This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Nerede Türkiye’nin katkısına, desteğine, yardımına ihtiyaç varsa biz tüm kudret ve kuvvetimizle oradayız. İyilik sancağını yüceltmeyi ve yükseltmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bugün iftarımızı milletvekillerimizle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisimizde yaptık.
TBMM Başkanımıza gönüllerimizi buluşturduğumuz bu güzel iftar programına vesile olduğu için teşekkür ediyor, Gazi Meclisimizin tüm mensuplarına Rabb’imden kolaylıklar temenni ediyorum.
TBMM Başkanımıza gönüllerimizi buluşturduğumuz bu güzel iftar programına vesile olduğu için teşekkür ediyor, Gazi Meclisimizin tüm mensuplarına Rabb’imden kolaylıklar temenni ediyorum.
Değerli oyuncu Şinasi Yurtsever’in vefatından büyük bir üzüntü duydum.
Milletimizin ilgiyle takip ettiği oyuncumuza Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine, çalışma arkadaşlarına ve tüm sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Milletimizin ilgiyle takip ettiği oyuncumuza Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine, çalışma arkadaşlarına ve tüm sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Tüm siyasi partilere ve milletvekillerine hüsnüniyetle şu çağrıyı yapmak isterim:
Gelin el ele verelim.
Milletimizin bin yıllık kardeşliğine sokulan hançeri hep beraber çıkartalım.
Türkiye düşmanlarını bir kez daha hüsrana uğratalım.
Emperyalist hevesleri bir kez daha kursaklarda bırakalım.
Kadastro mühendisliği peşinde koşanları kirli planlarıyla birlikte tarihin çöp sepetine beraberce atalım.
Bizim gayemiz ilk günden beri son derece açıktır:
Türkiye’nin 40 yıldır ayağına bağ olan, askeri, polisi, jandarması, kamu görevlisi ve siviliyle on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bir musibetten kalıcı ve kati olarak kurtulmayı hedefliyoruz.
Terör bitsin, acılar dinsin, kardeşliğimiz güçlensin, bu ülkede artık kan ve gözyaşı akmasın diyoruz.
Bununla birlikte böyle bir ihtimalin her geçen gün güçlenmesinden endişe duyanlar olduğunu; 40 yıllık terör belasının kökünün kurutulmasını, sivil siyasetin zemin kazanmasını istemeyenler olduğunu da çok iyi biliyoruz.
Biz aynı zamanda işte bu kirli ellerle de terörden nemalanan kirli odaklarla da yoğun bir mücadele halindeyiz.
İnşallah bu sefer menzilimaksudumuza kazasız belasız varacağımıza inanıyorum.
Parlamento çatısı altında görev yapan tüm milletvekillerimizin de aynı hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum.
Gelin el ele verelim.
Milletimizin bin yıllık kardeşliğine sokulan hançeri hep beraber çıkartalım.
Türkiye düşmanlarını bir kez daha hüsrana uğratalım.
Emperyalist hevesleri bir kez daha kursaklarda bırakalım.
Kadastro mühendisliği peşinde koşanları kirli planlarıyla birlikte tarihin çöp sepetine beraberce atalım.
Bizim gayemiz ilk günden beri son derece açıktır:
Türkiye’nin 40 yıldır ayağına bağ olan, askeri, polisi, jandarması, kamu görevlisi ve siviliyle on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine yol açan bir musibetten kalıcı ve kati olarak kurtulmayı hedefliyoruz.
Terör bitsin, acılar dinsin, kardeşliğimiz güçlensin, bu ülkede artık kan ve gözyaşı akmasın diyoruz.
Bununla birlikte böyle bir ihtimalin her geçen gün güçlenmesinden endişe duyanlar olduğunu; 40 yıllık terör belasının kökünün kurutulmasını, sivil siyasetin zemin kazanmasını istemeyenler olduğunu da çok iyi biliyoruz.
Biz aynı zamanda işte bu kirli ellerle de terörden nemalanan kirli odaklarla da yoğun bir mücadele halindeyiz.
İnşallah bu sefer menzilimaksudumuza kazasız belasız varacağımıza inanıyorum.
Parlamento çatısı altında görev yapan tüm milletvekillerimizin de aynı hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Biz dış politika, güvenlik, ekonomi ve siyasetin demokratik alanının genişletilmesine dair konularda siyasi tartışmalara takılmadan müşterek bir zeminde buluşmaya hassasiyet gösteriyoruz.
Daha fazla bir araya gelelim, el birliği içinde ülkemize hizmet edelim istiyoruz.
Daha fazla bir araya gelelim, el birliği içinde ülkemize hizmet edelim istiyoruz.
Bugün iftarımızı sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi görev bilen sağlık camiamızın kıymetli mensuplarıyla İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanemizde yaptık.
Böyle anlamlı bir günde gönüllerimizi buluşturan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Böyle anlamlı bir günde gönüllerimizi buluşturan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Sağlık camiamızın beklediği önemli bir müjdeyi aziz milletimle paylaşmak istiyorum.
İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personel ile daha da güçlendireceğiz.
Hayırlı, uğurlu olsun.
İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personel ile daha da güçlendireceğiz.
Hayırlı, uğurlu olsun.
Bugüne kadar İstanbul Başakşehir Çam ve Sakuranın da içinde olduğu toplam 37 bin 367 yataklı 25 şehir hastanemiz hamdolsun hizmete girdi.
İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında toplam 57 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemiz olacak.
İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sağlığına değer veren bir anlayışla sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok reforma imza attık.
Şehir hastaneleri gibi özgün projelerin sağlık sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok önemli işler yaptık.
Tomografi, MR, diyaliz cihazı; ambulans, hava ambulansı gibi birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak seviyelere ulaştık.
İlk defa dönemimizde uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sağlık hizmeti götürüyoruz.
İstanbul’dan Hakkâri’ye, Van’dan Muğla’ya, Antalya’dan Trabzon’a ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımız da sağlık hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini zaten çok çok iyi biliyor.
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” düsturuyla, emanetini taşıdığımız milletimize en kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek için gece gündüz demeden koşturmaya devam edeceğiz.
İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında toplam 57 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemiz olacak.
İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sağlığına değer veren bir anlayışla sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok reforma imza attık.
Şehir hastaneleri gibi özgün projelerin sağlık sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok önemli işler yaptık.
Tomografi, MR, diyaliz cihazı; ambulans, hava ambulansı gibi birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak seviyelere ulaştık.
İlk defa dönemimizde uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sağlık hizmeti götürüyoruz.
İstanbul’dan Hakkâri’ye, Van’dan Muğla’ya, Antalya’dan Trabzon’a ülkemizin dört bir yanındaki vatandaşlarımız da sağlık hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini zaten çok çok iyi biliyor.
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” düsturuyla, emanetini taşıdığımız milletimize en kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek için gece gündüz demeden koşturmaya devam edeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Ülkemizdeki muhalefetin israf dediği, engellemek için her yolu denediği, hatta akla ziyan mazeretler üreterek bağlantı yollarını dahi yapmadığı şehir hastaneleri, salgın döneminde binlerce insanımızın hayatının kurtulmasına vesile olmuştur.
Her alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur.
Hayat kurtaran, insanın en değerli nimeti olan sağlığına kavuşmasına yardımcı olan hekimlerimize ve sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz.
Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda zaten en üst düzeyde olan hassasiyetimizin değişmeyeceğinin altını tekrar çiziyorum.
Şunun da bilinmesini istiyorum:
22 sene boyunca sağlık alanında ne yaptıysak başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızla birlikte dayanışma içinde yaptık.
Neyi başardıysak hekimlerimizle, hemşirelerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık.
İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz.
Hayat kurtaran, insanın en değerli nimeti olan sağlığına kavuşmasına yardımcı olan hekimlerimize ve sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz.
Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda zaten en üst düzeyde olan hassasiyetimizin değişmeyeceğinin altını tekrar çiziyorum.
Şunun da bilinmesini istiyorum:
22 sene boyunca sağlık alanında ne yaptıysak başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızla birlikte dayanışma içinde yaptık.
Neyi başardıysak hekimlerimizle, hemşirelerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık.
İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz.
Bu akşamki iftarımızı, AK Parti’mizin Ana Kademe, Kadın ve Gençlik Kolları Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte yaptık.
Değerli dava ve yol arkadaşlarıma soframızı şereflendirdiği için teşekkür ediyorum.
Değerli dava ve yol arkadaşlarıma soframızı şereflendirdiği için teşekkür ediyorum.
Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet anlayışının tüm belirtilerine ana muhalefete baktıkça şahit oluyoruz.
Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, genel başkanı ve o makama göz dikenleriyle, tüm vakitlerini 3 yıl sonraki seçime hasrederek illüzyon peşinde koşuyorlar.
Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır.
Karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, son olarak da sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor.
Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan yakıt tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına…
Şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var.
Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz.
Bizim gündemimiz bellidir:
Biz deprem gibi, sağlık gibi, tarım gibi, enerji gibi, ekonomi gibi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraşıyoruz.
Ülkemize geçtiğimiz 23 yılda kazandırdıklarımızı taçlandıracak daha büyük başarıların peşinde koşuyoruz.
AK Parti’nin bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayan işte bu anlayış, işte bu pratiktir.
Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, genel başkanı ve o makama göz dikenleriyle, tüm vakitlerini 3 yıl sonraki seçime hasrederek illüzyon peşinde koşuyorlar.
Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır.
Karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, son olarak da sahtekârlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor.
Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan yakıt tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına…
Şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var.
Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz.
Bizim gündemimiz bellidir:
Biz deprem gibi, sağlık gibi, tarım gibi, enerji gibi, ekonomi gibi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraşıyoruz.
Ülkemize geçtiğimiz 23 yılda kazandırdıklarımızı taçlandıracak daha büyük başarıların peşinde koşuyoruz.
AK Parti’nin bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayan işte bu anlayış, işte bu pratiktir.