Recep Tayyip Erdoğan
116K subscribers
2.55K photos
559 videos
19 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Filistinli kardeşlerimizin yanında olmayı, tarihin doğru tarafında yer almayı, tüm imkânlarımızla ve gücümüzle Gazzeli mazlumları desteklemeyi sürdüreceğiz.

Sırtını dayadıkları güçlerden cesaretle çocukları katledenler, Allah’ın izniyle döktükleri masum kanlarında boğulacaklar.

İslam dünyası olarak Ramazan’ın manevi iklimini teneffüs ettiğimiz şu mübarek günlerde siyonist İsrail yönetimi, ateşkesi bozarak Gazze’deki katliam ve soykırım politikasına tüm hoyratlığıyla devam ediyor.

Gözünü kan ve nefret bürümüş bu barbar sürüsünün başlattığı yeni saldırılarda çoğu çocuk ve kadın 500’den fazla Filistinli daha şehit oldu.

Ramazan ayında ve sahur vaktinde Gazze’de sivillerin üzerine yağdırılan bombalar nice anne babayı evlatsız, nice yavruyu yetim ve öksüz bıraktı.

Rabb’imden cümlesine rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum.

Bu mukaddes günlerin, yeryüzünün dört bir yanında zulme ve zalime cesaretle, sabırla, metanetle direnen; hayat, izzet ve haysiyet mücadelesi veren tüm mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum.

Pervasızca yürütülen katliamlara sessiz kalanlar, İsrail’in işlediği savaş, soykırım ve insanlık suçlarına engel olmayanlar hem tarih önünde hem de insanlık vicdanında er ya da geç hesap vereceklerdir.
Milletimizin gönül yollarını çok iyi bilen, özünden geçeni büyük bir ustalıkla saza ve söze döken Anadolu halk ozanımız Âşık Veysel’i ahirete irtihalinin yıl dönümünde rahmetle, hürmetle yâd ediyorum.
Sahip oldukları farklılıklarıyla dünyamızı zenginleştiren özel gereksinimli yavrularımızı Down Sendromu Farkındalık Günü vesilesiyle gözlerinden öpüyor, sevgiyle selamlıyorum.

Kıymetli yavrularımızın fedakâr anne ve babalarına en kalbî muhabbetlerimi iletiyorum.
Ramazan’ın gönüllerimizi mesut ve mesrur eden, kalplerimize huzur veren manevi ikliminde, Nevruz Günü Anma Programı’nda bir araya geldiğimiz kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

85 milyon vatandaşımızla birlikte yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızın tamamındaki dostlarımıza selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.

Türk dünyasının dört bir köşesinde nevruz coşkusunu paylaşan tüm soydaşlarımıza ülkem ve milletim adına muhabbetlerimi iletiyorum.

Bu güzel programın düzenlenmesinde emeği geçen AK Parti Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığımızın yanı sıra TÜRKSOY Genel Sekreterliğini ve Dünya Etnospor Konfederasyonunu tebrik ediyor, nevruz heyecanımıza ortak olan her bir kardeşime teşekkür ediyorum.
Tarihimizde ve kültürümüzde önemli yer tutan; baharın, bolluğun, bereketin bayramı olan nevruzun yeni başlangıçlara vesile olmasını diliyorum.

Gönül ve kültür coğrafyamızdaki tüm soydaşlarımızın, kardeşlerimizin ve komşularımızın 21 Mart Nevruz Bayramı’nı tebrik ediyorum.
Çok açık ve net söylüyorum:

CHP Genel Başkanı’nın çağırdığı sokak, çıkmaz sokaktır.

Hırsızlığı, soygunu, hukuksuzluğu, sahtekârlığı savunmak için mahkeme salonları yerine sokağı işaret etmesi vahim bir sorumsuzluktur.

Ramazan-ı Şerif ile nevruzu birlikte idrak ettiğimiz böylesi özel bir günde, İstanbul’daki bir yolsuzluk operasyonu bahane edilerek sokaklarımızın karıştırılmak istendiğine şahit oluyoruz.

Bir avuç kifayetsiz muhterisin sırf kendi ikballeri, menfaatleri, rant ve yağma tezgâhları bozulmasın diye milletimizin huzuruna kastetmesine, insanlarımızı kışkırtmasına, Türkiye’yi terörize ve tedirgin etmeye çalışmasına göz yummayacağımızın bilinmesini istiyorum.

Bu milletin ezelî ve ebedî kardeşliğinin zedelenmesine bugüne kadar rıza göstermedik, bundan sonra da göstermeyeceğiz.

Ne hazindir ki CHP, mevcut yönetim idaresinde illegal örgütlerle kurduğu asimetrik ilişkileri, gırtlağına kadar battığı yolsuzlukları, darbecilere cesaret veren tavırları, sokak terörünü tahrik eden sorunlu söylemleri sebebiyle meşru zeminde siyaset yapan bir parti olma vasfını hızla yitirmektedir.

CHP’nin sadece belediyelere çökmüş haramilerle değil, marjinal yapılarla ve terör örgütleriyle de arasına mesafe koyması gerektiği açıktır.
Türkiye sokakta bulunmuş bir ülke değildir, sokak terörüne teslim edilmeyecektir.

Sayın Özel marjinal sol örgütlerin, belediyeleri talan eden yağmacıların kuyruğuna takılmak yerine çevresindeki akıl, vicdan sahiplerine kulak vermeli, sorumlu davranmalıdır.

Şunu da unutmasınlar:

Abdestinden şüphesi olmayanın namazından da şüphesi olmaz.

Yapılan onca hırsızlığı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı, belediyelerde kurulmuş mafya düzenini savunabiliyorsanız çıkın, milletin huzuruna açıklayın.

Şayet yüzünüz varsa, şayet içinize sindirebiliyorsanız çıkın, balya balya para kulelerini millete izah edin.

Bunları yapamıyorsanız bağırarak, çağırarak, sokakları terörize ederek, gençleri provoke ederek vatandaşlarımızın huzurunu kaçırmayın.

Mübarek Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürmeyin.

Daha sonra utanç duyacağınız eylemlere tevessül etmeyin.

CHP içindeki bir avuç soyguncunun kendi meselelerini milletin meselesi haline getirmesine izin vermeyeceğiz.

Kamu düzeninin bozulmasına kesinlikle eyvallah demeyeceğiz.

Bugüne kadar sokak terörüne, Vandallığa nasıl teslim olmadıysak bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz.

Rabb’im ülkemizi ve milletimizi her türlü beladan, sıkıntıdan, beşinci kol faaliyetinden korusun.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Nevruz Bayramı’nı Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında her yıl ortaklaşa kutlamanın zamanının geldiği kanaatindeyiz.

Mayıs ayında Macaristan’da yapacağımız zirvemizde Nevruz Bayramı’nın Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olarak kutlanmasını teklif edeceğiz.
Ramazan Bayramı öncesinde Filistinli kardeşlerimize destek olmak amacıyla insani yardımlarımızı artırdık.

Ateşkesin yeniden tesisi, zulmün son bulması, soykırım şebekesinin durdurulması için diplomatik temaslarımızı hızlandırdık.

Çocukların kanından beslenen terör devletinin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası mahkemeler önünde de mahkûm edilmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız.

Şımardıkça şımaran, günden güne daha pervasız hale gelen katliam çetesinin bölgemizi kan deryasına çevirmesine asla izin vermeyeceğiz.

Kendilerince yeni haritalar çizenler kirli ve sinsi emellerine Allah’ın izniyle ulaşamayacak.

Bin yıldır bu coğrafyada yan yana kardeşçe yaşayan milletler olarak barış, huzur ve istikrar dolu geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Yeni gün manasına gelen nevruzun, adına yakışır biçimde yeni bir dönemin girizgâhı olmasını ümit ediyoruz.

Türk milletine mensup olmanın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın onurunu, şerefini yaşayan herkesi terörsüz Türkiye hedefi için güç birliği yapmaya davet ediyoruz.
Türk sinemasının duayen isimlerinden değerli oyuncu Filiz Akın’ın vefatını üzüntüyle öğrendim.

Usta oyuncumuzun ailesine, yakınlarına ve sevenlerine taziyelerimi sunuyor, tüm sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Ramazan’ın 22’nci iftarını İstanbul İl Başkanlığımızın kıymetli neferleriyle, değerli dava ve yol arkadaşlarımla birlikte yaptık.

İftar soframızı teşrif eden her bir kardeşime yürekten teşekkür ediyorum.

AK Parti olarak her zaman Ramazan ayını layıkı veçhile geçirmeye gayret ettik.

Genel Merkeziyle, Kadın ve Gençlik Kollarıyla, il, ilçe, belde teşkilatlarıyla ve elbette belediyeleriyle Türkiye genelinde hepimiz sahadayız.

Kalan günleri de en verimli şekilde değerlendirerek inşallah bu Ramazan’ı hakkını vermiş olarak tamamlayacağız.

Bayramda da yine milletimizle beraber olacak, gönüllere dokunacağız.

Bizler millete sevdalanmış bir kadroyuz.

Her birimiz aziz milletimizin hizmetkârıyız.

Allah ömür ve imkân verdikçe hepimiz bu görevimizi en iyi şekilde yerine getirmenin çabasında olacağız.

Kırarak, dökerek, dışlayarak değil; gönüller kazanarak ilerleyeceğiz.

Kamplaşmayı körükleyen, kutuplaşmayı derinleştiren değil; kucaklaşmayı, muhabbeti, konuşmayı ve kardeşliği yücelten tarafta yer alacağız.

Muhalefet ne yaparsa yapsın biz sağduyuyu, sabrı ve sükûneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz.
Yüz binlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekârlığı dâhil ortaya bir sürü pislik saçılıyor…

Sağdan soldan balya balya paralar fışkırıyor…

Yüz milyarlarca liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor…

Ama CHP Genel Başkanı ve şürekâsı bunların hiçbirine cevap veremiyor.

Milletin huzuruna çıkıp “sahtekârlık yoktur, hırsızlık yoktur; yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikâp, iltimas yoktur” diyemiyorlar.

“Ne biz ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı” diyemiyorlar.

Kendi belediye başkanlarına, kendi belediye yöneticilerine; beraber iş yaptıkları, yıllarca birlikte yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar.

Aslanlar gibi çıkıp iddialara cevaplar vermek yerine bize saldırarak, Cumhur İttifakı ortağımıza ve onun muhterem Genel Başkanı’na edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar.

CHP Genel Başkanı’na soruyorum:

Sayın Özel, neden korkuyorsunuz, neden çekiniyorsunuz; bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye?

Daha düne kadar “şaibe yok” diyordunuz.

Daha düne kadar şeffaflıktan, dürüstlükten dem vuruyordunuz.

Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu?

Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı?

Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz?

Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız?
Önce Suriye’de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahaneyle mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler.

Alevi canlarımızı kışkırtarak kardeşliğimize pusu kurmaya kalktılar.

Muvaffak olamayınca bir yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye kalkıştılar.

4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar.

Önlerine gelene hakaret etmekten sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya…

Yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarına gözdağı vermekten sokak terörüyle millî iradeyi baskı altına almaya kadar ne ararsan her şey bunlarda var.

Bugün basın-yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler.

İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar.

Gelinen noktada şunu çok net görebiliyoruz:

Mevcut yönetim altında CHP, seçmenlerinin taleplerini Meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür.

Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri, CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır.

Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, sırf ağababalarına diyet borçlarını ödemek adına Gazi’nin partisini hırsızların emrine vermiştir.