Recep Tayyip Erdoğan
116K subscribers
2.55K photos
557 videos
18 links
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı - President of Türkiye and AK Party Chairman
Download Telegram
Suriye halkının özgürlüğüne, yeni Suriye yönetiminin istikrarına, kadim Suriye topraklarının bütünlüğüne yönelik her saldırı, karşısında Suriye halkıyla birlikte bizi de bulacaktır.

Bu saatten sonra Suriye’nin bir kez daha bölünmesine izin veremeyiz.

Ülke topraklarının yeniden bir çatışma alanı haline gelmesine asla rıza gösteremeyiz.

Kardeş Suriye halkının evlerine geri dönüşünü engellemeye yönelik hiçbir adımı, hiçbir kışkırtmayı kabul edemeyiz.

Birilerinin sırtını dayadığı güçlerden aldığı cesaretleri, fanatik inançları, sapkın ideolojileri, hastalıklı hayalleri uğruna bölgemizi kana ve ateşe bulamasına seyirci kalmayacağız.
Suriye’nin birliğini, kardeşliğini yeniden tesis etmeye yaklaştığı bir dönemde akıl sahibi hiçbir gücün terör örgütleriyle iş tutmaya devam edeceğini düşünmüyoruz.

İnşallah ülkenin diğer kısımlarındaki DEAŞ ve PKK-PYD gibi terör örgütlerinin de en kısa sürede başı ezilecektir.

Böylece Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği ülkenin her tarafında tümüyle güçlendirilecektir.

Türkiye; siyasi, diplomatik, ekonomik, askerî tüm kapasitesiyle bu tarihî mücadelesinde Suriye halkının hep yanında olacaktır.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
CHP’nin, Baas rejiminin yıkılmasının getirdiği hırçınlıkla ırkçı nefrete odun taşıma gayretlerinin elbette farkındayız.

Türkiye’nin ve yüce gönüllü Türk milletinin tüm insanlığa örnek olan eşsiz misafirperverliğine üç beş vicdan yoksunu faşistin gölge düşürmesine göz yummayız.
Son mahallî seçimler bizi Türkiye sosyolojisine uygun olmayan bir tabloyla karşı karşıya bırakmıştır.

Milletimiz bunca hizmetin, mücadelenin ardından sandıkta bize beklediğimiz teveccühü göstermemişse sebebini dışarıda değil, başkalarında değil; elbette kendimizde arayacağız.

Demek ki bir yerde eksik yaptık, bir yerde yanlış yaptık, bir yerde gereken duruşu sergileyemedik.

Demek ki milletimizin bizden beklediği yakınlığı gösteremedik.

Demek ki vatandaşlarımızın hissiyatını doğru bir şekilde okuyamadık.

Kongre süreçlerimizi, yeni yönetimlerin oluşması yanında işte bu cesur muhasebenin, işte bu hasbi ve samimi öz eleştirinin de yapılacağı zeminler haline getirmeliyiz.

390 bin ilçe delegemizin kanaatlerini aldığımız Ortak Akıl Toplantılarındaki amaçlarımızdan biri de budur.

Evvela eksiklerimizi, hatalarımızı, zaaflarımızı, zayıf noktalarımızı doğru şekilde tespit edeceğiz.

Ardından en isabetli yöntemlerle bunların çözümü yoluna giderek milletimizin gönlündeki yerimizi tahkime yöneleceğiz.

Yaprağı bile incitmeyecek, doğrudan şaşmayacak, halkın hakkına girmeyecek bir siyasetle AK Parti’nin bileğini sahada da sandıkta da bükecek parti tanımıyoruz.

Nasıl 2023’ü kucaklamak bize nasip olduysa Türkiye’nin 2053 vizyonunu da 2071 vizyonunu da gerçekleştirme şerefi yine AK Parti’nin olacaktır.
Bu yıl 15’incisini düzenlediğimiz, devletimizin yurt dışındaki çalışmalarına önemli katkılar sağlayan Büyükelçiler Konferansımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Millî ve bağımsız dış politikamızın mihmandarı Dışişleri Bakanlığımızın tüm mensuplarına teşekkür ediyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
İnancımız ve duamız odur ki son 13 yılı tam anlamıyla zifiri karanlık olan 61 yıllık Baas diktatörlüğü sonrasında Suriye, kardan aydınlık günlere kavuşmuştur.
Bugün eşim Emine Erdoğan’ın himayelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca yürütülen Anadoludakiler Projemizin sergisini Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde icra ettik.

Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz aracılığıyla 81 ilimizde hayata geçirilen Anadoludakiler Projesi; ülkemizin coğrafi, kültürel ve geleneksel zenginliklerini koruyup tanıtmayı amaçlıyor.

Proje ile 3B, yani bereket, birikim ve beceri temaları altında yöresel ürünlerimiz ve zanaat eserlerimiz dijital platforma taşınarak mahallî üreticilerimizin desteklenmesi, kültür hazinemizin geleceğe aktarılması hedefleniyor.

Projemizin uygulanmasına katkı verenleri tebrik ediyor; projenin çok daha geniş kitlelere ulaşmasını, yöresel ürünlerimizin ve kültür değerlerimizin korunmasında öncü bir rol oynamasını temenni ediyorum.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Suriye hapishanelerinden yansıyan vahşet görüntüleri ve trajik insan hikâyeleri; Suriye halkının neden evlerini terk etmek zorunda kaldığını, Esed’in sözde af ilanlarına neden itibar etmediğini, ülkesine dönmekte neden istekli olmadığını ortaya koyuyor.
Türkiye olarak 14 aydır Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisine ve barışa fırsat tanınması gerektiğini vurguluyoruz.

Bölgemizde değişen dinamikler bunun için hiç olmadığı kadar elverişlidir.

İsrail hükûmetinin ısrarla ve inatla gittiği yol, açık söylüyorum, yol değildir.

Bu durum, Gazze ve Filistin için olduğu kadar Suriye için de geçerlidir.

Uluslararası toplumun bu katliamlar karşısındaki kayıtsızlığı, sistemi ayakta tutan temel hukuki ilkelerin, değerlerin her geçen gün daha da aşınmasına, örselenmesine, yok olmasına sebebiyet vermektedir.

Buna mutlaka bir “dur” denilmelidir.

Daha fazla kan dökerek, masum sivillerin tepesine daha fazla bomba yağdırarak güvenlik sağlanamaz.

Türkiye, Gazze’deki kan deryasının artık son bulması için değil elini, tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır.

İsrail hükûmeti üzerinde etki sahibi küresel güçlerin Gazze’de de barış penceresinin açılması için artık inisiyatif alması gerektiğine inanıyoruz.

Şayet oyalama taktikleri yerine gerçekten samimi bir irade gösterilirse elbette netice alınacaktır.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Türkiye’yi bugünkü seviyesine nasıl AK Parti olarak biz getirdiysek inşallah mevcut sorunların çözümünü de biz sağlayacak, ülkemizi mutlaka hedeflerine ulaştıracağız.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 76’ncı yılı münasebetiyle düzenlenen Kardeşliğin Yüzü Programı’nın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve dünyanın dört bir yanındaki tüm kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Bu anlamlı programı tertip eden AK Parti İnsan Hakları Başkanlığımıza teşekkür ediyor, organizasyonda emeği geçen her bir kardeşimi tebrik ediyorum.

Ülkemizde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde zikredilen hak ve özgürlükleri daraltan, kısıtlayan, yok sayan uygulamaların önüne biz geçtik.

Kültürel kimliği dolayısıyla kimsenin ayrımcılığa uğramayacağı adil ve demokratik bir sistemi milletimizle birlikte biz hayata geçirdik.

Başörtüsünün önündeki engelleri biz kaldırdık, kılık kıyafetinden ötürü devletten ve kamusal alandan dışlanan kadınların hak ve hukukunu yine biz müdafaa ettik.

Kültür Bakanlığımız bünyesinde kurduğumuz Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Alevi ve Bektaşi vatandaşlarımızın haklarını yeniden ele aldık.

Kamu Denetçiliği Kurumu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi yeni birimlerimizle hak ve özgürlüklerin önünü daha da açtık.

Yargı reformu yasa paketleriyle, insan hakları eylem planlarıyla, yargı reformu strateji belgeleriyle yargı ve adalet sistemimizi tahkim ettik.

Türkiye’de işkenceye biz son verdik, nefret suçları kavramını ceza mevzuatımıza biz ekledik.

İnşallah bundan sonra da 85 milyonun tamamının özgürlük alanlarını genişletecek nice çalışmayı yine milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz.
14-28 Mayıs seçimlerinde Anadolu irfanının galip gelmesi, milletimizin tarihine yeni bir utanç lekesi bulaştırılmasının önüne geçmiştir.

Hepimizi derinden sarsan Sednaya Hapishanesi gibi ölüm merkezlerine baktığımızda nasıl bir felaketin eşiğinden dönüldüğü daha iyi anlaşılıyor.

Suriyeli muhacirleri ensar ruhuyla 13 yıl boyunca hamdolsun en güzel şekilde misafir ettik.

Elbette bu süreci zehirlemek isteyenler de oldu.

CHP’nin eski genel başkanı gibi Nazivari ırkçı nefret söylemleriyle milletimizi galeyana getirmeye çalışanlar çıktı.

Sırf seçimde üç beş oy daha fazla alabilmek uğruna ne bize ne milletimize ne de inancımıza yakışmayan yollara tevessül ettiler.

Birileri de buna sırf menfaatlerini koruma adına sessiz kaldı.

Peki sonuçta ne oldu?

Vicdan kazandı, insanlık kazandı, merhamet kazandı, dayanışma kazandı, yüce gönüllü olmak kazandı.

Muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenler ise hem seçimlerde hem de insanlık sınavında kaybetti.
Bize bühtan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem: Diktatör kime denir görmek istiyorlarsa Suriye’den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler.

Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek isliyorlarsa yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar.

CHP’nin ve bazı faşist grupların Suriye’deki olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz.

Yaptıklarından dolayı biraz olsun mahcubiyet duyması gereken CHP’nin, Şam’daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır.

CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın, biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz.

Televizyon ekranlarına, gazetelere, sosyal medya mecralarına yansıyan teşekkür mesajlarını izledikçe hepimiz mutlu oluyoruz.

Suriyeli yetimlerin, öksüzlerin hayır dualarına mazhar olmanın milletçe bahtiyarlığını yaşıyoruz.

Bunun için Rabb’imize ne kadar hamdetsek azdır.

Hayattaki her şey gibi elbette yetime, öksüze, garibe kol kanat gerebilmek de nasip işidir.

Biz bu açıdan da nasipli bir milletiz.

Yüce Allah, milletimizden razı olsun.

Rabb’im Suriye’de açılan yeni sayfayı başarılarla doldurmayı Suriyeli kardeşlerimize nasip eylesin.