Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin, ülkemize olduğu kadar Birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. 🇹🇷🇪🇺
Son gelişmeler, Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir.
Bugün Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Sayın Ursula von der Leyen ile görüşmelerimizin öncelikli gündemi, aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı.
Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim.
Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım.
Türkiye ve Avrupa Birliği arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var.
Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz.
Avrupa Birliği Komisyonunun da Sayın Von der Leyen ile gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum.
İki gün sonra yapılacak Birlik zirvesinde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak…
Askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak…
Gümrük Birliğinin güncellenmesi beklentimize cevap verecek…
Ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum.
Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-Avrupa Birliği zirvesini yapmak suretiyle ilişkilerimizi olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum.
Son gelişmeler, Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir.
Bugün Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Sayın Ursula von der Leyen ile görüşmelerimizin öncelikli gündemi, aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı.
Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim.
Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım.
Türkiye ve Avrupa Birliği arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var.
Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz.
Avrupa Birliği Komisyonunun da Sayın Von der Leyen ile gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum.
İki gün sonra yapılacak Birlik zirvesinde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak…
Askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak…
Gümrük Birliğinin güncellenmesi beklentimize cevap verecek…
Ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum.
Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-Avrupa Birliği zirvesini yapmak suretiyle ilişkilerimizi olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum.
Uluslararası toplum, 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi.
Şimdi bunu telafi etmek mümkündür.
Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.
61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi, geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı.
Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye’yle karşı karşıyayız.
Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil.
Suriye’nin; komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, Avrupa Birliği ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım.
Bu anlayışla Şam Büyükelçiliğimizi 12,5 yıllık aranın ardından cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik.
Türkiye, Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir.
Şimdi bunu telafi etmek mümkündür.
Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.
61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi, geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı.
Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye’yle karşı karşıyayız.
Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil.
Suriye’nin; komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, Avrupa Birliği ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım.
Bu anlayışla Şam Büyükelçiliğimizi 12,5 yıllık aranın ardından cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik.
Türkiye, Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir.
Suriye’de 13 yıllık insani buhran ve çatışma döneminde Avrupa Birliği’yle birçok projeyi hayata geçirdik.
Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz.
Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde orta ve uzun vadeli, kapsamlı ve sürdürülebilir olması çok mühimdir.
Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyette bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız.
Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz.
Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde orta ve uzun vadeli, kapsamlı ve sürdürülebilir olması çok mühimdir.
Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyette bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız.
Suriye başta olmak üzere son dönemde bölgemizde yaşanan her hadise bizlere şu gerçeği hatırlatmaktadır.
Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür.
Millet olarak ufkumuzu 782 bin kilometrekareyle sınırlandıramayız.
İnsan nasıl kaderinden kaçarak kurtulamazsa Türkiye ve Türk milleti de mukadderatından kaçamaz, saklanamaz.
Tarihin millet olarak bize yüklediği misyonu görmek, kabul etmek ve buna göre davranmak mecburiyetindeyiz.
Kendi ülkelerine başkalarının gözünden bakanlar bunu fark edemeyebilir.
Burunlarının dibini dahi görmekten aciz olanlar bunu anlamayabilir.
“Türkiye’nin Libya’da, Suriye’de, Somali’de ne işi var” diye soranlar bu vizyonu ve misyonu idrak edemeyebilir.
Türkiye’nin son 22 yılda nasıl büyük bir değişim geçirdiğini bilmeyenler olayların seyrini kavramakta zorlanabilir.
Ama biz bunu görüyoruz, süreçleri okuyoruz, çağrılara kulak tıkamıyoruz.
Türkiye’nin başarılarına sevinemeyenleri kendi haset dolu dünyalarında vehimleriyle, korkularıyla, komplo teorileriyle, safsata ve hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz.
Milletiyle duygudaşlığını kaybetmiş olanlara ne söylesek boş, ne atlatsak faydasız.
Biz onlarla vakit kaybetmeyeceğiz.
Biz hep olduğu gibi önümüze bakacağız, hedeflerimize odaklanacağız.
Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür.
Millet olarak ufkumuzu 782 bin kilometrekareyle sınırlandıramayız.
İnsan nasıl kaderinden kaçarak kurtulamazsa Türkiye ve Türk milleti de mukadderatından kaçamaz, saklanamaz.
Tarihin millet olarak bize yüklediği misyonu görmek, kabul etmek ve buna göre davranmak mecburiyetindeyiz.
Kendi ülkelerine başkalarının gözünden bakanlar bunu fark edemeyebilir.
Burunlarının dibini dahi görmekten aciz olanlar bunu anlamayabilir.
“Türkiye’nin Libya’da, Suriye’de, Somali’de ne işi var” diye soranlar bu vizyonu ve misyonu idrak edemeyebilir.
Türkiye’nin son 22 yılda nasıl büyük bir değişim geçirdiğini bilmeyenler olayların seyrini kavramakta zorlanabilir.
Ama biz bunu görüyoruz, süreçleri okuyoruz, çağrılara kulak tıkamıyoruz.
Türkiye’nin başarılarına sevinemeyenleri kendi haset dolu dünyalarında vehimleriyle, korkularıyla, komplo teorileriyle, safsata ve hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz.
Milletiyle duygudaşlığını kaybetmiş olanlara ne söylesek boş, ne atlatsak faydasız.
Biz onlarla vakit kaybetmeyeceğiz.
Biz hep olduğu gibi önümüze bakacağız, hedeflerimize odaklanacağız.
TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödüllerini kazanan akademisyenlerimizi, bilim insanlarımızı şahsım ve milletim adına canıgönülden tebrik ediyorum.
Ödül sahibi hocalarımızın her birine gelecekte yapacakları çalışmalarda şimdiden muvaffakiyetler diliyorum.
Bu yıl TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleriyle hepsi birbirinden kıymetli çalışmalar yürüten 57 bilim insanına ödüllerini tevdi ettik.
TÜBA-TESEP kapsamında 4’ü Telif Eser Ödülü, 1’i Halil İnalcık Özel Ödülü, 1’i Kemal Karpat Özel Ödülü ve 1’i Jüri Özel Ödülü olmak üzere toplam 7 eser ödüle layık görüldü.
TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerimiz, dünyada genç akademi oluşumunun ilk ve en özgün örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Bu yıl 20 farklı üniversitede bilimsel çalışmalar yürüten 25 genç bilim insanımıza bu ödüllerini takdim ettik.
TÜBA Uluslararası Akademi Ödüllerini ise 3 farklı kategoride uluslararası düzeyde özgün, öncü ve çığır açan çalışmalarıyla temayüz etmiş 4 kıymetli bilim insanına verdik.
Yine bu sene 7’si Bilim, 13’ü Teşvik ve 1’i Hizmet Ödülü olmak üzere 15 üniversiteden 21 bilim insanımıza da TÜBİTAK Bilim Ödüllerini takdim ettik.
Ödül komisyonu ve hakem heyetine yıl boyunca harcadıkları yoğun emek ve yaptıkları değerlendirmeler için tebriklerimi sunuyorum.
Ödül sahibi hocalarımızın her birine gelecekte yapacakları çalışmalarda şimdiden muvaffakiyetler diliyorum.
Bu yıl TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleriyle hepsi birbirinden kıymetli çalışmalar yürüten 57 bilim insanına ödüllerini tevdi ettik.
TÜBA-TESEP kapsamında 4’ü Telif Eser Ödülü, 1’i Halil İnalcık Özel Ödülü, 1’i Kemal Karpat Özel Ödülü ve 1’i Jüri Özel Ödülü olmak üzere toplam 7 eser ödüle layık görüldü.
TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerimiz, dünyada genç akademi oluşumunun ilk ve en özgün örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Bu yıl 20 farklı üniversitede bilimsel çalışmalar yürüten 25 genç bilim insanımıza bu ödüllerini takdim ettik.
TÜBA Uluslararası Akademi Ödüllerini ise 3 farklı kategoride uluslararası düzeyde özgün, öncü ve çığır açan çalışmalarıyla temayüz etmiş 4 kıymetli bilim insanına verdik.
Yine bu sene 7’si Bilim, 13’ü Teşvik ve 1’i Hizmet Ödülü olmak üzere 15 üniversiteden 21 bilim insanımıza da TÜBİTAK Bilim Ödüllerini takdim ettik.
Ödül komisyonu ve hakem heyetine yıl boyunca harcadıkları yoğun emek ve yaptıkları değerlendirmeler için tebriklerimi sunuyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Kuantum bilgisayar teknolojisinde attığımız kritik adımla Türkiye’yi küresel rekabette çok stratejik bir noktaya taşımayı hedefliyoruz.
Önümüzdeki dönemde kuracağımız süper iletken çip üretim eviyle çok daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarlarına giden yolu da açacağız.
Önümüzdeki dönemde kuracağımız süper iletken çip üretim eviyle çok daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarlarına giden yolu da açacağız.
Aziz kardeşim, Lübnan Başbakanı Sayın Necip Mikati ve heyetini ülkemizde misafir etmekten büyük memnuniyet duydum. 🇹🇷🇱🇧
Lübnan’ın istikrarını hedef alan her türlü teşebbüsün karşısındayız. Lübnan halkının birliğine ve iç barışına katkılarımızı sürdüreceğiz.
Lübnan’ın güvenliği, bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez.
Gazze’de ateşkes ve kalıcı barış sağlanmadan da bölgemiz huzura kavuşamaz.
Her kim daha fazla kan dökerek, daha fazla yıkarak, yok ederek, sivil katlederek güvenliğini artıracağına inanıyorsa vahim bir yanlışın içindedir.
Türkiye, İsrail saldırganlığına karşı elindeki tüm imkânlarla Lübnan’ın arkasında durmuş, insani yardımlarını sürdürmüştür.
İsrail’in ateşkese harfiyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararı tazmin etmesi için uluslararası toplum tarafından baskının sürdürülmesi gereklidir.
Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Aziz kardeşimle Suriye’deki gelişmeleri de etraflıca değerlendirdik.
Suriye’nin iki önemli komşusu olarak birlikte hareket etmemiz gerektiği hususunda mutabıkız.
Türkiye ve Lübnan olarak müşterek hedefimiz, Suriye’yi yeni bir şevkle ayağa kaldırmaktır.
Biz kardeşliğimizin ve komşuluğumuzun gereği ne ise dün olduğu gibi bugün ve yarın da yapmaya devam edeceğiz.
Lübnan’ın istikrarını hedef alan her türlü teşebbüsün karşısındayız. Lübnan halkının birliğine ve iç barışına katkılarımızı sürdüreceğiz.
Lübnan’ın güvenliği, bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez.
Gazze’de ateşkes ve kalıcı barış sağlanmadan da bölgemiz huzura kavuşamaz.
Her kim daha fazla kan dökerek, daha fazla yıkarak, yok ederek, sivil katlederek güvenliğini artıracağına inanıyorsa vahim bir yanlışın içindedir.
Türkiye, İsrail saldırganlığına karşı elindeki tüm imkânlarla Lübnan’ın arkasında durmuş, insani yardımlarını sürdürmüştür.
İsrail’in ateşkese harfiyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararı tazmin etmesi için uluslararası toplum tarafından baskının sürdürülmesi gereklidir.
Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Aziz kardeşimle Suriye’deki gelişmeleri de etraflıca değerlendirdik.
Suriye’nin iki önemli komşusu olarak birlikte hareket etmemiz gerektiği hususunda mutabıkız.
Türkiye ve Lübnan olarak müşterek hedefimiz, Suriye’yi yeni bir şevkle ayağa kaldırmaktır.
Biz kardeşliğimizin ve komşuluğumuzun gereği ne ise dün olduğu gibi bugün ve yarın da yapmaya devam edeceğiz.
Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması, ülkemizin asla taviz vermeyeceği bir husustur.
İlk günden beri bölücü emellerle ilgili tutumumuzun ne olduğunu söyledik, tüm dünyaya ilan ettik, kararlılığımızı ortaya koyduk.
Türkiye bu süreçte, ihtilafın başından bu yana yaptığı gibi Suriye halkının yanında duracak, gereken her türlü katkıyı sağlayacaktır.
Suriyeli kardeşlerimize şu mesajı iletmek istiyorum:
Bu dönem birlik içinde, dayanışma içinde, karşılıklı uzlaşı ve teenniyle hareket edilmesi gereken kritik bir dönemdir.
Basiret ve ferasetiyle Suriye halkının, Allah’ın izniyle bu süreci alnının akıyla yöneteceğine yürekten inanıyorum.
İlk günden beri bölücü emellerle ilgili tutumumuzun ne olduğunu söyledik, tüm dünyaya ilan ettik, kararlılığımızı ortaya koyduk.
Türkiye bu süreçte, ihtilafın başından bu yana yaptığı gibi Suriye halkının yanında duracak, gereken her türlü katkıyı sağlayacaktır.
Suriyeli kardeşlerimize şu mesajı iletmek istiyorum:
Bu dönem birlik içinde, dayanışma içinde, karşılıklı uzlaşı ve teenniyle hareket edilmesi gereken kritik bir dönemdir.
Basiret ve ferasetiyle Suriye halkının, Allah’ın izniyle bu süreci alnının akıyla yöneteceğine yürekten inanıyorum.
D-8 11’inci Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ni Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirdik.
Yaklaşık çeyrek asırlık geçmişe sahip Teşkilatımızın kuruluş felsefesinde yer alan barış, diyalog, iş birliği, adalet ve eşitlik kavramlarının önemi bugün daha iyi anlaşılıyor.
Artan çatışmalar, krizler ve savaşlar karşısında maalesef küresel güvenlik ve istikrarı teminle görevli kurumlar sorumluluklarını yerine getirmiyor.
Küresel iktisadi kurumlar cari gerçeklere ya uyum sağlayamıyor ya da ihtiyaç duyulan desteği vermekte zorlanıyor.
Böylesine hassas bir dönemde gerçekleştirdiğimiz zirvemizde alacağımız kararların, sorunların çözümünde bize rehberlik etmesini ümit ediyorum.
Toplantımızın temasını teşkil eden Gençler ve KOBİ’ler, ülkemizin son 22 yıldır ekonomi alanında kaydettiği ilerlemenin de lokomotifi oldu.
Üye ülkeler olarak 1 milyarı aşan toplam nüfusumuzun çok büyük kısmı gençlerden oluşuyor.
Türkiye olarak sürdürülebilir kalkınmanın ancak gençlerin ekonomiye azami iştirakiyle mümkün olabileceğini biliyoruz.
Gençlerimizin teknolojik ve dijital becerileri ile girişimci ruhlarını geliştiren proje ve programlar yürütüyoruz.
Keza KOBİ’lerin desteklenmesinde D-8’in mevcut imkânlarını daha etkin şekilde kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.
Son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştiren Azerbaycan’ın Teşkilatımıza üye olmasıyla birlikte bugün hamdolsun dünden daha güçlüyüz.
Kardeş Azerbaycan’a D-8 ailemize hoş geldiniz diyorum.
Bölgemizde ve dünyada önemli hadiseler cereyan ediyor.
Suriye halkının birliğe, dayanışmaya, uzlaşıya ve savaş yorgunu ülkesini süratle ayağa kaldırmaya ihtiyacı var.
Biz de komşuları ve kardeşleri olarak bu zorlu süreçte Suriye’de istikrarın sağlanmasına katkı sunmaya çalışıyoruz.
Tüm dinî, mezhebî ve etnik grupların yan yana, sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası, en samimi beklentimizdir.
D-8 üyeleri olarak bu zorlu mücadelelerinde Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmamız gerektiğine inanıyorum.
Yaklaşık çeyrek asırlık geçmişe sahip Teşkilatımızın kuruluş felsefesinde yer alan barış, diyalog, iş birliği, adalet ve eşitlik kavramlarının önemi bugün daha iyi anlaşılıyor.
Artan çatışmalar, krizler ve savaşlar karşısında maalesef küresel güvenlik ve istikrarı teminle görevli kurumlar sorumluluklarını yerine getirmiyor.
Küresel iktisadi kurumlar cari gerçeklere ya uyum sağlayamıyor ya da ihtiyaç duyulan desteği vermekte zorlanıyor.
Böylesine hassas bir dönemde gerçekleştirdiğimiz zirvemizde alacağımız kararların, sorunların çözümünde bize rehberlik etmesini ümit ediyorum.
Toplantımızın temasını teşkil eden Gençler ve KOBİ’ler, ülkemizin son 22 yıldır ekonomi alanında kaydettiği ilerlemenin de lokomotifi oldu.
Üye ülkeler olarak 1 milyarı aşan toplam nüfusumuzun çok büyük kısmı gençlerden oluşuyor.
Türkiye olarak sürdürülebilir kalkınmanın ancak gençlerin ekonomiye azami iştirakiyle mümkün olabileceğini biliyoruz.
Gençlerimizin teknolojik ve dijital becerileri ile girişimci ruhlarını geliştiren proje ve programlar yürütüyoruz.
Keza KOBİ’lerin desteklenmesinde D-8’in mevcut imkânlarını daha etkin şekilde kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.
Son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştiren Azerbaycan’ın Teşkilatımıza üye olmasıyla birlikte bugün hamdolsun dünden daha güçlüyüz.
Kardeş Azerbaycan’a D-8 ailemize hoş geldiniz diyorum.
Bölgemizde ve dünyada önemli hadiseler cereyan ediyor.
Suriye halkının birliğe, dayanışmaya, uzlaşıya ve savaş yorgunu ülkesini süratle ayağa kaldırmaya ihtiyacı var.
Biz de komşuları ve kardeşleri olarak bu zorlu süreçte Suriye’de istikrarın sağlanmasına katkı sunmaya çalışıyoruz.
Tüm dinî, mezhebî ve etnik grupların yan yana, sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası, en samimi beklentimizdir.
D-8 üyeleri olarak bu zorlu mücadelelerinde Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmamız gerektiğine inanıyorum.