Recep Tayyip Erdoğan
116K subscribers
2.54K photos
555 videos
18 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Seçim döneminde depremzedelerimize bedava ev vadedip 2 yıldır ortalıkta görünmeyenler elbette bizim gayretimizi ve mücadelemizi anlayamazlar.

Hep söylediğim gibi, siyasi tercihi ne olursa olsun depremzedelerimizi deprem turistlerinin insafına bırakmayacağız.

Başkalarının gündemi ne olursa olsun depremzedelerimizin durumu ve ihtiyaçları her zaman bizim gündemimizin ilk sırasında yer aldı.

Yapılan çalışmaları bizzat takip ettik, nerede tıkanıklık varsa açılması için müdahale ettik.

Her fırsatta deprem bölgesini ziyaret ederek depremzede kardeşlerimizle kucaklaştık, dertleştik, inşa ve ihya çalışmalarını yerinde gördük.

Depremin üzerinden 2 yıl bile geçmeden 201 bin 431 bağımsız birimi hak sahiplerine teslim etmenin bahtiyarlığını yaşadık.

Sırf sandıktan istediği sonuç çıkmadı diye depremzede kardeşlerimize hakaret edenler bizim samimiyetimizi idrak edemez.
Turizm sektörümüzün tamahkârlıkla mücadele konusunda artık elini değil, tüm vücudunu taşın altına koyması gerekiyor.

Her yıl daha çok turist ağırlayıp daha fazla para kazanırken güvenliğe, konfora ve hizmete daha az yatırım yapamazsınız.

Geçen sene 62 milyon 232 bin kişiyi ülkemizde ağırladık. Turizm gelirimiz ise 61 milyar 103 milyon dolarla rekor kırdı. 2024 yılı için açıkladığımız hedeflerin de ötesine geçmiş olduk.

Turizmde 2025 yılı için hedefimiz 65 milyon ziyaretçi, 64 milyar dolar gelir.

İnşallah yakın vadede 100 milyar dolar seviyesine ulaşmayı ümit ediyoruz.

Şayet bu lige yükselmek istiyorsak zihniyet değişikliğine gitmemiz şart.

İnsan hayatına ve onuruna gerekli değeri vermeyen bir anlayışın bilhassa turizm sektöründe asla başarı şansı yoktur.

Sektörün, sağlıklı büyüyebilmesi için çürükleri ayıklaması, tercihten öte zaruret halini almıştır.

Hepimizin yüreğini dağlayan Bolu Kartalkaya faciasından turizmcilerimizin de gereken dersi çıkaracağına inanıyorum.
Son birkaç gündür Ege’nin Yunanistan tarafında yaşanan sarsıntılar hem yaptığımız çalışmaların değerini hem de depreme hazırlık konusunun ülkemiz için bir beka meselesi olduğunu bizlere tekrar hatırlatmaktadır.

İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizi süratle depreme dayanıklı hale getirmek dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.

Yerel yöneticilerin de artık bu konuya hak ettiği önemi vermesi, siyasi ikbal peşinde koşmak yerine kentsel dönüşüm projeleriyle yönettikleri şehirleri depreme hazırlaması gerektiğini bugün tekrar ifade etmek istiyorum.
Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi’yle TİGEM işletmelerimizdeki gebe büyükbaş hayvanları uygun maliyetle üreticimize vereceğiz.

Projeyle aile işletmelerimizi güçlendirmeyi, gençlerimizin ve kadınların tarım sektöründe daha fazla yer almasını amaçlıyoruz.

Üreticilerimiz, Ziraat Bankası’ndan 2 yıla kadar ödemesiz, 3 veya 5 yıl geri ödemeli olarak sübvansiyonlu kredi kullanabilecek.

Üreticilerimizin, 1 yıl boyunca aylık 1 asgari ücret tutarı kadar, yani toplamda 270 bin liralık bakım ve besleme giderini biz karşılayacağız.

Ayrıca üreticilerimiz hayvanlarını TARSİM’den 1 yıl sigortalı olarak alacak, bunun da bedeli devletimiz tarafından ödenecek.

Projede 15 olan hayvan sayısını veteriner hekim, ziraat mühendisi, gıda mühendisi gibi meslek gruplarından gençlerimizin yapacağı başvurularda 30 olarak uygulayacağız.

Bunda da gayemiz, bu mesleklerden mezun olmuş gençlerimizin kendi işlerini kurması ve kendi memleketlerine fayda sağlamasıdır.

Deprem bölgesindeki üreticilerimize bu projede de öncelik vereceğiz.

Hayvancılıkta yerli ve yeterli üretime ciddi katkı sunacak projenin hayırlı olmasını diliyorum.
Dört temel politika alanı çerçevesinde belirlenen yeni hedeflerin ve 90 eylem maddesinin yer aldığı 2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planlarımız; ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlı olsun.

Strateji belgemizin ilk politika alanı, iş gücü piyasalarında yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumunun geliştirilmesidir.

Eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesinin amaçlandığı bu politika alanı kapsamında 33 eylem maddesi hayata geçirilecektir.

Ulusal İstihdam Strateji Belgemizin 2’nci politika alanı, kapsayıcı istihdamın geliştirilmesidir.

Eylem planındaki 24 eylem maddesi ile kadınların ve engellilerin iş gücü piyasasına katılım ve istihdam oranları artırılacak, çalışma hayatında kadın-erkek fırsat eşitliği güçlendirilecektir.

Ayrıca gençlerimizin iş gücü piyasasında daha etkin bir şekilde yer alabilmesi için eğitim ve istihdam süreçleri arasındaki irtibat iyileştirilecektir.

Strateji belgemizin 3’üncü politika alanı, sosyal koruma ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesidir.

Eylem planımızdaki 18 eylem maddesi ile çalışma hayatında temel hakların korunması sağlanacak, ayrımcılıkla mücadele edilecek ve insan onuruna yakışır işler desteklenecektir.

Ulusal İstihdam Strateji Belgemizin 4’üncü ve son temel politika alanı, kırsal bölgelerde sürdürülebilir istihdamın geliştirilmesidir.

Bununla kırsal bölgelerde ekonomik çeşitliliğin ve istihdamın artırılması suretiyle kırdan kente göçün kontrol altına alınmasını hedefliyoruz.

İş gücü piyasalarının ihtiyaçları dikkate alınarak oluşturulan strateji belgemizin hazırlanmasında emeği geçen Çalışma Bakanlığımızı, kurumlarımızı, meslek kuruluşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi ve akademisyenlerimizi tebrik ediyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
9 Şubat 2024’te hayata geçirdiğimiz İş Pozitif Programı ile 1 yılda 833 bin 366 kadını çalışma hayatına kazandırdık.

Son 1 yılda kadın iş gücümüzü 429 bin, kadın istihdamımızı da 397 bin artırdık.
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’yı Ankara’da misafir etmekten büyük memnuniyet duydum.

Aziz kardeşim Ahmed Şara’yı ve onun şahsında tüm Suriye halkını mücadeleleri ve zaferlerinden ötürü tekrar tebrik ediyorum.

13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye’de değil, tüm bölgemizde yeni bir sayfa açılmıştır.

Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz.
Komşumuz Suriye’ye yönelik politikamızın esasını, öteden beri bu ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası oluşturuyor.

Sayın Şara ile bugün yaptığımız görüşme de bu ilke üzerine bina edilmiştir.

Hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduğumuzu memnuniyetle gördüm.

Kıymetli kardeşimle ülkede güvenliğin ve ekonomik istikrarın tesisine yönelik atılabilecek müşterek adımları değerlendirdik. 

Bilhassa Suriye’nin kuzeydoğusunu işgal altında tutan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı atılacak adımları mütalaa ettik.

DEAŞ olsun, PKK olsun, terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye’ye gereken desteği sağlamaya hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim.

Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü bağlamında da yanlarında olduğumuzu tekrar teyit ettik.

Ahmed Şara kardeşimin terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeden dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum.

İnşallah dayanışma içinde hareket ederek terörün olmadığı bir huzur ve güven iklimini ortak coğrafyamızda tam manasıyla hâkim kılacağımıza inanıyorum.
Suriye’nin içinden geçtiği bu kritik süreçte Suriyelilerin iradesini yansıtacak şekilde ülke idaresinin kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla tesisini önemsiyoruz.

İnsani yardımın yanı sıra harap olmuş şehirlerin ve kritik altyapının imarında gerekli desteği sağlamaya hazırız.

Suriye’nin ekonomik kalkınması hızlandıkça gönüllü geri dönüşler de ivme kazanacaktır.

Öte yandan Suriye’ye yönelik bir dizi uluslararası yaptırım, ülkenin ekonomi ve altyapı olarak ayağa kalkmasının önünde engel teşkil ediyor.

Devrik rejimi hedef alan yaptırımların kaldırılması için yürüttüğümüz gayretlerin de etkisiyle kısmen bir esneme sağlandı.

Ancak tam netice alınıncaya kadar girişimlerimizi sürdüreceğiz.
İlk günden bu yana tereddüt etmeden Suriye halkının yanında olduğumuzu somut adımlarla ortaya koyduk.

Şam Büyükelçiliğimizin ardından Halep Başkonsolosluğumuzu da faaliyete geçirdik.

Türk Hava Yolları, Şam’a uçuşlarını başlattı.

Diplomasi alanında yeni yönetimin bu ilk 2 ayında, bölgede ve uluslararası planda sesinin ve halis niyetlerinin duyurulması için elimizden geleni yapıyoruz.

Yeni yönetimden ülkemize ziyaretler olduğu gibi Türkiye’den de birçok bakan ve bürokrat Şam’ı ziyaret etti, etmeye de devam edecek.

Ticaretten sivil havacılığa, enerjiden sağlık ve eğitime kadar tüm alanlarda ilişkilerimizi çok boyutlu bir şekilde ilerleteceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Direniş azimleriyle bölgeye ve mazlumlara ilham olan Suriyeli kardeşlerimizin, Allah’ın izniyle ülkelerini tekrar ayağa kaldıracaklarından hiçbir şüphe duymuyoruz.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7’nci Olağan Kongresi’nin ülkemiz, milletimiz, partimiz, özellikle de hanım kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Biz yola çıkarken kadınlar için siyaset değil, kadınlarla siyaset dedik ve bu sözümüze bugüne kadar hamdolsun sadık kaldık.

22 yılı aşan hükûmetlerimiz döneminde Türkiye’nin her meselesinde hanım kardeşlerimizin kanaatlerini almaya özel önem verdik.

AK Parti Kadın Kollarımız da maşallah siyasete yalnızca nezaket değil; aynı zamanda seviye getirdi, kalite ve nitelik kazandırdı.

AK Parti Kadın Kollarımız, bugün 5 milyon 694 bin üyesiyle dünyanın en büyük sivil toplum hareketidir.

14 Ağustos 2001’den beri davamıza, hareketimize ve partimize omuz vermiş, millete hizmet mücadelemizde bizleri yalnız bırakmamış tüm hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum.

Kadın Kolları Başkanlığımızda görev yapmış eski başkanlarımıza, Kadın Kolları çatısı altında ter dökmüş tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Son seçimlerde muhalefete geçen bazı mahallî idarelerden ciddi şikâyetler alıyor, medyada son derece vahim haberlerle karşılaşıyoruz.

Özellikle muhalefetin yönettiği kimi belediyelerde 28 Şubat döneminden hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor.
Ana muhalefettekiler bir ara kırmızı kartla bazı şeyler yapmayı denediler ama onu da her işleri gibi ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

Daha sonra anladık ki aslında kartları birbirlerine gösteriyorlarmış.

A şehrinin belediye başkanı b şehrinin belediye başkanına, eski genel başkan yeni genel başkana, bunların holiganları ise medyada ve sosyal medyada birbirlerine sürekli kart gösteriyorlar.

Şimdi de elinde askerin, polisin, bir sürü milliyetperver vatan evladının kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganlarıyla kendilerini avutuyorlar.

Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partiyi, döndüler, dolaştılar, marjinal sol yapıların maskotu, oyuncağı, payandası haline getirdiler.

23 Nisan müsameresi gibi Meclis kürsüsünden slogan atıyor, kart devrimciler misali birbirleriyle sloganla konuşuyorlar.

Öyle bir siyasi parti ki ortalıkta ne kadar başıboş gezen küfürbaz, marjinal ve tembel varsa hepsini âdeta paratoner gibi kendisine çekiyor.

Varsın onlar sol terör örgütlerinin jargonuyla konuşmayı sürdürsünler.

Varsın onlar siyasi kariyerleri dışında her şeye gözlerini kapatsınlar.


Biz çalışacak, koşturacak, ülkemizi her gün bir seviye daha yukarı çıkarmanın derdinde olacağız.