettiğimiz Osman Gazi doğal gaz üretim platformumuz hayırlı uğurlu olsun! 🇹🇷
“İslam Ekonomisi İçin Stratejiler: Etkin Küresel Ekonomiye Giden Yol” temasıyla düzenlenen 2’nci İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nin başarılı geçmesini ve İslam ekonomisi alanında kalıcı izler bırakmasını diliyorum.
Üç gün sürecek zirve boyunca birbirinden seçkin isimler, pek çok önemli meseleyi değerlendirme imkânı bulacak.
Küresel ekonominin kaotik atmosferinde İslami finansın sunduğu etik, adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar çok detaylı bir şekilde mercek altına alınacak.
Stratejik İslami ekonomi planlamasından büyüme modellerine, teknoloji odaklı FinTech çözümlerinden helal yaklaşımlara kadar geniş bir yelpazede ortaya konulacak fikirler, bizleri hedeflerimize bir adım daha yaklaştıracak.
Zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen AlBaraka Forum başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimize, Türkiye Varlık Fonuna, İstanbul Finans Merkezine, Halkbank’a, İslam İş Birliği Gençlik Forumu ile İbn Haldun Üniversitemize teşekkürlerimi iletiyorum.
Üç gün sürecek zirve boyunca birbirinden seçkin isimler, pek çok önemli meseleyi değerlendirme imkânı bulacak.
Küresel ekonominin kaotik atmosferinde İslami finansın sunduğu etik, adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar çok detaylı bir şekilde mercek altına alınacak.
Stratejik İslami ekonomi planlamasından büyüme modellerine, teknoloji odaklı FinTech çözümlerinden helal yaklaşımlara kadar geniş bir yelpazede ortaya konulacak fikirler, bizleri hedeflerimize bir adım daha yaklaştıracak.
Zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen AlBaraka Forum başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimize, Türkiye Varlık Fonuna, İstanbul Finans Merkezine, Halkbank’a, İslam İş Birliği Gençlik Forumu ile İbn Haldun Üniversitemize teşekkürlerimi iletiyorum.
Bugün açıklanan büyüme verileri doğru yolda olduğumuzu bir kez daha teyit etti. Türk ekonomisi 19 çeyrektir kesintisiz büyüyerek gücünü bir kez daha ispat etti.
Ticaret savaşlarıyla dalga boyu giderek artan fırtınalı sularda Türkiye gemisini güvenle sahile çıkarma derdindeniz.
Tüm zorluklara rağmen hamdolsun iyi gidiyoruz.
Deprem bölgesinde yaraları hızla sarıyoruz.
Komşumuz Suriye 13,5 yıl süren kanlı çatışmaların ardından 8 Aralık devrimiyle birlikte yavaş yavaş istikrara kavuşuyor.
Bölgedeki diğer ülkelerle temaslarımız ve iş birliklerimiz güçleniyor.
Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik görüşmelere 3 yıllık fasıladan sonra İstanbul’da tekrar ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz.
Vicdanımızı kanatan barbarlıkların yaşandığı Gazze’de zulmün durması ve ateşkesin bir an önce tesisi için gayret gösteriyoruz.
Ekonomi cephesinde 2 yıldır dirayetle uyguladığımız makroekonomik istikrar ve reform programımızın olumlu neticelerini görmeye başladık.
İçeride Terörsüz Türkiye hedefimize sağlam adımlarla ilerliyoruz.
İnşallah dikkatli, sabırlı, samimi, sağduyulu bir süreç yönetimiyle bu sefer menzile varacağımıza inanıyorum.
Ticaret savaşlarıyla dalga boyu giderek artan fırtınalı sularda Türkiye gemisini güvenle sahile çıkarma derdindeniz.
Tüm zorluklara rağmen hamdolsun iyi gidiyoruz.
Deprem bölgesinde yaraları hızla sarıyoruz.
Komşumuz Suriye 13,5 yıl süren kanlı çatışmaların ardından 8 Aralık devrimiyle birlikte yavaş yavaş istikrara kavuşuyor.
Bölgedeki diğer ülkelerle temaslarımız ve iş birliklerimiz güçleniyor.
Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik görüşmelere 3 yıllık fasıladan sonra İstanbul’da tekrar ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz.
Vicdanımızı kanatan barbarlıkların yaşandığı Gazze’de zulmün durması ve ateşkesin bir an önce tesisi için gayret gösteriyoruz.
Ekonomi cephesinde 2 yıldır dirayetle uyguladığımız makroekonomik istikrar ve reform programımızın olumlu neticelerini görmeye başladık.
İçeride Terörsüz Türkiye hedefimize sağlam adımlarla ilerliyoruz.
İnşallah dikkatli, sabırlı, samimi, sağduyulu bir süreç yönetimiyle bu sefer menzile varacağımıza inanıyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Küresel ekonomide, bilhassa da finans alanında insan odaklı, adaletli, merhametli, sorumlu bir paradigmaya olan talep günden güne artıyor.
Her alanda alternatif paradigmalara duyulan ihtiyaç, kendisini giderek daha fazla belli ediyor.
Bizler bu sisteme sadece itirazla yetinmeyecek, alternatiflerini de üretecek, alternatif çözümlerin toplumda yaygınlaşması için de çaba harcamaya devam edeceğiz.
Her alanda alternatif paradigmalara duyulan ihtiyaç, kendisini giderek daha fazla belli ediyor.
Bizler bu sisteme sadece itirazla yetinmeyecek, alternatiflerini de üretecek, alternatif çözümlerin toplumda yaygınlaşması için de çaba harcamaya devam edeceğiz.
Biz Cumhuriyet tarihinin en düşük enflasyon ve faiz oranlarını yakalamış bir hükûmetiz.
Böyle bir dönemde üç beş ağacın taşınması bahane edilerek başlatılan Gezi olayları olmasaydı Türkiye bugün çok farklı bir konumda olurdu.
Gezi kalkışmasıyla başlayan, 15 Temmuz ihanetiyle iyice şiddetlenen ülkemize yönelik saldırılar zinciri yakın zamana kadar devam etti.
İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını müteakip sergilenen sokak terörü ve boykot çağrıları da bu saldırıların devamı niteliğindeydi.
Ana muhalefet partisi genel başkanının millî markaları hedef gösteren, bununla da yetinmeyip Türkiye’yi yurt dışına şikâyet eden sorumsuz tavrı, aslında nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu göstermeye kâfidir.
Ülkemizde bütün umudunu Türkiye’nin ekonomik olarak tökezlemesine, Türk ekonomisinin yara almasına bağlamış köhne bir zihniyet vardır.
Maalesef bu zihniyetin aktörleri, eline geçirdiği her fırsatı Türkiye’ye taş atmak ve milletimizi sırtından hançerlemek için kullanmaktadır.
“Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın” anlayışıyla hareket ederek hiçbir yere varamazsınız.
Hele hele hedef saptırarak yolsuzlukların üzerine bant çekemezler.
Kendi çıkarlarını milletin menfaatlerinin önüne koyan muhterisler bugüne kadar başarılı olamadı, inşallah bundan sonra da muvaffak olamayacak.
Böyle bir dönemde üç beş ağacın taşınması bahane edilerek başlatılan Gezi olayları olmasaydı Türkiye bugün çok farklı bir konumda olurdu.
Gezi kalkışmasıyla başlayan, 15 Temmuz ihanetiyle iyice şiddetlenen ülkemize yönelik saldırılar zinciri yakın zamana kadar devam etti.
İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını müteakip sergilenen sokak terörü ve boykot çağrıları da bu saldırıların devamı niteliğindeydi.
Ana muhalefet partisi genel başkanının millî markaları hedef gösteren, bununla da yetinmeyip Türkiye’yi yurt dışına şikâyet eden sorumsuz tavrı, aslında nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu göstermeye kâfidir.
Ülkemizde bütün umudunu Türkiye’nin ekonomik olarak tökezlemesine, Türk ekonomisinin yara almasına bağlamış köhne bir zihniyet vardır.
Maalesef bu zihniyetin aktörleri, eline geçirdiği her fırsatı Türkiye’ye taş atmak ve milletimizi sırtından hançerlemek için kullanmaktadır.
“Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın” anlayışıyla hareket ederek hiçbir yere varamazsınız.
Hele hele hedef saptırarak yolsuzlukların üzerine bant çekemezler.
Kendi çıkarlarını milletin menfaatlerinin önüne koyan muhterisler bugüne kadar başarılı olamadı, inşallah bundan sonra da muvaffak olamayacak.
Kurban Bayramı ikramiyelerini yarından itibaren ödemeye başlayacağımızın müjdesini emekli kardeşlerimle paylaşmak istiyorum.
31 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında sırasıyla Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK’lı olmak üzere yaklaşık 16 milyon emeklimize 57,4 milyar liralık ikramiye ödemesi yapacağız. Hayırlı, uğurlu olsun.
31 Mayıs-4 Haziran tarihleri arasında sırasıyla Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK’lı olmak üzere yaklaşık 16 milyon emeklimize 57,4 milyar liralık ikramiye ödemesi yapacağız. Hayırlı, uğurlu olsun.
Türk Hava Yolları Avrupa Ligi Dörtlü Finali’nde önce son şampiyon Panathinaikos’u, ardından final müsabakasında Monaco’yu mağlup ederek Avrupa Şampiyonu olan Fenerbahçe Beko Basketbol takımımızla bir araya gelmekten memnuniyet duydum.
Takımımızın 2017 yılından sonra ikinci kez müzesine götürdüğü Türk Hava Yolları Avrupa Ligi Kupası’nı, zorlu geçen bir sezonun sonunda erişilen çok önemli bir sportif başarı olarak görüyorum.
Bu sonuçla birlikte hem erkekler hem kadınlar basketbolunda Avrupa’nın en büyük kupasını kazanarak müzesinde her iki kupayı da bulunduran tek spor kulübü Fenerbahçe oldu.
Başta basketbolcularımız olmak üzere bu tarihî başarıda emeği geçen Fenerbahçe yönetimini, hocamızı, teknik ekibimizi ve katkı veren herkesi canıgönülden kutluyorum.
Sezonun ilk maçından itibaren tribünleri dolduran, takımına çok güçlü bir şekilde destek olan tüm Fenerbahçe taraftarına tebriklerimi iletiyorum.
Takımımızın 2017 yılından sonra ikinci kez müzesine götürdüğü Türk Hava Yolları Avrupa Ligi Kupası’nı, zorlu geçen bir sezonun sonunda erişilen çok önemli bir sportif başarı olarak görüyorum.
Bu sonuçla birlikte hem erkekler hem kadınlar basketbolunda Avrupa’nın en büyük kupasını kazanarak müzesinde her iki kupayı da bulunduran tek spor kulübü Fenerbahçe oldu.
Başta basketbolcularımız olmak üzere bu tarihî başarıda emeği geçen Fenerbahçe yönetimini, hocamızı, teknik ekibimizi ve katkı veren herkesi canıgönülden kutluyorum.
Sezonun ilk maçından itibaren tribünleri dolduran, takımına çok güçlü bir şekilde destek olan tüm Fenerbahçe taraftarına tebriklerimi iletiyorum.
Pek çok alanda başarılarıyla tebarüz eden öncü isimlerin gençlerimizle bir araya geldiği 4’üncü Türkiye Gençlik Zirvesi’nin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimizin tamamına selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
Ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimizin tamamına selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
CHP zihniyeti, milletimizin asırlara sâri mazisini sahiplenmek yerine reddimiras yaparak bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı.
Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda, bedelini hâlen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi.
İman kalemizin sarsılmaz duvarları olan değerlerimiz, toplum hayatımızın dışına atılmak istendi.
Kur’an kurslarının kapısına kilit vurulduğu günlere şahit olduk.
Minarelerimiz 18 sene boyunca binlerce yılın yabancısı bir sese mahkûm ve mecbur bırakıldı.
Bizi ruh kökümüzden koparmak amacıyla her yolu denediler. Maalesef bu politikalarında belli ölçüde muvaffak da oldular.
Tek parti zihniyetini temsil eden çevrelerin hâlen Selçuklu’ya, Osmanlı’ya ve binlerce yıllık Türk tarihine husumetle yaklaştığını görüyoruz.
Oysa biraz tarihe baksalar Türkiye Cumhuriyeti’nin 6 asırlık imparatorluk çınarının taze bir şıvgını olduğunu anlayacaklar.
Çok geniş bir coğrafyayı ilmimizle, ahlakımızla, kültürümüzle, mimari eserlerimizle bizim yoğurduğumuzu, bizim şenlendirdiğimizi, bizim mamur ettiğimizi görecekler.
Nasıl köklerinden beslenemeyen ağaçlar yaşayamazsa kökleriyle bağı kopmuş toplumlar da asla ayakta kalamaz.
Bizi ruh kökümüzden koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olacağız.
Gençlerimiz; cesaretini kırmak, ümitlerini yıkmak, potansiyelini heba etmek isteyenlerin oyununa asla gelmeyecek.
Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda, bedelini hâlen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi.
İman kalemizin sarsılmaz duvarları olan değerlerimiz, toplum hayatımızın dışına atılmak istendi.
Kur’an kurslarının kapısına kilit vurulduğu günlere şahit olduk.
Minarelerimiz 18 sene boyunca binlerce yılın yabancısı bir sese mahkûm ve mecbur bırakıldı.
Bizi ruh kökümüzden koparmak amacıyla her yolu denediler. Maalesef bu politikalarında belli ölçüde muvaffak da oldular.
Tek parti zihniyetini temsil eden çevrelerin hâlen Selçuklu’ya, Osmanlı’ya ve binlerce yıllık Türk tarihine husumetle yaklaştığını görüyoruz.
Oysa biraz tarihe baksalar Türkiye Cumhuriyeti’nin 6 asırlık imparatorluk çınarının taze bir şıvgını olduğunu anlayacaklar.
Çok geniş bir coğrafyayı ilmimizle, ahlakımızla, kültürümüzle, mimari eserlerimizle bizim yoğurduğumuzu, bizim şenlendirdiğimizi, bizim mamur ettiğimizi görecekler.
Nasıl köklerinden beslenemeyen ağaçlar yaşayamazsa kökleriyle bağı kopmuş toplumlar da asla ayakta kalamaz.
Bizi ruh kökümüzden koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olacağız.
Gençlerimiz; cesaretini kırmak, ümitlerini yıkmak, potansiyelini heba etmek isteyenlerin oyununa asla gelmeyecek.